BEYHAKİ

KÜLLİYATI

İMAM ŞAFİİ’NİN MENKIBELERİ

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Nebi (s.a.v.)'i Tüm Mahlukata Üstün Tutması ve Şefaat Edeceğini İspatı

 

Peygamber'i (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Bütün Mahlukata Üstün Tutması ve Şefaat Edeceğini İspat Etmesi

 

Rabi'nin bildirdiğine göre Şafii şöyle dedi: Muhammed, Allah'ın Peygamberidir. Alemlerin Rabbi'nin yarattıklarının en hayırlısıdır. İnsanlar bazı konularda farklı görüşler ileri sürdüler. Bir kısmı peygamberler, bir kısmı melekler üstündür, dedi. Adem ve Muhammed arasında, hangisinin daha üstün olduğu konusunda ihtilafa düştüler. Mekke ve Medine konusunda da ihtilafa düştüler.

 

Şafii dedi ki: Mekke bölgesi, en hayırlı bölgedir.

 

er-Risale kitabında, Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bahsederken şöyle dedi: Onun üstünlüğü, vahyine mazhar olmasındandır. Peygamberliğine seçilmiş kişidir. Rahmetinin anahtarı, peygamberliğin ve kendisinden önce gönderilen bütün peygamberlerin hitamı, adı O'nun adıyla birlikte yücelen ve ahirette şefaat edecek ve şefaate mazhar olacak kişidir. Kişi olarak mahlükatın en üstünü, dinde ve dünyada razı olacağı özellikleri herkesten fazla üzerinde taşıyan, soy ve memleket bakımından en asili; Kulu ve Elçisi Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem).

 

Sonra sözlerine devam etti ve "Senin şanını yükseltmedik mi?"[İnşirah, 4] ayetiyle ilgili Mücahid'in şöyle dediğini bildirdi: Ben ne zaman anılsam sen de anılırsın; Allah'tan başka ilah olmadığına, Muhammed'in O'nun kulu ve peygamberi olduğuna şahadet ederim.

 

Şafii dedi kP: Allah doğrusunu bilir, ama adını imanda ve ezanda zikretti. Kur'an tilaveti sırasında, itaate uygun ameller, masiyetlerden uzak durmada da adını zikretme ihtimali mevcuttur. Allah, Hz. Peygamber'e, zakirler her zikrettiğinde, gafiller her unuttuğunda salat etsin. Öncekiler içinde ve sonrakiler arasında, en üstün, en temiz ve mahlükatından salat etsin.

 

Bizi ve sizi, ona ümmetinden hiç kimseye etmediği kadar temiz bir salat ile temizlesin. Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerine olsun. Allah ona başka bir Peygamber'e vermediği mükafatı versin. Allah onunla bizi, helak olmaktan kurtardı ve çıkarılan en hayırlı ümmet kıldı. Razı olduğu, seçtiği meleklerin ve nimet verdiği insanların yolundan gidiyoruz. Bize ne zaman açık ve gizli nimetler verirse, dinde ve dünyada nasip ederse, ikisinde veya birinde hoşumuza gitmeyecek bir şeyi bizden uzaklaştırırsa; muhakkak sebebi Muhammed'dir (Sallallahu aleyhi ve Sellem). Daha hayırlısına götüren, daha doğrusuna irşad eden, helakten ve iyi olmayan kötü yollardan koruyan, helak olmaya sebep olan konularda uyaran ve nasihat ederek uyarıp yol gösteren odur. Allah Muhammed'e ve Muhammed'in Al'ine, İbrahim'e ve Al-i İbrahIm'e salat ettiği gibi salat etsin. Muhakkak ki o, hamd edilmeye layık şeref sahibidir.

 

Rabi b. Süleyman'ın bildirdiğine göre Şafii şöyle dedi: Yüce Allah, Peygamber'ine (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle dedi: "De ki; Ben türedi bir peygamber değilim. Bana ve size ne yapılacağını bilmem''[Ahkaf 9] Sonra Yüce Allah Peygamber'ine (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geçmiş ve gelecek günahlarını affettiğini bildirdi. Yani şöyle dedi: "Şüphesiz biz sana apaçık bir fetih verdik. Böylece Allah, senin geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlayacaktır"[Fetih 1] Yani Allah doğrusunu bilir, vahiyden önceki geçmiş günahları bağışlayacak ve sonra da onu koruyup günah işlemesine mani olacaktır. Onu razı edecek fiilleri öğrendi, ilk şefaatçi olduğunu, kıyamet gününde şefaate mazhar olacak ilk kişi olduğunu ve mahlukatın efendisi olduğunu öğrendi.

 

 

 

Hasan b. Ali el-Kerabisi'nin bildirdiğine göre Şafii şöyle dedi: Kişinin "Resul şöyle dedi. .. " demesi mekruhtur. Onu tazim için "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle dedi ... " demesi gerekir.

 

Şafii, "İhyaul-Mevat" kitabında, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bahçeleri ve başkalarının bahçeleri ile ilgili bir bölümde şöyle diyor: Resulü de inşallah, genelolarak Müslümanların iyiliği için bahçe sahibi olurdu, diğerleri gibi kendi nefsi için değiL. Bu yüzden Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ne zaman bir mülke sahip olsa, kendisi ve ailesi ondan uzak durur, Müslümanların maslahatı için harcanırdı. Öyle ki, Allah'ın kendisine ayırdığı beşte bir de onlar için harcanırdı. Aynı şekilde kendi malının bir yıllık ihtiyacını saklar, gerisini onların maslahatı için harcardı. Onların maslahatı; savaş için at, silah ve Allah yolunda kullanılacak edevat. Kendi özel mülkü de Allah yolunda harcanırdı. Allah'ın selamı ve salatı üzerine olsun. En fazla mükafat verdiği Peygamber'den daha fazla mükafatlandırsın.

 

Bana gelen bilgiye göre el-Müzeni dedi ki: Alimler içinde, kitaplarında Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gereken saygıyı Şafii kadar gösteren kimseyi görmedim. Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bahsederken gösterdiği özenden dolayı, Allah ona rahmet etsin ve razı olsun.

 

"Şafii'nin Kadim Kitabı'nda bu konunun önemini ve Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) salat ile biten duanın makbulolacağını okumuştum.

 

 

 

Amr b. Sevad es-Serhi'nin bildirdiğine göre Muhammed b. İdris eşŞafii şöyle dedi: Yüce Allah her peygambere verdiğinin fazlasını muhakkak Muhammed'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vermiştir.

 

Amr der ki: "Allah İsa'ya daha fazlasını verdi, ölüleri diriltmek" dedim. Şafii dedi ki: "Kendisine minber yapılmadan önce, yanında durup hutbe verdiği kütüğün, Peygamber'i (Sallallahu aleyhi ve Sellem) özlemesi var" yani bu ondan daha büyüktür.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Günahlarla İlgili Söyledikleri