MUĞNİ’L-MUHTAC

SELEM / SELEF MAL TÜRÜ ŞARTLARI

 

3. KUMAŞLAR / ELBİSELER ÜZERİNDE YAPILAN SELEM AKDİNİN ŞARTLARI

 

Kumaş / elbise üzerinde selem akdi yapıldığında kumaşın cinsi, uzunluğu ve genişliği, kalınlık ve inceliği, sık mı seyrek mi dokunmuş olduğu, yumuşak mı sert mi olduğunun belirtilmesi şarttır.

 

Kumaş üzerinde selem akdi yapılırken herhangi bir şey belirtilmemişse yapılan selem akdi ham [işlenmemiş] kumaş şeklinde anlaşılır.

 

Beyazlatılmış kumaş üzerinde selem akdi yapılması caiz oldUğU gibi dokuma öncesinde yünü boyanmış olan cübbeler gibi elbiselerde de selem akdi yapılması caizdir. Kıyasa daha uygun olan görüşe göre dokuma sonrasında boyanan kumaşlarda da selem akdi sahihtir.

 

Ben [Nevevi] derim ki: Daha doğru görüşe göre bu sahih değildir. Alimlerin çoğunluğu da bunu tek görüş olarak kabul etmiştir. Allah daha iyi bilir.

 

1. Elbise / kumaş üzerinde selem akdi yaparken;

 

[a] - "Pamuk" veya "keten" gibi ifadelerle kumaşın cinsini belirtmek şarttır.

 

Şayet insanların amacı bakımından farklılığa neden oluyorsa kumaşın türünü ve dokunduğu beldeyi de belirtmek gerekir. Kumaşın türünü zikretmek dokunduğu yeri veya cinsini belirtmeye gerek bırakmayabilir.

 

[b] - Kumaşın boyunu ve enini belirtmek gerekir.

[c] - Kumaşın kalınlık ve inceliğini belirtmek gerekir. Bu ikisini belirtme şartı yünden dokunmuş kumaşlara özgüdür.

 

[d] - Kumaşın sıklık ve seyrekliğini de belirtmek gerekir. Bunlar da dokunmuş kumaşlara özgü bir şarttır.

 

[e] - Kumaşın yumuşaklık ve sertliğini de belirtmek gerekir. Çünkü buna bağlı olarak amaçlar değişmektedir.

 

Yukarıdaki ikili ifadelerde kastedilen -ilk iki maddedekiler hariçikililerden birini zikretmektir.

 

Not:  Nevevi ve Rafil alimlerin çoğunluğuna tabi olarak kumaşın rengi meselesinden bahsetmemişlerdir. El-Basit'te kumaşlarda selem akdi yapılırken rengi belirtmenin şart olduğu zikredilmiştir.

 

Ezrai şöyle demiştir: İşlenmiş ipek, ham ipek ve yünden yapılma kumaşlarda bu zorunludur. Yine bazı beldelerde pamuğun doğal olarak beyazı ve esmeri bulunmaktadır ki esmer pamuk nadir bulunur. Kişilerin amaçları ve elbiselerin / kumaşların değerleri bu niteliklere göre değişir.

 

Bunun cevabı daha önce "iri-kara gözlü cariye sipariş etme" konusunda geçmişti.

 

2. Kumaş üzerinde mutlak bir selem akdi yapıldığında, yani kumaşın ağartılması yahut ağartılmamasından bahsedilmediğinde bu akit ham kumaşa yorulur, ağartılmış kumaşa yorulmaz; çünkü ağ artmak kumaşa ek olarak yapılan bir işlemdir.

 

Şeyh Ebu Hamid şöyle demiştir: Şayet satıcı ağartılmış kumaş getirirse bu daha da iyi olur.

 

Bu ifadeden anlaşıldığına göre sipariş verenin bunu kabul etmesi gerekir.

 

Subki ve başkaları ise şöye demiştir: Kişinin [kumaşı sipariş etme] amacı buna bağlı olarak değişiyorsa kabul etmesi gerekmez.

 

Bu [ikinci] görüş daha mantıklıdır.

 

3. Ağartılmış kumaş üzerinde selem akdi yapmak caizdir; çünkü ağartma denilen Hil, bir ölçüsü bulunan ve insanların da var olmasını amaçladığı bir şeydir.

 

Giyilmiş elbiselerde selem akdi yapmak caiz değildir; çünkü bunun bir ölçüsü yoktur.

 

4. Gömlekler ve pantolonlar yeni ise ve bunların boy, en, genişlik ve darlık bakımından ölçüsünü belirlemek mümkün ise -bunlar yıkanmış bile olsa- bunlar üzerinde selem akdi yapılabilir.

 

Gömlekler ve pantolonların yünlerini dokuma öncesinde boyamak -tıpkı cübbelerde olduğu gibi- caizdir. Maverdl'nin belirttiğine göre bu durumda bunların ne ile boyanacağı, boyamanın kışın mı yazın mı yapılacağı, boyanın rengi, boyanın hangi şehirden elde edileceğinin de açıklanması gerekir.

 

Kıyasa daha uygun olan görüşe göre dokuma sonrasında boyanan elbiselerde de -tıpkı boyanmış yünlerde olduğu gibi- sel em akdi yapmak sahihtir.

 

Nevevi bu konuda "daha doğru görüşe göre bu yasaktır" demiştir. Çünkü dokuma öncesinin aksine dokuma sonrasında yapılan boyama boşlukları kapatır ve bundan elbisenin dokuma sıklığı görülemez. Alimlerin çoğunluğu bunu tek görüş olarak belirtmiş olup Buveytl'de bu İmam Şafii (r.a.)'nin açık ifadesi olarak yer almaktadır. İmam Şafii (r.a.) el-Ümm'de ise bununla yünü boyandıktan sonra dokunan kumaşı birbirinden şu şekilde ayırmıştır:

 

Yün boyanıp da sonradan dokunduğunda, selem akdi kumaş üzerinde yapılmış olur. Oysa dokuma sonrasında selem akdi yapıldığında kişi hem kumaş hem de boya üzerinde selem akdi yapmış gibi olmaktadır, oysa burada boya miktarı bilinmemektedir.

 

Not:

1. Pırasa, soğan, sarımsak, turp, pazı, nane, hindiba gibi yeşilliklerde ağırlık ölçüsüyle selem yapılması sahihtir. Bu durumda sipariş veren kişi yeşilliğin cinsini, türünü, rengini, büyüklük ve küçüklüğünü v~ hangi beldenin olduğunu söyler. Şalgam ve havuçta ise ancak yapraklarının kesilmesinden sonra selem yapılabilir; çünkü bu ikisi yaprakları için alınmaz.

 

2. Hayvanların tüylerinde, yünlerinde ve yapağılarında selem akdi yapılması sahihtir. Bu durumda hangi hayvan türüne ait olduğunu, hayvanın erkek ve dişi mi olduğunu belirtir; çünkü dişilerin yünleri daha yumuşak olur. Bunu zikretmekle yumuşaklık ve sertlik, hayvanın beldesi, rengi ve "sonbahar" ve "ilkbahar" vaktinde yetişen hayvan diyerek vaktini, uzunluk, kısalık ve ağırlığını zikretmelerine gerek kalmaz.

 

Hayvanın tüy, yün ve yapağısında selem akdi ancak ve ancak bunların tezek ve diken gibi şeylerden uzak olması ile kabul edilir. Bunların yıkanmasını şart koşmak sahihtir.

 

3. Pamukta sel em akdi yapmak sahihtir. Gerek [saf] pamuk, gerekse hall aç edilmiş pamuk yahut eğirilmiş pamukta selem akdi yapılırken pamuğun türüyle birlikte [yetiştirildiği] şehrini, rengini, çokluk ve azlığını, yumuşaklık ve sertliğini, pamuk eğiriğinin incelik ve kalınlığını, -şayet amacı değiştiriyorsa- yenilik ve eskiliğini zikretmek gerekir. Bu şart, İbn

Kecc'in belirttiğine göre yünde de geçerlidir.

 

"Pamuk" sözcüğü tek başına kullanıldığında kuru olan ve kendisinde tane bulunan pamuk anlaşılır. Tanesi içindeki pamuk üzerinde selem akdi yapmak sahih olmakla birlikte cevizi içindeki pamukta -ceviz açılmış olsa bile- sahih olmaz; çünkü satım akdinin asıl maksadı olan pamuk, onun maslahatından olmayan bir şeyle örtülmüş durumdadır. Ceviz ve badem ise pamuktan farklıdır.

 

4. Maverdi şöyle demiştir: Keten, tahtası üzerinde iken onda selem akdi yapmak caiz değildir; elendikten sonra selem akdi yapılması sahihtir. Bundan önce selem akdi yapılması sahih değildir. Akit yaparken ketenin şehrini, rengini, uzunluğunu ve kısalığını, yumuşaklık ve sertliğini, incelik ve kalınlığını, eskilik ve yeniliğini -şayet amaç bunlara göre değişiklik gösteriyorsa- zikreder.

 

5. İpek kazasının içinde diri veya ölü ipekböceği varken selem akdi yapılması sahih değildir; çünkü bu, ipeğin ağırlığının bilinmesini engeller. İpekböceği çıkarıldıktan sonra ise caiz olur.

 

6. Yaygın olarak bulunan misk, anber, katCır, Cıd, safran gibi güzel koku türleri üzerinde -bunlar bir ölçüye vurulması mümkün olduğundan- selem akdi yapılması sahih olur. Selem akdi yaparken kişi güzel kokunun rengi vb. özellikleri ile ağırlık ve türünü zikreder.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

4. HURMA VE HUBUBAT ÜZERİNDE YAPILAN SELEM AKDİNİN ŞARTLARI