BEYHAKİ KÜLLİYATI |
KABİR AZABI |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
7. Ruhun Tekrar Bedene
Döneceği, Dönmesinden Sonra Kişinin Sorguya Çekileceği, Müminin Ödüllendirilip
Kafirin Cezalandırılacağının Delilleri
Yüce Allah şöyle
buyurur: "Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü sanmayın. Bilakis onlar
diridirler; Allah'ın, lütuf ve kereminden kendilerine verdikleri ile sevinçli
bir halde Rableri katında rızıklara mazhar olmaktadırlar. Arkalarından gelecek
ve henüz kendilerine katılmamış olan şehit kardeşlerine de hiçbir keder ve
korku bulunmadığı müjdesinin sevincini duymaktadırlar."[Al-i İmran
169-170] Kafirler hakkında ise şöyle buyurur: "İnkar edenlere şöyle
seslenilir: Allah'ın gazabı, sizin kendinize olan kızgınlıktan elbette daha
ağırdır. Zira siz imana davet ediliyor, fakat inkar ediyordunuz. Onlar:
''Rabbimiz! Bizi iki defa öldürdün, iki defa dirilttin. Biz de günahlarımızı
itiraf ettik. Bir daha (bu ateşten) çıkmaya yol var mıdır?''
derler."[Mü'min 10-11]
Muhammed b. Ka'b
el-Kurazı der ki: "Bu, kafirlerin sözüdür. İki ölümden birincisi, kafir
olarak ölüp dünyadan ayrılmasıdır. Diğeri ise, kabirde ilk sorgusu yapıldıktan
sonraki ölümüdür. İki diriltmeden birincisi de kabirde sorgu için
diriltilmesidir. İkincisi ise, ebedi yeri için diriltilmesidir. "
43- Muhammed b. Ka'b
şöyle der: "Kafirin bedeni canlı, kalbi ise ölüdür. Yüce Allah'ın: ''Ölü
iken dirilttiğimiz ve kendisine insanlar arasında yürüyebileceği bir ışık
verdiğimiz kimse, karanlıklar içinde kalıp ondan hiç çıkamayacak durumdaki
kimse gibi olur mu? .. ''[En'am 122] buyruğunda diriltmeden kasıt kişinin kafir
iken hidayete erdirilmesidir.
Kafirin ölümü yeme ve
içmenin olmayacağı mezara girmesi, diriltilmesi de ebedi olarak kalacağı yer
için tekrar kendisine hayat verilmesidir."
Başkası ise bu konuda
şöyle der: İki ölümünden biri, yaşamından sonra dünyadaki ölümüdür. İkinci
ölümü ise Sur'un ilk üfürülüşü sırasındaki ölümüdür. İki hayatın biri,
ölümünden sonra meleklerin sorgusuna tabi tutulup azabı hissedeceği zamandır.
İkincisi ise, ebedi olarak kalacağı yer için tekrar diriltilmesidir.
Resulullah'ın da (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bildirmesine göre bunun için ruh
bedene geri dönecektir,
44- Bera b. Azib anlatıyor:
Resulfıllah'la (Sallallahu aleyhi ve Sellem) birlikte Ensar'dan birinin
cenazesine gittik. Mezara ulaştığımızda henüz lahit açılmamıştı. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) oturdu, biz de etrafında sessiz bir şekilde
oturduk. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) elinde bir çöple yeri
karıştırıyordu. Sonra başını kaldırıp şöyle dedi: "Kabir azabından Allah'a
sığının. Can çekişmekte olan bir mümine, gökyüzünden yüzleri güneş gibi
bembeyaz, yanlarında Cennetten olan kafur ve kefenle melekler gelip başucunda
oturarak şöyle derler: ''Ey mutmain nefis! Bedeninden çık! Allah'ın mağfiretine
ve rızasına gir.'' Ardından nefis, kabının ağzından dökülen su gibi bedenden
çıkar. Ölüm meleği canı alır almaz, diğer melekler onu hemen teslim alırlar ve
onu Cennetten getirdikleri kafurlu kefenin içine koyarlar. Oradan
çıkarıldığında kendisinden yeryüzünde benzeri görülmemiş bir misk kokusu
yayılır. Her melek topluluğuna uğradıklarında o melekler: ''Bu güzel ko ku
nedir?'' diye sorarlar. Onu çıkaran melekler de: "Bu, filanın oğlu
filandır" deyip onu dünyadaki en güzel isimleriyle tanıtırlar.
Dünya semasının sonuna
geldiklerinde onlara kapı açılır ve her semanın seçkin melekleri onunla yedinci
semaya kadar çıkarlar. Yedinci semada Yüce Allah: ''Kulumun adını İlliyyun'da
olanların arasına yazın ve onu yeryüzüne geri götürün. Çünkü onları topraktan
yarattım ve toprağa döndüreceğim. Bir daha da topraktan (hesap için)
çıkaracağım'' buyurur. Ardından ruhu cesedine geri döner. İki melek gelip onu
oturtur ve: ''Rabbin kimdir?'' diye sorarlar. O: ''Rabbim Allah'tır'' cevabını
verir. ''Dinin nedir?'' dediklerinde ise: ''Dinim İslam'dır'' cevabını verir.
''Size gönderilen bu adam kimdir?'' diye sorduklarında: ''Bu, Allah'ın
Resulüdür'' karşılığını verir. "Nereden biliyorsun?" diye sorulunca:
''Ben Allah'ın Kitab'ını okudum, ona inandım ve iman ettim'' der. Bunun üzerine
semadan bir ses: ''Kulum doğru söyledi. Onu Cennetten giydirin ve yerini
Cennetten döşeyin. Cennetten de ona doğru bir kapı açın'' diye seslenir. Oradan
kendisine rahmet ve rızık verilir. Kabri de gözünün görebildiğince genişler.
Kendisine güzel yüzlü, güzel kokulu bir adam gelir ve: ''Seni sevindirecek
şeylerle müjdelerim, sana vaad edilen gün işte budur'' der. Mümin: ''Sen
kimsin? Hayırlı bir yüzle geldin?'' diye sorunca, adam: ''Ben senin salih
amelinim'' der. Bunun üzerine mümin: ''Rabbim kıyameti kopar! Rabbim kıyameti
kopar da aileme ve malıma kavuşayım!'' demeye başlar.
Can çekişmekte olan eğer
kafir ise, semadan yüzü siyah, yanlarında kaba ve sert giysiler olan melekler
gelir. Gözün alabildiği kadar bir kalabalıkta etrafında otururlar. Sonra ölüm
meleği gelip başucunda oturur ve şöyle der: ''Ey kötü nefis! Allah'ın öfkesine
ve gazabına çık!'' Ruh bütün bedene yayılır ve çıkmak istemez. Ancak ruhunu,
demir tarağın ıslak yünden çıkması gibi damarlarını ve sinirlerini kopararak
çıkarırlar. Onu alıp, kaba ve sert giysinin içine koyarlar. Oradan yeryüzünün
en pis leşinin kokusu gibi bir ko ku yayılır. Her melek topluluğuna
uğradıklarında o melekler: ''Bu ne pis bir ruhtur!'' derler. Onu çıkaran
melekler de: ''Bu, filanın oğlu filandır'' cevabını verip onu dünyadaki en kötü
isimleriyle tanıtırlar. Dünya semasına çıkarlar ve kapının açılmasını isterler
ama kapı açılmaz."
Ardından Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şu ayeti okudu: " .. .İşte onlara gök
kapıları açılmayacak. .. "[A'raf 40] Ardından Yüce Allah şöyle der:
"Bunun adını yedi kat yerin altında Siccin'de olanların arasında yazın ve
onu yere götürün. Onları topraktan yarattım ve toprağa döndüreceğim. Bir daha
da topraktan (hesap için) çıkaracağım" der ve ruh yere atılır." Sonra
Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şu ayeti okudu: "Kim Allah'a
ortak koşarsa sanki o, gökten düşüp parçalanmış da kendisini kuşlar kapmış, yahut
rüzgar onu uzak bir yere sürüklemiş (bir nesne) gibidir. "[Hac 31]
Ardından ruh cesede
döner ve iki melek gelip ona: ''Rabbin kim?'' diye sorarlar. O kekeleyerek:
''Bilmiyorum'' der. ''Dinin nedir?'' diye sorduklarında, kekeleyerek:
''Bilmiyorum'' der. ''Size gönderilen bu adam hakkında ne diyorsun?'' diye
sorunca da yine kekeleyerek: ''Bilmiyorum'' der. Bunun üzerine semadan bir ses:
''Kulum yalan söyledi. Onun yerini ateşten döşeyin, ateşten elbise giydirin ve
Cehennemden ona doğru bir kapı açın'' diye seslenir. O kapıdan kendisine çok
sıcak rüzgar gelir. Kabri, kemikleri birbirine geçecek kadar daralır. Ardından
yanına kötü yüzlü pis kokulu biri gelir ve: ''Seni üzücü şeylerle müjdelerim!
Sana vaad edilen gün işte budur!'' der. ''Sen kimsin? Böyle hayırsız bir yüzle
geldin'' diye sorduğunda: ''Ben senin kötü amelinim'' karşılığını alır. Bunun
üzerine: "Rabbim, kıyameti koparma! Rabbim, kıyameti koparma!'' demeye
başlar."
[T] Ebu Davud, Sünen
(2/54). Hadisin ravileri Sahih'in ravileridir.
45- Huzeyfe şöyle der:
"Ruh meleğin elindedir. Ceset taşınmaya başladığı zaman melek onu takip
eder. Kabre konulduğu zaman da melek ruhu cesede koyar."
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
8. Kişinin Sorguya
Çekildikten Sonra Sabah Akşam Gideceği Yerinin Gösterilmesi