NEVEVİ MİN HAC / NAMAZ

 

HÜSUF VE KÜSUF NAMAZI

GÜNEŞ VE AY TUTULMASI NAMAZLARI

 

Güneş veya ay tutulması namazını kılmak sünnettir. Güneş veya ay tutulması namazına niyet ederek tahrim tekbiri alınır, euzu besmele çekilir, fatiha okunur ve rükû yapılır. Rükûdan kalktıktan sonra tekrar fatiha okunur ve ikinci rükû yapılarak secdeye varılır. Böylece birinci rekât tamamlanmış olur. İkinci rekât da aynı şekilde kılınır. Güneş karartısı devam ederse, üçüncü bir rükû eklemek caiz değildir. Güneş açılırsa rükûların sayısını azaltmak da en sahih kavle göre caiz değildir.

 

Güneş veya ay tutulması namazının tam şekli ise şöyledir: Birinci kıyamda Fatiha'dan sonra Bakara suresi okunur, ikinci kıyamda yine Bakara suresinden iki yüz kadar ayet okunur. Üçüncü kıyamda yüz elli kadar ve dördüncü kıyamda yüz kadar ayet okunur. Birinci rükûda Bakara suresinden yüz ayete denk, ikinci rükûda seksen ayete denk, üçüncü rükûda yetmiş ayete denk ve dördüncü rükûda takriben elli ayet kadar tesbih okunur. En sahih kavle göre secdeler uzatılmaz. Ben diyorum ki; secdeleri uzatmak Buharî ve Müslimin sahihinde geçen hadisle sabittir. Buveyti, kitabında secdelerin kendilerinden önceki rükû kadar uzatılacağına dair delil göstermiştir. Allah daha iyi bilir.

 

Bu iki namazı cemaatle kılmak ve ay tutulması (husuf) namazında kıraati cehri, güneş tutulması namazında ise gizli yapmak sünnettir. Namaz kılındıktan sonra imam cuma hutbesi için geçerli rükünleri taşıyan iki hutbe okur. İmam hutbede cemaatı tövbe et­meye ve hayır işlemeye teşvik eder.

 

Namazın birinci rükûunda imama tabi bir kimse, birinci rekâ­ta yetişmiş sayılır. En zahir kavle göre ikinci rükûda veya ikinci kıyamda imama tabi olan kimse, imamın içinde bulunduğu rekâta yetişmiş sayılmaz. Güneş açılır veya kapalı durumda iken batarsa namazın vakti geçmiş olur. Ayın açılması veya güneşin doğmasıyla da namazın vakti geçmiş olur. İmamın son kavline göre, fecrin doğmasiyle namazın vakti geçmiş olmaz. Ay da kapalı iken batarsa na­mazın vakti geçmiş olmaz.

 

Küsûf (güneş tutulması) ile cuma namazı veya başka bir farz namaz bir araya gelirse, farz namazın vaktinin çıkma endişesi var­sa önce farz namaz kılınır. Böyle bir endişe yoksa, en zahir kavle göre önce küsûf namazı kılınır. Küsûf vaktinde cuma namazı kılımrsa, küsûf namazında okunan hutbenin aksine cuma için iki hutbe okunur ve cuma namazı kılınır. Cuma namazından sonra küsûf na­mazı kılmırsa, cuma hutbesi bu namaz için de geçerli sayılır. İkinci bir hutbe okunmasına gerek yoktur.

 

Bayram, küsûf ve cenaze namazları bir araya gelirse, önce ce­naze namazı kılınır.