BEYHAKİ

KÜLLİYATI

ALLAH’IN İSİM VE SIFATLARI

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Yüce Rabb'ın, Kelamını Dilediği Meleğe, Peygambere ve Kula İşittirmesi

 

Yüce Allah şöyle buyurur: "Rabbin meleklere ''Ben yeryüzünde bir halife var edeceğim'' demişti."[Bakara 30], "Meleklere, ''Adem'e secde edin'' demiştik, İblis müstesna hepsi secde ettiler, o ise kaçındı, büyüklük tasladı ve inkar edenlerden oldu. ''Ey Adem! Eşin ve sen cennette kal, orada olandan istediğiniz yerde bol bol yiyin, yalnız şu ağaca yaklaşmayın; yoksa zalimlerden olursunuz'' dedik."[Bakara 34-35], "İşte bu peygamberlerden bir kısmını diğerlerinden üstün kıldık. Onlardan Allah'ın kendilerine hitab ettiği, derecelerle yükselttikleri vardır.''[Bakara 253] Yüce Allah, Kur'an'ın birçok yerinde meleklerle, resullerle ve kullarla konuştuğunu bildirmiştir. Bunları burada zikretmek mevzunun uzamasma sebep olur. Zikredilen bütün bu konuşmalar ya, söz, ya emir ya da nida şeklinde geçmiştir.

 

 

438- Selman der ki: "Yüce Allah, Hz. Adem'i yarattığı zaman buyurdu ki: (Sana üç haslet veriyorum) biri benim, diğeri senin için, üçüncüsü ikimiz arasındadır. Benim olan; bana ibadet etmen ve hiçbir şeyi ortak koşmamandır. Senin olan (amelindir) yaptığın her şeyin karşılığını sana veririm. Benimle senin aranda olan ise; senin istemen ve dua etmen; benim ise icabet etmemdir."  [-] Zayıf, Taberani, M. el-Kebir (6137).

 

 

 

439- Bu hadis başka bir kanalla da mevkUf olarak ve "Hz. Adem yaratıldığında" ibaresiyle rivayet olunmuştur.

 

 

 

440- Ebü Umame der ki: Bir adam: "Ey Allah'ın Resulü! Adem nebi miydi?" diye sorunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet, ona öğretilmiş ve kendisiyle konuşulmuştur" buyurdu. Adam: "Nuh ile onun arasında ne kadar müddet vardı?" deyince, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "On asır vardı" karşılığını verdi. Adam: "Nüh ile İbrahim arasında ne kadar vardı?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "On asır vardı" buyurdu, Adam: "Ey Allah'ın Resulü! Kaç Resul gönderilmiştir?" diye sorunca da Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Toplam olarak üç yüz on beş Resul" buyurdu.  

 

[-] Müslim'in şartınca Sahih, İbn Hibban, Sahih (2085), Hakim, Müstedrek (2/262); Ahmed, Müsned (5/265, 266).

 

 

 

441- İbn Abbas'ın bildirdiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Yüce Allah, Hz. Adem'in sulbündeki zerreciklerden söz aldı ve onun sulbünden yarattığı her zürriyeti çıkardı. Onları zerrecikler halinde önüne dizdi sonra hepsiyle konuştu ve onlara bu ayetleri bildirdi: "''Ben sizin Rabbiniz değil miyim?'' demiş ve buna kendilerini şahit tutmuştu. Onlar da: ''Evet şahidiz'' demişlerdi. Bu, kıyamet günü, ''Bizim bundan haberimiz yoktu'' dersiniz veya ''Daha önce babalarımız Allah'a ortak koşmuşlardı, biz de onlardan sonra gelen bir soyuz, bizi, boşa çalışanların yaptıklarından ötürü yok eder misin?'' dersiniz diyedir."  

 

[-] A'raf 172. Hadisin ravileri güvenilirdir, ancak sahih olan hadisin mevküf olduğudur. Ahmed, Müsned (1/172), İbn Ebi Asım, es-Sünne (1/89), Hakim, Müstedrek (2/544) ve İbn Cerir, Tefsir (13/222).

 

 

 

442- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Bir gün Hz. Eyyüb çıplak bir şekilde yıkamrken üzerine altından çekirgeler dökülmeye başladı. Bunun üzerine Eyyüb onları giysisine toplamaya başladı. Rabbi ona: ''Ey Eyyüb! Ben seni görmüş olduğun şeyden müstağni kılmadım mı?'' diye nida edince: ''Evet ey Rabbim! Ancak senin bereketinden müstağni olamam'' karşılığını verdi."

 

Buhari Sahih'inde Abdullah b. Muhammed kanalıyla Abdurrezzak'tan rivayet etti.  [-] Sahih ve ravileri güvenilirdir. Buhari (187, 420, 464).

 

 

 

443- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah'ın nöbetleşerek (yeryüzüne) inen gece ve gündüz melekleri vardır. Bunlar sabah ve ikindi namazları vaktinde bir araya gelirler. Yanınızda nöbeti biten melekler Allah katına yükselirler. Allah durumu en iyi bilen olduğu halde- onlara: ''Kullarımı nasıl bir halde bıraktınız?'' diye sorar. Bunun üzerine melekler: ''Onları bıraktığımız da namaz kılıyorlardı. Yanlarına gittiğimizde de namaz kılıyorlardı'' derler."

 

Müslim Sahih'inde Muhammed b. Rafi kanalıyla Abdurrezzak'tan ve Buhari Sahih'inde başka bir yolla Ebu Hureyre'den rivayet etti.  [-] Sahih, ravileri güvenilir. Buhari (555); Müslim (632).

 

 

 

444- Ebü Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah'ın, hafaza melekleri dışında, görevleri sadece zikir meclislerini takib etmek olan melekleri vardır. Bu melekler Allah'ı zikreden bir topluluk görünce, birbirlerine: ''Aradığınız şeye geliniz'' diye seslenirler. Bunun üzerine melekler zikir ehlinin etrafını dünya semasına kadar kanadarıyla kuşatırlar. Allah: ''Kullarımı bıraktığınızda ne yapıyorlardı?'' diye sorunca, bu melekler: ''Seni tahmid, temcid ve zikreder bir şekilde bıraktık'' cevabını verirler. Allah: ''Onlar Beni gördüler mi?'' diye sorunca, melekler: ''Hayır'' cevabını verirler. Allah: ''Ya bir de görselerdi?'' buyurunca, melekler: ''Eğer görselerdi, daha çok tahmid, temcid edip zikrederlerdi'' cevabını verirler. Allah: ''Ne istiyorlar?'' diye sorunca, melekler: ''Cenneti istiyorlar'' cevabını verirler. Allah: ''Onu gördüler mi?'' diye sorunca, melekler: ''Hayır'' cevabını verirler. Allah: ''Ya bir de görselerdi?'' buyurunca, melekler: ''Eğer görselerdi, cennete karşı hevesleri daha çok, talepleri daha şiddetli olurdu'' cevabını verirler. Allah: ''Onlar hangi şeyden istiaze ediyorlar (sığınıyorlar)?'' diye sorunca, Melekler: ''Cehennemden'' cevabını verirler. Allah: ''Onu gördüler mi?'' diye sorunca, melekler: ''Hayır'' cevabını verirler. Allah: ''Ya bir de görselerdi?'' buyurunca, melekler: ''Eğer görselerdi, ondan daha çok kaçınırlar ve korkarlardı'' cevabını verirler. Allah: ''Şahit olun ki, onları bağışladım'' buyurunca, melekler: ''Aralarında falan günahkar vardır. O zikir için değil, bir iş için gelmişti'' deyince, Allah: ''Onlar öyle bir cemaat ki onlarla oturanlar da onlar sayesinde bedbaht olmazlar'' buyurur."

 

Buhari Sahih'inde Cerir kanalıyla A'meş'ten ve Müslim ise Süheyl b. Ebi Salih kanalıyla babasından, o da Ebü Hureyre'den rivayet etti.  [-] Sahih

 

 

 

445- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yüce Allah şöyle buyurur: ''Kulum bir iyilik yapmak istediği zaman ona iyiliği yapmış gibi sevap yazınız. Eğer iyiliği yaparsa ona on kat sevap yazınız. Eğer bir kötülük yapmak isterse ona günah yazmayınız. Eğer kötülüğü yaparsa sadece bir kötülük olarak yazınız. Eğer yapmak istediği kötülüğü yapmaktan vaz geçerse ona bir sevap yazınız''" buyurdu.

 

Müslim Sahih'inde Ebu Bekr b. Ebi Şeybe ve başkası kanalıyla Süfyan b. Uyeyne'den rivayet etti.  [-] Sahih, ravileri güvenilir. Buhari (7501); Müslim (128, 203, 204,205)

 

 

 

446- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah bir kulu sevdiği zaman Cebrail'e: ''Filanı seviyorum, onu sen de sev!'' diye çağrıda bulunur. Cebrail gök halkına bu duyuruyu yapar. Sonra da yeryüzündekilerin gönlünde o kimseye karşı bir sevgi uyanır. İşte ''İman edip de iyi davranışlarda bulunanlara gelince, onlar için çok merhametli olan Allah, (gönüllerde) bir sevgi yaratacaktır''[Meryem 96] ayetinin anlamı budur. Allah bir kulu sevmediği zaman, Cebrail'e: ''Ben, filanı sevmiyorum'' diye çağrıda bulunur. Cebrail gök halkına bu duyuruyu yapar. Sonra da yeryüzündekilere o kimseye karşı bir kin ve nefret iner."

 

Müslim Sahih'inde Kuteybe'den ve Buhari ise Abdullah b. Dinar kanalıyla Ebu Salih'ten rivayet etti.  [-] Sahihtir. Buhari (3209) ve Müslim (2637).

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Yüce Allah'tan Naklettiği Müjde, Tehdid, Teşvik ve Sakındırmayla İlgili Kur'an Dışındaki Rivayetler