BEYHAKİ KÜLLİYATI |
EDEB |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Giysiler
İpek Ksrışımı Giymeye
Ruhsat Verilmesi
586- Sa'd der ki:
Buhara'da beyaz bir katıra binmiş, başında ipek-yün karışımı siyah sarık takan
bir adam gördüm. Adam: "Bunu bana Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
giydirdi" dedi. Lafız, Osman'ın lafzıdır.
[T] Ebu Davud (4038),
Tirmizi (3321) ve Nesai, es-Sünenü'l-kübra (9638). Elbani, Daif Süneni Ebi
Davud'da (873) zayıf olduğunu söylemiştir.
İpek karışımı giysi
giyme konusunda Sa'd b. Ebi Vakkas, Cabir b. Abdillah, Ebü Said el-Hudri, İbn
Abbas, Ebü Müsa, İmran b. Husayn, Ebü Katade, Ebü Hureyre, Abdullah b. Ebi
Evfa, Enes b. Malik, Abdullah b. ez-Zübeyr ve Hz. Aişe'den, İbnu'z-Zübeyr'e
ipek ve yün karışımı giydirmesini rivayette bulunmuştuk.
Ebü Davud der ki:
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından yaklaşık olarak yirmi
kişinin ipek ve yün karışımı giydiği rivayet edilmiştir. Ancak Muaviye
kanalıyla Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İpek işlemeli
ve kaplan derisinden giysiler giyinmeyin" buyurduğu rivayet edilmiştir.
Ebü Amir veya Ebü Malik el-Eş'ari'den Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Ümmetimden öyle topluluklar çıkacak ki ipeği, ipek ve yün karışımı
giysiyi, içkiyi ve müziği helal sayacaklardır" buyurduğu rivayet
edilmiştir. Muhtemelen Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Acemlerin
yaptığı gibi ipek ve yün karışımı eyerlere binip onlar gibi giyinmeyi kerih
görmüş, bu konuda aşırı kaçmamayı müstehab görmüştür. Eğer bu haram olsaydı
ashab bunu Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sonra giyinmezdi.
Doğrusunu da Allah bilir.
Şöhret (Gösteriş)
Elbisesi Giyen Kimse
587 - İbn Ömer'in
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Dünyada iken gösteriş giysisi giyen kişiye kıyamet gününde Yüce Allah
zillet giysisi giydirir."
[T] İsnadı hasendir. Ebu
Davud 4/314 (4029) ve İbn Mace 2/1192 (3606).
Leys b. Ebi Süleym bunu
bir adam kanalıyla İbn Ömer'den mevkuf olarak aktarmıştır. Ebü Avane de bunu
Osman b. Ebi Zür'a'dan mevkuf olarak: "Sonra da ateş onu sarmaya
başlar" ziyadesiyle rivayet etmiştir. Zayıf olan başka kanallarla da
rivayet edilmiştir.
588- Rivayete göre Harun
b. Kinane bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bakışları
celbedecek iki tür giyinmeyi yasakladı. Biri, kişinin insanların bakışlarını
üzerine çekecek şekilde güzel giysiler giymesidir. Diğeri, yine insanların
bakışlarını üzerine çekecek şekilde pis ve eski giysiler giyinmesidir."
[T] Beyhaki,
Şuabu'l-İman (6229),
589- Amr b. el-Haris der
ki: Bana ulaştığına göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İki iş
arasında ortayı bul. İşlerin en hayırlısı (ifrat ve tefritten uzak) orta yollu
alanıdır" buyurmuştur.
Bize rivayet olunduğuna
göre Eyyfıb der ki: "Daha önce giysıyı uzatmak gösteriş sayılırken, bu gün
kısaltmak gösteriş sayılıyor."
[T] Ravileri
güvenilirdir. Abdurrezzak, Musannef 11/84 (19992)
Kirli Elbiseler Giyinmenin
Mekruhluğu
590- Cabir b. Abdillah
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir gün evimizde bizi ziyaret
etti ve saçları dağınık bir adam görüp: "Bu adam saçlarını düzeltecek bir
şey bulamamış mı acaba?" buyurdu. Bir de üzerinde kirli elbiseler bulunan
başka bir adam görünce: "Bu adam elbisesini yıkayacak bir şey bulamamış
mı?" buyurdu.
[T] Ravileri
güvenilirdir. Ebu Davud 4/332 (4062) ve Nesai (8/183-184).
Giysilerinin Güzel
Olmasından Hoşlanan Kimse
591- Abdullah (b. Mes'üd)'un
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Kalbinde zerre kadar kibir bulunan kişi, Cennete giremez. Kalbinde zerre
kadar imanı olan kimse de Cehenneme girmez." Bunun üzerine bir adam:
"Ey Allah'ın Resulü! Kişi giyeceklerinin ve işlerinin güzelolmasından
hoşlanır" deyince Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Allah güzeldir ve güzelliği sever. Fakat kibir; hakkı kabul
etmemek ve insanları küçük görmek demektir."
[T] Müslim, iman (1/93).
592- Ebu'l-Ahvas,
babasının şöyle dediğini nakleder: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
üzerimde eski giysiler olduğunu görünce: "Malın var mı?" diye sordu.
Ben: "Evet" cevabını verince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Allah'ın sana ihsanda bulunduğu gibi sen de kendine ikramda
bulun" buyurdu.
Sevri ise Ebü İshak
kanalıyla Ebu'l-Ahvas'tan "Allah'ın nimetinin izleri üzerinde
görünsün" ibaresiyle; Ma'mer ise Ebü İshak'tan "o zaman Yüce Allah'ın
sana verdiği nimet ve yaptığı ikram üzerinde görülsün" ibaresiyle rivayet
etti.
[t] İsnadı hasendir.
Tirmizi 4/364 (2006), Nesai (8/181) ve Ebu Davud 4/333 (4063).
593- Amr b. Şuayb'ın,
babası kanalıyla dedesinden bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) şöyle buyurmuştur: "İsrafa kaçmadan ve kibre kapılmadan yiyin,
için, infakta bulunup giyinin. Zira Yüce Allah verdiği nimetin kulunun üzerinde
görülmesini sever."
[t] Ravileri
güvenilirdir. Nesai (5/79) ve İbn Mace (3605).
594- Kays b. Bişr der
ki: "Babam, Dımaşk'ta Ebu'd-Derda'nın arkadaşıydı. Babamın anlattığına
göre Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından Ensar'dan olan,
kendini ibadete verip uzlete çekilmiş bir adam vardı ve neredeyse zamanının
tamamını ibadetle geçirirdi. Bu kişinin adı İbnu'l-Hanzaliyye idi." Ravi
bunun devamında aynı manada bir rivayette bulundu ve şöyle dedi: "Siz
kardeş lerinizin yanına varıyorsunuz. Güzel giysiler giyiniz ve binek
hayvanlarına güzel eğerler vurunuz. Öyle ki halk içinde ben gibi olunuz. Çünkü
Allah çirkinliği ve isteyerek çirkinleşmeyi sevmez."
Cafer b. Avn, Hişam'dan
"Güzel ayakkabılar giyin -veya binek hayvanlarına güzel eğerler vurun- ve
güzel elbiseler giyinin" ibaresi geçmiştir.
[t] İsnadı hasendir. Ebu
Davud (4089).
Giysilerde Tevazu Sahibi
Olmayı Tercih Eden Kimse
595- Sehl b. Muaz b.
Enes el-Cuheni'nin babasından bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) şöyle buyurdu: "Her kim gücü yettiği halde Allah için tevazu
göstererek pahalı ve kıymetli elbiseler giymeyi terk ederse Allah, kıyamet
gününde herkesin önünde onu çağırarak iman elbiselerinden hangisini dilerse
giymesi için onu serbest bırakacaktır."
[t] İsnadı hasendir.
Tirmizi4/560 (2481, "hasen").
596- Safiyye binti
Şeybe'nin bildirdiğine göre Hz. Aişe: "Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) bir sabah üzerinde kıldan dokunmuş siyah bir örtü varken dışarıya
çıktı" demiştir.
[t] Müslim (3/1649).
597- Muğire b. Şu'be'nin
aktardığı mestlere mesh hususundaki hadiste "Üzerinde kol ağızları dar
olan Bizans yapımı yünden bir cübbe vardı" ibaresi ile diğer rivayette
"Üzerinde kol ağızları dar olan Şam yapımı bir cübbe vardı" ibaresi
geçmiştir.
[t] Ebu Davud (151) ve
Tirmizi (1768).
598- Esma binti Yezid
der ki: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gömleğinin kolunun
uzunluğu bileğine kadardı."
Enes b. Malik'ten de
aynısı rivayet olunmuştur. Müslim el-A'ver ise Mücahid kanalıyla İbn Abbas'tan
"kolları parmaklarına kadar yetişen" ibaresiyle rivayet etti.
[t] İsnadı hasendir. Ebu
Davud 4/312 (4027) ve Tirmizi (1765, "hasen garib").
599- Ebü Burde b.
Abdillah b. Kays el-Eş'ari'nin bildirdiğine göre babası Abdullah b. Kays ona
şöyle demiştir: "Evladım! Bizi Allah Resulü Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile
birlikte yağmura tutulduğumuz günlerde bir görseydin. Yün giysilerimizden
dolayı kokumuz koyun kokusu gibi olurdu."
[t] Ebu Davud (4033),
Tirmizi (2479, "sahih") ve İbn Mace (3562).
600- Hz. Aişe der ki:
Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yünden siyah bir cübbe işledim. Onu
giymiş ve beğenmişti. Ancak terleyince onda yün kokusu hissetti ve çıkarıp
attı."
Başkası bunu Hemmam'dan
"Resulullah Sallallahu aleyhi ve Sellem) güzel kokuyu severdi"
ibaresiyle rivayet etti.
[t] Ebu Davud (1559),
Nesai, es-Sünenü'l-kübra (9561).
601- Ebü Burde der ki:
Hz. Aişe bize eskimiş bir elbise ile kaba kumaştan yapılmış bir giysi
çıkararak: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunları giymişken
vefat etti" dedi.
[t] Buhari, libds (41)
ve Müslim, libas, (3/1649).
602- Utbe b. Abd
es-Selemi der ki: "Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana
elbise giydirmesini isteyince, bana iki parça giysi giydirdi. Bir de gördüm ki,
arkadaşlarım arasında elbisesi en fazla olan benim."
[t] İsnadı hasendir. Ebu
Davud 4/315 (4032).
603- Osman b. Affan'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Barınacak bir ev, bir ekmek kırıntısı ve avretini örtecek giysiden başka her
şey fazlalıktır ve kişinin bunlarda hakkı yoktur."
Hasan der ki: Güzel
şeyleri beğenen (Hz. Osman'ın) oğlu Humran'a:
"Neden bununla amel
etmiyorsun?" diye sorduğumda: "Ey Ebu Said! Dünya benim hizmetimi
görmekte" dedi.
[t] Tirmizi (2341,
"hasen sahih").
Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Tercilı Ettiği Giysiler
604- Enes der ki:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) en çok (pamuk veya ketenden
yapılmış) çizgili olan giysileri severdi."
[T] Buhari (10/176) ve
Müslim (3/1648).
605- Ümmü Seleme der ki:
"Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) en fazla hoşuna giden giysi
(uzun) gömlek idi."
[T] Ebu Davud 4/312
(4026) ve Tirmizi 4/238 1763).
606- Bize rivayet
olunduğuna göre Bed. b. Azib ile Ebu Cuhayfe, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in kırmızı giysi ile dışarı çıktığını söylemişlerdir.
Metindeki
"....." ifadesi, içinde ham ipek bulunmayan iz ar (peştamal) ve rida
(üstlük) manasındadır.
[T] Buhari (7/97) ve
Müslim (4/1818).
607- Ebu Rimse hadisinde
şöyle geçmektedir: "Babamla beraber Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) doğru gittim ve onun üzerinde yeşil iki çizgili (örtü gibi sarındığı)
giysi gördüm" dedi.
[T] Ebu Davud (4065) ve
Tirmizi (2812, "hasen garib").
608- Enes b. Malik'in
hadisinde şöyle geçmektedir: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile
beraber yürürken üzerinde kalın bir çizgili giysi vardı."
[T] Buhari (10/275).
Beyaz Giysiler
609- İbn Abbas der ki:
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim:
"Giysilerinizden beyaz olanı giyin. Çünkü o, giysilerinizin en
hayırlısıdır. Ölülerinizi de onunla kefenleyin. Sürmelerinizin en hayırlısı da
ismid (antimon) sürmesidir. Zira o, gözlere fer katar ve kirpikleri
kuvvetlendirir."
[T] Ebu Davud 4/209
(3878),4/332 (4061) ve Tirmizi 3/319-320 (994, "hasen garib").
610- Semure b. Cundub'un
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Beyaz giysi
giyinin; çünkü o, daha güzel ve daha temizdir. Ölülerinizi de onunla
kefenleyin" buyurmuştur.
[T] Ravileri
güvenilirdir. Tirmizi 5/117 (2810), İbn Mace (3567) ve Nesai (4/84), 2/1181
(3567)
Düğmeleri Açık Bırakmak
611- Muaviye b.
Kurre'nin bildirdiğine göre babası şöyle dedi: "Müzeyne kabilesinden bir heyetle
Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip biat ettik. O sırada
gömleğinin düğmesi iliklenmemişti. Biat ettikten sonra elimi gömleğin içine
sokup peygamberlik mührüne dokundum." Amr der ki: Ne Muaviye'yi, ne de
babasını kışın olsun, yazın olsun gömleklerinin düğmelerinin ilikli olduğunu
hiç görmedim.
[T] Ravileri
güvenilirdir. Ebu Davud 4/342 (4082) ve İbn Mace (3578).
İzarı (Yere Kadar)
Sarkıtmak
612- Ebu Hureyre der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Adamın biri giydiği cübbeyle
böbürlenirken, giyim kuşamıyla kendini beğenmiş ve elbisesinin da yere kadar
salmışken yerin dibine batırıldı. Şu an kendisi batırıldığı yerde sallanıp
durmaktadır."
[T] Buhari (10/258) ve
Müslim (3/1653).
613- Bize Ebu Zer'den
bildirildiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Yüce Allah kıyamet gününde üç kişiyle konuşmaz, onlara nazar etmez,
günahlarından temize çıkarmaz ve kendilerine acı bir azabı tattırır. Bunlardan
biri kibir içinde giysisini yerde sürüyen kişidir. Diğeri verdiğiyle (veya
yaptığı iyiliği ile) başa kakan kişidir. Bir diğeri de yalan yeminlerle malını
satan kişidir."
[T] Müslim (106).
614- Ebu Hureyre'den
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in "Yüce Allah izarını yere
sarkıtarak namaz kılan kişinin bu namazını kabul etmez" buyurduğu
aktarılmıştır.
[T] Ebu Davud (4086) ve
Nesai, es-Sünenü 'l-kübra (9703).
615- Ala' b.
Abdirrahman, babasının şöyle dediğini nakleder: Ebu Said el-Hudri'ye izarı(n
hükmünü) sorduğumda şöyle cevap verdi: "Ben sana Resulullah'tan
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) izar hakkında duyduğumu anlatayım. Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Müminin izarının
(Giysisinin) boyu baldırlarının ortalarına kadardır. Bununla beraber topuklar
arasında olan izar giymekte ona günah yoktur. Topuklardan daha aşağısında olan
giysiler ise cehennemdedir. Allah, giysisini büyüklenerek yerlerde sürükleyip
gezen kimsenin kıyamet günü yüzüne bakmaz."
[T] İsnadı sahihtir. İbn
Mace 2/1183 (3573) ve Ebu Davud 4/353 (4093).
616- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "İzarın
topuklardan aşağıda olanı cehennemdedir" buyurdu.
[T] Buhari (10/256).
617- Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) hanımı Ümmü Seleme, Hz. Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) giysinin boyundan bahsedince: "Ey Allah'ın Resulü!
Kadınların giysisinin boyu nasılolmalı?" diye sordu. Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bir karış indirsinler" cevabını
verdi. Ben: "O zaman avretleri açılır, ey Allah'ın Resulü!" deyince
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O zaman bir arşın uzatırlar.
Bundan fazla da uzatmasınlar" buyurdu.
[T] İsnadı sahihtir. Ebu
Davud 4/364 (4117) ve Nesai (8/209).
618- İbn Ömer der ki:
"Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) izar hakkında söyledikleri,
gömlek için de geçerlidir."
(Beyhaki der ki:)
Ebu's-Sabbah el-Eyli, Sa'dan b. Salim'dir. Yahya b. Main onun güvenilir
olduğunu söylemiştir.
[T] Ebu Davud 4/453 (4095).
619- Salim b. Abdillah,
babasından bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Giysisini kibir içinde sürüyen kişinin kıyamet gününde Yüce Allah yüzüne
bakmaz" buyurdu. Ebü Bekr es-Sıddik: "Ey Allah'ın Resulü! Elimden
geldiği kadar dikkat edip engelolmama rağmen bazen izanmın bir kenan yere
düşüyor" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sen bunu
büyüklenerek yapanlardan değilsin" buyurdu.
[T] Buhari (10/254).
Şalvar Giymek
620- Ebu Hureyre der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile çarşıya girince, manifaturacıların
yanında oturup dört dirheme şalvarlar aldı. Çarşı halkından bir kişi dirhemleri
tartardı ve buna tartıcı derlerdi. Şalvarların bedeli olan dirhemleri tartmak
için getirilince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Tart ve
tarttığın şey (dirhemler) ağır gelsin" buyurdu. Tartıcı: "Bu sözü hiç
kimseden duymamıştım, bu adam kim?" deyince, ben: "Dinin konusunda
cefa ve ahmaklıktan sana bu kadarı yeter. Peygamberini tanımıyor musun?"
karşılığını verdim. Adam: "Bu, Allah'ın Resulüdür" deyip onun elini
öpmek için tuttu ancak Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) elini çekip:
"Yavaş ol! Bunu Acemler krallarına yaparlar. Ben ise kral değilim. Ben
sizden biriyim" buyurdu. Adam sonra oturup Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) emrettiği şekilde dirhemleri tarttı. Oradan ayrılınca ben
şalvarları Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) alıp taşımak için
davrandım, ancak Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana engeloldu ve:
"Bir şeyin sahibi onu taşımaya daha layıktır. Ancak zayıfsa ve
taşıyamayacak durumdaysa, Müslüman kardeşi ona yardım edebilir" buyurdu.
Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Şalvarları giyiyor musun?" diye sorunca:
"Evet, gece, gündüz, yolculukta ve mukimken giyiyorum" buyurdu.
Afriki der ki: "Ailemle birlikteyken örtünmem emredildi. Şalvardan daha
iyi örten bir şey bulamadım" sözünü söyleyip söylemediğinden emin değilim.
[T] Heysemı, Mecma
(5/121).
621- Süveyd b, Kays der
ki: Mahreme el-Abdi ile birlikte Hecer'den (veya Bahreyn' den) kumaş
getirmiştik. Mina'dayken Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip
şalvarlık kumaş aldı. Yanımızda da ücretle ölçme işini yapan biri vardı. Allah
Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona ücretini verdi ve: "Ölçerken
(müşteriden yana) fazlalaştır" buyurdu.
Beyhaki der ki: Bu
hadis, önceki el-İfriki'nin rivayetinin bazı bölümlerine şahit niteliğindedir,
[T] Ebu Davud (3336),
Tirmizi (1305, "hasen sahih"), Nesai (4606), İbn Mace (2220).
622- Hz. Ali der ki:
Yağmurlu bir günde Baki'de Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile
birlikte oturmuştum. Bu sırada bir merkep üzerinde bir kadın oradan geçti.
Merkebin ayağı bir çukura gelip tökezleyince kadın yere düştü. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) kadından yüzünü çevirince ashab: "Ey
Allah'ın Resulü! O, şalvar giymiştir" dedi. Bunun üzerine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) üç defa: "Allahım! Ümmetimden şalvarlı
kadınları bağışla" diye dua etti. Sonra da: "Ey insanlar! Sizler de
şalvarlar edinin. Çünkü şalvarlar, elbiselerinizin en iyi örtenidir. Dışarı
çıktıklarında hanımlarınızı da onunla koruyun" buyurdu.
[T] Bezzar,
Keşfu'l-estar (2947) ve Heysemi, Mecmau'z-Zevaid (5/122).
Beyhaki der ki:
Abdulmü'min b. Abdillah ve Harice b. Mus'ab bunu bize, "Muhammed b. Amr -
Ebu Seleme" kanalıyla Ebu Hureyre' den: "Allah şalvar giyen kadınlara
merhamet etsin" kısmına kadar muhtasar olarak rivayet etmiştir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: