|
TAHARET / ABDEST’İN SÜNNETLERİ |
F- YIKAMA VE MESHETMEYİ
ÜÇ KERE YAPMAK
Abdestin sünnetlerinden
biri de yıkama ve meshetmeyi üç kere yapmaktır. Sayıda şüphe eden kişi kesin olarak
bildiğini [en azını] esas alır.
a. Hükmü
Abdestin sünnetlerinden
biri de, Nebi' e (s.a.v.) uymak için, farz olan veya mendup olan yıkama ve
meshetmeyi üç kere yapmaktır.
[*] - Bunu Müslim ve
diğer hadisçiler rivayet etmiştir. (Buhari, Vudu, 159; Müslim, Taharet, 537)
Bunun farz olmamasının
sebebi ise Nebi'in (s.a.v.) birer birer ve ikişer ikişer abdest almış
olmasıdır.
Nevevi "üç kere
yapmak" ifadesini mutlak olarak zikredip "yıkama ve meshetme"
den bahsetmeseydi ifade hilalleme, besmele çekme ve abdestin sonunda teşehhüd
getirmeyi de kapsardı.
[*] - Beyhakı
hilallemenin üç kere yapılmasına dair bir rivayete yer vermiştir.
[*] - Teşehhüdün üç kere
yapılması konusunda ise Ahmed bin Hanbel ve İbn Mace'nin rivayeti vardır.
Ruyani bu görüşü kabul
ettiğini belirtmiştir.
Zahir olan, teşehhüd
dışında besmele gibi sözlü ifadelerin de onun gibi olmasıdır.
İleride mestler üzerine
meshin birden fazla yapılmasının mekruh olduğu gelecektir.
Zerkeşı şöyle demiştir:
Sargılar üzerine yapılan meshin ve başa meshi tamamlamak için sarık üzerine
yapılan meshin de mestler üzerine mesh gibi olması zahir olan görüştür.
Üçten fazla yapmak
mekruhtur. Yine özürsüz olarak üçten az yapmak da mekruhtur.
[*] - Çünkü Nebi
(s.a.v.) organlarını üçer kere yıkayarak abdest almış ve şöyle buyurmuştur:
Abdest böyle alınır. Kim bundan fazla veya eksik yaparsa kötülük ve zulüm
yapmış olur. (Ebu Davud, Taharet, 135; Nesai, Taharet, 140; İbn Mace, Taharet
ve sünenüha, 422)
Bu hadisi Ebu Davud ve
diğer hadisçiler rivayet etmiş, Nevevi el-Mecmu'da mezhep alimlerinden ve
diğerlerinden nakille bunun sahih olduğunu söylemiştir.
[Hangi durumda hadisteki
kötülük ve zulüm gerçekleşmiş sayılır?
Bu konuda üç görüş
vardır]
[Birinci görüş]: Üçten
fazla veya az yapan kimse her iki durumda da kötülük ve zulüm yapmış olur.
[İkinci görüş]: Üçten az
yapma durumunda kötülük, çok yapma durumunda ise zulüm yapmış olur.
[Üçüncü görüş]:
İkincisinin tersidir.
[Soru]: Nebi'in (s.a.v.)
organlarını birer defa ve ikişer defa yıkayarak abdest aldığı sabit olduğu
halde üçten az yapmaya birinci görüşte kötülük ve zulüm, ikincisinde kötülük,
üçüncüsünde zulüm nasıl denilebilmiştir?
[Cevap]: Nebi'in
(s.a.v.) böyle yapması bunun caiz olduğunu göstermek içindir. Söz konusu durumda
Nebi'in (s.a.v.) bunu yapması daha faziletli idi; çünkü onun hükümleri beyan
etmesi farzdır.
İbn Dakiki'l-İyd şöyle
demiştir: Üçten çok yapmanın mekruh olması için kişi fazlalığı abdest niyeti
ile -veya mutlak niyetle- yapmış olmalıdır. Serinleme amacıyla bunu yapsa veya
üç kere yapınca abdest niyetini sona erdirse mekruhluk söz konusu olmaz.
Zerkeşi ise şöyle
demiştir: Görüş ayrılığının, su kamuya ait veya kişiye ait olması durumuna özgü
olması gerekir. Şayet kişi, taharetle bulunacak kimselere vakfedilmiş sudan
veya vakfedilmiş medreseler, ribatIar gibi bir yerin suyundan kullanıyorsa
üçten fazla yıkamanın haram olduğu konusunda ihtilaf yoktur. Çünkü buralarda
suyu üçten fazla kullanmaya izin verilmemiştir.
Kimi durumlarda üç kere
yıkamayı terk etmek istenebilir. Bunlara örnek olarak şu durumlar verilebilir:
(a) Namaz vakti daralır
da kişi organlarını üç kere yıkamakla uğraştığında vakit çıkacak olursa
organları üç kere yıkamak haram olur.
(b) Su az olup da
yalnızca farz olan yıkamayı yapacak kadar ise organları üçer kere yıkamak haram
olur. Çünkü bu, suyu kullanma imkanı bulunduğu halde teyemmüm yapmaya muhtaç
kılmaktadır. Bunu Beğavi fetvalarında zikretmiş, Nevev! de et-Tuhfe adlı eserinde
bu görüşü kabul etmiştir.
(c) Kişi abdestten
artacak suya içmek için ihtiyaç duyacaksa, örneğin yanında birer kere yıkaması
halinde abdest almaya ve içmeye yetecek kadar su bulunsa, üç kere yıkama
halinde içecek su kalmasa -Crır'nin el-İ'caz adlı eserinde belirttiği üzere- bu
kişinin üç kere yıkaması haram olur.
(d) Cemaate yetişmek,
abdest organlarını üç kere yıkamak ve abdestin diğer edepleriyle meşgulolmaktan
daha faziletlidir.
Bir organı tam olarak
yıkamadan önce birden fazla yıkamak yeterli olmaz. Ancak başının bir kısmını üç
kere meshederse bu yeterli olur. Çünkü alimlerin "abdestin sünnetlerinden
biri de meshi üç kere yapmaktır" sözü bunu da kapsamaktadır. [Paragrafın
başında] geçen ifade ise tam olarak yıkanması gereken organla ilgilidir.
Nitekim İbnü'l-Mukri er-Ravd adlı eserinde bunun tek görüş olduğunu
söylemiştir. İmamın ifadesi aksini anlatsa da Cüveyni'nin Furuk'unda da bunu
gerektiren ifadeler vardır.
[Soru]: Ağza ve burna
birlikte su verirken bir organı tamamlamadan diğerine geçme söz konusu olduğu
halde üç tekrar bu şekilde gerçekleşmektedir.
EV
[Cevap]: Ağız ve burun
tek bir organ gibi olduğundan, iki kolda olduğu gibi bunlarda da söz konusu
durum caizdir. yüz ve kollar ise farklı iki organ olduğundan bu ikisinin uzak
olması sebebiyle bunlarda dÜz olmaz. Bu yüzden birini tamamladıktan sonra
diğerine geçmesi gerekir.
b. Sayıda şüphe etmek
Sayıda şüphe eden kişi
kesin olarak bildiğini esas alır.
Farz olan yıkamalarda
kesin olarak bilineni esas almak farz, sünnet olanlarda ise menduptur. Çünkü
aslolan kişinin fazla yıkamayı yapmamış olmasıdır. Bu, namaz rekatlarının
sayısında şüphe etmek gibidir.
Kişi üç kere mi iki kere
mi yıkadığında şüphe etse [neyi esas alması gerektiği konusunda iki görüş
vardır]:
[Birinci görüş]: Daha az
olanı esas alır [iki kere yıkadığını kabul eder] bir kere daha yıkar.
[İkinci görüş]: Bir
başka görüşe göre ise dört kere yıkamamış olmak için -ki bu bidattir- daha çok olanı
esas alır. Sünneti terk etmek bidati işlemekten daha hafiftir. (Genel kural)
İlk görüş sahipleri buna
şöyle cevap vermişlerdir: Bidatin söz konusu olması için kişinin bunun dördüncü
yıkama olduğunu bilerek yıkaması gerekir. [Oysa burada böyle bir durum söz
konusu olmadığı için bidat de söz konusu değildir].
BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN
AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN
G- BAŞIN BÜTÜNÜNÜ ve KULAKLARI MESHETMEK