NEVEVİ MİN HAC / CENAZE VE AHKAMI

 

TAZİYE

 

Taziye, ölünün ailesine sabırlı ve tahammüllü olmalarını tav­siye etmek ve ölü için duada bulunmaktır.

 

Cenaze gömülmeden önce ve gömüldükten üç gün sonraya ka­dar taziyede bulunmak sünnettir. Vefat eden müslüman bir kimse için bir müslümana taziyede bulunulurken şöyle denilir:

 

Vefat eden kafir için müslüman akrabası taziye edilirken de şöyle denilir:

 

Vefat eden müslüman için kafir akrabası taziye edilirken şöyle denilir:

 

Vefattan önce ve sonra adabına uyarak ölü için ağlamak caizdir.

 

Yalnız ölünün meziyetlerini sayarak yüksek sesle ağlamak, göğsü ve yüzü tokatlamak veya yakayı yırtmak gibi davranışlarda bulunmak haramdır.

 

Muharrer'de bulunmadığı halde eklediğim ayrı ayrı bazı mese­leler şunlardır:

 

1- Ölünün borcu varsa acele üzere ödemek ve vasiyetini yerine getirmek sünnettir.

 

2- Kişinin kendisine gelen her hangi bir zarardan dolayı ölümü temenni etmesi mekruhtur. Ancak dinine gelecek bir zarar sebebiy­le ölümü temenni etmesi mekruh değildir.

 

3- Hasta olan kimsenin tedavi görmesi sünnettir. Tedavi görmesi için hastayı zorlamak ise mekruhtur.

 

4- Akraba ve dostları ölünün yüzünü öpmesi caizdir.

 

5-Cenaze namazı ve diğer işler için ölüm haberini ilân etme­nin bir sakıncası yoktur. Yalnız camiliye dönemindeki gibi ölünün iyiliklerini sayarak ölüm haberini ilân etmek mekruhtur.

 

6- Cenazeyi yıkayan kişi, avret mahalli dışında ihtiyaç miktarı kadar cenazeye bakabilir.

 

7- Yıkanması sakıncalı olan cenazeye teyemmüm ettirilir.

 

8- Cünüp veya hayızlı olanın cenazeyi yıkaması mekruh değil­dir. Ölen kimse cünüp veya hayızlı ise bir yıkama kafidir.

 

9- Cenazeyi yıkayan kişinin güvenilir olması sünnettir. Cena­zede gördüğü güzel hasletleri açıklamalıdır. Hoşa gitmeyen şeyleri ise, bir maslahat olmaksızın açıklaması haramdır.

 

10- Ölünün iki kardeşi veya iki hanımı onu yıkamak için anlaş­mazlığa düşerlerse aralarında kura çekilir.

 

11- Ölen kafiri yıkaması için yakın kafir akrabası, yakın müs-lüman akrabasına tercih edilir.

 

12- Aspur boyası ile boyanmış ve pahalı olan kefeni kullanmak mekruhtur. Kefenin yıkanmış olanı yenisinden iyidir. Küçük çocuk­lar da baliğ olanlar gibi üç kefenle kefenlenir. Kefenin üzerine hanut denilen hoş kokuyu serpmek müstehabtır. Zayıf kavle göre vacibtir.

 

13- Cenazeyi, -kadın cenazesi de olsa- sadece erkekler taşır. Ce­nazeyi değerini küçük düşürecek veya düşme ihtimali olacak şekil­de taşımak haramdır. Kadın cenazesini onu örtecek tabut gibi bir şeyle taşımak sünnettir.

 

14-  Cenazeyi gömdükten sonra bir vasıtaya binerek geri dön­mek mekruh değildir.

 

15-  Müslümanın kafir olan akrabasının cenaze merasimine katılmasında bir sakınca yoktur.

 

16- Cenaze merasiminde yüksek sesle konuşmak -Kur'ân okumak olsa bile- mekruhtur. İhtiyaç olmaksızın ateş bulundurmak da mekruhtur.

 

17- Müslümanların cenazesi kafirlerin cenazelerine karışır ve cenazeler birbirinden ayırt edilemezse, bütün cenazeleri yıkayıp na­mazlarını kılmak vacibtir. Müslümanların cenazeleri kast edilmek suretiyle hepsinin namazı kılmabilir. En güzel olan ve imam'in ke­sin beyanı budur. Veya "Eğer müslüman ise" diye niyet edilerek her birinin namazı ayrı ayrı kılınır ve namazda şöyle dua edilir: "Al-lahümmağfîr lehu in kâne müslimen"

 

18-  Namazın sahih olması için cenazenin namazdan  önce yıkanması şarttır. Cenazeyi kefenlemeden namazını kılmak mek­ruhtur. Göçük altında kalan kimsenin çıkarılması veya yıkanması sakıncalı ise cenaze namazı kılınmaz.

 

19- Mezhep alimlerince kabul edilen rivayete göre, cenaze na­mazım kılan kişinin cenaze hazır ise, onun önüne geçmemesi ve kabri arkasına almaması şarttır. Cenaze namazını camide kılmak caizdir. Namazda cemaatin üç veya daha fazla saf tutması sünnettir. Namazdan sonra bir başkası gelip namazı kılmak isterse, yalnız başına kılabilir. En sahih kavle göre, namazı kılmış olan kimse ikin­ci bir defa namazı iade etmez ve cemaatin çoğalması için cenaze na­mazı geciktirilmez.

 

20- İntihar eden kişi diğer cenazeler gibi yıkanır ve onun na­mazı kılınır.

 

21- İmam hazırda olmayan, cemaat de hazır olan cenazeye ni­yet ederse veya durum bunun tersi olursa namaz caizdir.

 

22- Cenazeyi kabristanda gömmek daha faziletlidir. Mezarlıkta gecelemek mekruhtur.

 

23- Cenazeyi mezara indirirken, erkek cenazesi olsa bile, me­zarın bir örtü ile örtülmesi ve cenazeyi kabre indirenin şöyle deme­si sünnettir: "Bismillahi ve alâ milleti Resûlillahi sallallahu aleyhi ve sellem"

 

24- Cenazenin altına (kabrin dibine) bir şey sermek, cenazenin kafası altına yüksekçe toprak koymak veya cenazeyi tabut içinde gömmek mekruhtur. Yalnız yer nemli veya yumuşak ise mekruh de­ğildir. Cenazeyi gece ve hava sıcak değilse namaz kılınması mekruh olan vakitlerde gömmek caizdir. Cenazeyi bu iki vaktin dışında göm­mek daha faziletlidir.

 

25- Kabri kireçle sıvamak, üstüne bina yapmak veya yazı yaz­mak mekruhtur. Arazisi vakıf olan mezarlar üzerine yapılan binalar yıktırılmalıdır.

 

26- Defin işlemi bittikten sonra mezarın üzerine su serpmek, ortasına gelecek şekilde uzunlamasına küçük taşları bir çizgi halin­de dizmek, mezarın baş tarafına taş koymak veya direk dikmek ve akrabaların mezarlarını bir arada bulundurmak sünnettir.

 

27- Kabirleri ziyaret etmek erkekler için sünnet, kadınlar için mekruhtur. Zayıf kavle göre ise haramdır. Başka bir zayıf kavle göre ise mubahtır. Yalnız enbiya ve salih kimselerin kabirlerini ziyaret et­mek kadınlar için de sünnettir. Kabristanı ziyaret eden kişi önce kabristana selâm verir, Kur'ân okur ve ölüler için duada bulunur. Kabristana selâm vermenin bir şekli şöyledir: "es-Selamu aleykum dâre kavmin mü'minîn ve innâ biküm inşaallahu lahikûn."

 

28- Cenazeyi başka bir beldeye nakletmek haramdır. Zayıf kav­le göre ise mekruhtur, imam'ın kesin beyanına göre Mekke'ye, Me­dine'ye veya Beyt-i Makdise yakın yerde vefat edenin cenazesini bu yerlere nakletmek caizdir. Yakınlığın ölçüsü, nakil esnasında cenaze kokusunun  değişmeyeceğinden  emin  olunan  mesafedir.   Cenaze gömüldükten sonra bir mazeret olmaksızın cenazeyi başka bir yere nakletmek veya başka bir şey için kabri açmak haramdır. Örneğin cenaze yıkanmadan veya gasp edilmiş arazide veya gasp edilmiş el­biseyle veya beraberinde bir mal ile gömülmüş veya kıble cihetine doğru gömülmemişse kabri açmak haram değildir. En sahih kavle göre, kefensiz gömülen cenazeyi kefenlemek için kabri açmak.caiz değildir.

 

29- Definden sonra ölünün imanında sabit kalması için, bir ce­maatin bir saat kadar kabrin başında durup Allah'a duada bulunma­ları sünnettir. Mükellef olan ölü için telkinde bulunmak sünnettir.

 

30- Ölünün yakınları için komşuları yemek hazırlamalı, onları gece gündüz doyurmaları ve yemek yemeleri için ısrar etmeleri sünnettir. Ölünün iyiliklerini sayıp yüksek sesle ağlayanlar için ye­mek hazırlamak haramdır. Allah daha iyi bilir.