BEYHAKİ KÜLLİYATI |
KADER |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Allah'a Karşı Masum
Olan Kişinin Ancak Allah'ın Masum Kıldığı Kişi Olduğunun Beyanı
Yüce Allah: "Eğer
seni sebatkar kılmasaydık, gerçekten, neredeyse onlara birazcık
meyledecektin"[İsra 74], "İşte böylece biz, kötülük ve fuhşu ondan
uzaklaştırmak için (delilimizi gösterdik)"[Yusuf 24] ve: "Eğer
üstünüzde Allah'ın lütuf ve merhameti olmasaydı, içinizden hiçbir kimse asla
temize çıkamaz dı. Fakat Allah dilediğini arındırır"[Nur 21]
buyurmaktadır.
393-395- Ebü Said
el-Hudri'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: "Gönderilen her bir peygamberin veya seçilen her bir
halifenin mutlaka iki maiyeti bulunur. Maiyetin biri ona hayrı emredip hayra
teşvik ederken diğeri ise ona kötülüğü emreder ve kötü şeylere teşvik eder.
Böylesi kötü bir maiyetten ise kişi ancak Yüce Allah'ın inayetiyle
korunabilir."
Buhari, Sahih'inde
Süleyman b. Bilal'den muallak olarak iki isnadı da zikrederek rivayet
etti. [T] Buhari, (7198, 6611).
396- Ali b. Ebi Talib'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) farz namaza
başlayınca şöyle derdi: "Yüzümü hanif (şirkten arınmış) ve müslüman olarak
yeri göğü örneksiz olarak yaratana çevirdim ve ben müşriklerden değilim.
Şüphesiz ki namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah
içindir. O'nun hiç bir ortağı yoktur. Ben bununla emrolundum ve ben
müslümanlardamm. Allahım! Sen meliksin. Senden başka ilah yoktur. Allahım! Seni
hamdinle tesbih ederim. Sen benim Rabbimsin, ben ise senin kulunum. Nefsime
zulmettim ve günahımı itiraf ettim. Benim bütün günahlarımı bağışla. Günahları
senden başka bağışlayacak yoktur. Beni en iyi ahlaka yönelt. Senden başka beni
en iyi ahlaka yöneltecek yoktur. Kötü ahlakı benden uzaklaştır. Senden başka
kötü ahlakı benden uzaklaştıracak yoktur. Buyur emrindeyim. Bütün hayırlar
senin elindedir. Hidayete eren, senin hidayete kavuşturduğundur. Ben seninim ve
sana döneceğim. Sen mübareksin ve yücesin. Sana tövbe eder ve günahımın
bağışlanmasını senden dilerim." -Hadis devam ediyor-
[T] Ahmed (960) ve İbn
Huzeyme (607).
397- Bu hadis başka bir
kanalla da rivayet olunmuştur. Ancak burada "müslüman olarak",
"Seni hamdinle tesbih ederim" ve "Hidayete eren, senin hidayete kavuşturduğundur"
ibareleri bulunmamakla birlikte "hayrın tümü senin elindedir ve şer ise
sana nisbet edilmez" geçmektedir,
Müslim, Sahih'inde iki
farklı yolla Abdülaziz'den tahric etti.
398- Huzeyfe'nin
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: "Kıyamet gününde insanların efendisi ben olacağım. Rabbim
bana seslendiğinde: ''Buyur! Emrine amadeyim! Pek yüce ve mübareksin! Emrine
amadeyim! Doğru yolda olan, ancak kendisine yolu gösterdiğindir! Kulun da huzurundadır!
Sana karşı, yine senden başka bir sığınağımız yoktur. Ey bu Ev'in sahibi! Peki,
yücesin!'' şeklinde karşılık vereceğim."
399- Huzeyfe der ki:
"Bütün insanlar düz ve geniş tek bir sahada toplanırlar. Kimseler
konuşamaz. Orada ilk çağrıda bulunulacak kişi, Muhammed (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) olacaktır. O da: ''Buyur emrindeyim! Tüm hayırlar katındadır.
Kötülükler senden uzaktır. Doğru yolda olan ancak senin hidayete erdirdiğindir.
Kulun senin önündedir. Senden gelmiş ve yine sana dönmüştür. Senden ancak yine
sana kaçılır ve ancak sana sığınılır. Sen yüce ve ulusun. Ey Beyt'in Rabbi!
Seni bütün eksikliklerden tenzih ederim'' diyecektir." İşte ''Belki de
Rabbin seni övülecek makama yükseltir''[İsra 79] buyruğundaki Makam-ı Mahmud
budur."
[T] Hakim (3384).
[Zehebi: Buhari ve Müslim'in şartınca SAHİH]
Bu mevkuf bir rivayettir
ve bilinen rivayet budur. "Kötülükler senden uzaktır" ifadesine
gelince; Ebu Süleyman el-Hattabi'den bana bildirilene göre burada Yüce Allah'a
övgüde bulunurken edebi kullanma yolu vardır.
Yani Yüce Allah'a kötü
şeylerin değil de güzel şeylerin izafe edilmesi kastedilmektedir. Bu şekilde
hiç bir şeyin Allah'tan başka kimsenin kudreti altında olduğunu
kastetmemektedir. Zira hayır ve şer Allah'ın yaratmasından ve kudretinden sadır
olmuştur. Allah'tan başka yaratan hiç kimse yoktur. Kötü ve kınanan şeyler
dışında güzel şeyler ve övülen fiiller, Allah'a övgüde bulunulacağı zaman
kendisine izafe edilir. "Hastalandığım zaman bana şifa veren
O'dur"[Şuara 80] ve: "Doğrusu Rabbim bana (çok şey) lütfetti. Çünkü
beni zindandan çıkardı"[Yusuf 100] buyruğunda olduğu gibi. Burada zindana
giriş sebebini Yüce Allah'a izafe etmemektedir. Yine Allah'a övgü de
bulunulurken yaratılmışların büyüklerini zikrederek: "Göklerin ve yerlerin
Rabbi" denilmesi ve:
"Peygamberlerin ve
Resullerin Rabbi" denilmesi gibi. Yani: "Ey köpeklerin rabbi! Ey
maymunların rabbi! Ey domuzların rabbi!" ve buna benzer hayvan ve yer
haşaratları ile zikredilmesi doğru değildir. Yaratılmışların tümünü kendisinin
yaratmış olması sebebiyle bunların hepsi de kudreti altındadır. Ebu İbrahim
el-Müzeni'den de mana olarak buna yakın bir ifade nakledilmiştir ki o:
"Burada Allah'ı tazim babından: ''Ey pisliği yaratan!''
denilmemelidir" değerlendirmesinde bulunmuştur.
400- Yahya b. Main'in
bildirdiğine göre Nadr b. Şumeyl: "Kötülükler senden uzaktır"
ifadesi: "Şer işlenerek sana yaklaşılmaz manasındadır" demiştir.
Ebu Abdillah el-Halimi
bunun manasını şöyle açıklamıştır:
"Güzellikler
sendendir, başımıza gelen hayırlı ve güzel şeyleri veren sensin. Bizim
itaatimiz ve her güzel amelimiz sana ibadet açısındandır.
Başımıza gelen kötü
şeyler senden olsa bile, bunlar, kötü ve çirkin amellerimizle nefsimizin
şerrinden kaynaklanan bir şeylerdir. Bizden birinin kötü am el işlemesi, iyi am
el işleyen kişinin rızanı gözetmesi gibi sana isyan babından değildir. Bu bir
gafletten ibarettir ve kişi bu gafletinde isyanı kasd etmeksizin hevasına
uymaktadır. Eğer isyanı kastederse İblis'e benzemiş olmakla birlikte
mütekebbirlerden olur. Bu sözler ayrılıklara düşmekten ve inatlaşmaktan uzak
olmak içindir. Yani şerri nefyedip şerrin takdir edildiğini inkar etmek
açısından değildir."
Beyhaki der ki: Bu haber
bu konuda zikredilen tevillerin doğruluğuna delalet etmektedir. Zira Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hidayete eren, senin hidayete
kavuşturduğundur" buyurmaktadır. Bu da delalet etmektedir ki hidayete eren
kimseyi kendisinin hidayete kavuşturmuş olması açısından bazı kimseleri
hidayete erdirirken bazı kimseleri erdirmemektedir. Masum kimse de ancak
Allah'ın masum kıldığı kimsedir. Allah hidayete erdirmediği, masum kılmadığı ve
üzerinden şerri def etmediği kimse hakkında hayır murad etmemiş demektir. Zira
Yüce Allah: "Onlar, Allah'ın kalplerini temizlemek istemediği kimselerdir"[Milide
41] buyurmaktadır.
Bize bildirilene göre
Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kızının oğluna:
"Allahım! Beni
hidayete eriştirdiklerinden eyle. Beni, kendilerine sağlık ihsan ettiklerinden
kıL. .. " duasını öğretmiştir. Bu da delalet etmektedir ki Yüce Allah
bazılarını hidayete erdirirken bazılarına hidayet vermemektedir. Bazılarını
sağlıklı kılarken bazılarını da sağlıksız kıldığı gibi. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Yüce Allah'tan kendisini hidayete erdirmesini ve sağlıklı kılmasını
dilemiştir. Yüce Allah bizi rahmetiyle hidayete erdirdiği ve sağlıklı kıldığı
kişilerden eylesin.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Kişi Allah'ın
Rahmetiyle; Dilediği Ve O Kulu Cennet'lik Amellerini Yaptırdığı İçin Cennet'e
Girer