MUĞNİ’L-MUHTAC

HAC-UMRE / MEKKE’YE GİRİŞ

 

1. MEKKE'YE GİRİŞ YAPMA KONUSUNDA EN FAZİLETLİ DAVRANIŞLAR

 

[Mekke'ye girme konusunda] en faziletli olan davranışlar şunlardır:

Arafat vakfesinden önce girmek,

Medine yolundan gelerek Mekke'ye girecek olan kimselerin Zi tuva denilen yerden önce gusletmesi,

Mekke'ye Keda tepesinden girmesi,

 

Kabe'yi gördüğünde şu duayı okuması:

 

Allahümme zid haze'l-beyte teşrifen ve ta'zimen ve tekrimen ve mehabeh. Ve zid min şerafihi ve 'izamihi mimmen haccehu evi'temerahu teşrifen ve tekrimen ve ta'zimen ve birre. Allahümme ente's-selam ve minke's-selamu fe hayyina rabbena bi's-selam.

 

Sonra da Mescid'e Şeybe oğulları kapısından girmesi.

 

A. ARAFAT VAKFESİNDEN ÖNCE GİRİŞ YAPMAK

B. MEDİNE YOLUNDAN GELENLERİN Zİ TUvA'DA GUSLETMESİ

C. MEKKE'YE KEDA GEÇİDİNDEN GİRİŞ YAPMAK

D. KABE'Yİ GÖRDÜĞÜNDE DUA ETMEK

E. MESCİD-İ HARAM'A ŞEYBE OGULLARI KAPISINDAN GİRİŞ YAPMAK

 

A. ARAFAT VAKFESİNDEN ÖNCE GİRİŞ YAPMAK

 

Hac için -bu bir kıran haccı bile olsa- ihrama giren kişi için en faziletli davranış -şayet haccı kaçırmaktan korkmuyorsa- Mekke'ye Arafat vakfesinden önce girmesidir. Bu hükmün delili konuyla ilgili sünnete uymaktır. Ayrıca birazdan gelcek sünnetlerin pekçoğunun yapılabilmesi imkanını elde etmektir.

 

 

B. MEDİNE YOLUNDAN GELENLERİN Zİ TUvA'DA GUSLETMESİ

 

Medine, Şam, Mısır ve Mağrib [kuzeyafrika] yolundan gelenlerin Zıtuva' da gusletmesi en faziletli davranıştır. Bunun nedeni Buhari ve Müslim'in rivayet ettiği hadislerdir. (Buhari, Hac, 1553; Müslim, Hac, 3034)

 

"Tuva" kelimesinin sonunda hemze yoktur. Baş harfi her üç harekeyle de okunmakla birlikte en uygunu [tava şeklinde] fetha!ı okunmasıdır. Burası Mekke' de iki tepe arasında, aşa ğıdaki tepeye daha yakın bir vadinin adıdır. Taşlarla yapılmış bir kuyusu bulunduğu için buraya "kuyulu yer" anlamında bu isim verilmiştir. "Tayy" bina demektir.

 

Buraya giren kişinin hac için girmiş olmasıyla -Nevevi'nin el-Mecmu'da açık olarak ifade ettiğine göre- umre için girmiş olması arasında bir fark yoktur.

 

Bazıları "er-Ravda'daki ifade bunun yalnızca hac yapan kişiye özgü olmasını gerektirir" demişlerse de bu kastedilmemiştir. Aksine Buhari ve Müslim'de yer alan hadis bunun hem ihramlı hem de ihramsız kişi için müstehap olduğunu göstermektedir. EI-Mecmu'da olan görüş tercihe şayan olan görüştür.

 

Mekke'ye giriş için gusletmeye gelince; önceki konuda bunun mutlak olarak müstehap olduğu geçmişti. Burada bu guslün mekanını -yani Zıtuva'da yapıldığını- belirtmek için tekrarlamıştır.

 

Medine yolu dışından Yemen vb. yerlerden gelen kimse ise -elMecmu'da ve diğer eserlerde belirtildiğine göre- bu mesafeyle [yani Zıtuva ile] aynı uzaklıktaki bir yerde gusleder.

 

Muhibbü't-Taberı şöyle demiştir: "Bunun bütün hac ve umre yapanlar için müstehap olduğu söylenirse uzak bir görüş olmaz".

 

İtimad edilen görüş önceki görüştür.

 

Alimlerin genel ifade kullanmasından anlaşıldığına göre bu konuda erkek ile diğer kimseler [kadın, çift cinsiyetli şahıs, çocuk vb.] arasında bir fark yoktur.

 

 

C. MEKKE'YE KEDA GEÇİDİNDEN GİRİŞ YAPMAK

 

Mekke'ye girmede en faziletli giriş yeri Keda geçididir. Burası Mekke'nin üst tarafındaki tepe olup Mekke'nin en üst bölgesinde yer alır.

 

Bu geçit kişinin yolu üzerinde olmasa bile buradan girmek daha faziletlidir. Nevevi bu görüşün "doğru görüş" olduğunu belirtmiş ve kendisi de tasvip etmiştir. Çünkü Cüveynı şöyle demiştir: Hz. Peygamber (s.a.v.) bu [geçidin bulunduğu] yere bilinçli olarak tırmanmıştır.

 

Rafii, alimlerimizden bunun Medine yolu üzerinden gelenlere özgü olduğunu aktarmıştır. Çünkü başka yollardan gelenlerin bu geçit yönünden Mekke'ye giriş yapmasında zorluk bulunmaktadır. Bu, gusül bahsinde geçen açıklamalara uygun olmakla birlikte itim ad edilecek olan görüş öncekidir. İsnevi şöyle demiştir: "Birinci görüşe göre arada şu fark vardır: Keda geçidinden giriş yapma ile ilgili olarak zikredilen hikmetler başka bir yoldan gelme durumunda söz konusu değildir."

 

Temizlenme amacıyla gusletmek her nerede yapılırsa yapılsın amaç yerine gelmiş olur.

 

Mekke'den çıkarken Kuaykian dağının yanındaki Küda geçidinden çıkış yapmak daha faziletlidir. Bunun delili Hz. Peygamber (s.a.v.)'in en üstte ki geçitten giriş yapıp en alttaki geçitten çıkış yapmasıdır.

 

"Seniyye" iki dağ arasındaki dar geçittir.

 

Mekke'ye girişin en üst geçide özgü kılınmasının sebebi giren kişinin kadri yüksek bir yere gitmeyi kastetmesindendir, çıkan kimsenin de bunun tersini yapmasından dolayıdır. Ayrıca İbn Abbas'tan rivayet edildiğine göre Hz. İbrahim (a.s.) "İnsanlardan bir kısmının gönlünü onlara meylettir" [İbrahim, 37] diye dua ederken Mekke'nin en üst geçidindeydi. İsnevl'nin de belirttiği üzere bu rivayet, ihramlı olmayan kişinin de bu şekilde yapmasının müstehap olması anlamına gelir. Bunu Süheylı söylemiştir.

 

EI-Mecmu' da belirtildiğine göre kişi harem bölgesine girdiğinde şunları yapması sünnettir:

> Gerek dış yapısında gerekse iç aleminde mümkün olduğunca huşuya riayet etmeyi kalbinde tutması,

> harem bölgesinin saygınlığını ve başka bölgelere üstünlüğünü düşünmesi,

> Kişinin şu duayı okuması;

 

''Allahümme haza haramuke ve emnüke fe harrimni ale'nnari ve emminni min azabike yevme teb'asü ibadek, ve'c'alni min evliyaike ve ehli taatik". (= Allah'ım ! Burası senin harem ve güvenilir bölgendir. Öyleyse kullarını diriltliğin günde beni cehenneme haram kıl ve azaba karşı güvende kıL. Beni dostlarından ve sana itaat edenlerden eyle!  )

 

Kişinin Mekke'ye gündüz vakti ve -şayet zor gelmeyecekse- yürüyerek girmesi, yine zorlukla karşılaşmayacaksa ve ayağına necasetin bulaşmasından korkuyorsa çıplak ayaklı olması daha faziletlidir.

 

Hz. Peygamber (s.a.v.)'e uyarak gündüzün başında sabah namazından sonra Mekke'ye giriş yapması daha faziletlidir.

 

Alimlerin genel ifade kullanmasından anlaşıldığına göre bu konuda erkekle kadın arasında fark yoktur. Ezrai'nin belirttiği üzere kadının gece vakti hevdec vb. bir şey üzerinde girmesi daha faziletli olmalıdır.

 

Kişinin Mekke'ye girişi alçakgönüllü ve huşCılu bir şekilde olmalıdır. Maverdl'nin belirttiğine göre kişi Mekke'ye girerken şöyle dua eder:

 

> Allahümme, el-beledü beledük ve'l-beytü beytük, ci'tü etlubu rahmetek ve eummu taateke müttebian li emrik, radiyen bi kaderik, müslimen li emrik.

 

O Es'eluke mes'elete'l-mudtarri ileyk, el-müşfiki min azabike en testakbileni bi afvike ve en tetecaveze anni bi rahmetike ve en tüdhileni cennetek. (= Allah'ım! Bu şehir senin şehrin, bu ev senin evindir. Ben senin rahmetini istemek, sana itaat etmek, emrine uymak, kaderine razı olmak, emrine teslim olmak için geldim. Sana muhtaç olan ve senin azabından korkan bir kimse olarak senden beni afla karşılamam, rahmetinle beni cezalandırmaktan vazgeçmeni ve beni cennetine koymanı istiyorum)

 

 

D. KABE'Yİ GÖRDÜĞÜNDE DUA ETMEK

 

Kabe'yi gördüğünde şu duayı okumak sünnettir:

 

Allahümme zid haze'l-beyte teşrifen ve ta'zimen ve tekrimen ve mehabeh. Ve zid min şerafihi ve 'ızamihi mimmen haccehu evi'temerahu teşrifen ve tekrimen ve ta'zimen ve birre. Allahümme ente's-selam ve minke's-selamu fe hayyina rabbena bi's-selam (= Allah'ım bu evin [Kabe'nin] şerefini, yüceliğini, saygınlığını ve mehabetini artır. Hac ve umre yapanlardan onu şereflendiren ve yücelten kimselerin şeref, saygınlık, yücelik ve iyiliğini arttır. Allah'ım selam sensin ve selam sendendir. Rabbimiz bizleri selamla selamla dirilt)

 

Mekke'ye en üst kısımdaki geçitten giren kişi mescide girmeden önce onu Redm'in baş tarafından Kabe'yi görür. Kişi kör olması, havanın karanlık olması vb. sebeple Kabe'yi göremese bile normalde Kabe'nin görülebileceği bir yere geldiğinde yukarıdaki ellerini kaldırarak duayı okur.

 

[Duanın metninde yer alan kelimelerin açıklanmasına gelince;]

''Teşrif'' yüceltme ve yükseltmedir.

"Ta'zim" saygı duymadır.

"Tekrim" tercih etme, faziletli kılmadır.

"Mehabet" saygı duyma ve yüceltmedir.

"Birr" iyilikte genişlik ve artıştır.

 

Kişinin bu duayı okumasının sebebi sünnete uymaktır. Bununla ilgili rivayeti İmam Şafii (r.a.), İbn Cüreyc aracılığıyla Hz. Peygamber (s.a.v.)'den mürselolarak rivayet etmiştir. Ne var ki onun rivayetinde "azzimhu" ifadesi yerine "kerrimhu" ifadesi geçmektedir.

 

"Allahümme ente's-selam": "Allah'ım sen selamsın" yani her türlü noksanlıklardan salim olan / uzak olansın.

 

"Ve minke's-selam": "Selam da sendendir" yani selam senden başlamıştır. Senin selamınla ikramda bulunduğun kimseler kurtuluşa ererler.

 

"Fe hayyina rabbena bi's-selam": "Rabbimiz bizleri selam ile selamla / dirilt": Yani selamınla bizleri her türlü afetten selamette kıL.

 

Bu duanın okunmasının sebebi Beyhaki'nin Hz. Ömer'den yaptığı rivayete dayanmaktadır. Nevevi e!-Mecmu'da bunun senedinin güçlü olmadığını söylemiştir.

 

Kişinin önemli olan konularda istediği şekilde dua etmesi sünnettir. Bunların en önemlisi de Allah'tan bağışlanma dilemektir.

 

 

E. MESCİD-İ HARAM'A ŞEYBE OGULLARI KAPISINDAN GİRİŞ YAPMAK

 

Bunun [yani Kabe'yi görünce yapılacak duanın] ardından Mescid-i Haram'a Şeybe oğulları kapısından giriş yapmak sünnettir.

 

Bu, mescid-i harama açılan kapılardan biridir.

 

Bu kapı kişinin yolu üzerinde olmasa bile o kapıdan giriş yapmak -Beyhaki'nin sahih bir senetle rivayet ettiği- hadis sebebiyle sünnettir.

 

Bunun aklı gerekçesi de şudur: Kabe ve hacerü'l-esved bu kapının bulunduğu yöndedir. İzzeddin b. Abdüsselam'ın Kavaidü'l-ahkam adlı eserinde yer aldığına göre bu [kapının bulunduğu] yön, Kabe'nin dört yönü içinde en şereflisidir.

 

Şeybe, Kabe'nin anahtarları kendi çocuklarında -yani Osman b. Talha' da- bulunan bir adamın ismidir.

 

Not:  Nevevi'nin sözünün zahirinden bu kapıdan girişin yalnızca Medine yönünden gelenler için sünnet olduğu gibi bir anlam anlaşılmaktadır. Çünkü Nevevi bu cümleyi "kişinin Keda geçidinden girmesi" cümlesine bağlamıştır. Oysa kastettiği bu değildir. Aksine Rafii şöyle demiştir: "Alimler, kişinin yolu üzerinde bulunsun ya da bulunmasın Kabe'ye gelen herkesin bu kapıdan giriş yapmasının müstehap olduğunu söylemişlerdir". Mekke'ye en üst geçitten giriş yapmak bundan farklıdır; çünkü o meselede -yukarıda geçtiği üzere- görüş ayrılığı bulunmaktadır. Arada şu fark vardır: Şehrin etrafında dolanmanın aksine mescidin etrafında dolanmada bir zorluk yoktur.

 

Kişinin Safa tepesine Mahzum oğulları kapısından -ki buraya şu anda Safa kapısı denmektedir- çıkması sünnetir. Kişi hacdan kendi yurduna dönerken Sehm oğulları kapısından -ki buraya şu anda umre kapısı denmektedir- çıkması sünnettir.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

2. KUDÜM [MEKKE'YE GELİŞ] TAVAFI

A. MEKKE'YE GİRİŞTE DOĞRUDAN KUDÜM TAVAFI YAPMAK - B. KUDÜM TAVAFINI ARAFAT VAKFESİNDEN ÖNCE GİRENLERİN YAPMASI