BEYHAKİ KÜLLİYATI |
ALLAH’IN İSİM VE SIFATLARI |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Yüce Allah'ın: "De ki: Allah'ı
seviyorsanız bana uyun"[Al-i İmran 31]
Buyruğu
Yüce Alah şöyle buyurur:
"De ki: Allah'ı seviyorsanız bana uyun. Allah da sizi sevsin ve
günahlarınızı bağışlasın."[Al-i İmran 31], "Allah şüphesiz daima
tövbe edenleri sever, temizlenenleri de sever.''[Bakara 222], "Doğrusu
Allah, kendi uğrunda, kenetlenmiş bir duvar gibi, saf halinde çarpışanları
sever."[Saf 4], "Allah, zulme uğrayan kimseden başkasının, kötülüğü
sözle bile açıklamasını sevmez.''[Nisa 148], "Allah, kendini beğenip
övünen hiç kimseyi şüphesiz ki sevmez.''[Lukman 18], "Eğer savaşa çıkmak
isteselerdi bir hazırlık yaparlardı. Ama Allah davranışlarını beğenmedi de
onları alıkoydu."[Tevbe 46]
1040- Ebü Hureyre der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Allah bir
kulu sevdiği zaman Cebrail'e: ''Ben filan kişiyi sevdim, sen de onu sev''
buyurur. Cebrail de semada bulunan herkese: ''Rabbiniz filan kişiyi seviyor, siz
de onu sevin'' der. Bu söz üzerine semada bulunan herkes o kulu sevmeye başlar.
Sonrasında o kula karşı olan bu sevgi yeryüzünde bulunanların içlerine düşer.
Allah bir kişiye öfke duyduğu zaman da aynı şekilde olur," [-] Sahih
Müslim Sahih'inde Malik
ve bir grup kanalıyla Süheyl'den ve Buhari, başka bir kanalıyla Ebü Salih'ten,
o da Ebü Hureyre'den rivayet etti.
1041- Abdurrahman b. Ebi
Leyla bildirir: Ebu'd-Derda, Mesleme b. Mahled'e şöyle bir mektup yazdı:
"Allah'ın selamı üzerine olsun! Bilmelisin ki kul, Yüce Allah'a itaate
yönelik amellerde bulunduğu zaman Allah da onu sever. Yüce Allah da bir kulu
sevdiği zaman onu kullarına sevdirir. Kul, Yüce Allah'a isyana yönelik
amellerde bulunduğu zaman Allah ona karşı öfke duyar. Yüce Allah da bir kula
öfke duyduğu zaman kullarını da ondan nefret ettirir." [-] Sahih, ravileri güvenilir.
1042- Sehl b. Sa'd,
Hayber Gazvesi gününde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle
buyurduğunu bildiriyor: "Yarın sancağı, Allah'ın kendisinin eliyle fethi nasib
edeceği, Allah'ı ve Resulü'nü seven, Allah'ın ve Resulü'nün de kendisini
sevdiği bir kişiye vereceğim." -Hadis devam ediyor-
Buhari ile Müslim,
Sahih'lerinde Kuteybe'den rivayet etti. Bunu Ebü Hureyre de Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den aktarmıştır.
[-] Sahihtir. Buhari (7/476) ve Müslim (2406).
1043- Ebü Hureyre der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Dilde hafif
olan terazide (Mizan'da) ağır basan ve Rahman'ın katında sevgili olan iki
kelime vardır. Bunlar: ''Sübhanallahi ve-bi-hamdihi (=Allah'ı hamd ile tesbih
ederim), Sübhanallahi'l-azım (=Azametli Allah'ı hamd ile tesbih ederim)''
kelimeleridir"
Buhari ve Müslim, bunu
Sahih'lerinde Ebü Hayseme kanalıyla rivayet ettiler. [-] Sahihtir. Buhari (11/206, 13,537) ve
Müslim (2694).
1044- Semure b.
Cundub'un bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: "Allah katında: ''el-Hamdulillah, Sübhanallah, La ilahe
illallah ve Allahu ekber (=Hamd ona mahsustur, Allah bütün eksikliklerden
münezzehtir. Ondan başka ilah yoktur. Allah en büyüktür)'' sözlerinden daha
sevilen sözler yoktur. Bunlar dörttür. Daha da üzerlerine bir şeyler ekleyerek
benim söylediğimi nakletmeyin.
Hangisinden başlarsanız
başlayın bir zararı yoktur. Kölene Eflah, Necih, Rebah ve Yesar adını
koyma."
Müslim Sahih'inde Umeyye
b. Bistam'dan rivayet etti. [-]
Sahihtir. Müslim (2137).
1045- Katade,
Abdulkays'ın heyeti ile karşılaşan birden fazla kişiden ki bu kişilerden biri
Ebü Nadra'dır- bildiriyor: Ebü Said el-Hudri: "Abdulkays'ın heyeti
Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldiği zaman" dedi ve söz
konusu hadisi zikrederek şöyle devam etti: Sonra Allah Resulü (Sallallahu
aleyhi ve Sellem), Eşecc' e: "Sende Allah'ın ve Resulü'nün sevdiği iki
haslet vardır. Bunlar yumuşak huyluluk ve acele etmeden sabırla hareket
etmektir" buyurdu.
Müslim, Sahih'de Said b.
Ebi Arübe kanalıyla rivayet etmiştir.
[-] Sahihtir. Müslim (18).
1046- Zeyd b. Eslem,
babasından bildiriyor: Ömer b. el-Hattab, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) Mescid'ine girince Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
kabrinin yanında ağlayan Muaz b. Cebel ile karşılaştı. "Ey Muaz! Neden
ağlıyorsun?" diye sorunca: "Bu kabirde yatandan işittiğim bir sözden
dolayı ağlıyorum" dedi. Ömer: "Bu söz nedir?" diye sorunca da
Muaz dedi ki: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurduğunu işittim: "Riyanın az olanı da şirktir. Allah'ın dostlarına
düşman olan kişi, Allah'a savaş açmış demektir. Yüce Allah takva sahibi, salih
amellerini açığa vurmayan, yoklukları kimseler tarafından fark edilmeyen,
varlıklarında davet görmeyen ve tanınmayan iyi kullarını sever. Kalpleri
hidayet lambaları gibidir ve her türlü koyu karanlığı aşarlar."
Bunu Leys te rivayet
etti. Ayrıca İbn Ebi Meryem, Nafi b. Yezid kanalıyla Ayyaş'tan, o İsa b.
Abdirrahman'dan, o da Zeyd b. Eslem'den aktarmıştır. Bu hadisi Şuahu'l-iman
kitabımızda tahric ettik. [-] İbn Mace
(4/179).
1047- Ubade b.
es-Samit'in bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: "Her kim Allah'a kavuşmayı severse, Allah da ona kavuşmayı
sever. Her kim de Allah'a kavuşmaktan hoşlanmazsa, Allah da ona kavuşmaktan
hoşlanmaz."
Bunun üzerine Hz. Aişe
ya da Hz. Peygamber'in eşlerinden biri:
"Kuşkusuz bizler
ölümü sevmeyiz" dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem),
kadınlara: "Ölüm sizin bildiğiniz gibi olmayıp şöyledir: Mümine ölüm hali
gelince, Allah'ın o kuldan hoşnutluğu, Allah'ın ikram ve ihsanı ile müjdelenir.
Bu müjde üzerine artık mümine (ölüm gibi) kendisini karşılayacak hallerden daha
sevimli bir şeyolamaz. O anda mümin Allah'a kavuşmayı ister, Allah da mümin
kuluna kavuşmayı sever. Fakat kafir öyle değildir: Ona ölüm hali geldiğinde, Allah'ın
azabı ve cezalandırması müjdelenir. O anda kafire, önündeki ölüm gibi hallerden
daha çirkin bir halalamaz. Bu suretle kafir, Allah'a kavuşmaktan nefret eder,
Allah ta onunla buluşmayı sevmez."l
Buhari Sahih'inde Haccac
b. Minhal'den ve Müslim Hudbe'den, ikisi de Hemmam'dan rivayet ettiler. Buhari
der ki: Ebu Davud ve Amr bunu Şu'be'den muhtasar olarak aktarmıştır. [-] Sahihtir. Buhari (11/357) ve Müslim
(2683).
1048- Ubade b.
es-Samit'in bildirdiğine göre Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurmuştur: "Her kim Allah ile buluşmayı severse Allah ta onunla
buluşmayı sever ve her kim Allah ile buluşmaktan nefret ederse Allah ta onunla
buluşmaktan nefret eder." [-]
Sahihtir. Buhari (11/357) ve Müslim (2686).
1049- Abdullah b. Amr b.
el-As' ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Edepsizlikten sakının! Zira Yüce Allah edepsizliği ve çirkin
davranışlarda bulunmayı sevmez." "Ey Allah'ın Resulü! En üstün hicret
hangisidir?" diye sorulunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Rabbinin hoşlanmadığı şeylerden uzaklaşmandır" karşılığını verdi.
-Hadis devam ediyor-
1050- Ebu'd-Derda der
ki: Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kendisine yumuşak huydan pay
verilen kişi, hayırlardan da yeteri kadar nasibini almış demektir. Yumuşak
huydaki payından mahrum edilen kişi hayırlardaki nasibinden de mahrum kalmış
demektir" buyurdu. Yine: "(Hesap gününde) müminin Mizan'mda güzel
ahlaktan daha ağır çeken bir şeyolmaz. Yüce Allah kaba ve çirkin sözler
söyleyen kişilerden nefret eder" buyurdu.
[-], Tirmizi (2002, 2013).
1051- Hz. Aişe'nin
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Yüce Allah
hasımlıkta aşırıya kaçanları sevmez" buyurmuştur.
Buhari ile Müslim başka
kanallarla İbn Cüreyc'ten rivayet ettiler.
[-] Sahih, ravileri güvenilir. Buhari (5/106) ve Müslim (2268).
1052- Bera b. Azib
bildiriyor: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ensar hakkında şöyle
buyurduğunu işittim: "Onları (Ensar'ı) ancak mümin olanlar sever ve onlara
ancak münafık olanlar sevmez. Allahım! Onları sevenleri sen de sev, onları
sevmeyenleri sen de sevme."
Buhari ile Müslim,
Sahih'lerinde Şu'be'den rivayet ettiler.
[-] Sahih, ravileri güvenilir. Buhari (7/113) ve Müslim (75).
1053- Cabir b. Atik'in
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Allah'ın sevdiği kıskançlık olduğu gibi sevmediği kıskançlık ta vardır.
Allah'ın sevdiği kıskançlık; kuvvetli zan beslendiği zaman duyulan
kıskançlıktır. Allah'ın hoşlanmadığı kıskançlık ise şüpheyi gerektiren bir
durum olmamasına rağmen duyulan kıskançlıktır. Allah'ın sevdiği gurur duyma;
kişinin savaş meydanında ve sadaka verirken gururlanmasıdır. Allah'ın kızdığı
gurur ise kişinin (yaptığıyla değil) kendi benliğiyle gurur
duymasıdır." [-] [-] Ebu Davud
(2659) ve Nesai (5/78, 79)
Beyhaki der ki: Bazı
hocalarımıza göre Allah için söz konusu olan sevgi, buğz ve nefret, fiili
sıfatlardandır. Sevgi, övmek ikrama mazhar olmayı gerektirecek şeylerle
alakalıdır. Buğz ve nefret ise kınanma ve cezayı gerektirecek şeylerle
alakalıdır. Eğer övme ve yerme sözle oluyorsa onun sözü kelamıdır. Kelamı da
zati sıfatlarındandır. Ebu'lHasan'a göre bunlar irade sıfatıyla alakalıdır.
Yüce Allah'ın müminleri sevmesi, onlara ikramda bulunma ve muvaffak kılma
iradesiyle alakalıdır. Mümin olmayana buğzetmesi veya kınaması ise, onları
değersiz görme ve hüsrana uğratma iradesiyle alakalıdır. Güzel huyları sevmesi,
ikram ve bununla alakalı iradesiyle alakalıdır. Kötü huylara buğzetmesi ise
bunları değersiz görmeyle alakalı iradesiyle alakalıdır. Allah en doğrusunu
bilir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Yüce Allah'ın:
"Allah onlardan razı olmuştur, onlar da O'ndan razı
olmuşlardır"[Maide 119] Buyruğu