NEVEVİ MİN HAC / TAHARE

 

KADINLARIN ÖZEL HALLERİ

 

 

1. Hayız (Aybaşı Hali)

 

Hayız hali en erken dokuz yaşında başlar. Hayzın en az süresi bir gün ve bir gecedir. Bu süre ister art arda olsun, ister ayrı ayrı sürelerin toplamı ile meydana gelsin aynı hükmü ifade eder. En faz­la süresi ise gecesi ile birlikte on beş gündür. İki hayız arasındaki te­mizlik müddetinin en azı on beş gün olup en fazla müddeti için bir sınır yoktur.

 

Cünüplü olana haram olan şeyler, hayızlı olan kadına da haramdır. Hayızlı kadının mescidi kirletme korkusu varsa, mescidin bir tarafından girip diğer tarafından çıkması da haramdır. Hayızlı kadının oruç tutması haram olup, tutamadığı farz oruçları sonradan kaza etmesi ise vacibtir. Ancak farz namazları kaza etmesi vacib değildir.

 

Erkeğin hayızlı olan karısının göbeği ile diz kapağı arasındaki kısmı ile oynaşması -şehvetsiz olsa bile- haramdır. Zayıf kavle göre, cinsel ilişki hariç erkeğin hayız halindeki karısı ile oynaşması haram değildir.

 

Hayızlı kadın, kanaması kesilince oruç tutmak ve boşanma hariç, gusül yapmadan haram kılınan diğer işleri yapamaz.

 

2.  İstihaze (Özür Kanı)

 

Istihaze, idrarı tutamama özrü gibi daimi olan bir abdestsizlik halidir. Istihaze kam, oruç tutmaya ve namaz kılmaya mani değildir. Müstehaze kadın önce akıntı yerini yıkar ve bir bezle bağlar. Namaz vakti girince abdest alır ve acele ederek namazını eda eder. Akıntı yerini bağlamak ve cemaatı beklemek gibi namazın maslahatı için abdest ve namazın arasına giren gecikmenin zararı olmaz. En sahih kavle göre, namazın maslahatı için olmayan bir gecikmenin zararı vardır. Müstehaze olan kadının her bir farz için yeni bir abdest al­ması vacibtir. Keza en sahih kavle göre, her abdest alışta sargı bez­lerini yenilemesi de vacibtir.

 

Müstehaze kadın, abdest aldıktan sonra adeti olmadığı halde kanı kesilir ve tekrar başlarsa veya adetine binaen kanı bir müddet durur da kanın kesilmesi ile tekrar başlaması arasında geçen zaman abdest alacak ve namazı kılacak kadar geniş bir zaman ise, yeniden abdest alması vacibtir.

 

3. Hayız Kanı Ve Hükmü

 

Bir kadınının hayzın en erken yaşında görmekte olduğu kan on beş günü aşmazsa geçen sürenin tümü hayız süresidir. Sarı ve bulanık renkte olan kan, hayzın en fazla süresi olan on beş güniı aş­sa bile, en sahih kavle göre hayız kanıdır. Kan hayzın en fazla müddeti olan on beş günlük süreyi aşarsa, kadın şu hallerin birinde bulunur:

 

1) Mübtedie ve mümeyyize kadın: Bu adet görmeye yeni baş­lamış kuvvetli (siyah) kan ile zayıf (kırmızı) kanı birbirinden ayırt edebilen kadındır. Zayıf olan kan istihaze, kuvvetli olan kan ise hayız kanıdır. Fakat kuvvetli olan kanın, hayzın en az müddetinden noksan süreli olmaması ve en fazla müddeti aşmaması şarttır. Zayıf olan kanın da temizliğin en az müddeti olan on beş günden noksan süreli olmaması ve akışın da art arda olması şarttır.

 

2) Mübtedie fakat mümeyyize olmayan kadın: Bu, kuvvetli kan ile   zayıf kanı  birbirinden   ayırt  edebilecek  durumda  olmayan kadındır. Kanm tek bir renkte (siyah veya kırmızı) aktığını görür ve­ya kanları birbirinden ayırt etme şartlarını yitirmiş ise en zahir kav­le göre, hayız müddeti bir gün bir gecedir. Temizlik müddeti ise yir­mi dokuz gündür.

 

3) Mü'tade kadın: Bu daha önce hayız ve temizlik müddetini görmüş kadındır. Hayız ve temizlik müddeti, adetinin miktarına ve vaktine göre olur. Sözgelimi adeti ayda beş gün hayız görmek ise, ge­ri kalan yirmi beş gün temizlik halidir. En sahih kavle göre, kadın bir defa hayız kanı görmekle adeti sabit olur. En sahih kavle göre mü'tade mümeyyize olan kadının hayız ve temizlik hali, adetine göre değil de temyizle (kuvvetli ile zayıf kanı birbirinden ayırt et­mekle) sabit olur. Bir kadın sözgelimi her ayın ilk beş gününde hayız hali görüyorsa, yirmi beş gün temizlik hali olarak adet edinmiştir. Şayet müstehaze olur ve ayın ilk on gününde kuvvetli kanı, geri ka­lan günlerde ise zayıf kanı görürse, kuvvetli kan hayız kanıdır.

 

4) Mütehayyire: Bu, adet görmüş fakat kuvvetli kan ile zayıf kanı bir birinden ayırt edemeyen, adetinin vakit ve miktarını unu­tan kadındır. Bir kavle göre mütehayyire kadının adeti, mübtedie kadının adeti gibidir. Yani hayzın süresi bir gün bir gecedir. Temiz­lik süresi ise yirmi dokuz gündür. Meşhur kavle göre mütehayyire kadının ihtiyatlı davranması vacibtir. Yani kocasının kendisi ile cin­sel  ilişkide  bulunması,   Kur'ân'a  dokunması  ve namaz   dışında

 

Kur'ân'ı okuması haramdır. Mütehayyire kadın, farz namazlarını devamlı kılmalıdır. Keza en sahih kavle göre nafile namazları da kılabilir. Ancak vakit girdikten sonra her farz namaz için gusül et­melidir. Zira kanın kesilmiş olma ihtimali vardır.

 

Mütehayyire kadının, geçireceği sürenin temizlik süresi ola­cağı ihtimali olduğundan ramazan orucunu tutması lazımdır. Bu ih­timalden dolayı ramazan ayından sonra da tam bir ay oruç tutar. Böylece her bir aydan on dört gün olmak üzere toplam yirmi sekiz gün oruç tutmuş olur. Sonra bir ayın on sekizinci günün başından üç gün ve sonundan üç gün olmak üzere altı gün oruç tutar. Böyle­ce geriye kalan iki günü kaza etmiş olur. Bir gün oruç tutmakla bir günü kaza etmesi de mümkündür. Bunun için bir ayın birinci, üçüncü ve on yedinci günlerini oruçla geçirerek kazaya kalan bir günü telafi etmiş olur.

 

Mütehayyire kadın adetinin bir kısmını unutmuş ise, kesin bil­diği ile amel eder.

 

Mütehayyire, geçireceği sürenin temizlik veya hayız süresi ol­ması ihtimali bulunduğundan; cinsi ilişki hususunda hayızlı kadının tabi olduğu hükümlere tabidir. İbadet konusunda ise, temiz olan kadın gibi davranır. Şayet kanının kesilme ihtimali varsa, her farz namaz için gusül etmesi vacibtir. En zahir kavle göre, hayzm en az süresi içerisinde hamile veya temiz kadından akan kan hayız kanıdır.

 

4. Nifas (Lohusalik)

 

Doğum yapan kadının vaginasmdan doğumdan biraz sonra akan kandır. En az süresi bir anlıktır. En fazla süresi altmış, ortala­ma süresi kırk gündür. Hayızlı kadına haram olan şeyler nifaslı kadın için de haramdır. Hayız kanının en fazla süresi on beş günden fazla olabileceği gibi, nifas kanı da altmış günden fazla olabilir. Ni­fas süresi altmış günden fazla olan kadın, ibadet ve diğer hususlar­da özürlü kadın gibi davranır.