BEYHAKİ

KÜLLİYATI

DİRİLİŞ VE KIYAMET

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Kafirin Fidye Olarak Verilmesi;

Kafirden Fidye Alınmaması ve Şefaatin Fayda Vermemesi

 

Mümin Kişiye: "Bu, Senin Cehennemden Kurtuluş Fidyendir" Denilerek Kafirin Fidye Olarak Verilmesi; Kafirden Fidye Olarak Bir Şey Alınmaması ve Şefaatin Kendisine Bir Fayda Sağlamaması

 

84- Ebu Burde b. Ebi Musa'nın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kıyamet gününde her bir mümine diğer dinlerden bir kişi verilir ve ona: ''Bu, senin cehennemden kurtuluş fidyendir'' denilir."1

 

 

 

85- Bu hadis başka bir kanalla "Her bir mümine Yahudi ve Hıristiyan bir kişi verilir ve ona: ''Bu, senin cehennemden kurtuluş fidyendir'' denilir" ibaresiyle aktarılmıştır. 2

Müslim, Sahih'te Ebu Bekr b. Ebi Şeybe'den rivayet etti.

1 Ahmed, Müsned (4/410) ve Ebu Nuaym, Ahbi'iru Isbehan (2/189). 2 Ravileri güvenilirdir. Ahmed, Müsned (4/402, 407, 408).

 

 

 

86- Avn ile Said b. Ebi Bürde, Ebu Burde'yi babasından naklen Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den naklen Ömer b. Abdilaziz'e O'nun şu hadisini aktarırken işittiler: "Müslüman bir kimse ölürse, Allah onun yerine cehenneme bir Yahudi veya Hıristiyan koyar."

 

Bunun üzerine Ömer b. Abdilaziz, Ebu Burde'ye babasının bu hadisi Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den rivayet ettiğine kendinden başka ilah olmayan Allah hakkı için üç defa yemin ettirdi. Ebu Bürde ona yemin etti. Katade: "Bana Said yemin ettirdiğini söylemedi, ama Avn'ın sözünü de inkar etmedi" diye ekledi.

 

Müslim Sahih'inde bunu Ebu Bekr b. Ebi Şeybe kanalıyla Affan'dan rivayet etti. [T] Müslim (2767).

 

 

 

87- Ebu Burde'nin, babasından bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Yüce Allah kıyamet gününde her bir mümine yanında kafir biri bulunan bir melek gönderir. Melek mümin kişiye: ''Ey mümin! Bu, senin cehennemden kurtuluş fidyendir'' der."

 

Lafız ed-Deyreakuli'nin lafzıdır.

 

Osman'ın rivayeti ise şöyledir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Yüce Allah kıyamet gününde bu ümmetten olan her adama kafirlerden bir adam verir ve ona: ''Bu, senin cehennemden kurtuluş fidyendir'' buyurur."

 

 

 

88- Ebu Musa el-Eş'ari'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Bu ümmet rahmete uğramış bir ümmettir. Onlar için azap yoktur. Onların azabı kendi ellerindedir. Kıyamet gününde Allah, bu ümmetten her bir kişiye diğer dinlerden birini verecek ve bu onun ateşten kurtulmasına karşılık fidyesi olacaktır."

 

[T] Ahmed, Müsned (4/408)

 

 

 

89- Ebu Burde, babasından bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bu ümmetim rahmete uğramış bir ümmettir. Allah onların (ahiretteki) azabını (dünyadayken) kendi elleriyle çekmelerini takdir etmiştir. Kıyamet gününde Allah, her müslümana diğer dinlerden birini verecek ve ona: ''Senin ateşten kurtulmana karşılık fidyen budur'' buyuracaktır. "

 

[T] Taberani, M. Sağir (1/10) ve Ahmed, Müsned (4/408).

 

 

Allah doğrusunu bilir, bence bunun anlamı şudur: Enes b. Malik'ten gelen bir habere göre Yüce Allah, mümin için hem cennette, hem de cehennemde oturabileceği bir mekan hazırlamıştır. Ebu Hureyre'den gelen habere göre bunu kafir için de yapmıştır. Mümin cehennemdeki mekanını görüp te sonra cennete girince şükrü artacaktır. Kafire gelince, cennette kendisi için hazırlanmış mekanı görüp te cehenneme girince hüsrana uğrayacaktır. Bu durumda sanki kafir, kendisi için cennette ayrılmış mekanı mümine; mümin de kendisi için cehennemde hazırlanmış mekanı kafire miras bırakmış gibi gözükmektedir. Böylece kafir, müminin cehennemden kurtuluş fidyesi olmaktadır.

 

 

 

90- Ebü Burde'nin babasından bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) söyle buyurdu: "Kıyamet gününde müslümanlardan bazı kimseler dağlar kadar günahlarla gelecekler, fakat Allah onların bu günahlarını bağışlayacak ve onları" -sanıyorum- "Yahudiler ile Hıristiyanların üzerine yükleyecektir."

 

(Ravi) Ebü Ravh: "Bu şüphenin kimden kaynaklandığını bilmiyorum" dedi.

Ebü Burde ekledi: Ben bu hadisi Ömer b. Abdilaziz'e bildirdiğimde: "Bunu sana baban (Ebü Müsa) Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den mi aktardı?" diye sorunca; "Evet" dedim.

 

Müslim bunu Muhammed b. Amr b. Cebele'den rivayet etmiştir.

Ancak Şeddad Ebü Talha'nın rivayette tek kaldığı kısmı rivayet etmemiştir. Bu da ravinin şüphe ile: "Yahudiler ile Hıristiyanların üzerine yükleyecektir" şeklinde naklettiği mahfüz olmayan kısımdır. Kafir kişi başkasının suçundan dolayı cezalandırılmaz. Zira Yüce Allah:

"Hiçbir suçlu başkasının suçunu yüklenmez"[En'am 164] buyurmaktadır. Hadisin lafzı, Said b. Ebi Burde'nin ve başkasının Ebü Burde'den zikrettiği şekildedir. Doğrusunu da Allah bilir.  [T] Müslim (2767).

 

Buhari, isnadında ravilerin kendisine ihtilaf etmesinden dolayı Ebü Burde'nin hadisini illetli görmüş ve: "Şefaat hakkındaki hadis daha doğrudur" demiştir. Ahmed der ki: Günahlara karşılık fidye konusundaki hadis, muhtemelen onlar daha hayatta iken kefaretlerinin ödendiği yönündedir. Şefaat etme konusundaki hadiste de hayatta iken kefaretleri ödenmemiş olanlar kastedilmektedir. Muhtemelen de fidye konusunda şefaatten sonra kendilerine böyle denilmektedir. Bu şekilde de bunların arasında ihtilaf yoktur. Doğrusunu da Allah bilir.

 

 

 

91- Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kıyamet gününde getirilen kafire: ''Şimdi dünya dolusu altının olsa (cehenneme girmemek için) onu verir miydin?'' diye sorulur. Kafir: ''Evet!'' dediği zaman ona: ''Ama (dünyada) bundan daha azı senden istenmişti (de vermemiştin)'' karşılığı verilir."

 

[T] Buhari (6538).

 

 

 

92- Bu hadis başka bir kanalla şu ekleme ile rivayet olundu: Allah'ın: ''Doğrusu inkar edip, inkarcı olarak ölenlerin hiçbirinden, yeryüzünü dolduracak kadar altını fidye vermiş olsa bile, bu kabul edilmeyecektir. İşte elem verici azab onlaradır, onların hiç yardımcıları da yoktur''[Al-i İmran 91] ayeti buna işaret etmektedir."

 

Buhari, Sahih'te Muhammed b. Ma'mer'den ve Müslim Sahih'inde Abd b. Humeyd kanalıyla Revh'ten rivayet etti.

 

 

 

93- Ebü Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu "İbrahim aleyhisselam, kıyamet gününde babası Azer'le karşılaşacak. O zaman Azer'in yüzünde duman isi ve toz olacaktır. İbrahim aleyhisselam ona: ''Ben sana, bana karşı gelme dedim değil mi?'' diyecek, babası da: ''Bugün sana karşı gelmeyeceğim'' karşılığını verecek. Bunun üzerine İbrahim aleyhisselam: ''Rabbim! İnsanların diriltilecekleri günde bana eziyet vermeyeceğine dair söz vermiştin. Benden uzakta olacak babamdan daha büyük bir eziyet mi var!'' diyecek. Yüce Allah da: ''Ben Cenneti kafirlere haram kıldım'' buyuracak. Sonra İbrahim'e aleyhisselam: ''Ayaklarının arasındaki de ne?'' denildiğinde ayaklarının arasına bakacak. (Babasını) lekeli bir sırtlan (gibi) görecek. Sonra sırdan (babası) bacaklarınclan tutulup Cehennem ateşine atılacak."

 

Bunu Buhari, Sahih'te İsmail b. Ebu Uveys'ten rivayet etti.  [T] Buhari (3350)

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Cehennemden En Son Çıkıp Cennete Girecek Kişi