NEVEVİ MİN HAC / NAMAZ

 

BAYRAM NAMAZI

 

Bayram namazı müekked sünnettir. Zayıf kavle göre ise farz-ı kifayedir. Cemaatle kılınması meşru kılınmıştır. Cemaatsiz kılmak da sünnet olduğu gibi, köle, kadın ve misafir için de sünnettir. Vak­ti, güneşin doğmasıyla başlar zeval vaktine kadar devam eder. Güneş bir mızrak boyu yükselinceye kadar namazı geciktirmek sünnettir.

 

Bayram namazı iki rekât halinde kılınır. İhram tekbirinden sonra iftitah duası okunduktan sonra zevaid denilen yedi tekbir alınır. Her iki tekbir arasında orta uzunlukta bir ayet okunacak ka­dar bir fasıla verilir. Tekbirler arasında tahlil, tekbir ve Allah'ı yücelten bir lafız okunur.

 

Sonra euzu besmele çekilir, fatiha ve bir sure okunur, ikinci rekâtta ise, kıraatten önce beş tekbir alınır. Tekbirler alınırken eller omuz hizasına kadar kaldırılır. Tekbirleri almak, farz veya eb'ad de­ğildir. Bu itibarla bir kimse, tekbirleri almayı unutur ve kıraate baş­larsa tekbirlerin vaktini kaçırmış olur, artık tekbir alamaz. Ancak İmamın ilk kavline göre rükûa varmamışsa tekbirleri alır.

 

Birinci rekâtta fatihadan sonra "Kaf", ikinci rekâtta ise "İktarebe" suresinin tümünü cehren okumak ve namazdan sonra iki hut­be okumak sünnettir. Her iki hutbenin rüknü, cuma namazında okunan hutbenin rüknü gibidir.

 

Hatip cemaate Ramazan Bayramı hutbesinde fıtır sadakası, Kurban Bayramı hutbesinde ise Kurban hakkında bilgi verir. Birinci hutbede art arda dokuz, ikinci hutbede ise yedi tekbir alır.

 

Bayram namazı için bilinen şekli ile yıkanmak sünnettir. Yıkanmanın vakti gecenin yarısından itibaren, bir kavle göre ise fec­rin doğuşu ile başlar. Cuma namazında olduğu gibi bayram na­mazına giderken de güzel koku sürünmek ve güzel elbiseleri giyine­rek süslenmek sünnettir.

 

Bayram namazını camide kılmak daha faziletlidir. Zayıf kavle göre ise; bir mazeret yoksa sahrada kılmak daha faziletlidir. İmam sahraya çıkarsa, gitmeye gücü yetmeyen zayıf kimselere bayram na­mazını kıldıracak bir imam tayin eder.

 

Bayram namazına giderken bir yoldan gitmek, dönerken baş­ka bir yoldan dönmek, cemaatin camiye erken gitmesi, imamın ise namaz vaktinde camiye gitmesi sünnettir. Kurban Bayramında ace­le ederek ilk vakitte namazı kılmak sünnettir. Ben diyorum ki; Ra­mazan Bayramında namaza gitmeden önce bir şey yemek, Kurban Bayramında ise, yemeği namazdan sonraya bırakmak, namaza yaya olarak ve sükunetle gitmek sünnettir. İmam dışında başkasının Bay­ram namazından önce nafile namaz kılması mekruh değildir. Allah daha iyi bilir.

 

Teşrik Tekbirleri

 

Her iki bayram arefesinde güneş battıktan sonra evde, yolda, mescitte ve sokakta yüksek sesle tekbir almak sünnettir. En zahir kav­le göre imam bayram namazı için iftitah tekbiri alıncaya kadar teşrik tekbirleri almak sünnettir. Hacılar kurban bayramı arefesinde tekbir yerine telbiye getirirler. En sahih kavle göre Fıtır Bayramı arefesinden itibaren farz namazlardan sonra tekbir almak sünnet değildir.

 

Hacılar bayramın birinci günü öğle namazından itibaren tek­bir almaya başlarlar ve bayramın son günü sabah namazında buna son verirler. En zahir kavle göre hacıların dışındakiler de hacılar gi­bi namazlardan sonra tekbir alırlar. Bir kavle göre ise, hacı adayı ol­mayanlar bayramın birinci günü akşam namazından itibaren na­mazlardan sonra tekbir almaya başlarlar. Bir kavle göre ise,arefe günü sabah namazından itibaren namazlardan sonra tekbir almaya başlamak ve bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar oku­maya devam etmek sünnettir. İslam alemindeki uygulama böyledir.

 

En zahir kavle göre teşrik günlerinde kılman kaza, revâtib ve nafi­le namazlardan sonra da teşrik tekbirleri alınır.

 

Teşrik tekbirlerinin şu lafzı beğenilmiştir:  (henüz arapçası yok)

 

Tekbirlere şu cümleyi eklemek müstehaptır: (henüz arapçası yok)

 

Ramazanın otuzuncu günü zevalden önce bir önceki gecenin (ramazanın yirmi dokuzuncu günün) hilâli görüldüğüne tanıklık edilirse, iftar edilir ve bayram namazı kılınır. Eğer guruptan sonra bir önceki gecenin hilâlinin görüldüğü söylenirse, bu şahitlik kabul edilmez. Bir önceki gecede zeval ile gurup arasındaki sürede görüldüğü söylenirse, iftar edilir ancak vakti geçtiği için bayram namazı kılınmaz. En zahir kavle göre, her hangi bir vakitte bayram namazını kaza etmek meşrudur. Denilmiş ki, bir kavle göre bir son­raki günün sabahında eda edilir.