BEYHAKİ

KÜLLİYATI

DUALAR

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Dua ve Zikrin Fazileti

 

3- Ebü Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah katında duadan daha üstün bir şey yoktur" buyurdu.

 

[T] Tirmizi: (3370) ve İbn Mace (3829)

 

 

 

4- Nu'man b. Beşir der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şüphesiz ki dua, ibadetin özüdür" buyurduğunu ve sonra: "Rabbiniz şöyle buyurdu:

Bana dua edin, kabul edeyim. Çünkü bana ibadeti bırakıp büyüklük taslayanlar aşağılanarak cehenneme gireceklerdir"[Mü'min 60] ayetini okuduğunu işittim.

 

[T] İsnadı sahihtir. Ebu Davud 1479, Tirmizi: 2969, 3247, 3372, İbn Mace 3828

 

 

 

5- Ebü Hureyre ile Ebü Said, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğuna şahitlik ettiler: "Bir topluluk Allah'ı zikrettiklerinde, melekler onları çepeçevre kuşatırlar, onları rahmet kaplar, üzerlerine sekinet iner ve Allah da onları kendi katında bulunanlar arasında anar."

 

[T] Müslim (4/2074).

 

 

 

6- Cabir b. Abdillah el-Ensarı der ki: (Bir gün) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanımıza çıkıp şöyle buyurdu: "Ey insanlar! Şüphesiz ki Allah'ın yeryüzünde zikir meclislerini arayan ve bulunca orada duran gezici melekleri vardır. Siz de cennet bahçelerinden istifade ediniz" buyurdu. Biz: "Ey Allah'ın Resulü! Cennet bahçeleri nerededir?" dediğimizde şu karşılığı verdi: "(Cennet bahçeleri) zikir meclisleridir. Sabah akşam zikir meclislerinde bulunun ve Allah'ı içinizden zikredin. Her kim Allah katındaki konumunu ve değerini bilmek istiyorsa, Allah'ın kendi yanındaki konumuna ve değerine baksın. Zira kul, Allah'ı nefsinden indirdiği (zikretmeyi bıraktığı) zaman Allah da onu indirir."

 

[T] Beyhaki, Şuab (2/423- 424), Taberani, M. el-Evsat (2522) ve Hakim (1/494495).

 

 

 

7- Ebü Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah'ın, hafaza melekleri dışında, görevleri sadece zikir meclislerini takib etmek olan melekleri vardır. Bu melekler zikrin olduğu bir meclis görünce, birbirlerini dünya semasına varıncaya kadar kanadarıyla çevirip kuşatırlar. Zikir halkası dağılınca bu melekler semaya çıkarlar, Allah daha iyi bilmesine rağmen: ''Nereden geldiniz?'' diye sorar. Melekler: ''Seni tesbih, tekbir, tahmid, tehlil eden ve senden isteyen yeryüzündeki kullarının yanından geldik'' cevabını verince, Allah: ''Ne istiyorlar?'' diye sorunca, melekler: ''Senden Cennetini istiyorlar'' cevabını verirler. Allah: ''Cennetimi gördüler mi?'' diye sorunca, melekler: ''Hayır ey Rabbim'' cevabını verirler. Allah: ''Ya bir de Cennetimi görselerdi!'' buyurdu. Melekler: ''Sana sığınıyorlar'' deyince, Allah: ''Hangi şeyden Bana sığınıyorlar?" diye sorar. Melekler: ''Cehenneminden ey Rab'' cevabını verince, Allah: ''Cehennemimi gördüler mi?'' diye sorar. Melekler: ''Hayır'' cevabını verir. Sonra: ''Senden bağışlanma diliyorlar'' deyince, Allah: ''Onları bağışladım, istediklerini verdim ve sığındıkları şeyden onları emin kıldım'' buyurur. Melekler: ''Ey Rab! Aralarında günah işleyen falan kişi de var. O, oradan geçerken onlarla oturdu'' deyince, Allah: ''Onlar öyle bir cemaat ki onlarla oturanlar da onlar sayesinde bedbaht olmazlar'' buyurur."

 

[T] Müslim 2689

 

 

 

8- Ebu Musa el-Eş'ari der ki: Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "İçinde Allah'ın anıldığı ev ile içinde Allah'ın anılmadığı evin misali ölü ile diri gibidir."

 

[T] Müslim 779

 

 

 

9- Abdullah b. Busr bildiriyor: Adamın biri: "Ey Allah'ın Resulü! İslam'ın (amel) yollan bana çok (çeşitli) geldi. Bana (devamlı) yapabileceğim bir şeyi söyle" dediği zaman, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Dilin bir an bile Yüce Allah'ın zikrinden boş durmasın" buyurdu.

 

[T] Tirmizi 3375 ve İbn Mace 3793

 

 

 

10- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kim (yatağına) uzanır da Allah'ı zikretmezse, Allah tarafından (bu kusurundan dolayı) bir pişmanlığa uğratılır. Kim bir mecliste oturur ve Allah'ı zikretmezse, Allah tarafından (bu kusurundan dolayı) bir pişmanlığa uğratılır. Kim yürür ve Allah'ı zikretmezse, Allah tarafından (bu kusurundan dolayı) bir pişmanlığa uğratılır."

 

Bu hadis, Leys b. Sa'd tarafından İbn Aclan kanalıyla Makburi'den, o da Ebu Hureyre'den ve İbn Ebi Zi'b tarafından Makbud kanalıyla Abdullah b. el-Haris'in azatlısı Ebu İshak'tan o da Ebu Hureyre'den rivayet etti,  

 

 

 

11- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bir topluluk bir mecliste toplanır ve Allah'ı zikretmeksizin dağılırsa, bir merkep leşinin etrafından dağılmış gibi olurlar ve bu (meclis) kıyamet gününde kendileri için mutlaka bir pişmanlık olur" buyurdu.

 

[T] İsnildı sahihtir. Ebu Davud 5/181 (4855).

 

 

 

12- Haris el-Eş'arı bildiriyor: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah, Yahya b. Zekeriya'ya beş şeyi yapmasını ve İsrail oğullarına da bunları yapmalarını söylemesini emretti. Yahya bu konuda biraz ağır davranınca İsa ona: ''Sana beş şeyi yapman ve İsrail oğullarının da bunları yapmalarını söylemen emredilmişti. Bunu onlara ya sen tebliğ et ya da ben edeceğim'' dedi. Yahya: ''Kardeşim! Şayet bunu benden önce yaparsan cezalandırılmaktan veya yere geçirilmekten endişe ederim'' karşılığını verdi ve İsrail oğullarını Beytu'l-Makdis'teki mescidde topladı.

 

Mescid insanlarla dolunca Yahya yüksek bir yere oturdu. Allah'a hamdu senada bulunduktan sonra da şöyle dedi: Allah beş şeyi yapmamı, sizin de bunları yapmanızı söylememi emretti. Birincisi sadece Allah'a kulluk edip hiçbir şeyi O'na ortak koşmamanızdır. Zira şirk koşmanız, kişinin kendi malı olan altın veya gümüş karşılığında bir köle satın alması, ancak kölenin çalışıp kazandığını efendisinden başkasına vermesi gibidir. Hanginiz kölenizin bunu yapmasını ister? Sizi yaratan ve rızık veren Allah'tır. O halde sadece ona kulluk edin ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın.

 

Size namaz kılmanızı söylememi emretti. Allah, sağa sola dönüp bakmadıkça namaz kılan kulunun karşısında durur. Bundan dolayı namaza durduğun uz da sağa sola bakmayın. Yine size oruç tutmanızı söylememi emretti. Oruç tutan kişi, bir topluluk içinde yanında bir kese misk bulunan kişiye benzer. Zira yanında bulunanların tümü bu kokuyu duyar. Oruç tutan kişinin ağız kokusu da, Allah katında misk kokusundan daha güzeldir. Yine size sadaka vermenizi söylememi emretti. Sadaka veren kişinin durumu düşman tarafından esir edilen ve elleri boynuna bağlanıp başı vurulmak üzere öne geçirilen kişinin durumuna benzer. Bu kişi onlara: ''Size fidye versem beni bırakır mısınız?'' diye sorar ve az veya çok bir meblağ verip canını kurtarır. Yine size Allah'ı çokça anmanızı söylememi emretti. Allah'ı çokça zikreden kişi, düşman tarafından kovalanan ve yetişilmek üzere olan kişinin kendini sağlam bir kaleye atıp korunması gibidir. Kul da Allah'ı zikrettiği sürece şeytana karşı en iyi şekilde kendini korumuş olur."

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle devam etti: "Ben de sizlere, Allah'ın bana emrettiği beş şeyi yapmanızı söylüyorum. Bunlar da cemaatle birlikte olmak, verilen emirleri dinlemek, verilen emirlere itaat etmek, hicret ve Allah yolunda cihaddır. Cemaatten bir karış kadar dahi olsa uzaklaşan kişi, bundan dönene kadar İslam bağını boynundan çıkarmış demektir. Cahiliye adetlerindeki gibi birbirlerine seslenip bunu devam ettirenler cehennemin yakacağı olacaktır." Ashab: "Ey Allah'ın Resulü! Oruç tutup namaz kılmış olsa da mı?" diye sorunca: "Oruç tutup namaz kılmış olsa da, müslüman olduğunu söylese de!" karşılığını verdi ve şöyle devam etti: "Müslümanları Allah'ın onlara koymuş olduğu ''Müslümanlar, Müminler, Allah'ın kulları'' gibi isimlerle çağırın."

 

[T] Tirmizi, emsal 5/148 (2863, "hasen sahih"), Taberani, M. el-Kebır'de 3/285 (3427) ve İbn Hibban (s. 298, no. 1222) rivayet ettiler. Hakim (1/117) sahih olduğunu söylemiş, Zehebi bu hükmünde onu onaylamıştır.

 

 

 

13- Ebü Hureyre'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah: "Kulum Beni anarken dudakları kıpırdadıkça Ben onunla beraber olurum" buyurdu" dediğini nakletmiştir. 

 

[T] İbn Mace (3792)

 

 

 

14- Mahzüm oğullarının azatlısı İsmail b. Ubeydillah der ki: Ümmü'dDerda'nın yanına girdim ve selam verip oturdum. Ümmü'd-Derda'nın dostlarından olan Kerime binti'l-Hashas el-Muzeniyye'nin, Ümmü'dDerda'yı işaret ederek şöyle dediğini işittim: "Ebü Hureyre'nin bunun evinde şöyle dediğini işittim: "Ebu'l-Kasım (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Yüce Allah: "Kulum beni andığı ve dudakları benim zikrimle kıpırdadığı müddetçe ben de onunla beraberim" buyurdu'' dedi."

 

[T] İbn Hibban (815); Ahmed (10976) ve Beyhaki, Şuab (2/405-406).

 

 

 

15- Ebü Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Yedi kişi vardır ki Yüce Allah onları kendi gölgesinden başka hiçbir gölgenin olmadığı günde (Arş'ın) gölgesinde gölgelendirir. Bunlar adil bir yönetici, Allah'a ibadet ederek büyüyen genç, gönlü mescidlere bağlı olan kişi, Allah için birbirlerini seven bu sevgi üzerine bir araya gelen ve bu sevgi üzerine ayrılan iki kişi, yalnız olduğu halde Allah'ı zikrederek gözünden yaşlar akıtan kişi, soylu ve güzel bir kadının kendisini çağırması üzerine: ''Ben, Allah'tan korkarım'' diyen (ve o kadına yaklaşmayan) kişi, sağ elinin verdiğini sol elinin bile bilemeyeceği kadar gizlice sadaka veren kişidir."

 

[T] Buhari (1/160, 7/185) ve Müslim (1/715).

 

 

 

16- Başka bir kanalla "yalnız olduğu halde Allah'ı zikrederek Alla korkusundan dolayı gözünden yaşlar akıtan kişi" ibaresiyle aktarılmıştır.

 

 

 

17- Ebü Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ben kuluma, benden beklentisine göre muamelede bulunurum ve beni zikrettiği sürece onunla beraber olurum. Eğer beni içinde zikrederse, ben de onu içimden zikrederim. Eğer beni bir topluluk içinde zikrederse, ben de onu o içlerinde zikrettiği kişilerden daha üstün olanların içinde zikrederim."

 

[T] Buhari 7405 ve Müslim 2675

 

 

 

18- Ebü Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Mekke yolunda giderken Cumdan adlı dağa geldi ve: "Yürüyün! Bu Cumdan'dır, Müferridün olanlar geçip gitti" buyurdu. Yanındakiler: "Ey Allah'ın Resulü! Müferridün kimlerdir?" diye sorunca: "Allah'ı çokça zikreden erkekler ve kadınlardır" buyurdu.

 

[T] Müslim (3/2062).

 

 

 

19- Abdullah b. Ömer'in bildirdiğine göre Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Her şeyin bir cilası vardır. Kalplerin cilası da zikrullah'tır. Zikrullah gibi insanı Allah'ın azabından kurtaracak daha iyi bir şey yoktur" buyurdu. Kendisine: "Allah yolunda cihad da mı?" diye sorulunca: "Kişinin Allah yolunda kılıcı kırılıncaya kadar savaşması dışında, Allah yolunda cihattan da daha iyidir" karşılığını verdi. 

 

[T] Beyhaki, Şuab 2/418- 419.

 

 

 

20- Ebu'd-Derda bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Size amellerinizin en hayırlısını, Allah katında en makbul alanını, derecenizi yükselteni, altın ve gümüş infak etmekten üstün olanı, düşmanınızla karşılaşıp, onların boynunu vurmanızdan, onların da sizin boynunuzu vurmasından daha iyi alanını haber vereyim mi?" buyurunca, ashab:

"Olur, ey Allah'ın Resulü!" dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah'ın zikridir" buyurdu.

 

Muaz b. Cebel der ki: "Kul, kendini Allah'ın azabından kurtarma konusunda Allah'ı zikretmekten daha güzel bir amel işlememiştir."

 

[T] Ravileri güvenilirdir. Tirmizi 5/459 (3377) ve İbn Mace 2/1245 (3790).

 

 

 

21- Ebü Said el- Hudri'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Size: ''Delidir'' denilene kadar Allah'ı çokça zikredin" buyurmuştur.

 

[T] Hakim (1/499), Ahmed (3/68, 71),

 

 

 

22- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim Allah'tan istemezse Allah o kimseye öfkelenir" buyurdu.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Sabah ve Akşam Yapılan Dualar