BEYHAKİ KÜLLİYATI |
DUALAR |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Borçlunun, Allah'ın
Yardım Etmesi için Dua Etmesi
303- Hz. Ali'ye mükatebe
anlaşması olan bir köle gelerek: "Sözleşme bedelini ödemekten aciz kaldım
bana yardım et" dedi. Ali de şu karşılığı verdi: "Dikkat et!
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bana öğretmiş olduğu şu duaları
sana öğreteyim. Eğer Sebir dağı kadar bile borcun olsa Allah onu sana kolayca
ödettirir. Şöyle dua et: "Allahım! Haramlarından uzaklaştır ve helalolana
kanaat ettir. Lütfunla beni kimseye muhtaç etme."
[T] Tirmizi (362),
304- Hz. Aişe der ki:
Ebu Bekr yanıma girdi ve: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
sana öğrettiği bir duayı hatırlıyor musun?" dedi. Resulullah'tan (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) naklen şöyle dedi: "Bu duayı İsa b. Meryem ashabına
(havarilerine) öğretir ve: ''Birinizin dağ kadar borcu olsa bununla dua etmesi
halinde Yüce Allah bu borcunu öder'' derdi. O da ''Ey sıkıntıları gideren
Allahım! Ey üzüntüleri yok eden, darda kalmışların duasına icabet eden, dünya
ve ahiretin Rahman ve Rahim'i olan Allahım! Bana ancak sen merhamet edersin!
Bana, senden başkasının merhametine muhtaç etmeyecek bir şekilde merhamet et''
şeklindedir."
Ruzbari'nin rivayetinde
şu ilave yer almıştır: Ebu Bekr şöyle devam etti: "Benim de bir borcum
vardı ve borçlu kalmak hiç sevmediğim bir şeydi. Bununla dua ettiğim zaman da
Yüce Allah bu borcumu ödeyecek miktarda mal ınsan etti."
Hz. Aişe der ki:
"Benim de Esma binti Umeys'e bir dinar üç dirhem borcum vardı. Yamma
girdiği zaman da borcu ödeyecek malım olmadığı için utancımdan yüzüne
bakamazdım. Ben de bu şekilde dua etmeye başladığımda fazla bir zaman geçmeden
Yüce Allah bana bir rızık ihsan etti. Bu rızık da bana ne sadaka yoluyla, ne de
miras yoluyla geldi. Yüce Allah'ın inayetiyle bu şekilde hem borcumu ödedim,
hem yakınlarıma yardımda bulundum, hem de Abdurrahman'ın kızına takı olarak üç
ukiyyelik gümüş aldım. Bize de yeteri kadar arttı."
[T] Taberani, Dua
(1041), Hakim (1/515), Bezzar (4/52), Heysemi, Mecma (10/186) ve İbn Adiy,
el-Kamil (2/621).
305- Ebu Said el-Hudri
der ki: Bir gün Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mescid'e girdi ve
Ensar'dan Ebu Umame isminde bir adamla karşılaştı. Ona: "Ey Ebu Umame! Bakıyorum
da namaz vakti olmadığı halde Mescid'de oturuyorsun" buyurunca, Ebu Umame:
"Ey Allah'ın Resulü! Yakamı bırakmayan üzüntüler ve borçlarım
yüzünden" karşılığını verdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona:
"Okuduğunda, Yüce Allah'ın, üzüntülerini gidereceği ve borçlarını
kolaylıkla ödeteceği bazı sözler öğreteyim mi?" diye sorunca, Ebu Umame:
"Tabii ki, ey Allah'ın Resulü!" dedi. Bunun üzerine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona buyurdu ki: "Sabah ve akşam vakitlerinde
şöyle dua et: Allahım! Üzüntü ve kederden sana sığınırım. Allahım! Acizlikten
ve tembellikten sana sığınırım. Allahım! Korkaklıktan ve cimrilikten sana
sığınırım. Allahım! Borç altında ezilmekten ve insanların kalırından sana
sığınırım." Ebu Umame der ki: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) buyurduğu gibi yapmaya başlayınca Yüce Allah üzüntülerimi giderdi ve
borcumu kolaylıkla ödememi sağladı."
[T] Ebu Davud (1555).
306- Selman el-Farisi,
Hz. Peygamber'den (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle nakleder: "Yüce
Allah haya sahibi ve cömerttir. Birisi ona ellerini (dua ederek) açtığında, o
elleri boş ve hüsrana uğramış bir şekilde geri çevirmekten haya eder."
[T] Ebu Davud (1488),
Tirmizi (3556) ve İbn Mace (3865).
307- Selman el-Farisi
der ki: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Yüce
Allah birisi ona ellerini (dua için) kaldırdığında, o elleri hüsrana uğramış
bir şekilde geri çevirmekten haya eder."
[T] İbn Hibban (880),
Taberani, M. el-Kebir (6/252; 6130), İbn Ebi Şeybe 10/340, 131339) ve Hakim
(1/497-498).
308- Enes der ki:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) duasında ellerini o kadar
kaldırdı ki; koltuk altı beyazlığı gözükürdü."
[T] Müslim (2/612).
309- Abdullah b.
Abbas'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: "Allah'tan, avuçlarınızın dışıyla değil içiyle isteyin.
Duanızı bitirince de ellerinizi yüzünüze sürün."
[T] Ebu Davud (1485) ve
İbn Mace (1181, 3866).
Ebu Davud der ki: "Bu
hadis birden fazla kanalla Muhammed b.
Ka'b'dan rivayet
edilmiştir, ancak hepsi de zayıftır. Bu rivayet ise zayıf olsa da diğer
rivayetlerden daha üstündür."
310- Saib b. Yezid'in
babasından rivayete göre, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ellerini
kaldırarak dua ettiğinde iki elini yüzüne sürerdi.
[T] Ebu Davud (1492).
311- Sehl b. Sa'd'ın
bildirdiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) iki parmağını omuz
hizasına kadar kaldırıp dua ederdi.
[T] İbn Ebi Şeybe
(2/486, 10/377- 378), Hakim, Müstedrek (1/535-536) ve Heysemı, Mecma (10/167).
312- İbn Ömer
bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazda oturduğu
zaman ellerini dizlerine koyar, sağ elinin şahadet parmağını kaldırır ve dua
ederdi. Sol eli ise dizinde açık bir şekilde dururdu."
[T] Müslim (1/408).
313- İbn Abbas der ki:
"Dua etme, ellerin omuz hizasına veya ona yakın bir yüksekliğe
kaldırılmasıyla yapılır. İstiğfar ise tek parmakla işaret edilerek yapılır.
İbtihalde (Yüce Allah'ın lanetinin yalancıların üzerine olması için dua etme,
lanetleşmede) ise eller ikisi birlikte uzatılır."
[T] Ebu Davud (1489).
314- İbn Abbas'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İhlas
şöyledir" deyip sağ elinin bir parmağını kaldırdı. "Dua da şu şekilde
yapılır" deyip ellerini kaldırarak avuç içlerini gökyüzüne çevirdi.
"Lanetleşme şu şekilde yapılır" deyip ellerini biraz uzatıp arkasını
gökyüzüne doğru çevirdi.
[T] Ebu Davud (1491).
315- Ebu Salih der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Sa'd'ı namazda iki parmağıyla işaret
ederek dua ettiğini görünce: "Tek parmağınla, tek parmağınla"
buyurdu.
[T] İbn Ebi Şeybe
(4/250).
316- Ebu Hureyre
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir adamın iki parmağıyla
işaret ederek dua ettiğini görünce, adamın bir elini tutarak: "Tek
parmağınla, tek parmağınla" buyurdu.
[T] Tirmizi (3557).
317- Ebü Müsa el-Eş'ari
der ki: Resühıllah'la (Sallallahu aleyhi ve Sellem) birlikte bir gazveye
çıkmıştık. Çıktığımız her tepe ve indiğimiz her vadide yüksek sesle tekbirler
getirdiğimizi gören Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey
insanlar! Ne bir sağıra, ne de burada bulunmayan birine seslenmektesiniz!
Aksine her şeyi işiten, size bineklerinizin boynundan daha yakın olan zata
seslenmektesiniz" buyurdu.
[T] Müslim (4/2077)
318- Hz. Aişe der ki:
"Namaz kılarken sesini yükseltme, gizli de okuma"[İsra 110] ayeti dua
hakkında nazil oldu.
[T] Müslim (1/329-309)
ve Buhari (8/405, 11/131, 13/501).
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Duayı, İstiğfarı
ve İstihareyi Tekrar Etmek