BEYHAKİ KÜLLİYATI |
40 HADİS |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
MUKADDİME
Allah'a layık olduğu
şekilde hamd olsun. Yarattıklarının en hayırlısı, seçilmiş peygamber Hz.
Muhammed Mustafa'ya (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve Al'ine salat ve selam
olsun.
Vahdaniyetinin delilini
ve peygamberimiz Hz. Muhammed'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) doğruluğunu
ortaya koyan Allah'a hamd olsun. Allah onu, insanları Allah'a kulluğa çağırması
için ümmetinin arasında bırakmış, dilediğinin bu hidayete tabi olmasını nasib
etmiş, Peygamber' inin diliyle, şeriatını yaşamak için gerekli olan şeyleri
onun diliyle açıklamıştır. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabını,
ibadetlerini bilerek yapmaları ve günahtan kaçınmaları için kendilerine gerekli
olan şeyleri öğrenerek sünnetine sahip çıkmaya ve sonradan gelecek olanlara
aktarmalarını teşvik etmiştir. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) son
hurbesinde: "Burada bulunanlar bulunmayanlara sözlerimi ulaştırsın. Umulur
ki, sözlerim kendilerine ulaştırılan bazı kimseler, sözümü işiten bazı
kimselerden daha iyi anlayıp koruyabilirler." ResUlullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bazen: "Kendilerine bilgi ulaştırılan nice kişiler
vardır ki; onu işiten ve kendisine aktarandan daha kavrayışlıdır" derdi.
Yine Hz. Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) şöyle derdi:
1- Zeyd b. Sabit der ki:
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim:
"Bizden bir söz işitip onu hıfzederek başkalarına aktaranın Allah yüzünü
ak etsin. Bir ilmi nakleden niceleri vardır ki, bu ilmi kendisinden daha alim
birisine ulaştırır. Yine nice kimseler vardır ki, fıkhı taşırlar ama alim
değillerdir. Üç şey vardır ki hiç bir mümin kalbinde onlara karşı kin taşımaz:
Allah için ihlas ile yapılan amel. İdarecilere nasihat etmek ve Müslüman
cemaate bağlı olmak. Muhakkak ki, Onların (müslümanların) duaları ona
katılanların hepsini kuşatır."
[T] İsnadı sahihtir. Ebu
Davud (3660), Tirmizi (2656-258, "hasen sahih") ve İbn Mace (230-232,
236).
Ebu Davud es-Sicistani,
Sünen'de bunu muhtasar olarak rivayet etmiştir. Abdurrahman b. Abdillah b.
Mes'ud da babası vasıtasıyla Allah Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
aynısını aktarmıştır. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ümmetini ilim
talep etmeye teşvik etmiş ve bize bunun faziletini bildirmiştir. Bu konuda bir
sonraki rivayette de şöyle buyurmuştur:
2- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Kim ilim öğrenmek için yol tutarsa Yüce Allah ona cennete doğru giden bir
yolu kolaylaştırır. Yüce Allah'ın evlerinden birinde Kur'an'ı okumak ve
aralarında mütalaa etmek için bir araya gelen topluluğu melekler kuşatır,
üzerine sükunet iner, rahmet onları sarar ve Allah onları katındakilerin
yanında anar. Ameli, geride kalan kişiyi soyu sopu ileriye geçiremez."
Müslim, Sahih'de
Muhammed b. Abdillah b. Numeyr kanalıyla Abdullah b. Numeyr'den rivayet etti.
[T] İsnadı sahihtir.
Müslim (2699).
3- Kesir b. Kays der ki:
Dimaşk mescidinden Ebu'd-Derda ile birlikte otururken yanına bir adam geldi ve:
"Ey Ebu'd-Derda! Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) rivayet
ettiğin bir hadisi öğrenmek için Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
şehrinden (Medine'den) geldim" dedi. Ebu'd-Derda: "Herhangi başka bir
iş için gelmedin mi?" diye sorunca, adam: "Hayır!" karşılığını
verdi. Ebu'd-Derda: "Ticaret için gelmedin mi?" diye sorunca, adam:
"Hayır!" karşılığını verdi. Ebu'd-Derda: "Sadece bu hadisi
öğrenmek için mi geldin?" diye sorunca, adam: "Evet!"
karşılığını verdi. Bunun üzerine Ebu' d- Derda dedi ki: "Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Kim ilim
öğrenmek için yol tutarsa Yüce Allah ona cennete doğru bir yol açar. Melekler
de ilim peşinde olandan razı olup ona kanat gererler. Alimin, abide üstünlüğü
Ay'ın mehtaplı bir gecede diğer gezegenlere üstünlüğü gibidir. Alim olana gökte
ve yerde olanlar, hatta sudaki balıklar bile bağışlanma dilerler. Alimler
peygamberlerin varisleridir. Peygamberler geriye ne bir dinar, ne de bir dirhem
bırakmışlardır. Geriye (miras olarak) bıraktıkları sadece ilimdir. Bundan
dolayı her kim ilim elde ederse, yeteri miktarsa bir hisse elde etmiş
olur."
[T] Ebu Davud (3641,
3642), İbn Mace (223) ve Tirmizi (2682),
Ebu Davud es-Sicistani,
Sünen'de Müsedded kanalıyla Hureybi'den rivayet etmiştir. Farklı bir isnadla da
Osman b. Ebi Sevde kanalıyla Ebu'd-Derda'dan mana olarak aynısını rivayet
etmiştir.
İlim, ilim öğrenmenin,
sünneti öğrenmenin ve eda etmek hakkında birçok hadis rivayet edilmiştir.
Bunlar da kaleme aldığım kitaplarımda zikredilmiştir.
Zayıf isnadlarla bu
manada rivayet edildiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Her kim ümmetimin kendisinden faydalanacağı kırk hadis ezberlerse Yüce
Allah bu kişiyi kıyamet gününde fakih ve alim biri olarak haşreder"
buyurmuştur.
Kırk babda kalben
inanılması, dil ve uzuvlarla ile amel edilmesi gereken, hadis alimlerinin
bilmediği rivayetler zikrettim. Onlar nerede olurlarsa olsunlar bunları rivayet
etmeyi şiar edinmiştir.
Ben de istihare ederek
insanların hallerinde ve ahlaklarında kullanmaları için bu kırk babda bazı
hadisleri tahric ettim. Bana öğrettikleri bu şeyler ile amel etmeyi nasip
etmesi için Aziz ve Yüce olan Allah'tan yardım diliyorum. Allah'tan bilgimin
daha da artmasını ve kendisine gerektiği gibi ibadette bulunamadığım için beni
bağışlamasını diliyorum. Kendimin güç ve kuvvetinden zayıflığından Allah'a
sığınınm. Zira Allah'tan başka gerçek güç ve kuvvet sahibi yoktur.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
1. Sadece Allah'a
İbadet Etmek