BEYHAKİ

KÜLLİYATI

Uydurma

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Cuveybari'nin Uydurduğu 1000 Sual Hadisi

 

İçerik: Hadis uydurmakla maruf olan Ahmed b. Abdillah b. Halid el-Cuveybari'nin uydurduğu ve Yahudi iken Müslüman olan meşhur sahabi Abdullah b. Selam'ın Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e sorduğu 1000 soruya dair uydurma rivayetin tenkidi hakkındadır.

 

 

Bİsmillahirrahmanirrahim

 

Şeyh İmam el-Hafız Ebu Bekr Muhammed b. Abdillah b. Habib el-Amiri'nin bildirdiğine göre Ebu Ali İsmail b. Ahmed el-Beyhaki şöyle demiştir: Velid bize şöyle anlattı:

 

 

1- Ahmed b. Abdillah b. Halid el-Cuveybar'i el-Herev'i, "Muhammed b. Abdillah el-Filist'in'i - Cuveybir - Dahhak" kanalıyla İbn Abbas'tan rivayette bulunarak Abdullah b. Selam'ın, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yaklaşık olarak bin veya daha fazla soru sorduğunu zikretti.

 

 

2- Şu'be'nin bildirdiğine göre Müşaş şöyle demiştir: "Dahhak'a: ''İbn Abbas ile karşılaştın mı?'' dediğimde: ''Hayır'' karşılığını verdi." Yine Şu'be'nin bildirdiğine göre Abdulmelik b. Meysere: "Dahhak, İbn Abbas ile karşılaşmamıştır. Dahhak, Sa'id b. Cübeyr ile Rey'de karşılaşmış ve ondan tefsir ilmini öğrenmiştir" demiştir.

 

Bununla da açık olarak görülmektedir ki Dahhak b. Muzahim, İbn Abbas ile karşılaşmamış ve ondan bir şey işitmemiştir. Yani (bu risaleye konu olan) bu hadis İbn Abbas'tan gelen sabit (sahih) bir hadis değildir. Cüveybir b. Sa'id'in (hadiste) bir değeri yoktur. Zira görüşlerine uyulan kimselerden olan Yahya b. Said el-Kattan, Yahya b. Main, Ali b. Abdillah el-Medini ve Muhammed b. İsmail el-Buhari onu zayıf biri olarak görmüşlerdir.

 

 

3- Hakim Ebu Abdillah Muhammed h. Abdillah el-Hafız'ın, Ebu'lAbbas Muhammed b. Yakub b. Yusufkanalıyla bildirdiğine göre Abbas b. Muhammed ed-Dur! şöyle demiştir: "Yahya b. Main'in: ''Cuveybir'in (hadiste) bir değeri yoktur'' dediğini işitim."

 

 

4- Ebu Abdillah Muhammed b. Muhammed en-Nahvi er-Ravesani'nin bildirdiğine göre Ebu Abdillah Muhammed b. İsmail b. İbrahim el-Buhari şöyle demiştir: Cüveybir b. Said el-Belhi'nin, Dahhak'tan bildirdiğine göre Ali, Yahya'dan naklederek: "Cüveybir'i iki hadisi ile tanırdım" demiştir. O, sonra bu hadisleri nakletmiş ve daha sonra bunların zayıf olduğunu söylemiştir.

 

Muhammed b. Abdillah el-Pılistini'yi tanımıyorum ve yanımdaki tarih kitaplarında ismini görmüş değilim. Kendisi meçhul birisidir ve meçhul kişi hadis alimlerine göre tenkid edilen kişiyle aynı konumdadır.

 

Ancak Ahmed b. Abdillah el-Cuveybar! el-Herevi'yi güzel bir şekilde tanımaktayım ki kendisi Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) adına hadis uyduran biridir. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) adına binden fazla hadis uydurmuştur. Bu hadis te onlardan bir tanesidir.

 

 

5- Ebu Abdillah Muhammed b. Abdillah el-Hafız'ın el-Medhal ila ma'rifeti's-Sahih mine's-sakim kitabında şöyle dediğini işittim: "Ahmed b. Abdillah b. Halid el-Cüveybari el-Herevi uydurmacı pislik birisidir. Amellerin faziletleri ve başka konularda Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) adına bir çok hadis uydurmuştur. Hadislerinin yazılması ve bunların rivayet edilmesi hiçbir şekilde caiz değildir."

 

 

6- Hakim Ebu Abdillah, el-Medhal ila ma'rifeti Kitabil-İklil'de şöyle demiştir: "Bu tabakadan bazı kimseler insanları faziletli am ellere davet ettiklerini söyleyerek hadisler uydurmuştur. Bunlardan bazıları Ebu Isme Nuh b. Ebi Meryem el-Mervezi, Muhammed b. Ukkaşe el-Kirmani, Ahmed b. Abdillah el-Cuveybari, Muhammed b. el-Kasım et-Tayekani, Me'mun b. Abdillah el-Herevi ve başkalarıdır."

 

 

7- Hakim Ebu Abdillah'ın şöyle dediğini işittim: Hasan el-Basri'nin, Ebu Hureyre'den hadis işitip işitmediği konusunda insanlar ihtilafa düştü. Kimisi: "Ondan işitmiştir" derken, kimisi: "İşitmemiştir" dedi. Bize bildirilene göre bu durum Ahmed b. Abdillah el-Cuveybari elHerevi'nin önünde zikredilmiş ve kendisi isnadıyla Allah Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) rivayette bulunarak: "Hasan (el-Basri), Ebu Hureyre'den hadis işitmiştir" demiştir.

 

Ben de şöyle demekteyim: "Müslüman kişi, bu durumda olan bir kişinin hadis rivayet etmesini nasıl caiz görebilir ki? Zira onun bu durumu bilindikten sonra hadisini rivayet eden kimse, Hz. Peygamber'in (yalan hadis nakledenler hakkındaki) buyruğuna dahil olan kimsedir."

 

 

8- Yalan olduğunu bildiği halde bir hadisi rivayet eden kimse de yalancılardan (uydurmacılardan) birisidir.

 

 

9- Habib b. Ebi Sabit der ki: Meymun b. Ebi Şebib'in, Muğire b. Şu'be'den bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Her kim yalan olduğunu bildiği halde benden bir hadis naklederse yalancılardan birisidir" buyurmuştur. Bu rivayet bu hadiste bu şekilde zikredilmiştir.

 

Ben de: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) adına yalan söyleyenlere ortak olanın vay haline!"demekteyim.

 

 

10- Abdullah b. ez-Zübeyr'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Benim adıma yalan söyleyen kişi, cehennem ateşindeki yerine de hazırlansın" buyurmuştur.

 

Hakim der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Benim adıma yalan söyleyen kişi" buyurmasında, yalan olduğunu bildiği halde Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) adına hadis nakleden kişiye tehdit vardır. Rivayetinde yalan söyleyen kişi kendisi olmasa da bu böyledir.

 

Ebü Hureyre de Allah Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle bir rivayette bulunmuştur:

 

 

11- "Kişiye, günah olarak her duyduğunu anlatması yeter. "

 

 

12- Ebü Galib'in Ebü Umame'den bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kişiye, yalan olarak her duyduğunu anlatması yeter" buyurmuştur.

 

Eski kitaplara bakıp gerçeğe muvafık veya muhalif olduğuna bakmadan, kitapların tamamına ve rivayetin içeriğine bakmadan, uydurma mı, zayıf mı yoksa sahih mi olduğunu bilmeden onda bulunan bütün rivayetleri nakleden kimsenin hali nice olur? Ne Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabı, ne de onlardan sonrakiler böyle yapmamıştır.

 

 

13- Amir b. Abdillah b. ez-Zübeyr, babasından bildiriyor: Zübeyr'e: "Dostlarının rivayette bulunması gibi seni Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hadis rivayet etmekten alıkoyan nedir?" dediğimde: "Vallahi Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında benim özel bir itibarım ve yerim vardır. Ancak Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Benim adıma yalan söyleyen kişi, cehennem ateşindeki yerine de hazırlansın'' buyurduğunu işittim" karşılığını verdi.

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir sonraki rivayette olduğu gibi kendi adına yalan söylemenin günah olarak insanların birbirine yalan söylemesi gibi olmadığını bildirmişken Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) havarisi neden bunu zikretmemektedir bilmiyorum.

 

 

14- Said b. Zeyd b. Amr b. Nufeyl'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Benim adıma yalan söylemek, başka birinin adına yalan söylemek gibi değildir. Bilerek benim adıma yalan söyleyen kişi, cehennem ateşindeki yerine de hazırlansın" buyurmuştur.

 

 

15- Osman b. Affan'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Söylemediğim bir şeyi benim adıma nakleden kişi, cehennem ateşindeki yerine hazırlansın" buyurmuştur.

 

Bu rivayetler ve daha sonraki rivayetler kişinin ancak işittiği şeyi nakledebileceğine delalet etmektedir. Bir sonraki rivayet te buna delalet etmektedir.

 

 

16- Ebu Davud'un, Sünen kitabında isnadıyla Ebu İmran kanalıyla Cundub'dan rivayet ettiği hadis şöyledir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah'ın Kitabı'nda kendi görüşünü söyleyen kimse görüşünde isabet etmiş olsa bile hata etmiş olur" buyurmuştur.

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu haberde Allah'ın Kitabı'nda görüş ile konuşulmasını yasaklamıştır. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sünnetinde de kıyas budur. Kişinin kesin olarak bilmedikten sonra Allah'ın Kitabı'nda görüş ile konuşmasının caiz olmadığı gibi: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu (veya buyurmuş olmalı)" demesi de caiz değildir. Ancak bunu bilmesi ve bunu bilen bir kişiden işitmiş olması bunun dışındadır.

 

 

17- Ebu'l-Cehm Abdulkuddus b. Bekr b. Huneys'in, Muhammed b. en-Nadr el-Harisi'den bildirdiğine göre önceleri: "İlim(öğrenmen)in ilk şartı susmak, sonra dinlemek, sonra ezberlemek, sonra onunla amel etmek ve sonra onu yaymaktır" denilirdi."

Zikrettiğim bir sonraki hadiste Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu şöyle açıklamıştır:

 

 

18- İbn Abbas'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Ümmetimin helaki; asabiyetlırkçılık, kaderi inkar ve sağlam olmayan kimseden (olan tahkiksiz) rivayetten olacaktır."

 

Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu dedilderine müdahil olmamak açısından Allah'ın Kitabı veya Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sağlam olmayan kimseden (olan tahkiksiz) hadisleri hakkında görüş ile konuşmaktan Allah'a sığınırız.

 

 

19- "Allah'In, meleklerin ve bütün insanları laneti benim adıma bilerek yalan söyleyen kişinin üzerine olsun. Bu kişinin farz olsun nafile olsun hiçbir ibadeti kabul edilmez."

Behz b. Hakim'in, babası, dedesi kanalıyla olan rivayeti şöyledir:

 

 

20- "Benim adıma bilerek yalan söyleyen ve hayvanlarla ilişkiye giren kişiye Allah'ın gazabı çetin olacaktır." Cabir b. AbdiHalı kanalıyla rivayet edilmiştir.

 

 

21- Şu'be'nin, "Mansur - Rib'i b. Hiraş" kanalıyla Hz. Ali'den bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Benim adıma yalan söylemeyin. Zira benim adıma yalan söyleyen kimse mutlaka cehenneme girecektir" buyurmuştur.

Doğruya ulaşmak, Allah'tandır. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Medine'ye geldiği zaman Abdullah b. Selam ona geldi ve üç şey hakkında sordu. Bu da bir sonraki hadiste şöyle geçmektedir:

 

 

22- Enes b. Malik der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Medine'ye geldiğinde Abdullah b. Selam ona gelip: "Sana, peygamber olandan başka kimsenin bilemeyeceği üç şey soracağım. Kıyametin alametlerinin ilki nedir? Cennet ehlinin ilk yiyeceği şey nedir? Çocuk nasılolur da annesine veya babasına benzer?" dedi. Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Az önce Cibrfl bana bunların cevabını bildirdi" karşılığını verince, Abdullah b. Selam: "O, Meleklerden, Yahudilerin düşmanı alandır" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kıyamet alametlerinden ilki, doğudan çıkacak bir ateşin insanlarz batıya sürmesidir. Cennetliklerin yiyeceği ilk yemek ise balık ciğerinin fazlasıdır. çocuğa gelince, kadının suyu erkeğin suyunu geçince, çocuğu kendine çeker / benzetir. Erkeğin suyu kadının suyunu geçince de çocuğu kendine benzetir" buyurunca, Abdullah b. Selam: "Allah'tan başka ilah olmadığına ve senin de Onun peygamberi olduğuna şahitlik ederim" dedi. Sonra da: "Ey Allah'ın Resulü! Yahudiler iftiracı bir topluluktur. Müslüman olduğumu henüz bilmeden konumumu onların yanında onaylat ki sonra senin yanında bana iftiralarda bulunmasınlar" dedi.

 

Sonra Yahudilerden bir topluluk gelince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara: "Abdullah (b. Selam) yanınızda nasıl biridir?" diye sordu. Onlar:

"Hem en bilgilimiz, hem de en bilgilimizin oğludur. Hem en hayırlımız, hem de en hayırlı olanımızın oğludur" dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Peki Abdullah Müslüman olursa ne dersiniz?" diye sorunca, onlar: "Yüce Allah onu böyle bir şeyden korusun!" karşılığını verdiler. Bunun üzerine Abdullah b. Selam karşılarına çıktı ve: "Allah'tan başka ilah olmadığına, Muhammed'in de O'nun Resulü olduğuna şahadet ederim!" dedi. Onlar da hemen: "Abdullah bizim hem en kötümüz, hem de içimizde en kötü olanın oğludur" demeye ve onu kötülemeye başladılar. Abdullah b. Selam: "Ey Allah'ın Resulü! Korktuğum" veya "sakındığım şey işte buydu" dedi.

 

Muhammed b. İsmail el-Buhari bunu Sahih'te, tefsir bölümünde Abdullah b. Munir kanalıyla Abdullah b. Bekr es-Sehmi'den rivayet etmiştir. (3329, 3911, 3938) Hz. Adem'in yaratılması konusunu da Muhammed b. Selam kanalıyla Mervan el-Fezari'den rivayet etmiştir. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hicretini Hamid b. Ömer kanalıyla Bişr b. el-Mufaddal'dan rivayet etmiştir. Hepsi de bunları Humeyd et-Tavil kanalıyla Enes b. Malik'ten aktarmıştır.

 

Bu konuda (O'na bin sorunun sorulduğuna dair) uzun olan hadise gelince; Allah'ın huzurunda şahadet ederim ki uydurma bir hadistir. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim yalan olduğunu bildiği halde bir hadis naklederse o da yalancılardan birisidir" buyruğunda olduğu gibi onu rivayet eden kimse, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Selleml adına yalan söylemektedir. Bunu taklit ederek değil, açık olan huccet ile söylüyorum. Zira Dahhak b. Muzahim İbn Abbas'tan bir harf bile işitmemiştir. Bu hadis te Dahhak kanalıyla İbn Abbas'tan rivayet edilmiştir.

 

Bu hadisi Dahhak'tan rivayet eden Cüveybir b. Said'in bir değeri yoktur. Daha önce de zikrettiğim gibi görüşlerine uyulan hadis alimleri onun zayıf olduğunu söylemiştir.

 

Muhammed b. Abdillah el-Fılistini bunu Cuveybir'den rivayet etmiştir. Cuveybir meçhul biri olmakla birlikte bilinen biri değildir. Meçhul kişi de (hadis alimlerine göre) tenkid edilen kişiyle aynı konumdadır.

 

Ahmed b. Abdillah el-Cuveybarı el-Herevi bu hadisi kendisi gibi Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) adına cehalet ve kötü görüş ile rivayetlerde bulunan yalancılar arasında rivayette tek kalmıştır. Ziyadesi de daha önce zikrettiğim gibi hadise yapılan bir eklemedir. Bu hadiste kendisine mutabaat eden her kişi de kendisi gibi pislik bir yalancıdır. Alemlerin Rabbinin Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir sonraki rivayette geçtiği üzere buyurmuşken onun adına yalan yere hadis nakleden kişinin de vay haline!

 

 

23- "Bir ayet dahi olsa benden duyduklarınızı başkalarına aktarın. İsrail oğullarının kıssalarzm da anlatmanızda bir sakınca olmaz. Benden duyduklarınızı anlatın, ama adıma yalan söylemeyin. Benim adıma bilerek yalan söyleyen kişi cehennem ateşindeki yerine hazırlansın."

 

Kişi: "Raviler hakkında konuşmak gıybettir. Gıybetin de Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelen bir çok haberlerde haram olduğu görülmektedir" diyebilir. Ancak böyle diyen kişi, işi olmayan bir şeyde boş konuşmuş olur. Müslümanlar ihtilaf olmaksızın kendi aralarında şeri hükümlere göre ancak akıllı kişiden doğru olarak nakledilen hadisin huccet kabul edilebileceği konusunda icma etmiştir. Bu da rivayette bulunacak vasıflarda olmayan bir kişinin tenkid edilebileceğine delalet etmektedir.

 

 

24- Hakim Ebu Abdillah Muhammed b. Abdillah el-Hafız'ın, "Ebu Bekr Ahmed b. Kamil el-Kadı - Ebu Said Yahya b. Mansur el-Herevi" kanalıyla bildirdiğine göre Ebu Bekr b. Hallad şöyle demiştir: Yahya b. Said'e: "Hadislerini terk ettiğin kişilerin kıyamet gününde Allah katında hasımların olmasından korkmuyor musun?" dediğimde: "Onların hasmım olması, benim için Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hasmım olup: ''Neden (bildiğin halde) benim adıma yalan hadis naklettin?'' demesinden daha iyidir" karşılığını verdi.

 

Bu da açık olarak Ahmed b. Abdillah el-Herevi'nin uzun hadisinin metninin batıl olduğuna delalet etmektedir. Metindeki sözler Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) değil de, Ahmed b. Abdillah'a (kendisine) daha layıktır. İlmi çok az olan kimse bile bunun böyle olduğunu bilir. Doğruya ulaştıran Allah'tır. Allah bana yeter. O, ne güzel vekildir!

Şeyh İmam Ebu Bekr der ki: Abdullah b. Selam'ın bin soru sorduğunu rivayet eden Cuveybari'nin tenkit edilmesini kaleme alırken Hakim Ebu Abdillah el-Hafız'ın: "Bu ciltteki rivayetlerim hocalarımdandır. Düzeltme ve tenkid etme yönündeki diğer sözler ise bana aittir" yazmış olduğunu gördüm. Bu da Şeyh Ahmed'in sözlerinin kendisine arzolunduğu zamanda idi. Bütün bunları da ilim ehlinin yanında kabul gören musanneflerimde tahric etmiş olduğum şekilde buldum.

 

Muhammed b. Abdillah bunu bizzat kendisi yazarak şöyle demiştir: "Bu cildin sonunda Hakim'e sorduğum şeyin fetvasının mevcut olduğunu gördüm. Ona: ''Bismillahirrahmanirrahim. Abdullah b. Selam'ın yaklaşık olarak bin veya daha fazla soru sorması hakkında, "Ahmed b. Abdillah el-Cuveybari - Muhammed b. Abdillah el-Fılistini - Cuveybir - Dahhak" kanalıyla İbn Abbas'tan nakledilen hadisin isnadı konusunda Hakim ne demektedir?'' diye sormuştum. O da bu konuda bizi bilgilendirdi. Allah da inşallah onun mükafatını verecektir. Hakim'in cevabı: ''Abdullah b. Selam'ın Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip üç şey hakkında sorması Enes b. Malik'ten nakledilen sahih bir rivayettir. Ancak Ahmed b. Abdillah el-Cuveybari'nin hadisi huccet değildir. Bu hadise benzer bir çok uydurma hadisler de vardır'' şeklindeydi."

 

Muhammed b. Abdillah yine bunu bizzat kendisi yazmış ve şöyle demiştir: "Hakim'in yazısı altında: ''Bu, üstad İmam Ebu İshak el-İsferayini'nin yazısıdır. Ancak düzeltmeler, tenkider ve tashihler Hakim el-Fadıl Ebu Abdillah'a aittir'' ifadesinin olduğunu gördüm."

 

İbrahim de bunu bizzat kendisi yazmıştır. Allah'ın rahmeti, onların, sünnet ehlinin ve bizim üzerimize olsun. Alemlerin Rabbine hamd olsun. Salat ve selamı Resullerin efendisinin, ailesinin, ashabının ve eşlerinin üzerine olsun.

 

 

bitti