NAFİLE NAMAZ / CEMAAT’İN
SÜNNET OLMADIĞI |
E. REVATİB SÜNNETLERİN
VAKTİ
Farzdan önceki revatib
sünnetlerin vakti farzın vaktinin girmesiyle farzdan sonraki revatib sünnetlerin
vakti ise farzın kılınması ile girer.
Her iki tür revatib
sünnet de farzın vaktinin çıkması ile çıkar.
Çünkü bu sünnetler farza
bağlıdır.
Buna göre farzdan önceki
sünneti farzdan sonra yapmak eda olmakla birlikte farzdan sonraya bırakmamak tercih
edilir. Ancak kamet getirilmesi vb. durumda [kişi camiye gelmişse ve sünnet
namazı kılmamışsa bu namaz] farzdan sonraya bırakılır.
Farzdan sonraki sünneti
farzdan önce yapma halinde -bu, kaza edilen bir namaz bile olsa- mezhep
içindeki iki görüşten birine göre namaz geçerli olmaz. Mutemed olan görüş
budur. Çünkü kaza da [bu açıdan] edaya benzer. Nevevl'nin yukarıdaki
ifadesinden şu sonuç çıkmaktadır: "Revatib sünnetin farzın kılınmasına
yakın olması şart değildir." Eş-Şamil adlı eserde aykırı görüş
belirtilmişse de bu doğrudur.
Yolculukta iken kişi
namazları kısaltarak kılsın veya tam yapsın revatib sünnetleri kılmak
sünnettir. Ancak ikamet halinde iken daha güçlü sünnettir. Şahitlikler bahsinde
geleceği üzere "revatib sünnetleri sürekli olarak terk eden kimsenin
şahitliği reddedilir."
BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN
AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN
F. SÜRESİ BULUNAN
NAFİLE NAMAZLARIN KAZASI