|
BEYHAKİ KÜLLİYATI |
DUALAR |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Afiyet İçin Dua Etmeyi
Teşvik Etmek
281- İbn Abbas
bildiriyor: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), yanına girdiği
amcasına: "(Günahlardan ve hastalıklardan yana) afiyete yönelik çokça dua
et" buyurdu.
[T] Tirmizi (3514).
282- Yahya b. Ca'de
bildiriyor: Ebu Bekr es-Sıddik şöyle dedi: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) yakın bir zamanda bir sene önce yazın şöyle buyurduğunu işittim:
"Yüce Allah'tan affedilmeyi ve afiyeti dileyin."
[T] İbn Ebı Şeybe
(10/205).
283- Süleym b. Amir der
ki: Evsat el-Beceli'nin Humus minberinde şöyle dediğini işittim: Ebu Bekr
es-Sıddik Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) minberinde:
"Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu
işittim" deyip hıçkırarak ağlamaya başladı. Sonra şöyle dedi: Önceki yıl
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu minberde şöyle buyurduğunu
işittim:
"Allah'tan, dünya ve
ahirette af, afiyet ve yakin dileyin. Şüphesiz ki kula, yakinden sonra
afiyetten daha hayırlı bir şey verilmemiştir."
[T] Hakim (1/529), İbn
Asakir, Tarih (9/393) ve Taberani, Müsnedu'ş-şamiyyın (579).
284- Evsat el-Beceli der
ki: Ebü Bekr'in bir hutbesine şahit oldum.
Ebü Bekr, Resulullah'ı
(Sallallahu aleyhi ve Selleml andıktan sonra ağladı ve ondan şu sözünü
nakletti: "Doğruluktan ayrılmayın! Zira doğruluk kişiyi iyiye götürür ve
her ikisi kişiyi cennete götürür. Yalandan sakının! Zira yalan, kötülük ve
günaha sürükler ve her ikisi sahibini cehenneme götürür. Yüce Allah'tan yakıni
ve afiyeti (günahlara bulaşmamayı) dileyin. Zira kişiye verilebilecek en üstün
şey afiyettir. Birbirinize haset etmeyin. Birbirinize kin gütmeyin.
Birbirinizle ilişkilerinizi kesmeyin. Birbirinize sırt çevirmeyin. Yüce
Allah'ın kardeş kulları olun."
[T] İbn Mace (3849).
285- İbn Ömer,
Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle nakleder: "Yüce
Allah'tan dilenen en güzel şey de afiyettir."
[T] Tirmizi (3515).
286- Enes b. Malik
bildiriyor: Adamın biri Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi ve:
"Ey Allah'ın Resulü! Hangi dua daha üstündür?" diye sordu. Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Rabbinden hem dünyada, hem de
ahirette sağlık ve afiyet iste. Şayet sana bu verilirse zaten kurtulmuş
olursun" buyurdu.
[T] Tirmizi (3512) ve
İbn Mace (3848).
287- Muaz b. Cebel'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allahım!
Senden sabır diliyorum" diyen bir adamın yanından geçti ve şöyle buyurdu:
"Allah'tan bela istedin. Allah'tan afiyet dile." Yine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allahım! senden nimetin tamamını
isterim" diyen bir adamın yanından geçti ve: "Nimetin tamamının ne olduğunu
biliyor musun?" diye sordu. Adam: "Ey Allah'ın Resulü! Bir dua ettim
ve bu dua sebebiyle hayır ümid etmekteyim" karşılığını verince, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Nimetin tamamı, Cehennem'den kurtuluş ve
Cennete giriştir" buyurdu. Yine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Ey Celal ve ikram sahibi!" diyerek dua eden birinin yanından geçti
ve: "Duana icabet edildi. Allah'tan iste" buyurdu.
288- Başka bir kanalla
bu hadisin aynısı rivayet olundu.
289- Enes bildiriyor: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem), hastalıktan zayıf düşüp kuş yavrusuna dönen
ashabından bir adamı ziyarete gitti. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Yüce Allah'tan bir şeyler istemiyor muydun?" diye sorunca
hasta adam: "Evet! Allahım! Şayet ahirette bana vereceğin bir ceza varsa o
cezayı bana bu dünyadayken erkenden çektir, diye dua ediyordum" dedi.
Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sen Allah'ın
azabını kaldıramazsını Oysa: ''Allahım! Bizlere dünyada da, ahirette de
iyilikler ver ve Cehennem ateşinden koru'' diye dua etseydin ya!"
karşılığını verdİ.
[T] Müslim (4/2069).
290- Tarık b. Eşyem der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yeni müslüman olan birine:
"Allahım! Bana hidayet ver! Bana rızıklar ihsan et! Bana afiyet ihsan
eyle! Bana merhamet et!" duasını öğretti.
[T] Müslim (4/2073).
291- Hz. Aişe der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle dua ederdi: "Allahım!
Bedenimde ve gözlerimde bana afiyetler ver ve bu afiyeti (ölene dek) benden
ayırma. Her türlü hilm ve ikramlar sahibi olan Allah'tan başka ilah yoktur.
Büyük Arş'ın Rabbi Allah'ı her türlü eksiklikten tenzih ederim. Hamd alemlerin
Rabbi Allah'a mahsustur."
[T] Tirmizi (3480).
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: