BEYHAKİ KÜLLİYATI |
ALLAH’IN İSİM VE SIFATLARI |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Yüce Allah'ın Varlığını İsbat Eden
İsimleri ve Bunların Varlığını itiraf
Bu isimlerden biri,
el-Kadim ismidir. Bununla ilgili Abdulaziz b. el-Husayn'dan nakledilen Resulullah'tan
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelen bir hadisi daha önce nakletmiştik.
11- İmran b. Husayn
anlatıyor: Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) huzuruna girdim. -Hadis
devam ediyor- Yemenli grup: "Biz sana bu işten (yaradılıştan) soralım diye
geldik" dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"(Ezelde) Allah vardı ve Allah'tan başka bir şey yoktu''
Halimi, el-Kadim isminin
manasıyla ilgili şöyle demiştir: el-Kadim; mevcudiyetinin başlangıcı olmayan ve
daima mevcut olan demektir. Lügatte el-Kadim; önde giden demektir. Yüce Allah
Firavun'dan haber verirken: "Firavun, kıyamet gününde milletine öncülük
eder''[Hud 98] buyurmuştur. Yüce Allah, bütün mevcudattan önce vardı. Eğer
böyle olmasaydı varlığının bir başlangıcının olması gerekirdi. Mevcudiyetinin
başlangıcı da olsaydı, onu var eden ve zatından önce var olan birinin olması
gerekirdi. Bu durumda da yüce Allah'ın, mevcudattan önce var olması
düşünülemezdi. Bu durumda yüce Allah'ın, bütün varlıklardan önce mevcut olduğunu
söyleyerek, mevcudiyetinin başlangıcı olmadığını da kabul etmiş oluruz. Yüce
Allah'ın el-Kadim sıfatı bu manadadır. Doğruya ulaşmak Allah sayesindedir.
Yüce
Allah'ın isimlerinden biri de el-Evvel ve el-Ahir isimleridir. Yüce Allah:
"O her şeyden öncedir; kendisinden sonraya hiçbir şeyin kalmayacağı
son'dur"[Hadid 3] buyurmuştur. Bu ikisini Velid b. Müslim'in (Esma-i
husna) rivayetinde zikretmiştik.
[-] Hadis sahih,
ravileri gÜvenilirdir. Buhari (6/286),
12- Ebu Hureyre der ki: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) uyumak istediğinde şöyle dua edElrdi:
"Allahım! Ey göklerin ve yerin Rabbi! Ey büyük Arş'ın, bizim ve her şeyin
Rabbi! Ey daneyi ve çekirdeği yaran! Ey Tevrat'ı, indi ve Kur'an'ı indiren!
Senin tasarrufun altında bulunan her şeyin şerrinden sana sığınınm. Allahım!
Her şeyden önce sen vardın ve senden önce hiçbir şey yoktu. Her şey yok olup
gittiğinde de senden başka kimse kalmayacak. Zahir olan sensin ve senin üstünde
hiçbir şey yoktur. Batın olan da sensin ve senden öte bir şey yoktur. Allahım!
Borçlarımı ödememi kolaylaştır ve beni fakirlikten kurtar."
Müslim Sahih'inde
Abdülhamid b. Beyan kanalıyla Halid b. Abdillah'tan rivayet etti. [-] Senedi hasendir. Müslim (2713).
13- Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) eşi Ümmü Seleme şöyle der: "Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şu duayı yapardı: "Allahım! Sen ilksin.
Senden önce kimse yoktur. Sen, sonsun, Senden sonra kimse yoktur. Perçemi
elinde olan her canlının şerrinden Sana sığınınm. Kötülükten, tembellikten,
kabir azabından, cehennem azabından, zenginliğin ve fakirliğin fitnesinden sana
sığınırım. Günahlardan ve masiyetten sana sığınırım."
[-] İsnadı zayıftır.
Taberani, M. el-Kebir 23(316/717).
14- Ebu Hureyre der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"İnsanlar sizlere
her konuda soru soracaklardır. Hatta: ''Allah her şeyi yarattı. Peki, Allah'ı
kim yarattı?'' diye soracaklardır."
Süfyan bildiriyor: Cafer
der ki: Bir başkası bana Ebu Hureyre'den bildirdi ve hadisi Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e dayandırdı: "İnsanlar sizlere böyle bir
şey sorduğu zaman: ''Her şeyden önce Allah vardı. Her şeyi Allah yarattı. Her
şeyden sonra da baki kalacak olan Allah'tır'' deyin."
[-] İsnadı sahihtir.
MÜslim (134, 216) ve Buhari (6/336).
15- Ebu Hureyre der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"İnsanlar size her
şeyi soracaklar. Hatta: ''Allah her şeyi yarattı, peki Allah'ı kim yarattı?''
diye soracaklar. Size böyle sorulduğu zaman: ''Allah her şeyden önce vardı, her
şeyin yaratıcısıdır ve her şeyden sonra da var olacaktır'' deyiniz."
[-] İsnadı zayıftır.
16- Muhammed b. Ali'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), hüzünlendiğinde dua
etmesi için Hz. Ali'ye bir dua öğretti. Hz. Ali de oğluna öğretti: "Ey her
şeyden önce var olan ve her şeyi yoktan var eden ve her şeyden sonra da var
olacak olan! Bana böyle böyle yap (ver)!"
[-] Hadis zayıf ve
mÜrseldir. Suyuti, ed-DÜrrÜ'I-Mensur (6/171).
17- İbn Ömer der ki:
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dualarından biri de şöyleydi:
"Ey hiçbir şey yokken var olan, her şeyi var eden ve her şey yok olduğu
zaman da var olan (Rabbim!). Senin koruyan, bağışlayan, kabul eden ve kurtaran
bakışlarından bir bakış istiyorum."
[-] Senedi çok zayıftır.
Beyhaki der ki: Eğer
hadis sahihse, lahzadan kasıt bakıştır. Yüce Allah'ın kulların işlerine nazar
etmesi rahmettir.
Halimi der ki: el-Evvel;
öncesi, el-Ahir ise sonrası olmayan demektir. Çünkü önce ve sonra sözünden
nihayet anlaşılır. Eğer yüce Allah'ın varlığı için başlangıç ve nihayet
sözkonusu değilse, Onun için ondan önce ve sonra diye bir şey de söylenemez. O
evvel ve ahirdir.
Yüce
Allah'ın isimlerinden biri de el-Baki ismidir. Yüce Allah: "Ancak, yüce ve
cömert olan Rabbinin varlığı bakidir"[Rahman 27] buyurmuştur. Bunu Velid
b. Müslim'in (Es ma-i HÜsna) rivayetinde zikretmiştik.
Halimi der ki: Yüce
Allah'ın kadim sıfatı, Baki sıfatının da olmasını gerektirir. Çünkü eğer
Allah'ın varlığının öncesi yoksa ve varlığı sebebe bağlı değilse, sonunun ve
yokluğunun olması da sözkonusu olamaz. Çünkü varlığıson bulan her şey, varlık
sebebi ortadan kalkınca yok olur.
Beyhaki der ki: el-Baki
ismi, daima var olan demektir. Abdulaziz b. elHusayn'ın bildirdiğine göre
Süleyman el-Hattabi şöyle demiştir: Daim, herzaman mevcut olan ve yok olmayan
demektir. Yüce Allah'ın bekası ve daim olması, cennet ve cehennemin bekası ve
daim olması gibi değildir. Allah'ın bekası ezeli ve ebedidir. Cennet ve cehennemin
bekası ise ebedidir, ancak ezeli değildir. Allah'ın varlığının bir başlangıcı
yoktur, ancak Cennet ve cehennemin varlığının bir başlangıcı vardır. Allah'ın
bekası ile cennetin bekası arasındaki fark budur.
Yüce
Allah'ın isimlerinden biri de el-Hakku'l-Mubin (apaçık hak) ismidir. Yüce
Allah: "Allah'ın apaçık hak olduğunu bileceklerdir"[Nur 25] buyurm
uştur.
18- İbn Abbas
bildiriyor: Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gece secdeye
kapanınca şöyle derdi: "Allahım! Hamd ancak sanadır. Göklerin, yerin ve
içindekilerin Rabbi sensin. Hamd ancak sanadır. Sen gökleri, yeri ve
içindekileri ayakta tutansın. Sen Hak'sın, vaadin haktır, buyruğun haktır, sana
kavuşmak haktır, cennet haktır, cehennem haktır, peygamberler haktır. Allahım!
Ancak sana teslim oldum ve sadece sana iman ettim. Sana tevekkül edip sana
yöneldim. Sana dayanarak (düşmanlarla) mücadele ediyor ve senin rızan
doğrultusunda hükmediyorum. İşlediğim ve işleyeceğim, gizli açık bütün
günahlarımı affet. Öne alan da, geriye bırakıp erteleyen de sensin. Sen benim
ilahımsın Senden başka ilah yoktur."
Buhari, Sahih'te birinde
Kabisa'dan, başka yerde Velid b. Müslim kanalıyla ve diğerinde ise Abdülaziz
kanalıyla tahric etti. [-] Buhari
(7385, 7442, 7499); Müslim (769/ ... ).
Halimi der ki: Hak;
inkar edilmesinin mümkün olmaması ve varlığını kabul edip itiraf etmek
demektir. Yüce Allah'ın varlığı inkar edilmesi mümkün olmayan ve itiraf
edilmesi gereken bir şeydir. Çünkü açık deliller yüce Allah'ın varlığını isbat
etmektedir.
el-Mubın; Gizlenmeyen ve
gizli olmayandır. Yüce Allah gizli değildir.
Çünkü onun varlığını
isbat eden fiilleri bunu açıkça göstermektedir. Yüce Allah: "O her şeyden
öncedir; kendisinden sonraya hiçbir şeyin kalmayacağı son'dur; varlığı
aşikardır; gerçek mahiyeti insan için gizlidir"[Hadid 3] buyurmuştur. Bu
isim, Abdülazız b. el-Husayn'ın Esma-i Hüsna'ya dair hadisinde ve başka yerde
geçmiştir.
19- Osman b. Aftan'ın
bildirdiğine göre kendisi Resulunah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem),
"Göklerin ve yerin anahtarları O'nundur ... " (Zümer 63) ayetini
sorduğunda şöyle buyurdu: "Daha önce hiç kimsenin sormadığı bir soru
sordun. Göklerin ve yerin anahtarları; ''Allah'tan başka ilah yoktur, Allah en
büyüktür, Allah noksanlıklardan münezzehtir. Hamd Allah'a mahsustur.
Kendisinden başka ilah olmayan, Evvel, Ahir, Zahir ve Batın olan, hayat veren,
öldüren, diri olan ve ölmeyen, hayrın hepsi elinde olan ve her şeye gücü yeten
Allah'tan bağışlanma dilerim'' sözleridir." [-] Senedi çok zayıftır. Heysemı, Mecma (10/115),
Taberani, Dua (1700).
Halimi der ki: ez-Zahir,
fiillerinde başka bir gücün tesiri olmayan demektir. Yüce Allah fiillerinde
başka bir şeye ihtiyaç duymaz. Allah'ın ez-Zahir sıfatına rağmen onun varlığını
inkar etmek mümkün değildir. Ebu Süleyman el-Hattabi der ki: ez-Zahir,
delillerini açıkça gösteren, varlığına ve vahdaniyetine işaret eden delilleri
açıkça ortaya koyan demektir. Yine ez-Zahir, kudretiyle her şeyden üstün olan
manasına da gelir. Yine ez-Zahir, yücelik, galip olma manasına da gelir. Başka
şeyler yok olduktan sonra baki olan manasına da gelir. Çünkü bu dünyada
nimetler verdiği varlıklar yok olduktan sonra da yüce Allah baki kalır. Çünkü
varlıkların varlığı yüce Allah'ın dilemesiyleyken, Onun varlığı başka bir şeye
bağlı değildir. Bu isim, Abdülaziz b. el-Husayn'ın Haberu'l-Esma'sında ilgili
yerde geçmiştir. Yüce Allah: "Doğrusu dirilten ve öldüren Biziz; hepsinin
gerisinde de Biz kalırız"[Hicr 23] buyurmuştur.
Bunlardan
ilki el-Vahid (tek) ismidir. Yüce Allah: "De ki: "Ben sadece bir
uyarıcıyım. Gücü her şeye yeten tek Allah'tan başka tanrı yoktur''[Sad 65]
buyurmuştur. Bu ismi, Esma-i husna'ya dair hadiste zikretmiştik.
20- Hz. Aişe der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gece uyurken, kendine gelip yatağında
döndüğü zaman şöyle dua ederdi: ''Vahid ve Kahhar olan Allah'tan başka ilah
yoktur. Göklerin, yerin ve bunların arasındakilerin Rabbi pek Aziz'dir ve
günahları bağışlayandır." [-]
Ravileri güvenilirdir. İbn Hibban, Sahih (2358) ve Hakim, Müstedrek (1/540).
Halimi der ki: el-Vahid,
değişik manalara gelebilir: Ondan başka kadim ve ondan başka ilah yoktur. O
tektir ve onun ortağı olmadığı için vahdaniyet (teklik) sıfatını ortadan
kaldıracak bir hüküm yoktur.
Diğer bir mana ise
şöyledir: Onun tek olması ve başkasının varlığıyla ona çokluk nisbet
edilememesidir. Yine onun cevher veya araz olmadığını kabul etmektir. Çünkü
cevher, kendisi gibi bir şeyle bir araya gelerek çoğalabilir. Yine cevher
arazla birlikte çoğalabilir. Araz, ancak hulul ettiği şeyle var olabilir. Kadim
olan ise tektir ve başkasına ihtiyacı yoktur, başka bir şeyin varlığıyla
çoğalmaz,
Buna binaen el-Vahid
kelimesinin inanasının başka bir varlığa ve hiçbir mekana muhtaç olmadan zatı
ile kaim olduğunu söylemek te doğru olur. Bu da el- Vahid kelimesinin, cevher
ve araz olmama manasına geldiğini gösterir. Çünkü cevherin varlığının devamı
onu napan ve devam ettirene bağlıdır. Arazın varlığının devamı da hulul ettiği
cevhere bağlıdır.
Üçüncüsü ise şöyledir:
el-Vahid, kadim manasındadır. el-Vahid, dediğimiz zaman, birden fazla olmadığı
anlaşılır. el-Kadim; mevcudattan önce var olan manasına geldiği için bunun da
tek olması gerekir.
Yüce
Allah'ın isimlerinden biri de el-Vitr (tek) ismidir. İlah olsun olmasın,
mevcudattan kulluk edilecek Yüce Allah'tan başka kadim yoktur. Öyle olsaydı
kulluk edilecek iki kişi olurdu. Ancak Allah birdir ve tektir. Abdulaziz b.
el-Husayn'ın (Esma-i Husna'ya dair) rivayetinde bunu zikretmiştik.
21- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine
göre Ebu'l-Kasım (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Yüce
Allah'ın, yüzden bir eksik doksan dokuz tane ismi vardır. Kim bunları
ezberlerse cennete girer. Yüce Allah tek'tir ve tek olanı sever."
Bunu Müslim, Sahih'inde
Muhammed b. Rafi kanalıyla Abdurrezzak'tan rivayet etti. [-] Sahihtir, ravileri güvenilirdir. Müslim
(2677).
Yüce
Allah'ın isimlerinden biri de el-Kafi (kuluna yeten) ismidir.
Çünkü Onun uluhiyette
dengi olmadığına göre, kullarına kafi gelmesi konusunda tek olması, sadece ona
kulluk etmek, sadece yönelmek ve ondan istemek doğaldır. Bu konuda yüce Allah:
"Allah, kuluna yetmez mi?''[Zümer 35] buyurmuştur.
22- Enes bildiriyor:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yatağına girdiği zaman şöyle dua
ederdi: "Bizi yedirip içiren, kimselere muhtaç etmeyen ve barındıran Yüce
Allah'a hamdolsun. Zira muhtaç ve barınaksız olan niceleri bulunmaktadır."
Müslim bunu başka bir
yolla Hammad b. Seleme'den rivayet etti. Yüce Allah'ın isimlerinden biri de
(el-Aliyy) ismidir. Bu konuda Yüce Allah: "O yücedir,
büyüktür"[Bakara 255] buyurmuştur. Bunu da Esma-i husna'ya dair hadiste
zikrettik. [-] Hadis sahihtir ve
ravileri güvenilirdir. Müslim (2715).
23- İyas b. Seleme'nin
bildirdiğine göre babası şöyle dedi: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ne zaman dua edecek olursa ilk önce: "Sübhane Rabbiye'l-A'la el-Vehhab
(=Yüceler yücesi ve mahlukata çokça ihsanda bulunan rabbim noksanlıklardan
münezzehtir)" derdi.
Ebü Muaviye bunu Ömer b.
Raşid'den " ... el-Aliyyu'l-Vehhab ... " elimesini ekleyerek rivayet
etmiştir. Ömer b. Raşid zayıftır.
[-] Hadis zayıftır ve
senedinde Ömer b. Raşid el-Yemami vardır. Ahmed, Müsned (4/54); İbn Ebi Şeybe,
Musannef (10/266) ve Hakim, Müstedrek (1/498).
24- Abdurrahman b.
Kurt'un anlattığına göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gece alınıp
Mescid-i Aksa'ya götürüldü ... Pek çok tespihle beraber yüksek göklerde bir
tespih işitti: Sübhani'l-Aliyyu'l-A'la Sübhanehu ve teala (=Yüksek gökler
heybet sahibini tespih ettiler. Yücelik sahibi Allah'ın heybetinden
korktular)." [-] Ravileri güvenilirdir.
Halimi der ki: el-Aliy;
ondan üstün veya onunla birlikte aynı yüceliğe sahip olan bir şeyolmamasıdır. O
mutlak yücedir. er-Raf! de aynı manadadır. Yüce Allah bu konuda: "O
dereceleri yüksek olandır ... "[Mümin 15] buyurmuştur. Ayetin manası,
kadri ondan yüksek kimsenin olmadığı ve sadece onun övülmeye layık olmasıdır.
25- Cerir der ki: Gerçek
hayatta hiç görmediğim İbrahim es-Saiğ'i rüyamda gördüm. Ona: "Nasıl
kurtuldun?" diye sorduğumda şöyle dedi: "Ettiğim şu duayla:
"Gizlileri bilen, yüksek dereceler ve Arş'ın sahibi olan Allahım!
Kullarından dilediğin kişilerin içine ruhu koyansın. Günahları bağışlayan,
tövbeleri kabul eden, azabı ağır olan, lütuf sahibisin. Senden başka ilah
yoktur."
[-] Senedinde meçhuller
vardır.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Yüce Allah'ın
Yaratma ve icad Etmekle ilgili isimleri