MUĞNİ’L-MUHTAC

İMAM’A UYMANIN SONLANMASI

 

2. TEK BAŞINA NAMAZA BAŞLAYAN BİRİNİN BAŞKASINA UYMASI

 

A. HÜKMÜ

B. TEK BAŞINA NAMAZ KILARKEN BİRİNE UYAN KİMSENİN YAPMASI GEREKEN ŞEY

 

A. HÜKMÜ

 

Kişi namaza tek başına başladıktan sonra namaz esnasında imama uymaya niyet etse -diğer rekatta bile olsa- daha güçlü görüşe göre bu caiz olur.

 

Kişi tek başına namaza başladıktan sonra namaz esnasında, rükadan önce veya sonra bir imama uymaya niyet etse [bu caiz olur mu? Bu konuda İmam Şafii (r.a.)'ye ait iki görüş vardır]

 

[Birinci görüş]: Daha güçlü görüşe göre bu caizdir.

 

[*] - Bunun delili şu meşhur olaydır: Nebi (s.a.v.)'in vefat hastalığı sırasında namazı Hz. Ebu Bekir (r.a.) kıldınyordu. Nebi (s.a.v.) bir ara kendini iyi hissederek cemaate çıkınca sahabe Hz. Ebu Bekir' e uymayı bırakıp Nebi (s.a.v.)'e uydular.

 

Ayrıca kişi namazın bir kısmını tek başına kıldıktan sonra başkalarının ona uyması caiz olur, kendisi de imam olur. Tek başına başladığı namazda sonradan imam olması caiz oluyorsa aynı şekilde sonradan imama uyması da caiz olur. (Kıyas)

 

Bu kişi imamın bulunduğu rekattan başka bir rekatta bile olsa, hatta imamdan daha önce bile olsa ona uyması caizdir; ancak -elMecmu'da İmam Şafiı (r.a.)'den yapılan nakle göre ve mezhep alimlerinin ittifakına göre- mekruhtur. Bu durumda yapılması sünnet olan şey; şayet vakit genişse kılmakta olduğu farzı nafileye çevirip ikinci rekatta selam vermektir.

 

[İkinci görüş]: Bu caiz değildir, bu hareket namazı bozar.

 

[Yukarıdaki iki görüş, namazın hangi bölümünde başkasına uyma konusu ile ilgilidir?]

 

[Kişinin tek başına başladığı namazda sonradan başkasına uyması ile ilgili yukarıdaki görüş genel midir yoksa namazın belirli bir bölümünden sonra başkasına uymakla mı ilgilidir? Buna dair farklı yorumlar söz konusudur. Şöyle ki:

 

> Nevevl'nin "Her iki görüşün de mutlak olduğu" şeklindeki ifadesi tercih edilen görüştür.

 

> Bir görüşe göre ise bu iki görüş "imam ve imama uyan kişi birinci veya ikinci re katta ittifak ettikleri durum" için söz konusudur. Şayet her bir re katta olursa o zaman kesinlikle namaz bozulur.

 

> Bir başka görüşe göre ise kişi imamın rüku yapmasından önce onun namazına katılırsa kesin olarak sahih olur. Yukarıdaki iki görüş ise rükudan sonra katılan içindir.

 

> Bir başka görüşe göre kişi rükudan sonra başkasının namazına dahil olursa kendi namazı kesin olarak bozulur. Yukarıdaki iki görüş rükudan önce dahil olma konusuna ilişkindir.

 

Not:

 

1. Mesele

 

Nevevi meseleyi "kişi namaza tek başına başladığında" şeklinde kayıtlamıştır; çünkü kişi namaza bir cemaatle başladığında -el-Mecmu'da belirtildiği üzere- bir imama uyabileceği konusunda hiçbir görüş aynlığı yoktur.

 

Şu durumlar da buna benzer:

 

1) Kişi cünüp olduğunu bilmeksizin bir kimsenin ardında namaza başlasa, durumun anlaşılıp da kişinin temizlenmesinden sonra uyma niyetini o kişiye veya bir başkasına nakletse,

 

2) Abdesti bozulan imamın yerine başkasını bırakmasını caiz kabul ettiğimizde abdesti bozulan bir kişi yerine başkasını bıraksa, [bu durumda o imama uymak caiz olur]

 

2. Mesele

 

Namaza sonradan gelen kişiler veya bir yolcunun arkasında namaz kılan mukim şahıslar [imam namazını tamamladıktan sonra birbirine uyabilir mi? Bu konuda er-Roudo ve Aslü'r-Ravda'da farklı ifadeler bulunmaktadır:]

 

[a] - er-Roudo'da Cuma konusunda belirtildiğine göre-;

 

[aa] - Cuma namazında bu şahıslar birbirine uyamazlar. Çünkü Cuma namazında imamın namazı tamamlanıp da cemaatten namazı tamamlanmayanlar olursa bu kişiler imamın yerini alamazlar.

 

[ab] - Daha doğru görüşe göre Cuma namazı dışındaki namazlarda da hüküm böyledir, çünkü cemaat bir kere gerçekleşmiştir. İmam namazını bitirdikten sonra diğerleri namazlarını kendi başlarına tamamladıklarında cemaat sevabını alırlar.

 

[b] - Ancak Aslü'r-Roudo'nın bu konuyu anlattığı yerdeki ifadesinden "Cuma namazı dışında bunun caiz olduğu" anlaşılmaktadır.

 

Et-Tahkik'te doğru olarak kabul edildiği üzere itimad edilecek olan görüş de budur.

EI-Mecmu'da da şöyle demiştir: Buna itimad et, el-İntisar adlı eserde bunun yasak olduğu görüşünün sahih kabul edilmesi seni yanıltmasın.

 

İsnevi el-Mühimmat'ta bunu bir çelişki olarak görmüştür. Başkaları bu ikisini şu şekilde birleştirmiştir: Birincisi(37S) fazilet açısından, ikincisi(379) ise tek başına namaz kılan kişinin bir imama uymasının caizliği açısındandır. Nitekim et-Tahkik'te tek başına namaz kılan kişinin başkasına uymasının caiz olduğunu belirttikten sonra şöyle demiştir: "Mesbuk'un imamı selam verdikten sonra onun başka bir imama uyması, Mesbuk dışındakilerin başkasına uyması gibidir".

 

İki kitaptaki ifade ancak bu şekilde [uygun olarak] birleştirilebilmektedir.

 

 

B. TEK BAŞINA NAMAZ KILARKEN BİRİNE UYAN KİMSENİN YAPMASI GEREKEN ŞEY

 

[Tek başına namaz kılarken bir imama uyan kişi, uymasının ardından] imam ayakta olsun, oturuyor olsun ona tabi olur.

 

Tek başına namaz kılarken bir imama uyan kişi, uymasının ardından imam ayakta olsun, oturuyor olsun yahut da rüku ve secdede olsun, kendisinin namaz kılarken bulunduğu durumdan farklı bir durumda bile bulunsa tabi olmaya riayet etmek için onun yaptığını yapar.

 

İmam daha önce namazını bitirirse ona uyan kişi Mesbuk konumunda olur, kendisi daha önce namazını bitirecek durumda ise dilerse imama uymayı terk eder, dilerse birlikte selam vermek için imam! bekler.

 

Tek başına namaz kılan bir kişi birine uysa, imam ondan daha önce namazını bitirse, ona uyan kişi Mesbuk konumunda olur. Namazını kendisi tamamlar.

 

Şayet imama uyan kişi imamdan önce namazını bitirecek olursa [önünde iki seçenek vardır]:

 

[Birinci seçenek]: Dilerse imamdan ayrılmaya niyet ederek ayrılır.

 

[İkinci seçenek]: Dilerse; imamla birlikte selam vermek üzere teşehhüdde bekler. "Sabah namazı kılan kimsenin öğle namazı kılan birine uyması" konusunda geçen hükme kıyasla burada da kişinin beklemesi daha faziletlidir.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

3. MESBUKA İLİŞKİN MESELELER