MUĞNİ’L-MUHTAC

RİBA / FAİZ

 

H. YİYECEK MADDELERİNİ VEYA ALTIN-GÜMÜŞÜ ÖLÇÜP TARTMADAN KARŞILIKLI OLARAK SATMAK

 

Kişi [faize tabi mallar olan yiyecek maddelerini veya altın-gümüşü kendi cinsi karşılığında] ölçü ve tartıya vurmaksızın tahmin yoluyla satsa, daha sonra eşit miktarda oldukları ortaya çıksa bile akit sahih olmaz.

 

1. Kişi yiyecek maddesi veya altın-gümüşü kendi cinsiyle eşitliği tahmin yoluyla sağlamak suretiyle ölçü ve tartıya vurmaksızın satsa, daha sonra bunların eşit olduğu ortaya çıksa bile akit sahih olmaz.

 

[*] - Çünkü toplam ölçeği bilinmeyen bir yığın hurma karşılığında ölçeği bilinen bir miktar hurmanın satılmasını yasaklayan bir hadis bulunmaktadır.

 

Altın-gümüş de yiyecek maddelerine kıyas edilmiştir.

 

Ayrıca burada satım akdi sırasında satılan iki malın birbirine eşit olup olmadığı bilinmemektedir. Alimlerimizin "iki malın eşit olduğunu kesin olarak bilmemek, iki maldan birinin diğerinden fazla olduğunu kesin olarak bilmek gibidir" ifadelerinin anlamı budur.

 

2. Eşitliği tahmin yoluyla bile belirlemeksizin yapılan satım akdinin evleviyetle batıl olacağı açıktır.

 

3. Taraflar karşılıklı olarak satılan iki yiyecek yığınının eşit olduğunu bilirlerse Kadı Hüseyin'in belirttiğine göre akit caiz olur, bu durumda yığınları yeniden ölçekle ölçmeye gerek yoktur.

 

4. Taraflardan biri yiyecek yığınının miktarını bilip diğerine söylese diğeri de bunu tasdik etse, her iki taraf da miktarı biliyormuş gibi kabul edilir. Bunu Ruyanı söylemiştir.

 

5. Kişi bir buğday yığınını diğeri karşılığında ölçekle satsa veya bir yığın dirhemi bir başka dirhem yığını karşılığında tartarak satsa [bakılır:]

 

[a] - İki taraf eşitse bu satım sahih olur; çünkü eşitlik şartı gerçekleşmiştir.

 

[b] - İki taraf eşit değilse satım caiz olmaz; çünkü bu satımı yapan kişi yığının bütününü diğerine karşılık saymıştır, oysa arada eşitlik bulunmamaktadır.

 

6. Ölçekle satılan yiyeceklerden bir yığını kendisiyle aynı ölçekteki bir yığın karşılığında satmak ve yine tartıyla satılan yiyeceklerden bir yığını kendisiyle aynı ağırlıktaki bir yığın karşılığında satmak -bir yığın diğerinden daha büyük olsa bile- sahihtir; çünkü eşitlik gerçekleşmiştir.

 

Bu ve önceki meselede akdi yapan iki kişi -yığının bütününü teslim aldıktan sonra ve ölçüye vurma ve tartma işlemini yapmadan önce satımın sahih olduğu mallarda- taraflar birbirinden ayrılmış olsa, mecliste karşılıklı teslim yapıldığı için bu akit caiz olur.

 

Ölçme ve tartma işleminden sonra büyük yığında çıkan fazlalık o yığının sahibine aittir. Burada teslimde dikkate alınacak olan şey yalnızca "tazmin yükümlülüğünü karşı tarafa nakledecek şekilde teslim" olup, bunun yanında "tasarrufta bulunmayı ifade edecek şekilde teslim" dikkate alınmaz. Çünkü daha sonra geleceği üzere miktarı belirlenerek satılan şeyin teslim alınması ancak miktarını ölçerek olur.

 

7. Kişi bir yığın buğdayı bir yığın arpa karşılığında ölçü ve tartıya vurmaksızın satsa bu satımda eşitlik şartı bulunmadığından akit caiz olur.

 

8. Kişi buğdayı arpa karşılığında ölçeğe vurarak satarsa [bakılır:]

 

[a] - İkisi eşit çıkarsa akit sahih olur.

 

[b] - İkisinden birisi fazla olursa bakılır: Fazla olan yığının sahibi fazlalığı karşı tarafa vermeye müsamaha ile yaklaşırsa veya yığını az çıkan kişi fazlalık miktarınca ek yiyecek maddesi vermeye razı olursa satım akdi geçerli olarak kabul edilir. Şayet iki taraf anlaşmazlığa düşerse akit feshedilir. Daha önce bu mesele ve buna dair cevap "bir yiyecek yığınını, ölçeği bir dirheme satmak" meselesinde geçmişti.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

I. ÜRÜNLERİN YAŞ VE KURU OLARAK SATIMI