|
NAMAZ / SÜNNETLERİ |
2. HUŞU
[Namazın sünnetlerinin
ikincisi: Huşu'lu olmaktır]
Namazda huşu sünnettir.
Kişinin dışı ve içi huşu ile dolmalı, kendisinin hükümdarlar hükümdarının huzurunda
olduğunu ve onunla konuştuğunu ve bu namazın [hesap gününde] kendisine arz
edileceğini, namazın kabul edilmeyip reddedilebileceğini aklında tutmalıdır.
[*] - Bu konuda delil şu
ayettir: Müminler gerçekten kurtuluşa ermişlerdir: Onlar ki namazlarında huşu
sahibidirler. [Mü'minun, 201]
Hz. Ali bu ayetteki
huşu'u "kalbin yumuşak olması, organların her türlü işten alıkanması"
şeklinde tefsir etmiştir.
[*] - Müslim'de şu hadis
bulunmaktadır: Güzelce abdest alan, sonra bütün benliğiyle ve kalbiyle Allah'a
yönelerek iki rekat namaz kılan her müslümanın cennete hak olur. (Müslim,
Salatü'l-müsafirin, 1694)
[*] - Tirmizi, Ebu
Hureyre'den (r.a.) şunu rivayet etmiştir: Nebi (s.a.v.) namazda sakalıyla
oynayan bir adam gördü ve şöyle buyurdu: Bunun kalbi huşulu olsaydı organları
da huşulu olurdu. (Zebidi, İthafu's-sadeti'l-müttakin, III, 23; Hindi,
Kenzü'l-ummal, 5891; İbnü'l-Mübarek, Zühd, 213)
Bu konuyla ilgili
hadisler ve sahabeden gelen rivayetler (eserler) pek çoktur. Bu yüzden bir
görüşe göre "namazın bir bölümünde de olsa huşulu olmak şarttır" .
İhya'da zikredildiğine
göre kişinin ridası veya sarığının ucu namaz kılarken sarkarsa -bir zorunluluk
olmadıkça- bunu düzeltmesi mekruh olur.
BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN
AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN
3. NAMAZDA OKUNAN KUR'AN VE ZİKİRLERİN ANLAMINI DÜŞÜNMEK