ORUÇ - FİDYE |
1. FİDYE VERMESİ
GEREKMEYEN KİŞİLER
Ramazandan herhangi bir
şeyi kaçıran ve kaza etme imkanı bulamadan ölen kimse üzerine [kaçırdığı orucu]
telafi etme yükümlülüğü yoktur. Onun için günah da söz konusu değildir.
Hür kimselerden ramazan
orucundan herhangi bir şeyi kaçıran kimse, hastalığının veya mübah olan
yolculuğunun ölüm anına kadar devam etmesi sebebiyle kaçırdığı orucu kaza
edemese bunu fidye vererek veya kaza ederek telafi etmesi gerekli değildir;
çünkü kusur / ihmali söz konusu değildir. Bundan dolayı bir günah da söz konusu
değildir; çünkü bu tıpkı [ilk vaktinde yapılmayıp ertelenen, daha sonra da
yapma imka.nı bulamadan kişinin öldüğü] hac ibadeti gibi kişinin ölüm anına
kadar yapma imka.nını bulamadığı bir farzdır, bu yüzden sorumluluk düşmüştür.
Bu hüküm, ramazan
orucunu kaçırma hastalık gibi bir özürden kaynaklanmışsa söz konusudur.
> Özrün ölüm anına
kadar devam etmesi,
> Kişi özrün sona
ermesinin ardından ölse bile ölümün rama
zanda gerçekleşmesi,
> Şevva! ayının [ilk
gününün yani bayramın] ikinci fecrinden önce başka bir özrün meydana gelmesi,
> [İsnevI'nin]
el-Mühimmdt'ta zikrettiğine göre Ramazan ayının son gününde güneş batmadan önce
hayız, loğusalık veya hastalık gibi bir durum sebebiyle kişinin kaza etme
imkanı bulamaması arasında yukarıdaki hüküm açısından fark yoktur.
Özrü bulunmayan yani
haksız yere orucunu bozan kimse ise [kaza etme imkanı bulamadan ölse bile] bu
fiil sebebiyle günaha girer ve onun yerine fidye verilmek suretiyle bu telafi
edilir. Bu hüküm Rafil tarafından "bütün yılı oruçlu geçirmeyi
adamak" konusunda açık olarak ifade edilmiştir. Rafil bunu asıl kabul edip
diğer meseleyi ona kıyas etmiştir. Burada da bu kişiyi hasta ve yolcuya
benzetmek suretiyle buna işaret etmiştir.
BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN
AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN
2. İBADET BORCU
İLE ÖLEN KİMSE ADINA FİDYE VERİLMESİ