BEYHAKİ KÜLLİYATI |
EDEB |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Dost Yada Başka
Meclisteki Durum Ve Kurallar'a Dair
Üç Kişinin Bir Arada
Bulunması Halinde Birini Yalnız Bırakıp İki Kişinin Kendi Aralarında Gizlice
Konuşmaması
291 - Abdullah (b. Mes'ud)'un
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Bir yerde üç kişi olduğunuz zaman birini yalnız bırakıp iki kişi aranızda
gizlice konuşmayın. Bu şekilde diğerini üzmüş olursunuz."
[T] Buhari (8/80) ve
Müslim (4/1718).
Mansur bunu Şakik'ten
aynı manada aktarırken "başka insanlara karışıncaya kadar" ibaresini
eklemiştir.
Kişinin Saygıdan Dolayı
Müslüman Kardeşi İçin Ayağa Kalkması ve İnsanlara Kendi Yerlerini Vermenin
Müstehap Olması
292- Ka'b b. Malik'in tövbesi
kıssası içinde şu ifadelerle geçmektedir: Beni grup grup karşılayan sahabiler
tövbemin kabul edilmesi sebebiyle tebrik ediyor ve "Yüce Allah'ın seni
bağışlaması kutlu olsun" diyorlardı. Nihayet Mescid'e girdim. Talha b.
Ubeydillah hemen ayağa kalktı, koşarak yanıma geldi, elimi sıktı ve beni tebrik
etti. Vallahi Muhacirlerden ondan başka kimse ayağa kalkmadı. (Ravi der ki:
Ka'b) Talha'nın bu davranışını hiç unutmazdı.
[T] Buhari (4418).
293- Ebu Said el-Hudri der
ki: Kurayza oğulları, Sa'd (b. Muaz)'ın vereceği hükmü kabul etmek şartıyla
teslim olup kalelerinden çıktıklarında Resulullah da (Sallallahu aleyhi ve
Sellem), gelmesi için Sa'd'a haber yolladı. Sa'd da yakınlarda bir yerdeydi ve
merkebi üzerinde geldi. Yaklaştığında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Efendiniz için ayağa kalkın!" buyurdu.
[T] Buhari (8/72) ve
Müslim (3/1388, 1389).
294- Diğer bir kanalla
aynısı "Mescid'e yaklaştığı vakit Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem), Ensar'a ''Efendiniz" veya "En hayırlınız için ayağa
kalkın!'' buyurdu" ibaresiyle aktarılmıştır.
295- Fadail'de Hz.
Aişe'den şu rivayeti zikrettik: "Hz. Fatıma, Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) yanına girdiği zaman Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
onun elinden tutup öper ve yerinde oturturdu. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi
ve Sellem), Fatıma'nın yanına girdiği zaman da Fatıma kalkıp elinden tutar, onu
öpüp yerinde oturturdu."
[T] Ebu Davud 5/391
(5217) ve Tirmizi 5/700 (3872).
296- İkrime b. Ebi
Cehil'in müslüman olması olayı anlatılırken şöyle geçmektedir: İkrime,
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kapısına ulaştığı zaman bu müjde
kendisine verildi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun gelişine
sevincinden dolayı fırlayıp ayağa kalktı.
297- Vasile b. el-Hattab
der ki: Adamın biri Mescid'e girdiğinde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) içerde oturuyordu. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona yer
vermek için hareketlenince adam: "Ey Allah'ın Resulü! Yer geniş"
dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Müminin (veya müslümanın
kardeşi üzerinde) böyle bir hakkı vardır" buyurdu.
[T] Hennad, Zühd (937).
298- Tarık b. Abdirrahman
el-Ahmesi der ki: Şa'bi'nin kapısında otururken Cerir b. Yezid b. Cerir b.
Abdillah el-Beceli geldi. Şa'bi ona bir minder istedi. Ona: "Ey Ebü Amr!
Etrafında o kadar yaşlı olmasına rağmen sadece gelen bu gence minder
istedin" dediğimizde, Şa'bi: "Doğrudur! Çünkü Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bunun dedesinin altına minder koymuş ve: ''Bir kavimden
saygın biri yanınıza geldiği zaman siz de saygıda ona kusur etmeyin''
buyurmuştu" karşılığını verdi.
Bu hadis, başka yollarla
merfü mevsül olarak ta rivayet olunmuştur.
Bu mürsel ise mevsül
olanın şahididir. Allah doğrusunu bilir.
299- Meymun b. Ebi Şebib
bildiriyor: Hz. Aişe'nin yanına bir dilenci geldi. Aişe ona bir parça yiyecek
verip savuşturdu. Daha sonra düzgün giyinişli ve görünümlü bir adam daha geldi.
Aişe onu oturtup yemek ikram etti. Aişe'ye bunun (ayrımın) sebebi sorulunca da
dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İnsanları layık
oldukları makamlara oturtun" buyurdu.
[T] Ebu Davud (4842).
Ebu Davud dedi ki: Yahya'nın
hadisi muhtasardır. Meymun ise Aişe'ye yetişememiştir. el-Cebeli'nin rivayeti
de "İnsanları layık oldukları makamlara oturtun" şeklinde kısa
metinli olup dilencinin kıssası yoktur. Bir grup ta bunu Yahya b. Yeman'dan bu
isnadla rivayet ettiler.
300- Ömer b. Mihrak
anlatıyor: Hz. Aişe'ye güzel giysili bir adam yanımıza uğrayınca, Hz. Aişe
kendisiyle oturması için onu çağırdı. Bir başkası uğrayınca ise ona basit bir
şeyler verdi. Kendisine neden böyle yaptığı sorulunca da şöyle cevap verdi:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) insanlara konumlarına göre
davranmamızı emretti."
[T] Hasen,. Ebu Davud
5/173 (4842).
Ebu'l-Kasım Süleyman der
ki: Bu hadisi Süfyan'dan sadece İbn Yeman nakletmiştir. Taberani, "Yahya
b. Yeman - Süfyan - Habib Meymun" kanalını da zikretmiştir ki bu durumda
Yahya b. Yeman bunu iki yolla aktarmıştır. "kendisiyle oturması için"
ibaresiyle şayet sahih bir rivayet ise perdenin arkasında oturmasını
kasdetmiştir.
301- Enes b. Malik
hadisi içinde Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in gelen kimselere
kalkmayı kerih gördüğü geçmiştir. Ebu Umame hadisi içinde ise Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Birbirlerini yüceltmek için Acemlerin
birbirlerine kalktıkları gibi sizler de kalkmayın!" buyurduğu geçmektedir.
[T] Ebu Davud, edeb
(5230) ve İbn Mace, dua (3836).
Allah doğrusunu bilir,
buradaki kalkış saygı içindir, yoksa karşıdakini kibre düşürecek şekilde tazim
için olmamalıdır.
302- Muaviye kanalıyla Allah
Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelen rivayet: "İnsanların
kendisi için ayağa kalkıp dikilmelerinden hoşlanan kimse cehennemdeki yerine
hazırlansın" şeklindedir. Burada kişinin böylesi bir şeyi istemesi,
kendisi büyüklenerek otururken onların da önünde ayakta durması
kastedilmektedir. Doğrusunu da Allah bilir.
[T] Ebu Davud (5229) ve
Tirmizi (2755, "hasen).
Kişinin Birini Oturduğu
Yerden Kaldırmaması
303- İbn Ömer der ki:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) mecliste birini yerinden
kaldırıp yerine oturmayı yasakladı. Bunun yerine ''Sıkışın! Yer açın!'' denilip
öyle oturulmasını söyledi."
[T] Buhari (11/62) ve
Müslim (4/1714).
Kişinin Bir İhtiyaçtan
Dolayı Yerinden Kalktıktan Sonra Oraya Geri Dönmesi
304- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Biriniz yerinden kalktıktan sonra geri dönünce kalktığı yere oturmada
herkesten fazla hak sahibidir."
[T] Müslim (4/1715).
Kişinin İzin Almadan İki
Kişi Arasına Oturması
305- Amr b. Şuayb,
babasından naklen dedesinden bildiriyor:
"Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) izinleri olmadıkça iki kişinin arasında
oturulmasını yasakladı."
[T] Ebu Davud (4844) ve
Tirmizi (2752, "hasen sahih"). Elbani, Sahıh Süneni Ebı Davud'da
(4054) hasen olduğunu söylemiştir.
Kişinin Boş Bulduğu ilk
Yere Oturması
306- Cabir b. Semure der
ki: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına geldiğimiz zaman
boş bulduğumuz ilk yere otururduk."
1 Ebu Davud (4825) ve
Tirmizi (2725, "hasen sahih garib"). Elbani, Sahih Süneni Ebı
Davud'da (4040) sahih olduğunu söylemiştir.
Meclislerin En Hayırlısı
En Geniş Olanıdır
307- Ebu Said el-Hudri
dedi ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim:
"Meclislerin en hayırlısı, en geniş olanıdır."
[T] İsnadı hasendir. Ebu
Davud 5/163 (4820) ve Tirmizi (2725, "hasen sahih garib").
Abdülmelik b. İbrahim
el-Cudeyy, bunu Abdurrahman b. Ebi'l-Meval'dan rivayet ederek mutabaat etmiştir.
[T] Ebu Davud (4820).
Çok İlerde Değilse
Kişinin Ön Tarafta Boş Bulduğu Yere Gidip Oturması
308- Ebu Vakıd el-
Leys'i bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabıyla birlikte
Mescid' de oturuyorken üç kişi geldi. Bunlardan iki kişi Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gelirken bir kişi de çekip gitti. Bu iki
kişiden biri halkada boş bulduğu bir yere oturdu. Diğeri de orada oturanların
arkasına oturdu. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Size üç kişinin durumunu anlatayım mı?" buyurdu ve şöyle devam etti:
"Onlardan biri,
Yüce Allah'a sığındı, Yüce Allah da onu barındırdI. İkincisi, utancından
insanların arkasında oturdu. Yüce Allah da utancından dolayı onu mükafatlandırdI.
Üçüncüsü ise yüz çevirip gitti, Yüce Allah da ondan yüz çevirdi."
[T] Buhari (1/156, 562)
ve Müslim (4/1713).
Mescidde Cemaat
Kalabalıksa ve Başkalarının Namazına Engel Oluyorsa Ayrı Ayrı Halkalar
Yapılmasını Kerih Görenler
309- Cabir b. Semure der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanımıza çıktığında bizi halka
halka oturmuş bir şekilde görünce: "Sizleri niye böyle dağınık gruplar
halinde görüyorum?" buyurdu.
[T] Müslim (1/322),
309- Muhammed b, Fudayl
ise bunu A'meş'ten rivayet ederken "Herhalde cemaat oluşmasından
hoşlanıyordu" ifadesini eklemiştir.
[T] Ebu Davud (4824).
Amr b. Şuayb'ın, babası,
dedesi kanalıyla bu konudaki yasaklamanın Cuma günü Cuma namazından önce
olduğunu rivayet etmiştik. Bu da mana olarak açıklamalarda zikrettiğimizden
dolayıdır. Doğrusunu da Allah bilir. Ancak halkanın ortasında oturan kişinin
lanetlenmesi konusunda Huzeyfe'den merfti olarak zikrettiğimiz rivayette ise
muhtemelen Huzeyfe adamda münafıkça tavırlar gördüğü ve halkada oturanlara
kasten saygısızlık etmek için böyle davrandığını düşündüğü için ona böyle
çıkışmıştır."
Oturma Şekli
310- Cabir b. Semure der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), sabah namazını kıldıktan sonra
güneş iyice doğuncaya kadar bağdaş kurarak otururdu.
Lafız Rüzbari'nindir.
[T] Müslim (1/464).
311 - İbn Ömer der ki:
"Ben Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i Kabe'nin bir yanında
eliyle şöylece ihtiba etmiş (yani kalçası üzerine oturup dizlerini dikerek elleriyle
bacaklarını bağlar) iken gördüm."
[T] Buhari (11/65).
Ebü Hatim bunu rivayet
ederken göstermek için parmaklarını (ayaklarının üzerine gelecek şekilde)
birbirine geçirdi.
312- Kayle binti Mahreme
der ki: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ihtiba etmiş gibi
kalçası üzerinde dizlerini dikip ellerini önden ayaklarının uzerinde bağlamış
bir şekilde oturduğunu gördüm. Onun böyle nütevazı bir şekilde oturduğunu
gördüğümde korkudan titremeye başladım."
[T] Ebu Davud (4847) ve
Tirmizi (2814).
Ebu Ubeyd der ki:
"Kurfusa denilen oturma şekli, kişinin ihtibada olduğu gibi oturmasıdır.
Ancak burada giysi de olduğu gibi eller ayakların üzerinde bağlanır."
Cabir b. Süleym der ki:
"Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına geldiğimizde
diktiği dizlerini bir peştamalla sarmıştı. Peştamalın püskülleri de ayaklarına
değiyordu."
Kişinin avret yerinden
bir şey görünmüyorsa böyle oturmasında bir sakınca yoktur. Eğer kişi tek bir
giysi ile ihtiba ederek oturuyorsa, bu da Ebü Hureyre'den gelen sahih hadiste:
"Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kişinin avret yerini açıkta
bırakacak şekilde tek parçalık giysi ile ihtiba ederek oturmasını
yasaklamıştır" şeklindedir. Cuma günü imam hutbe verirken ihtiba ederek
oturmayı yasaklama konusundaki hadis Muaz b. Enes'ten merfü olarak rivayet
edilmiştir. Bu da uykuyu getirmesi ve abdestin bozulmasına yol açabileceği
içindir. Ancak böylesi bir oturmanın caiz olduğunu Allah Resulü'nden
(Sallallahu aleyhi ve Sellem), sonra İbn Ömer' den, sahabelerden bir gruptan ve
tabiündan bir gruptan rivayet ettik.
Kerih Görülen Oturma
Şekli
313- Şerid b. Süveyd der
ki: Şöyle, sol elim arkamda iken elimin avucuna dayanmış bir şekilde
oturmuşken, Resulullalı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) benimle karşılaştı ve:
"Gazaba uğrayanlarm oturuşu gibi mi oturuyorsun!" buyurdu.
[T] Ebu Davud (4848).
Muhammed b.
el-Münkedir'in Ebü Hureyre'den işiten birinden bildirdiğine göre Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Biriniz gölgede oturmuşken gölge çekilip bir
kısmı güneşte bir kısmı gölgede kaldığı zaman oradan kalksın" buyurmuştur.
Bureyde'den merfü olarak
rivayet edilen hadis kişinin gölgeye kalkması konusunda zorunlu olduğu yönünde yorumlanmıştır.
Bu da güneşin sıcağından eziyet görmemesi için olabilir. Bu yönde Kays b. Ebi
Hazım'ın bildirdiğine göre babası, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
hutbe verirken gelip güneşte durmuş, Resulullah da (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) emrederek gölgeye geçmesini istemiştir.
Bize bildirilene göre
İbnu'l-Münkedir bunu baştan güneşte oturan için değil de gölgede oturan için
böyle yorumlamıştır.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Kişinin Allah'ın
Zikredilmediği Bir Mecliste Oturmasının Mekruhluğu