MUĞNİ’L-MUHTAC

ZEKAT – ÖNCEDEN VERMEK

 

6. VAKTİNDEN ÖNCE VERİLEN ANCAK GEÇERLİ OLMAYAN ZEKATIN GERİ ALINMASI

 

Vaktinden önce verilen mal zekat yerine geçmediğinde "bir engel çıkarsa bunu geri alacağını" şart koşmuşsa verdiğini geri alır.

 

Daha doğru olan görüşe göre; a) Kişi yalnızca "bu benim vakti gelmeden ödediğim zekatımdır" demişse ödediğini geri alır.

 

b) Şayet vaktinden önce ödeme meselesine temas etmezse, alan kişi de bunu bilmezse veren kişi ödediğini geri alamaz.

 

c) Her iki taraf verilenin geri ödenmesini gerektiren durum konusunda ihtilaf etseler, yeminle birlikte zekatı alan kişinin sözü kabul edilir.

 

[Vaktinden önce zekat diye ödenen şeyin geri verilmesini gerektiren] durum sabit olsa, vaktinden önce verilen şey de telef olsa bunun tazmin edilmesi gerekir. Daha doğru görüşe göre teslim zamanındaki değeri dikkate alınır. Mal sahibi geri aldığı malda bir eksiklik görse alan kişinin bunu tazmin etmesi gerekmez. Veren kişi, verdiği maldan meydana gelen ve maldan ayrı olan fazlalığı geri alamaz.

 

1. VAKTİNDEN ÖNCE VERİLEN ZEKATIN GEÇERLİ OLMAMASI HALİNDE İKİNCİ DEFA ZEKAT VERİLMESİ GEREKİR Mİ?

2. ZEKATlNI VAKTİNDEN ÖNCE ÖDEYEN KİŞİNİN, BİR ENGEL ÇIKTlĞINDA VERDİĞİNİ GERİ ALABİLECEĞİ VE ALAMAYACAĞI DURUMLAR

3. VAKTİNDEN ÖNCE ÖDENEN ZEKATIN GERİ VERİLMESİNİ GEREKTİREN DURUMUN GERÇEKLEŞİP GERÇEKLEŞMEDİĞİ KONUSUNDA ANLAŞMAZLIĞIN OLMASI

4. VAKTİNDEN ÖNCE ZEKAT OLARAK VERİLMİŞ MALIN ZEKAT OLMASI GEÇERSİZ HALE GELİNCE TELEF OLMASI

5. VAKTİNDEN ÖNCE ZEKAT DİYE ÖDENEN ANCAK DAHA SONRA GERİ ALINAN MALDA MEYDANA GELEN EKSİLMENİN HÜKMÜ

6. VAKTİNDEN ÖNCE ZEKAT DİYE ÖDENEN ANCAK DAHA SONRA GERİ ALINAN MALDA MEYDANA GELEN ARTIŞIN HÜKMÜ

 

1. VAKTİNDEN ÖNCE VERİLEN ZEKATIN GEÇERLİ OLMAMASI HALİNDE İKİNCİ DEFA ZEKAT VERİLMESİ GEREKİR Mİ?

 

Kişinin vakti gelmeden önce [zekat diye verdiği] mal, bir engelin çıkması sebebiyle zekat yerine geçmese -daha önce işaret edildiği üzere- ikinci defa zekat verilmesi gerekir. Ancak kişi kırk koyunun zekat! olan bir koyunu erkenden ödese, teslim alan şahsın elinde de bu koyun ölse, veren kişinin yeniden vermesi gerekmez; çünkü gerekli olan şey koyunun değeridir. Bununla saime hayvanların nisabı tamamlanmaz.

 

 

2. ZEKATlNI VAKTİNDEN ÖNCE ÖDEYEN KİŞİNİN, BİR ENGEL ÇIKTlĞINDA VERDİĞİNİ GERİ ALABİLECEĞİ VE ALAMAYACAĞI DURUMLAR

 

a. [Zekatını, daha vakti gelmeden önce ödeyen] mal sahibi, zekatı verme esnasında "bir engel çıkarsa verdiği malın kendisine geri iade edilmesini" şart koşarsa bu şart uygulanarak ödediğini geri alır; çünkü bu, veren kişinin alana ileride hak sahibi olacağı için verdiği bir maldır. Hak sahibi olmayı engelleyen bir durum ortaya çıktığında ~ veren kişi ödediğini geri alır. Bu şuna benzer; kiralık olarak tutulan bir evin kira bedeli peşin olarak ödense daha sonra süre dolmadan ev yıkılsa, kirayı ödeyen kişi geriye kalan süre için ödediği kira bedelini geri alır. (Kıyas)

 

b. Nevevl'nin ifadesinden "bir engelortaya çıkmadan önce kişinin verdiğini geri alma hakkının olmadığı" anlaşılmaktadır ki bu doğrudur. Çünkü vaktinden önce kendi isteğiyle ödediğinden verdiğini geri alamaz. Bu, vadeli borcunu vaktinden önce ödeyen kimsenin durumu gibidir.

 

c. Yine bu ifadeden "bir engelolmadığı halde ödediğini geri almayı şart koşarsa ödediğini geri alamayacağı" anlaşılmaktadır ki bu da doğrudur. İsnevi "böyle bir durumda teslimin sahih olması itiraza açıktır" demiştir. Bunun sahih olduğu görüşü güçlüdür.

 

d. Kişi zekatını vaktinden önce öderken sadece "bu benim erken ödenen zekatımdır" dese veya teslim alan kişi bunun erken ödenmiş zekat olduğunu bilseler [yukarıdaki engellerin çıkması halinde ödeyen kişi ödediğini geri alabilir mi? Bu konuda iki görüş bulunmaktadır:]

 

[Birinci görüş]

 

Daha doğru olan görüşe göre kişi zekatını verirken kendi içinden sadece "bu benim erken verilen zekatımdır" demiş olsa veya teslim alan kişi bunun erken verilen bir zekat olduğunu bilse [bir engelin ortaya çıkması durumunda] kişi ödediğini geri alabilir. Çünkü bunun vaktinden önce ödenen bir zekat olduğunu zikretmiş veya karşı taraf bunu bilmiştir. Bu zekat da geçersiz hale gelmiştir [bu yüzden kişi geri alabilir.]

 

[İkinci görüş]

 

Geri alamaz, kendi isteği ile bağış yapmış olur.

 

Not:  Nevevi birinci görüş için "mezhebte esas kabul edilen görüş" dese daha uygun olurdu; çünkü el-Mecmu' ve diğer eserlerde doğru kabul edilen görüşe göre birinci görüş tek görüştür.

 

Görüş ayrılığı benim açıklamada ifade ettiğim üzere "kişi zekatı kendisi verdiğinde" söz konusudur. Şayet zekatı devlet başkanı verirse "erken ödenen zekat" olduğunu zikretmişse ödediğini geri alır, "geri almayı şart koşmasına" ihtiyaç yoktur.

 

Nevevi'nin "alan kişinin zekatın erken ödendiğini bilmesi"ni -benim açıklamada yaptığım gibi- açık olarak belirtmesi daha uygun olurdu; çünkü bunun zıddı meselede Nevevi buna ihtiyaç duymuş ve açık olarak ifade etmiştir.

 

e. [Kişi zekatını vaktinden önce ödese, ancak öderken bunu zikretmese, alan kişi de bunun vaktinden önce ödenen bir zekat olduğunu bilmese, daha sonra ödenen malın zekat olarak geçerli olmasını engelleyen bir durum ortaya çıksa, ödeyen kişi ödediğini geri alabilir mi? Bu konuda üç görüş bulunmaktadır:]

 

[Birinci görüş]

 

Daha doğru olan görüşe göre -Nevevi er-Ravda'da bunu doğru görüş olarak belirtmiş ve tek görüş zikretmiştir- kişi zekat verirken "vaktinden önce ödenmesi" meselesine temas etmese yalnızca bunun zekat olduğnu belirtse veya susarak herhangi bir şey zikretmese, zekatı teslim alan kişi de bunu bilmese, ödeyen kişi ödediğini geri alamaz, veren kişi alan şahsın aldığı sırada bunu bildirme konusunda kusurlu davrandığı için veren kişi bu malı bağışlamış olur.

 

[İkinci görüş]

 

Kişi verdiği şeyin zekat yerine geçeceğini düşündüğü halde zekat yerine geçmediğinden geri alabilir.

 

[Uçüncü görüş]

 

Zekatı veren kişi devlet başkanı ise ödediğini geri alabilir; mal sahibi ise geri alamaz. Çünkü devlet başkanı başkasının malını verdiğinden bu verilenin bir bağış gibi kabul edilmesi mümkün değildir.

 

Nevevi "alan kişi de bunun erken ödenmiş bir zekat olduğunu bilmese" demekle, teslim alma esnasında bilmesini dışarıda bırakmıştır; veren kişi bu durumda verdiğini geri alabilir.

 

Alan kişi malı teslim aldıktan sonra bunun "vaktinden önce verilmiş bir zekat olduğunu" öğrense en baştan beri biliyormuş gibi kabul edilir mi edilmez mi? SubKi "bu konuda Ebu Hamid'in ve Cüveyni'nin sözlerinden bunun baştan beri biliniyormuş gibi kabul edileceği anlaşılmaktadır ki doğruya yakın olan da budur" demiştir.

 

 

3. VAKTİNDEN ÖNCE ÖDENEN ZEKATIN GERİ VERİLMESİNİ GEREKTİREN DURUMUN GERÇEKLEŞİP GERÇEKLEŞMEDİĞİ KONUSUNDA ANLAŞMAZLIĞIN OLMASI

 

Zekatını vaktinden önce veren kişi ile bunu teslim alan kişi "ödenen bedelin geri verilmesini gerektiren bir durumun var olup olmadığı" konusunda ihtilaf etseler [kimin sözü kabul edilir? Bu konuda mezhep içinde iki görüş bulunmaktadır:]

 

[Birinci görüş]

 

Daha doğru olan görüşe göre bu iki kişi geri vermeyi gerektiren durumun varlığında yani;

 

> "bir engelortaya çıktığında ödenen bedelin geri verileceği" şartının açık olarak ifade edilip edilmediğinde,

 

> "bedelin erken ödenen bir zekat olduğunun" zikredilip edilmediğinde,

 

> yahut alan -daha doğru görüşe göre- kişinin bunu bilip bilmediğinde

ihtilaf etseler yeminle birlikte alan kişi -veya onun mirasçısınınsözü kabul edilir. Çünkü aslolan zekat veren kişinin bunu şart koşmamış olmasıdır. Ayrıca her iki taraf da mülkiyetin bulunmadığında anlaşmaktadır. Aslolan bu durumun devam etmesidir. Yine çoğunlukla görülen uygulama insanların zekatlarını vaktinde ödemesidir.

 

[İkinci görüş]

 

Yeminle birlikte mal sahibinin görüşü kabul edilir; çünkü o kendisinin amacının ne olduğunu en iyi bilendir. Bu yüzdendir ki o başkasına bir elbise verse ve daha sonra bunun ödünç mü hibe mi olduğu konusunda ihtilaf etseler veren kişinin sözü kabul edilir.

 

EI-Mecmu'da ikinci görüşün daha doğru olduğu belirtilmişse de bu ifadenin yanlışlıkla yazıldığı kabul edilmiştir.

 

Yukarıdaki görüş ayrılığı "alan kişi bunun vaktinden önce ödenmiş bir zekat olduğunu bilmediği" duruma özgüdür. Şayet bunu biliyorsa alan kişinin sözünün kabul edileceği konusunda görüş ayrılığı yoktur; çünkü bu durum yalnızca onun yapacağı açıklama ile bilinebilir.

 

EI-Mecmu'da daha doğru kabul edilen görüşe göre; zekatı alan kişinin "verilen bedelin vaktinden önce ödenmiş bir zekat olduğunu bilmediği"ne dair yemin etmesi şarttır. Çünkü alan kişi verenin söylediği şeyi kabul etse aldığını tazmin etmesi gerekir.

 

Nevevi'nin sözünden şöyle bir anlam çıkmaktadır: "İki kişi malın nisap miktarından az olup olmadığı veya sene dolmadan önce malın telef olup olmadığı konusunda ihtilaf etseler yeminle birlikte, zekatı alan kişinin sözü kabul edilir." Ezrai bunun düşünülmesi gereken bir husus olduğunu söylemişse de doğru olan budur.

 

 

4. VAKTİNDEN ÖNCE ZEKAT OLARAK VERİLMİŞ MALIN ZEKAT OLMASI GEÇERSİZ HALE GELİNCE TELEF OLMASI

 

Vaktinden önce ödenen şeyin geri verilmesi sabit olduğunda, vaktinden önce verilmiş bu mal telef olmuş ise [bakılır:]

 

[a] - Piyasada emsali bulunan mallardan ise [mislı ise] misliyle tazmin edilir.

[b] - Değeri belirlenen bir mal [kıyemI] ise değeri ile tazmin edilir.

 

Çünkü alan kişi bunu kendi amacı için almıştır.

[Değeri, değer belirleme yoluyla anlaşılacak olan malın] değer[i] Ö belirlenirken [hangi tarih esas alınır? Bu konuda mezhep içinde iki görüş bulunmaktadır:]

 

[Birinci görüş]

 

Daha doğru olan görüşe göre teslim alındığı tarihteki değeri esas alınır. Çünkü bunun üzerinde gerçekleşen değer alan kişinin mülkiyeti altında iken gerçekleştiğinden bu fazlalık tazmin edilmez.

 

[İkinci görüş]

 

Telef edildiği tarihteki değeri esas alınır; çünkü hakkın malın kendisinden değerine intikal ettiği an telef edildiği andır. Malın satılması vb. gibi şeyler de telef edilmesi gibidir.

 

 

5. VAKTİNDEN ÖNCE ZEKAT DİYE ÖDENEN ANCAK DAHA SONRA GERİ ALINAN MALDA MEYDANA GELEN EKSİLMENİN HÜKMÜ

 

[Zekatını vaktinden önce veren ve bir engel çıkması sebebiyle verdiği mal zekat olarak geçerli olmadığı için geri alan] kişi, geri aldığı şeyde [bir eksilme tespit etse durum ne olur? Bu eksilmenin malın niteliği ile ilgili mi yoksa malın bir parçası ile ilgili mi olduğuna bakılır:]

 

 

A. MALIN NİTELİĞİNOE BİR EKSİLME OLMASI

 

Kişi verdiği malı geri aldığında nitelik olarak erş miktannca (6) bir eksiklik içerdiğini görse, örneğin verdiği hayvan hastalanmış veya zayıflamış olsa ve bu durum da malın geriye verilme sebebinden önce gerçekleşse, zekatı alan kişinin [bir şey ödemesi gerekir mi gerekmez mi? Bu konuda mezhep içinde iki görüş bulunmaktadır:]

 

(6) Erşin buradaki anlamı "kusuru ortaya çıkan malın bedelinden kusur sebebiyle yapılan indirimndir.

 

[Birinci görüş]

 

Daha doğru görüşe göre bir şey ödemesi gerekmez; çünkü bu eksilme onun mülkiyetinde meydana geldiğinden tazmin gerekmez. Bu, çocuğuna bir mal hibe eden babanın verdiği şeyi eksilmiş olarak geri almasına benzer.

 

[İkinci görüş]

 

Mal sahibine eksilme miktarınca tazmin verilmesi gerekir; çünkü malın bütünü tazmine tabidir, malın bir bölümü de böyledir. Bu hibeye benzemez; çünkü hibenin bütünü tazmine tabi olmayınca bir kısmı hiç tazmine tabi olmaz.

 

 

B. MALIN PARÇASINDA EKSİLME OLMASI

 

Vekilen iki koyunun birinin telef olması durumunda olduğu gibi şayet zekat diye verilen malın parçasında / parçalarında eksilme meydana gelmişse, bunu veren kişi -el-Mecmu ve el-Kifaye'de belirtildiğine göre- telef olan kısmın bedelini alır. Bu konuda görüş ayrılığı yoktur.

 

 

6. VAKTİNDEN ÖNCE ZEKAT DİYE ÖDENEN ANCAK DAHA SONRA GERİ ALINAN MALDA MEYDANA GELEN ARTIŞIN HÜKMÜ

 

[Vaktinden önce zekat diye verilen, ancak daha sonra -bir engel çıkması sebebiyle- geri alınan malda bir artış meydana gelmiş olsa bunun hükmü nedir? Bu konuda mezhep içinde iki görüş vardır:]

 

[Birinci görüş]

 

Daha doğru görüşe göre zekatı veren kişi, malın geri verilme sebebinin meydana gelmesinden önce maldan ayrı olarak meydana gelen süt, ve yavru gibi bir fazlalığı geri alamaz. Çünkü bu fazlalık mal karşı tarafın mülkiyetinde iken meydana gelmiştir.

 

Hayvanın memesindeki süt ve üzerindeki yün de gerçek anlamda hayvandan ayrı bir fazlalık gibidir; çünkü bunlar hükmen hayvandan ayrılabilmektedir.

 

[İkinci görüş]

 

Kişi asıl mal ile birlikte bu fazlalığı da geri alır; çünkü sonradan anlaşıldığına göre zekat olarak verilen mal zekat yerine geçmemiştir.

 

Eksiklik veya maldan ayrı olan fazlalık malın geri verilme sebebi gerçekleştikten sonra oluşsa veya malı alan kişi aldığı sırada zekatta hak sahibi olan şahıslardan olmasa bu durumda maldaki eksikliğin tazmin edilmesi gerektiği gibi fazlalığın da geri verilmesi gerekir. Bunu Cüveynı söylemiş, el-Kifaye' de de tek görüş olarak belirtilmiştir.

 

El-Minhac metninde geçen "maldan ayrı fazlalık" ifadesi zekat olarak verilen hayvanın şişmanlaması, hayvana bir şey öğretilmesi vb. "mala bitişik olan fazlalığı" dışarıda bırakmaktadır. Çünkü bunlar asıl mala tabidir.

 

Vaktinden önce zekat olarak verilen mal aynen durmakla birlikte bunu alan kişi onun bedelini verse, mal sahibi ise buna razı olmasa -Rafif ve Nevevi'nin belirttiğine göre- "vaktinde ödenen farz zekat malın kendisinden değil de bedelinden verilir mi?" konusundaki görüş ayrılığı burada da geçerli olur. Buna göre daha doğru görüş doğrultusunda mal sahibinin isteğine uyulması gerekir.

 

Nevevl'nin metinde "daha doğru görüş" diye nitelemesi, bu konuda karşı görüşün bulunduğunu ve görüş ayrılığının güçlü olduğunu göstermektedir. Nevevi er-Ravda'da ise bu meseleyi "alimlerin tek görüş olarak kabul ettiği, İmam Şafiı (r.a.)'nin de açık olarak ifade ettiği mezhebin esas aldığı görüş" diye nitelemiştir. Zayıf bir rivayete göre bu konuda mezhep içinde iki görüş vardır.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

ZEKATIN VERİLMESİNİ GECİKTİRMEK