BEYHAKİ

KÜLLİYATI

İ’TİKAD

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Büyük Günah İşleyenlerin Durumları

 

Yüce Allah, "Allah, kendisine ortak koşulmasını elbette bağışlamaz, bundan başkasını dilediğine bağışlar ... "[Nisa 116] buyurmuştur. Yani, Allah kendisine ortak koşmayanlardan dilediğini cezalandırmadan bağışlar, bazılarını ise işlediklerine karşılık cezalandırır, sonra onları affedip imanları sebebiyle, "Biz, güzel işler yapanların ecrini zayi etmeyiz''[Kehf 30] ve "Allah şüphesiz zerre kadar haksızlık yapmaz, zerre kadar iyilik olsa onu kat kat arttırır ve yapana büyük ecir verir''[Nisa 40] buyurduğu gibi Cennete koyar.

 

 

Ubade b. es-Samit der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber bir yerde otumyorduk. Derken Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ii Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak ve zina etmemek üzere bana biat ediniz" dedi ve: " ... Allah'tan başka hiçbir şeye ilahlık yakıştırmayacaklarını, hırsızlık yapmayacaklarını zina etmeyeceklerini..."[Mumtehine 12] ayetini okuyup şöyle devam etti: "Sizden kim verdiği bu sözü tutarsa onun mükafatı Allah'a aittir. Kim de bu suçlardan birini işler, cezasını bu dünyada çekerse o ceza kendisi için kefarettir. Her kim de bir suç işler de Allah bu dünyada onun suçunu örterse onun işi de Allah'a kalmıştır. Allah dilerse onu affeder, dilerse ona azab eder."

 

[T] Sahih hadistir. Buhari (18, 3892, 3999, 4894, 6784, 6801, 7213, 7468) ve Müslim (1709).

 

Benu Kinane'den el-Muhdad adında bir adam, Şam'da Ebu Muhammed denilen birinin: "Şüphesiz vitir vacibdir" dediğini duydu. elMuhdad der ki: Mescide giden Ubade b. es-Samit'e gidip karşısına çıktım ve Ebu Muhammed denilen adamın söylediklerini aktardım. Ubade b. es-Samit şöyle karşılık verdi: "Ebu Muhammed yanlış söylemiş. Ben, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Allah beş vakit namazı kullara farz kıldı. Her kim bu namazları kılar, hafife alarak onları zayi etmezse, Allah'ın onu cennete koyacağına dair vaadi vardır. Kim de bu namazları kılmazsa, onun için Allah katında herhangi bir vaad yoktur. Dilerse ona azab eder, dilerse Cennete koyar."

 

[T] Sahih hadistir. Malik Muvatta (120) ve Ebu Davud (1420).

 

 

 

Cabir der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir adam gelip: "Ey Allah'ın Resulü! (Cenneti veya Cehennemi) gerekli kılan iki şey nedir?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmadan ölürse cennete girer, kim de Allah'a herhangi bir şeyi ortak koşarak ölürse cehenneme girer" cevabını verdi.

 

[T] Sahih hadistir. Müslim (93).

 

 

 

Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Üç şey imanın esasındandır. (Birincisi) La ilahe illallah diyen bir kimseye (el ve dil uzatmaktan) çekinmemiz, işlemiş olduğu bir günah yüzünden onu kafir saymamamız, işlediği (kötü) bir amelden dolayı onu İslam dışı ilan etmememizdir. (İkincisi) Cihad, Allah'ın beni (peygamber olarak) gönderdiği andan, ümmetimin en son neslinin Deccal'le savaşacağı ana kadar devam edecektir. Adaletli (bir idareci)nin adaleti onu ortadan kaldıramayacağı gibi zalim (bir idarecinin zulmü de kaldıramaz. (Üçüncüsü ise) Kadere inanmaktır."

 

[T] Ebu Davud (2532) ve Ebu Ya'la (4311,4312).

 

Beyhaki der ki: Bu hadisin, İman ve el-Ba's ve'n-Nüşlir kitaplarında zikrettiğimiz birçok şahidi vardır. Sahabe, Tabilin ve ondan sonra gelenler de bu şekilde hareket etmişlerdir.

Şafii, el-Vasiyye adlı kitabında şöyle der: "Allah, ahireti, dünyada yapılan iyilik veya affetmediği takdirde kötülüklere karşılık verilecek bir yurt yapmıştır. Büyük fakihler de aynı görüşü belirtmiş ve cezayla ilgili ayetler hakkında şöyle demişlerdir: Bunlar, Allah'ın vaad ettiği cezalardır. Eğer şirk dışında işlenen günahlara vereceği cezaları affetmek isterse affeder."

 

 

 

Ebu Miclez, "Kim bir mümini kasden öldürürse cezası, içinde temelli kalacağı cehennemdir ... "[Nisa 93] ayetini açıklarken: "Bu, bir mümini kasden öldürenin cezasıdır. Eğer Allah, vereceği bu cezayı vermeyıp bağışlamak isterse, bağışlar" demiştir.  [T] Hasen

 

 

 

Hişam b. Hassan der ki: Muhammed b. Sirin'in yanındayken bir adam kendisine, "Kim bir mümini kasden öldürürse cezası, içinde temelli kalacağı cehennemdir ... "[Nisa 93] ayetini sonuna kadar okuyunca, Muhammed b. Sirin kızdı ve adama: "Allah kendisine ortak koşmayı elbette bağışlamaz, bundan başkasını dilediğine bağışlar ... "[Nisa 48] ayetini ne yapacaksın! Yanımdan kalk ve dışarıya çık!" dedi. Bunun üzerine adamı çıkardılar.

 

 

 

Eyyub, Nafi kanalıyla bildiriyor: İbn Ömer der ki: Biz, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Allah kendisine ortak koşmayı elbette bağışlamaz, bundan başkasını dilediğine bağışlar ...,''[Nisa 48] ayetini okuyup: "Ben, Kıyamet günü şefaatimi ümmetimden büyük günah sahipleri için sakladım" dediğini duyuncaya kadar, büyük günah işleyenlerin tövbesinin kabul edilmeyeceğini düşünürdük. Bunu duyduktan sonra daha önceki içimizden geçirdiğimiz ve söylediğimiz bir çok düşünceyi terk ettik.

 

Mukatil b. Hayyan da Nafi kanalıyla İbn Ömer'den ve Bekr b. Abdillah kanalıyla İbn Ömer'den yukarıdaki rivayete şahit olacak şeyler naklettiler. Allah doğrusunu bilir.

 

 

 

Avn b. Abdillah der ki: Hz. Lokman oğluna: "Ey oğul! Allah'tan, kendini onun azabından emniyette hissetmeyecek şekilde umut et. Allah'tan, rahmetinden ümit kesmeyecek şekilde kork" dedi. Oğlu: "Babacığım! Bunu nasıl yapabilirim ki, benim tek kalbim var?" deyince, Hz. Lokman: "Müminin bu şekilde iki kalbi vardır. Biriyle ümit ederken, diğeriyle korkar" karşılığını verdi.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Şefaat ve Müminlerin Cehennemde Devamlı Kalacağını Söyleyenlerin Sözlerinin Çürütülmesi