|
ZEKAT / BİTKİLERDE |
4. BİTKİLERDE ZEKATIN
FARZ OLDUĞU ZAMAN
Meyvelerin kendilerini
afetten kurtardığının ortaya çıkması ile ekinlerin de kuvvetlenmesi ile zekat
farz olur.
1. Meyvelerde zekat meyvelerin
afetten kendini kurtarmasıyla farz olur; çünkü bitki o durumda tam bir meyve
olur. Meyvenin bundan önceki hali ise koruk ve hamdır.
Ekinlerde zekat ise
danelerin kuvvetlenmesi ile farz olur; çünkü ekin o zaman yiyecek maddesi
haline gelir, bundan öncesinde ise ottur.
"Zekat farz
olur" ifadesi ile zekatı vermenin farz olduğu kastedilmemiştir. Bununla
hurma, üzüm ve samanından ayrılmış ekinin olgunlaştığı zaman zekat olarak
verilme sebebinin gerçekleştiği kastedilmektedir. Kökler ve meyvelerle ilgili
bölümde ürünün olgunlaşmasının ölçüsünün ne olacağı konusu gelecektir.
2. Ürünün tamamen
olgunlaşması ve ekinin tamamen kuvvetlenmesi şart olmadığı gibi bütününün
olgunlaşması veya kuvvetlenmesi de şart değildir.
3. Tarım ürününün sahibi
olan kimsenin ihtiyaç duyduğu; ekini veya ürünü kurutma, ayıklama, koparma,
taşıma vb. masrafları zekat malından hesap edilmez.
4. Zekat memuru,
kurutulan bir ürünün zekatını yaşken almışsa;
[a] - Ürün elinde ise
geriye vermesi gerekir.
[b] - Memurun elinde iken
telef olmuşsa [zekat memurunun ne yapması gerekir? Bu konuda iki görüş
bulunmaktadır:]
[Birinci görüş]
O ürünün benzerini
vermesi gerekir. Çünkü er-Ravda'nın "gasp" bölümünde belirtildiğine
göre yaş ürünler "misli mallar" dandır.
[İkinci görüş]
[Zayıf] bir görüşe göre
ise zekat memurunun bu durumda ürünün değerini [kıymetini] mal sahibine vermesi
gerekir. Nitekim İmam Şafii (r.a.) el-Ümm'de bu görüşü açık olarak ifade ettiği
gibi alimlerimizin çoğu da bu görüştedir. Çünkü yaş ürünler kıyemi mallardandır.
Birinci görüşte olanlar,
İmam Şafii (r.a.)'nin açık ifadelerini "ürünün misli bulunamıyarsa"
şeklinde yorumlamışlardır.
[c] - Zekat memuru, yaş
iken aldığı meyveyi kurutsa -kuruduktan sonraki miktarı yaşından daha az olsun
ya da olmasın- ürünü bu şekliyle ilk olarak alması msid olduğundan bu meyvenin
zekat olarak alınması yeterli olmaz. Bunu İbn Kecc zikretmiş, İbnü'l-Mukri de
Ravd adlı eserinde tek görüş olarak belirtmiştir. Iraklılar ise buna muhalif
olarak alınan meyvenin zekat olarak yeterli olacağını söylemişlerdir.
5. Zekat memuru zekat
olarak verilen hububatı, daneleri [sapından ve başağından] ayrılmamış halde
alsa; pirinçve ales dışında bu yeterli olmaz. Pirinç ve ales ise daha önce
geçtiği üzere kabuğunda iken tahsil edilir.
6. Bir kimse [satım
akdini kabul edip etmeme konusunda] seçim hakkına sahip olma şartıyla hurma
ağaçlarını ve meyvelerini satın alsa, muhayyerlik süresi [seçim için düşünme
süresi] devam ederken ürünler olgunlaşsa;
[a] - Seçim hakkına
sahip olan kişi satıcı ise zekatı mülk sahibi olarak onun ödemesi gerekir.
[b] - Seçim hakkına
sahip olan müşteri ise zekatı onun ödemesi
gerekir.
Sonuç itibarıyla mülk
kendisinde kalmasa bile, yani muhayyer olan satıcı satım akdini onaylasa veya
muhayyer olan müşteri satım akdini feshetse bile zekatı onun ödemesi gerekir.
[c] - Her ikisi de seçim
hakkına sahip ise zekat askıda bekler [mevkuftur]: Mülk sonuçta kimin olursa
zekatı da onun ödemesi gerekli olur.
7. Katir bir kimse veya
efendisi ile özgürlük sözleşmesi yapmış bir köle meyveleri ile birlikte hurma
ağaçlarını yahut yalnızca meyveleri satın alsa, meyveler de onun mülkiyetinde
iken olgunlaşsa, meyveler olgunlaştıktan sonra bu kişi meyveleri bir kusur veya
başka bir sebeple geri verse bu meyvelerin zekatını hiç kimsenin ödemesi
gerekmez.
[Şöyle ki:]
[a] - Alıcı ödemez;
çünkü o zekatın kendisi üzerine farz olmasına ehil değildir.
[b] - Satıcı ödemez;
çünkü zekat farz olduğunda meyveler onun mülkiyetinde değildi.
8. Bir müslüman hurma ağaçlarını
ve meyvelerini yahut yalnızca meyvelerini satın alsa, meyveler onun
mülkiyetinde iken olgunlaşsa sonra onlarda bir kusur tespit etse, ürünün
zekatını ödemesi farz hale geldiğinden bu ürünü zorla satıcıya geri veremez.
Bu, müşteri satın aldıktan sonra onun elinde malın kusurlanması gibidir.
Bu durumda iken müşteri
zekatı ödese meyveleri geri veremez; ancak kusur sebebiyle satıcıdan tazminat
alır.
Bu durumda iken müşteri
malı başkasına satsa ikinci müşteri bu malı geri verebilir.
Müşteri satıcının rızası
ile malı geri vermek isterse bu caiz olur. Çünkü bu durumda satıcı kendi
hakkını ıskat etmiş olur.
9. Kişi meyveleri
toplama şartıyla ağaçtaki meyveleri satın alsa, daha sonra meyveler olgunlaşsa,
[zekatta] hak sahibi olan kimselerin bu meyvelerde hakkı söz konusu olduğundan
meyvelerin koparılması haram olur.
Satıcı meyvelerin ağaçta
bırakılmasına razı olmazsa satım akdini feshettirebilir; çünkü meyvenin ağacın
suyunu emmesinden satıcı zarar görmektedir.
Satıcı meyvelerin ağaçta
kalmasına razı olsa ancak müşteri meyveleri toplamaktan başkasına razı olmasa,
müşteri satım akdini feshedemez; çünkü satıcı kendi hakkını ıskat etmeye razı
olmuştur. Satıcı meyvelerin ağaçta kalmasına razı olmaktan vazgeçebilir; çünkü
onun razı olması "ağacını ödünç vermesi" türünden bir tasarruftur.
[Ödünç veren de bundan her an vazgeçme hakkına sahiptir]. Satım akdi
feshedilince müşterinin zekat ödeme yükümlülüğü ortadan kalkmaz; çünkü
ürünlerin ortaya çıkması ağaçlar onun mülkiyetinde iken gerçekleşmişti. Zekat memuru
zekatı meyveden alırsa satıcı ödediği zekatı müşteriden tahsil eder.
Not: Zerkeşi şöyle demiştir: Müşteri malı teslim
almadan önce meyveler olgunlaşmış olsa bu, malın teslim alınmasından önce
satıcı elinde meydana gelen bir kusurdur. O halde bu durumda müşteri için
muhayyerlik hakkının doğması uygun olur. Bu, satım akdinin bağlaylCl hale
gelmesinden sonra olduğunda böyledir; aksi takdirde meyveler muhayyerlik
zamanında ağaçta bırakılması hak edilmiş meyvelerden olur. Bu ise muhayyerlik
zamanında ağaçta bırakılması şart koşulmuş gibi olur. Sonuç olarak her iki
akdin kendiliğinden fesholmuş olması gerekir.
Deriz ki: Muhayyerlik
zamanındaki şart akde dahil kabul edilir.
BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN
AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN
5. YAŞ HURMA VE
YAŞ ÜZÜMÜN KURUMUŞ HALDEKİ MİKTARINI TAHMİN YOLUYLA BELİRLEMEK