BEYHAKİ

KÜLLİYATI

DİRİLİŞ VE KIYAMET

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Şirk Dışındaki Günahları ALLAH dilerse Affeder

 

Yüce Allah'ın: "Şüphesiz Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz. Bunun dışında kalanları ise dilediği kimseler için bağışlar"[Nisa, 48] Buyruğu

 

-Allah doğrusunu bilir- burada Yüce Allah'ın şirk dışında dilediği kimsenin günahlarını bağışlaması ve bu günahlarından dolayı ceza görmemesi, dilediği kimselerin de günahlarını bağışlamayıp cezalandırması, sonra bu kişinin akıbetinin cennet olduğu ve mümin kimse olarak ölen kişinin ebedi olarak cehennemde kalmayacağı kastedilmektedir. Zira Yüce Allah: "Gerçek şu ki, iman edip iyi işler yapanlara gelince, elbette biz iyi iş yapanların ecrini zayi etmeyiz"[Kehf 30] buyurmaktadır. Yani müminin kafir ile birlikte cehennemde kalması demek, onun Allah'a, kitaplarına ve peygamberlerine iman etmesini zayi etmek demektir. Oysa Yüce Allah: "Şüphesiz Allah (hiç kimseye) zerre kadar zulüm etmez''[Nisa 40] buyurmaktadır.

 

 

19- Ubade b. es-Samit der ki: "Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kadınlardan biat aldığı gibi biat ettik. Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Allah'a ortak koşmamak, çalmamak, zina yapmamak, çocuklarımızı öldürmemek, asılsız yere birbirimize iftira etmemek üzere biat ettik. Sizden her kim sözünde durursa sevabı Allah'a aittir. Sizden biri had gerektirecek bir suç işler ve kendisine had uygulanırsa bu kendisi için kefaret olur. Eğer Allah o kişinin günahını örterse durumu Allah'a kalmıştır. Allah dilerse ona azap verir, dilerse de bağışlar."

 

Müslim, Sahih'de İsmail b. Salim'den ve Buhari ile Müslim ise Ebu İdris el-Havlanı kanalıyla Ubade'den rivayet etti.  [-] Müslim (1709/43).

 

 

 

20- Ubade b. es-Samit der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) biat ettik. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamanız, hırsızlık etmemeniz, zina etmemeniz üzere biatınızı kabul ediyorum. Sizden kim sözünde durursa sevabı(nı vermek) Allah'adıL Kim de bunlardan birini yapar da Allah onu örtbas ederse (dünyada iken cezasını vermezse) artık o Allah'a kalmış bir şeydiL Dilerse onu azap eder, dilerse bağışlar."  [-] Müslim (4483).

 

 

 

21- Ebü Zer der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Perde inmedikçe Allah kulunu(n edeceği tövbeyi kabul eder ve onu) bağışlar" buyurdu. Oradakiler kendisine: "Ey Allah'ın Resulü! Perde inmesi nedir?" diye sorunca da: "Canın müşrik olarak çıkmasıdır" karşılığını verdi.  [-] Ahmed, Müsned (21522, 21524).

 

 

 

22- Ebu Zer der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Perde inmedikçe Allah kulunu bağışlar" buyurdu. Ona: "Perde ne demektir?" diye sorulunca da: "Canın müşrik olarak çıkmasıdır" karşılığını verdi.

 

Bunu Ömer b. Abdilvahid ve başkası, Abdurrahman b. Sabit'ten rivayet etti.

 

 

 

23- Ebu Zer der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Rabbimden bana bir elçi geldi ve ümmetimden Allah'a şirk koş ma dan ölen kişilerin cennete gireceği haberini" -veya "müjdesini", şüphe ravi Mehdi'ye aittir"verdi." Ben: "2ina etmiş, hırsızlık yapmış olsa da mı?" diye sorduğumda, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Zina etmiş, hırsızlık yapmış olsa da!" karşılığını verdi.

 

Buhari, Sahih'de Müsa kanalıyla Mehdi'den ve Buhari ile Müslim Şu'be kanalıyla Vasıl'dan rivayet etti.   [-] Buhari (1237) ve Müslim (94).

 

 

 

24- Ebü Zer der ki: "Bir gece dışarıya çıktığımda Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) tek başına yürürken gördüm ... " Sonrasında ravi söz konusu hadisi zikredip şöyle devam eder: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geri döndüğünde dayanamadım ve: "Ey Allah'ın Resulü! Allah beni sana feda kılsın! Hane'nin orada (volkanik kara taşlıkta) kiminle konuşuyordun?" diye sordum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Cibril' di. Hane'nin orada yanıma geldi ve: ''Ümmetinden Yüce Allah'a şirk koşmadan ölenlerin cennete gireceğini müjdele'' dedi. Ona: ''Ey Cebrail! Hırsızlık yapmış, zina etmiş olsa da mı?'' diye sorduğumda, Cebrail: ''Evet! Hırsızlık yapmış, zina etmiş olsa da!'' karşılığını verdi. Bir daha ona: ''Hırsızlık yapmış, zina etmiş olsa da mı?'' diye sorduğumda, Cebrail: ''Evet! Hırsızlık yapmış, zina etmiş, içki içmiş olsa da!'' karşılığını verdi."

 

Buhari ile Müslim, Sahih'lerinde Kuteybe kanalıyla Cerir'den rivayet etmiştir.  [-] Müslim 94 (33).

 

 

 

25- Ebu Zer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Cibril yanıma geldi ve ümmetimden Yüce Allah'a şirk koşmadan ölenlerin cennete gireceği müjdesini verdi. Ona: ''Zina etmiş, hırsızlık yapmış olsa da mı?'' diye sorduğumda, Cebrail: ''Zina etmiş, hırsızlık yapmış olsa da!'' karşılığını verdi."

 

Ravi der ki: Süleyman, Zeyd b. Vehb'e: "Bu hadis Ebu'd-Derda'dan rivayet edilir" deyince, Zeyd: "Ama ben bu hadisi Ebu Zer'den işittim" karşılığını verdi.  [-] Tirmizi (2644) ve Nesai, Sünenü'l-kübra (10960).

 

Buhari muallak olarak rivayet etti.

 

 

 

26- Zeyd b. Vehb bildiriyor: Vallahi Rebeze'de Ebu Zer bize şunu anlattı: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte bir akşam vakti Medine taşlığında yürüyorduk. Uhud dağına doğru döndüğümüzde Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Ebu Zer! Şu Uhud dağı benim için altına dönüşse borcu kapatmak üzere bir kenara kaldıracağım dinar dışında ondan hiçbir şeyin üç günden daha fazla yanımda kalmasını istemez, Allah'ın kullarına şu şekilde dağıtırdım" buyurdu ve nasılolduğunu göstermek için sağına soluna elleriyle işaret etti. Sonra: "Ey Ebu Zer!" diye seslenince: "Buyur ey Allah'ın Resulü! Emrindeyim!" karşılığını verdim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Malını şöyle şöyle dağıtanlar dışında dünyada malı çok olanların kıyamet gününde nimetleri az olur" buyurdu,

 

Daha sonra: "Ey Ebu Zer! Yanına geri dönene kadar sen burada bekle!" buyurdu. Sonra gözden kayboluncaya kadar gitti. Gittiği yerde gürültü ve sesler işitince karşısına bir şeylerin çıktığını düşündüm ve ona doğru gitmek istedim. Ancak bana söylediği: "Burada bekle" sözünü hatırlayınca yerimde bekledim. Geldiğinde: "Ey Allah'ın Resulü! Bir ses işittim ve karşına bir şeylerin çıkmış olmasından korktum. Ancak bana söylediğin şeyi hatırlayınca yerimde kaldım" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Cibril yanıma geldi ve ümmetimden Yüce Allah'a şirk koşmadan ölenlerin cennete gireceğini söyledi" buyurdu. Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Zina etmiş, hırsızlık yapmış olsa da mı?" diye sorduğumda, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Zina etmiş, hırsızlık yapmış olsa da!" karşılığını verdi.

 

Buhari, Sahih'de Ömer b. Hafs b. Giyas'tan ve Müslim de farklı kanallarla A'meş'ten rivayet etmişlerdir.  [-] Buhari (2388, 6444) ve Müslim 2/687 (94/32).

 

 

 

27- Başka bir kanalla Ebu'd-Derda'dan söz konusu hadisin aynısı rivayet edilmiştir.

 

Buhari, Sahih' de Ömer b. Hafs'tan rivayet etmiştir. Buhari der ki: Ebu Salih'in, Ebu'd-Derda'dan olan hadisi mürseldir. Ata b. Yesar'ın da Ebu'd-Derda'dan olan hadisi mürseldir (munkatıdır). Doğru olanı ise Ebu Zer'in hadisidir.

 

 

 

28- Ebu'd-Derda bildiriyor: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Rabbinin makamından korkan kimseye iki cennet vardır"[Rahman 46] ayetini okuyunca: "Ey Allah'ın Resulü! Kişi zina edip hırsızlık etse bile mi?" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Rabbinin makamından korkan kimseye iki cennet vardır"[Rahman 46] ayetini okudu. Ben bir daha: "Ey Allah'ın Resulü! Kişi zina edip hırsızlık etse bile mi?" dedim. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yine:

 

"Rabbinin makamından korkan kimseye iki cennet vardır"[3 Rahman 46] ayetini okudu. Ben üçüncü defa: "Ey Allah'ın Resulü! Kişi zina edip hırsızlık etse bile mi?" dedim. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet, Ebu'dDerda'nın burnu yere sürtse bile" buyurdu.  [-] Sahih. Nesai, Sünenü'l-kübra (8/228).

 

 

Beyhaki der ki: Ravi, Ata'nın bunu Ebu'd-Derda'dan işittiğini zikretmiştir. Oysa bu aynı manada olsa bile Ebu Zer'in hadisinden başka bir hadistir. Söz konusu hadis başka bir kanalla Zeyd b. Vehb'den, Ebu'dDerda'dan aktarılmıştır.

 

 

 

29- Ebu'd-Derda der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yüce Allah'a hiç bir şeyi ortak koşmadan ölen kişi Cennete girer" buyurdu. Ona defalarca: "Zina etse de, hırsızlık yapsa da mı?" diye sorduğumda: "Evet, zina etse de, hırsızlık yapsa da. Ebu'd-Derda istemese de!" buyurdu.  [-] Buhari (6268).

 

 

 

30- Ebu Zer der ki: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına geldiğimde üzerinde beyaz bir giysi vardı ve uyuyordu. Sonradan bir daha geldiğimde uyanmıştı. "Allah'tan başka ilah olmadığını söyleyip de bu hal üzere ölen kişi cennete girer" buyurdu. Ben: "Zina etmiş, hırsızlık yapmış olsa da mı?" diye sorduğumda, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Zina etmiş, hırsızlık yapmış olsa da!" karşılığını verdi. Bir daha: "Zina etmiş, hırsızlık yapmış olsa da mı?" diye sorduğumda, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yine: "Zina etmiş, hırsızlık yapmış olsa da!" karşılığını verdi. (Dördüncüsünde ise: "Ebu Zer istemese de (cennete girecektir)" buyurdu.

 

(Ravi Ebu'l-Esved ed-Dueli: der ki) Daha sonraları Ebu Zer ne zaman bu olayı anlatsa sonunda "Ebu Zer istemese de!" derdi.

 

Müslim Sahih'de Züheyr b. Harb ve başkası kanalıyla Abdussamed'den Buhari, Sahih' de Ebu Ma'mer'den rivayet ettiler.   [-] Buhari (5827).

 

 

 

31- Ebu Zer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Dünyada hiçbir şeyi Allah'a eşit tutmadan vefat eden kimsenin günahları dağlar kadar olsa bile Allah onu bağışlar" buyurmuştur.

 

 

 

32- Osman b. Affan'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Allah'tan başka ilah olmadığını bilerek (ve buna inanarak) ölen kişi Cennete girer" buyurdu.  [-]  Müslim (26).

 

Lafız, Rafiki'ye aittir. Bunu Müslim, Sahih'inde Ebu Bekr b. Ebi Şeybe ve Züheyr kanalıyla İsmail'den, Muhammed b. Ebi Bekr kanalıyla Bişr b. el-Mufaddal'dan rivayet etti.

 

 

 

33- Humran b. Eban, Hz. Osman'dan bildiriyor: Ömer b. el-Hattab der ki: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Öyle bir söz biliyorum ki bu La. ilahe illallah'tır; kişi, bu sözü samimi bir şekilde kalpten söyleyip de öldüğü zaman cehennem ateşi kendisine haram edilir'' buyurduğunu işittim."

 

[-] Hakim, Müstedrek (1/72), Ebu Nuaym, Hilye (2/296) ve İbn Hibban, Sahih (1/370). [Zehebi: Buhari ve Müslim'in şartınca SAHİH]

 

 

 

34- Cabir der ki: Bir bedevi Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip: "Ey Allah'ın Resulü! Cennet veya cehennemi gerekli kılan iki şey nedir?" diye sordu. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yüce Allah'a şirk koşmadan ölen kişi cennete girer. Yüce Allah'a şirk koşmuş bir şekilde ölen kişi de cehenneme girer" karşılığını verdi.

 

Müslim Sahih' de Ebu Muaviye kanalıyla A' meş' ten rivayet etti.  [-] Müslim (93),

 

 

 

35- Cabir b. Abdillah'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Şirk koşmadan Allah'ın huzuruna çıkan kişi cennete girer. Şirk koşmuş bir şekilde Allah'ın huzuruna çıkan kişi de cehenneme girer."2

 

Müslim Sahih'inde Süleyman b. Ubeydillah el-Aylani ve Haccac eş-Şair kanalıyla Ebu Amir el-Akadi'den rivayet etti.  [-] Müslim (93/151).

 

 

 

36- Bu hadis başka bir kanalla da rivayet olundu.

 

 

 

37- Abdullah (b. Mes'tid) der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir söz söyledi ben de bir söz söylüyorum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah'a şirk koşmadan ölen kişi cennete girer" buyurdu. Ben de: "Allah'a şirk koşmuş bir şekilde ölen kişi cehenneme girer" diyorum.

 

Buhari, Sahih'de Ömer b. Hafs'tan ve Müslim Sahih'de başka yollarla A'meş'ten rivayet ettiler.   [-] Buhari (1238) ve Müslim (92).

 

 

 

38- Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Muaz b. Cebel terkisindeyken: "Ey Muazl" diye seslenince, Muaz: "Buyur ey Allah'ın Resulül" karşılığını verdi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah, Kendisinden başka ilah olmadığına ve Muhammed'in de Onun kulu ve Resulü olduğuna şahitlik eden kula cehennemi haram kılar" buyurunca, Muaz: "Ey Allah'ın Resulü! Bunu insanlara haber verip müjdeleyeyim mi?" diye sordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O zaman güvenip ameli bırakırlar" cevabını verdi. Muaz bu hadisi vefat anında sorumluluktan kurtulmak için söyledi. 

 

Buhari, Sahih'de İshak b. İbrahim'den ve Müslim, Sahih'te İshak b. Mansur'dan; her ikisi de Muaz b. Hişam'dan rivayet ettiler.  [-] Buhari (128) ve Müslim (32).

 

 

 

39- Abdurrahman b. Semure'nin bildirdiğine göre Muaz b, Cebel, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Samimi bir kalple Allah'tan başka ilah olmadığına, benim de Allah'ın Resulü olduğuma şahadet ederek ölen her kişi cennete girecektir" buyurduğunu işitmiştir.

 

[-] Ahmed, Müsned (5/229), Nesai, Amelül-yevm ve'l-leyle (s. 606) ve Hakim, Müstedrek (1/8).

 

 

 

40- Enes b. Malik bildiriyor: İtban b. Malik el-Ensari ama olunca: "Ey Allah'ın Resulü! Evime gelerek bir yerde namaz kılsanız da, ben orasını mescid (namaz kılma yeri) edinsem" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun evine geldi. İtban'ın kavmi de Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında toplandı. Malik b. Duhşem oradan ayrılıp bir yere gidince oradakiler, hakkında kötü konuşarak: "Ey Allah'ın Resulü! O, münafıktır" dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah'tan başka ilah olmadığına ve benim Allah'ın Resulü olduğuma şahitlik etmiyor mu?" buyurunca: "Evet, bunu da korkudan dolayı söylüyor" dediler. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Canım elinde olana yemin olsun ki kim bunu sadık bir şekilde söylerse cehennem kendisine haram kılınır" buyurdu.

 

Müslim, Ebu Bekr b. Nafi' kanalıyla Behz b. Esed'den o da Hammad'dan rivayet etmiştir.

 

 

 

41- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "İshak'ın yerine bir koç kurban edilince Yüce Allah: ''Senin kabul edilecek bir duan vardır'' buyurdu.

 

Ma'mer şu ziyade de bulunmuştur: "İbrahim: ''Duanda acele et ve şeytan ona bir şey karıştırmasın'' dedi. Bunun üzerine İshak: ''Allahım! İlklerden ve sonrakilerden sana şirk koşmadan ölen her kişiyi bağışla'' diye dua etti."

 

Bu isnadla bu şekilde rivayet edilmiştir. Abdurrezzak bunu, "Ma'mer - Zühri" kanalıyla Kasım b. Muhammed'den aktarmış ve: "Ebu Hureyre ve Ka'b bunu birlikte rivayet etmişlerdir" diyerek söz konusu hadisi zikretmiştir. Sonunda da İshak'ın duasını Ka'b kanalıyla rivayet etmiştir. Sonra da bunu nakletmekten nehyedilmiştir. Bu konuda bir çok hadisler vardır. -Allah doğrusunu bilir- burada kastedilen, kişinin sonunda cennete girecek olması ve günahlarına karşı ebedi olarak cehennemde kalmayacağıdır. Sonra tevhid ehlinden olanların kimini cezalandırmaksızın bağışlarken, kimini daha önce zikredildiği gibi akıbeti cennet olmak üzere cezalandırdıktan sonra bağışlamasıdır. İman bölümünde zikredilen hadisler, kişinin şirk dışındaki günahları çok ta olsa bunların şirk konumunda olmadığına ve sahibini ebedi olarak cehennemde bırakmayacağına delalet etmektedir.

 

Kafirlerin ebedi olarak cehennemde kalması hakkındaki ayetlerde ve Müslümanlar hakkında nakledilen rivayetlerde Allah'ın dilediğinin günahını bağışlaması kastedilmektedir. Bağışlanmak hakkında gelen rivayetler de vaad edilene muhalif (Allah'ın şanında bir eksiklik) değildir.

 

 

 

42- Ebü Miclez Lahik b. Humeyd: "Kim bir mümini kasden öldürürse cezası, içinde temelli kalacağı cehennemdir"[Nisa 93] ayetiyle ilgili olarak: "Bu, onun hak ettiği cezadır. Ancak Allah onu cezalandırmak istemezse cezalandırmaz" dedi. 

 

 

 

43- Hişam b. Hassan bildiriyor: Muhammed b. Sirin'in yanındaydık. Adamın biri bir konuda: "Kim bir mümini kasden öldürürse cezası, içinde temelli kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, lanetlemiş ve büyük azab hazırlamıştır"[Nisa 93] ayetini okuyunca Muhammed ona kızdı ve: "Şüphesiz Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz. Bunun dışında kalan (günah)ları ise dilediği kimseler için bağışlar ... ''[Nisa 48] ayetine ne dersin? Kalk yanımdan! Dışarı çık!" dedi. Bunun üzerine adam dışarıya çıkarıldı.

 

 

Ebu Süleyman el-Hattabi der ki: İlim ehlinin görüşüne göre Kur'an'ın tamamı aynı hükümdedir. Eğer biri diğerini nesh etmemişse, ilk inenle sonra inen ayetlerle am el etmenin hükmü aynıdır. Eğer: "Şüphesiz Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz. Bunun dışında kalan (günah)ları ise dilediği kimseler için bağışlar"[Nisa 48] ayetiyle, "Kim bir mümini kasden öldürürse cezası, içinde temelli kalacağı cehennemdir"[Nisa 93] bir araya getirilir, bunlar "Dilediğini bağışlar" sözüyle düşünülürse, bu iki ayetin birbirine ters olmadığı görülür. Çünkü Allah'ın dilediğini bağışlaması, şirk dışındaki bütün günahlar için geçerlidir.

 

Yine: "Cezası, içinde temelli kalacağı cehennemdir"[Nisa 93] ayetinin manası: "Eğer Allah onu cezalandıracak olursa ve affetmezse" olarak düşünülürse, birinci ayetin haber, ikinci ayetin de affın umulduğu bir tehdit olduğu görülür. Doğrusunu da Allah bilir.

 

 

 

44- Asmai der ki: Amr b. Ubeyd, Ebu Amr b. Ebi'l-Ala'ya gelip: "Ey Ebu Amr! Allah sözünden döner mi?" diye sordu. Ebu Amr: "Sözünden dönmez" cevabını verince, Amr: "Ancak Allah böyle söylüyor" dedi. Ebu Amr: "Nerede diyor?" karşılığını verince, Amr, Ebu Amr'ın ezberinde olmayan tehditle ilgili ayeti okudu. Ebu Amr: "Sen Acem'den misin? Muhakkak Araplar vaadinden dönmeyi alçaklık, tehdidinden dönmeyi de şeref sayar" deyip şu şiiri okudu:

 

"Muhakkak ki ben bir şey vaad etmiş veya bir şeyle tehdid etmişsem Muhakkak tehdidimden döner vaadimi yerine getiririm. "

 

 

 

45- Enes, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor:

"Allah, kime (Salih) amelinin karşılığı olarak sevap vaad etmişse, onu yerine getirecektir. Kime, amelinin karşılığı olarak ceza vaad etmişse, Allah bu konuda muhayyerdir. (Dilerse cezalandırır, dilerse affeder)"

 

[-] Heysemı der ki: Bezzar rivayet etti. Ebu Ya'la rivayet etti. Taberanı, el-Mu'cemu'l-evsat'ında rivayet etti. Ravilerden Suheyl b. Ebı Hazm, zayıf olmasına rağmen güvenilir bulunmuştur. Diğer ravileri Sahıh'in ravileridir.

 

 

Abbas'ın lafzıyladır. Diğer ravilerce "Dilerse cezalandırır, dilerse affeder" ifadesi aktarılmamıştır. Bunu zayıf bir ravi olan Süheyl rivayette tek kalmıştır.

Kuteybi'nin kitabında isnadıyla şu rivayeti okudum: Kureyş b. Enes'den bildirir: Amr b. Ubeyd: "Kıyamet günü Yüce Allah'ın huzuruna çıkarıldığımda bana: "Neden katil kişinin Cehennemlik olduğunu söyledin?" diye soracak, ben de: "Bunu sen dedin" karşılığını vereceğim" dedi ve: "Kim bir mümini kasden öldürürse cezası, içinde temelli kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, lanetlemiş ve büyük azab hazırlamıştır''[Nisa 93] ayetini okudu. Evde bulunanların en küçüğü de bendim. Ona: "Peki, Yüce Allah sana: ''Şüphesiz Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz. Bunun dışında kalan (günah)ları ise dilediği kimseler için bağışlar [Nisa 48] buyurdum. Katil birini bağışlamak istemeyeceğimi nereden biliyorsun?'' derse ne yapacaksın?" diye sorduğumda bana cevap veremedi.

 

 

 

46- Ebü Said el-Hudri bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında bazı münafıklar, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) savaşa çıkıp kendileri geride kaldıkları zaman buna sevinirler, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) savaştan dönünce de yeminler ederek mazeretler sunarlar, bununla da yapmadıkları bir şey üzerinden övülmeyi beklerlerdi. Bunun üzerine: "Ettiklerine sevinen ve yapmadıkları şeylerle övülmeyi seven kimselerin, sakın azaptan kurtulacaklarını sanma. Onlar için elem dolu bir azap vardır"[Al-i İmran 188] ayeti nazil oldu.

 

Buhari, Sahih'te İbn Ebi Meryem'den ve Müslim Sahih'inde Hulvani ve başkası kanalıyla İbn Ebi Meryem'den rivayet etti.  [-] Buhari (4567) ve Müslim (2777),

 

 

 

47- Humeyd b. Abdirrahman b. Avf bildiriyor: Mervan, kapıcısına: "Ey Rafi! İbn Abbas'a git ve ona de ki: ''Eğer bizden bir kişi yaptığıyla böbürlenip, yapmadığıyla da övülmesini istediği için azab görecekse, bu durumda elbette hepimiz azab göreceğiz'' de" dedi. İbn Abbas: "Sizin bu ayetle ne alakanız var? Bu ayet Ehl-i Kitab hakkında nazil olmuştur" deyip: "Allah, Kitab verilenlerden, onu insanlara açıklayacaksınız ve gizlemeyeceksiniz, diye ahid almıştı" ayetini okuyup şöyle devam etti:

 

"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara bir şey sormuş, onlar bu şeyi gizlemişler ve O'na bu şeyin aksini haber vermişlerdi. Böylece onlar, bunu Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) karşı, onlara sorduğu şey hususunda haber vermeleri sebebiyle övülme, o şeyi gizlemeleri sebebiyle de böbürlenmeyi istediler."   [-] Buhari (4568) ve Müslim (7135).

 

Buhari, Sahih'de Muhammed b. Mukatil kanalıyla Haccac'tan rivayet etmiştir. Ayrıca "Hişam b. Yusuf - İbn Cüreye - İbn Ebi Muleyke" kanalıyla Alkame b. Vakkas'tan rivayet etmiş ve: "Abdurrezzak bunu İbn Cüreyc'ten rivayet ederek ona mutabaat etmiştir" demiştir.

 

Beyhaki der ki: "Ravh b. Ubade bunu Muhammed b. Abdilmelik b. Abdilaziz b. Cüreye kanalıyla babasından Haccac'ın rivayeti yönünde nakletmiştir."  [-] Hakim, Müstedrek (2/299).

 

 

 

48- Alkame anlatıyor: Biz, Aişe'nin yanındayken, Ebu Hureyre girdi. Aişe: "Bir kadının bir kediyi bağlayıp ona su ve yiyecek vermeyerek işkence ettiğini söyleyen sen misin?" deyince, Ebu Hureyre: "Bunu Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) duydum" dedi. Aişe: "O kadının nasıl biri olduğunu biliyor musun? Kadın kediye yaptığı işkencenin yanında bir de kafirdi. Mümin, bir kedi yüzünden azab edilmeyecek kadar, Allah katında mükerremdir. Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir şey nakledeceğin zaman, nasıl naklettiğine dikkat et" dedi. 2

 

[-] İsnadı hasendir. Ebu Davud et-Tayalisı (s. 199) ve Ahmed, Miisned (2/519).

 

 

 

49- Hz. Aişe'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Doğru yolu tutun, amellerde ifrata kaçmayın ve müjdeleyip sevdirin. Şu bir gerçektir ki, hiçbir kimseyi kendi ameli cennete sokamaz."

 

Ashab: "Seni de mi, ey Allah'ın Resulü?!" diye sorduklarında Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet beni de, ancak Allah beni bir mağfiret ve bir rahmetle bürüyüp korumuştur" buyurdu.

 

Buhari bunu muallak olarak Affan'dan ve Müslim ise başka bir yolla Vuheyb'den rivayet etti.  [-] Buhari (6467, 6464) ve Müslim (2818).

 

 

 

50- Ebu Sırma der ki: Vefat anı gelen Ebu Eyylib şöyle dedi: "Şimdiye kadar Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) işittiğim bir sözü sizden gizlemiştim. Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Şayet günah işlemeyecek olsaydınız Yüce Allah sizin yerinize günah işleyen bir topluluk yaratır, sonra da onları bağışlardı'' buyurduğunu işittim."

 

Müslim, Sahih'de Kuteybe kanalıyla Leys'ten rivayet etti.  [-] Müslim (2748).

 

 

 

51- Ebu Eyylib'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Şayet günah işlemeyecek olsaydınız Yüce Allah (sizin yerinize) günahları olan bir topluluk getirir, sonra da onları bağışlardı'' buyurdu."

 

Müslim, Sahih'de Harun b. Said'den rivayet etti   [-] Müslim (2748).

 

 

 

52- Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Dört kişi cehennemden çıkarılıp Allah'a arz edilecektir. Allah tekrar cehenneme atılmalarını emredince içlerinden biri geriye bakıp: ''Rabbim! Beni oradan çıkarttıktan sonra tekrar oraya sokacağını beklemiyordum'' deyince, Allah onu cehennemden kurtaracaktır."  [-] Müslim 321 (192).

 

 

Sabit rivayetinde: "İki kişi" ibaresi geçmiştir. Hadis Talha'nın lafzıyladır. Müslim Sahih'inde Hudbe b. Halid kanalıyla Hammad b. Seleme'den rivayet etti.

 

 

 

53- Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Cehennemde bulunanlardan bir kul bin yıl boyunca: ''Ey Hannan! Ey Mennan!'' diye seslenip durur. Sonunda Allah, Cebrail' e: ''Git ve benim bu kulumu bana getir'' buyurur. Cebrail gittiğinde tüm cehennem ahalisinin yüz üstü yere kapanıp ağladığını görür. Rabbine geri dönüp bunu anlattığında: ''O kulum filan yerdedir. Git ve bana onu getir'' buyurur. Cebrail onu getirip Rabbinin huzurunda durdurur. Allah ona: ''Ey kulum! Yerini ve mekanını nasıl buldun?'' diye sorunca, kul: ''Ey Rabbim! En kötü yer ve en kötü mekan olarak gördüm'' der. Bunun üzerine Allah: ''Kulumu yerine geri götürün'' buyurur. Kul: ''Rabbim! Beni oradan çıkarttıktan sonra oraya geri döndüreceğini ummuyordum'' deyince, Allah: ''Kulumu bırakın'' buyurur."

 

 

 

54- Ebü Müsa der ki: Kıyamet gününde kul getirilir ve Rabbi onunla insanların arasına bir örtü çeker. Allah o kulundan hayırlı şeyler gördüğü zaman: "Kabul ettim" buyurur. Kötü şeyler gördüğü zaman da: "Onu bağışladım" buyurur. Bu kul hayırda da, şerde de secde eder. Bunun üzerine insanlar: "Asla kötü amel işlemeyen şu kula ne mutlu" derler.

 

Bu, mevküf bir hadistir ve bunu sadece mevküf olarak rivayet etmiştir.

 

 

 

55- İbn Abbas: "Kim zerre miktarı iyilik yapmışsa onu görür. Kim de zerre miktarı kötülük yapmışsa onu görür"[Zilzal, 7,8] ayetlerini açıklarken şöyle demiştir: "Mümin olsun kafir olsun dünyada iyilik veya kötülük yapan kişiye Yüce Allah kıyamet gününde bunu gösterecektir. Mümine iyilikleri ile kötülüklerini gösterecek, kötülüklerini bağışlarken iyiliklerini sabit bırakacaktır. Kafire de iyilikleri ile kötülüklerini gösterecek, yaptığı iyilikleri kabul etmeyip geri çevirirken kötülüklerinden dolayı da onu cezalandıracaktır."

 

 

 

56- Huzeyfe b. el-Yeman der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Canım elinde olana yemin olsun ki günahlarından dolayı cehennemin kendisini yaktığı kimse cennete girecektir. Canım elinde olana yemin olsun ki Yüce Allah kıyamet gününde o kadar mağfiret edecek ki İblis bu mağfiretin kendisine de isabet etmesi için uzanacaktır."

 

[-] Taberanı, M. el-Kebir (3/168) ve Heysemı, Mecmau'z-Zevaid (10/216).

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Hayırda Yarışanlar, Orta yoldakiler ve Kendine Zulmedemler [--Fatır, 32--]