BEYHAKİ KÜLLİYATI |
KABİR AZABI |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
13. Ehl-i İmanı Kabir
Azabıyla Korkutmak
Yüce Allah, Hz.
Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hitaben şöyle buyurur:
"Eğer seni sebatkar
kılmasaydık, gerçekten, nerdeyse onlara birazcık meyledecektin. O zaman, hiç
şüphesiz sana hayatın ve ölümün sıkıntılarını kat kat tattırırdık; sonra bize
karşı kendin için bir yardımcı da bulamazdın."[İsra 74-75]
Ebu'l-Kasım Hasan b.
Muhammed b. Habıb, Tefsir'inde naklediyor: Hasan b. Ebi'l-Hasan el-Basrl,
"Ölümün sıkıntıları" ifadesi hakkında: "O, kabir azabıdır"
dedi.
100- Ata, "Ölümün
sıkıntıları" ifadesi hakkında: "Kabir azabıdır" demiştir.
101- Urve b. ez-Zübeyr, Hz.
Aişe'nin şöyle dediğini bildiriyor: Yanımda Yahudi bir kadın varken Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) içeri girdi. Yahudi kadın: "Kabirde sorguya
çekileceğinizi biliyor musunuz?" diye soruyordu. Hz. Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bu sözünden sıkıldı ve:
"Kabirde Yahudiler
sorguya çekilecektir" buyurdu. Birkaç gün geçtikten sonra da Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bana kabirde sorguya çekileceğinizin vahy
edildiğini biliyor musun?" dedi. Daha sonraları Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) kabir azabından Allah'a sığındığını işittim."
Müslim Sahih'inde Harun
el-Eyli'den rivayet etti. [T] Müslim,
Sahih, Mesacid (584).
102- Esma binti Ebi Bekr
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hutbesinde kişinin kabirde
sorguya çekilmesinden bahsetti. Bunu zikrettiği zaman da Müslümanlar arasında
bir gürültü koptu ki bu yüzden son sözlerini duyamadım. Gürültü kesilince
yakınımda olan bir adama: "Allah seni mübarek kılsın! Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) son sözlerinde ne dedi?" diye sordum. Adam:
"Kabirlerinizde Deccal'in fitnesine benzer bir fitneye tabi tutulacağınız
bana vahyolundu" buyurdu" dedi.
Buhari Sahih'inde Yahya
b. Süleyman kanalıyla İbn Vehb'den rivayet etti. [T] Buhari, Sahih, cenaiz 2/123 (1373).
103-- Ata b. Yasir der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ömer b. el-Hattab'a: "Ey
Ömer! Sana yerde üç arşın bir karış derinliğinde, bir arşın bir karış eninde
bir yer hazırlandığında, sonra ailen seni yıkayıp kefenleyip üstüne kafur da
koyup gömmek üzere taşıdıklarında, üstüne toprak atıp gittikten sonra sesleri
şiddetli gök gürültüsü, gözleri şimşek gibi olan, saçları sarkan sorgu
melekleri Münker ve Nekir gelip seni sallayarak: ''Rabbin kim? Dinin nedir?''
diye sormaya başladıklarında ne yapacaksın?" dedi. Ömer: "Ey Allah'ın
Resulü! Bugün bende olan kalbim o zaman da bende olacak mı?" diye sordu.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem); "Evet" cevabını verince,
Ömer: "O zaman, Allah'ın izniyle onlara yeterim" dedi.
104- İbn Abbas der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Ömer! Seni toprağa götürüp
üç arşın bir karış derinliğinde bir yer eşildiği zaman, saçları yerde sürünen,
sesleri gök gürültüsü gibi olan, gözleri şimşek gibi çakan, dişleriyle yeri
kazan siyah renkli Münker ve Nekir gelse, seni korkutarak oturtsalar, sallayıp
ürkütseler ne yaparsın?" buyurdu. Ömer "Ey Allah'ın Resulü! O gün de
bugün olduğum gibi (imanlı) olacak mıyım?" diye sorunca, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet" karşılığını verdi. Bunun
üzerine Ömer: "Allah'ın izniyle onlara yeterim, ey Allah'ın Resulü!"
dedi.
105- Ebi Süheyl,
babasından bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ömer b.
el-Hattab'a: "Ey Ömer! İki arşın uzunluğunda, iki arşın da derinliğinde bir
yerde olsan ve orada Münker ile Nekir'i görsen ne yaparsın?" buyurdu.
Ömer: "Ey Allah'ın Resulü! Münker ve Nekir kimdir?" diye sorunca,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bunlar kabirde kişiyi sorguya
çekecek olanlardır. Gözleri şimşek, sesleri de gök gürültüsü gibidir.
Yanlarında Mina'nın tüm ahalisinin kaldırmaya güç yetiremeyeceği demir topuz
vardır. Ama onlar için onu kaldırmak elimdeki bastonu kaldırmaktan daha
kolaydır. Seni sorguya çektiklerinde aciz düşüp cevap vermezsen sana öyle bir
vururlar ki un ufak olursun" karşılığını verdi. Ömer: "Ey Allah'ın
Resulü! Ben o zaman şimdiki halim de mi olacağım" diye sorunca, Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet!" cevabını verdi.
Bunun üzerine Ömer: "Onlara gerekli cevapları vereceğimi umuyorum"
dedi. [T] Beyhaki, İ'tikad (109).
106- Hz. Aişe,
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor:
"Kabrin öyle bir sıkıştırması olur ki, eğer ondan kurtulabilen olsaydı
Sa'd b. Muaz kurtulurdu."
107- Hz. Aişe, Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Kabrin
sıkıştırmasından kurtulan olsaydı Sa'd b. Muaz kurtulurdu."
Bu, Nafi kanalıyla İbn
Ömer'den de rivayet olunmuştur.
108- İbn Ömer der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kabir azabından kurtulan
olsaydı Sa'd b. Muaz kurtulurdu" buyurdu. Sonra bu azabın az olduğunu
göstermek için üç parmağını bir araya getirip: "Bu kadar sıkıştırıldı ve
sonra bırakıldı" buyurdu.1
109- Abdullah b. Ömer,
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor:
"Kendisi için Arş'ın titrediği, semanın kapılarını açtığı, daha önce
yeryüzüne hiç inmemiş olan yetmiş bin meleğin lehine şahitlik ettiği bu salih
kulu (Sa'd b. Muaz'ı) bile kabir önce sıktı sonra da bıraktı."
[T] Nesai (4/100).
Amr b. Muhammed
el-Kuraşi, İbn İdris'ten rivayetle mutabaat etmiştir. Ayrıca başka yollarla
Aişe ile Hz. Ömer'den de rivayet olunmuştur.
110- Aişe binti Sa'd
bildiriyor: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hanımı Hz. Aişe:
"Yanıma Yahudi bir kadın girdi..." dedi ve Yahudi kadının kabir
sorgusu hakkındaki sözlerini ve kendisinin bunu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) iletmesini zikretti. Sonra şöyle devam etti: "Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana bu konuda cevap vermedi. Bir müddet sonra da
bana: "Ey Aişe! Kabir azabından Allah'a sığın. Eğer ondan kurtulacak biri
olsaydı o da Sa'd b. Muaz olurdu. Fakat onu sıkıştırmaktan öteye gitmedi"
buyurdu.
[T] Heysemı,
Mecmau'z-Zevaid (3/46).
111 - Mücahid, İbn
Ömer'den bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Sa'd'ın mezarına
geldi ve orada bir süre durdu. Yanımıza geldiğinde ona: "Ey Allah'ın
Resulü! Orada seni durduran neydi?" diye sorduk. "Sa'd'ı kabri
sıkıştırdı. Kabrin genişlemesi için Allah'a dua ettim" karşılığını verdi.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'i gördüğü ve Habeş topraklarında doğduğu söylenen Abdullah b.
Ayyaş b. Ebi Rabia elMahzumi'den rivayet olunmuştur.
112- İbn Abbas der ki: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Sa'd b. Muaz'ın kabrinin başında oturdu.
"İnna lillahi ve inna ileyhi raciün" dedikten sonra da şöyle buyurdu:
"Kabirdeki sorgudan, kabrin daralıp sıkıştırmasından kurtulan olsaydı Sa'd
b. Muaz kurtulurdu. Ancak onu da kabir bir defa sıkıştırdı ve bıraktı."
Cabir b. Abdillah
hadisinde şöyle varid olmuştur.
113- Cabir b. Abdillah
anlatıyor: Sa'd b. Muaz mezara konulduğu zaman Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) "Sübhanallah!" dedi. Oradakiler de kendisiyle birlikte tesbih
ettiler. Sonra, "Allahu ekber!" dedi. Oradakiler de ona uyup tekbir
getirdiler. "Ey Allah'ın Resulü! Neden tesbih ettin?" diye
sorduklarında, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu salih kulu
kabir sıkıştırmıştı. Sonra Allah onu rahatlattı" dedi.
[T] Nesai, (4/100,
3/46).
114- Umeyye b. Abdillah
anlatıyor: Sa'd'ın ailesinden bazılarına: "Bu konuda Resulullah'tan
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) size bir şey ulaştı mı?" diye sorulunca
şöyle dediler: "Bize bildirilene göre Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) bu konuda sorulunca: "İdrarını yaptıktan sonra temizliğine fazla
özen göstermezdi" buyurmuş.
115- Huzeyfe der ki:
Resulullah'la (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir cenazeye gidiyorduk.
Ulaştığımızda kabre bakıp: "Şaşırdım doğrusu! Mümin sıkıştırıldığında
günahları üzerinden dökülüyorken, kafir sıkıştırıldığında ise ateşle
doluyor" buyurdu.
[T] Ahmed MÜsned
(5/407),
116- Said b. el-Müseyyeb
bildiriyor: Hz. Aişe: "Ey Allah'ın Resulü! Bir gün önce bana Münker ve
Nekir'in seslerinden, kabrin sıkıştırmasından bahsettin, ama bir
şeyanlamadım" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
karşılık verdi: "Ey Aişe! Münker ve Nekir'in sesleri müminlere gözde sürme
gibidir, Kabrin mümini sıkıştırması ise annenin, başının ağrısını kendisine
şikayet eden çocuğunun başını şefkatle göğsüne bastırması gibidir. Fakat Ey
Aişe! Şüphe edenlerin vay haline! Kayanın yumurtayı ezmesi gibi kabir onları
sıkıştıracaktır."
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
14. Dedikodu ve
İdrar Sonrası İyice Temizlenmemekten Dolayı Olan Kabir Azabı