|
ZEKAT / ALTIN-GÜMÜŞ... |
B. KULLANIMI MÜBAH OLAN
TAKILARIN ZEKATI
[Edinilmesi mübah olan
takıların zekatı farz mıdır? Bu konuda İmam Şafii (r.a.)'ye ait iki görüş
bulunmaktadır:]
[Birinci görüş]
Kadının ayağına taktı ğı
halhal vb. gibi edinilmesi mübah olan takılara zekat düşmez. Çünkü bu altın ve
gümüş mübah bir kullanım için ayrıldığından [tarla sürme, su taşıma vb. gibi]
çalıştırılan hayvanlara zekat düşmediği gibi bunlara da zekat düşmez.
[İkinci görüş]
Bunların da zekat!
verilir; çünkü altın-gümüşün zekata tabi olması [bunların hangi amaçla
kullanıldığına bağlı olmayıp] doğrudan bunların özüne bağlıdır.
İkinci görüş şu
ifadelerle reddedilmiştir: Zekat, altın ve gümüşü n özüne bağlı olmayıp onların
ihtiyaç fazlası olmasına bağlıdır. Çünkü onların hammaddesini [özünü] edinmede
insanın amacına yarayan bir durum söz konusu değildir. (Yani altın ve gümüşün
doğrudan kendisi tüketilmez, bunlar yalnızca malların alım satımına aracılık
ederler. )
Nevevl'nin "mübah
olan takılara zekat düşmez" ifadesinden şu durum istisna edilir:
Kişi, geride edinilmesi
mübah altın-gümüş takı bırakarak ölse, mirasçısı ancak aradan bir yıl geçtikten
sonra durumu öğrense bunun zekatının verilmesi gerekir; çünkü mirasçı bu
altın-gümüşü mübah bir şekilde kullanma amacıyla elinde tutmamıştır.
Bunu Rüyanı
zikretmiştir. Daha sonra babasından bu konuda şöyle bir görüşün de ileri
sürülebileceğini nakletmiştir: "Miras bırakan kişinin niyetini mirasçının niyeti
yerine koymak suretiyle [mirasçının üzerinden zekatın düştüğüne
hükmedilir.]"
İlk görüş "kişinin
herhangi bir kasıt taşımaksızın edindiği süs eşyasına zekat düşmediği"
söylenerek problemli görülmüş, "söz konusu durumda altın ve gümüşü edinme
bulunduğu halde bizim bahsettiğimiz mesel ed e bu yoktur" denilerek
reddedilmiştir.
BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN
AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN
C. ALTIN-GÜMÜŞ
KAPLARIN ZEKATI