BEYHAKİ

KÜLLİYATI

EDEB

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Giysiler

 

İpek Ksrışımı Giymeye Ruhsat Verilmesi

 

586- Sa'd der ki: Buhara'da beyaz bir katıra binmiş, başında ipek-yün karışımı siyah sarık takan bir adam gördüm. Adam: "Bunu bana Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) giydirdi" dedi. Lafız, Osman'ın lafzıdır. 

 

[T] Ebu Davud (4038), Tirmizi (3321) ve Nesai, es-Sünenü'l-kübra (9638). Elbani, Daif Süneni Ebi Davud'da (873) zayıf olduğunu söylemiştir.

 

 

İpek karışımı giysi giyme konusunda Sa'd b. Ebi Vakkas, Cabir b. Abdillah, Ebü Said el-Hudri, İbn Abbas, Ebü Müsa, İmran b. Husayn, Ebü Katade, Ebü Hureyre, Abdullah b. Ebi Evfa, Enes b. Malik, Abdullah b. ez-Zübeyr ve Hz. Aişe'den, İbnu'z-Zübeyr'e ipek ve yün karışımı giydirmesini rivayette bulunmuştuk.

 

Ebü Davud der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından yaklaşık olarak yirmi kişinin ipek ve yün karışımı giydiği rivayet edilmiştir. Ancak Muaviye kanalıyla Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İpek işlemeli ve kaplan derisinden giysiler giyinmeyin" buyurduğu rivayet edilmiştir. Ebü Amir veya Ebü Malik el-Eş'ari'den Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ümmetimden öyle topluluklar çıkacak ki ipeği, ipek ve yün karışımı giysiyi, içkiyi ve müziği helal sayacaklardır" buyurduğu rivayet edilmiştir. Muhtemelen Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Acemlerin yaptığı gibi ipek ve yün karışımı eyerlere binip onlar gibi giyinmeyi kerih görmüş, bu konuda aşırı kaçmamayı müstehab görmüştür. Eğer bu haram olsaydı ashab bunu Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sonra giyinmezdi. Doğrusunu da Allah bilir.

 

 

 

Şöhret (Gösteriş) Elbisesi Giyen Kimse

 

587 - İbn Ömer'in bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Dünyada iken gösteriş giysisi giyen kişiye kıyamet gününde Yüce Allah zillet giysisi giydirir."

 

[T] İsnadı hasendir. Ebu Davud 4/314 (4029) ve İbn Mace 2/1192 (3606).

 

Leys b. Ebi Süleym bunu bir adam kanalıyla İbn Ömer'den mevkuf olarak aktarmıştır. Ebü Avane de bunu Osman b. Ebi Zür'a'dan mevkuf olarak: "Sonra da ateş onu sarmaya başlar" ziyadesiyle rivayet etmiştir. Zayıf olan başka kanallarla da rivayet edilmiştir.

 

 

 

 

588- Rivayete göre Harun b. Kinane bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bakışları celbedecek iki tür giyinmeyi yasakladı. Biri, kişinin insanların bakışlarını üzerine çekecek şekilde güzel giysiler giymesidir. Diğeri, yine insanların bakışlarını üzerine çekecek şekilde pis ve eski giysiler giyinmesidir."

 

[T] Beyhaki, Şuabu'l-İman (6229),

 

 

 

589- Amr b. el-Haris der ki: Bana ulaştığına göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İki iş arasında ortayı bul. İşlerin en hayırlısı (ifrat ve tefritten uzak) orta yollu alanıdır" buyurmuştur.

 

Bize rivayet olunduğuna göre Eyyfıb der ki: "Daha önce giysıyı uzatmak gösteriş sayılırken, bu gün kısaltmak gösteriş sayılıyor."

 

[T] Ravileri güvenilirdir. Abdurrezzak, Musannef 11/84 (19992)

 

 

 

Kirli Elbiseler Giyinmenin Mekruhluğu

 

590- Cabir b. Abdillah der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir gün evimizde bizi ziyaret etti ve saçları dağınık bir adam görüp: "Bu adam saçlarını düzeltecek bir şey bulamamış mı acaba?" buyurdu. Bir de üzerinde kirli elbiseler bulunan başka bir adam görünce: "Bu adam elbisesini yıkayacak bir şey bulamamış mı?" buyurdu.

 

[T] Ravileri güvenilirdir. Ebu Davud 4/332 (4062) ve Nesai (8/183-184).

 

 

 

Giysilerinin Güzel Olmasından Hoşlanan Kimse

 

591- Abdullah (b. Mes'üd)'un bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kalbinde zerre kadar kibir bulunan kişi, Cennete giremez. Kalbinde zerre kadar imanı olan kimse de Cehenneme girmez." Bunun üzerine bir adam: "Ey Allah'ın Resulü! Kişi giyeceklerinin ve işlerinin güzelolmasından hoşlanır" deyince Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah güzeldir ve güzelliği sever. Fakat kibir; hakkı kabul etmemek ve insanları küçük görmek demektir."

 

[T] Müslim, iman (1/93).

 

 

 

592- Ebu'l-Ahvas, babasının şöyle dediğini nakleder: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) üzerimde eski giysiler olduğunu görünce: "Malın var mı?" diye sordu. Ben: "Evet" cevabını verince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah'ın sana ihsanda bulunduğu gibi sen de kendine ikramda bulun" buyurdu. 

 

Sevri ise Ebü İshak kanalıyla Ebu'l-Ahvas'tan "Allah'ın nimetinin izleri üzerinde görünsün" ibaresiyle; Ma'mer ise Ebü İshak'tan "o zaman Yüce Allah'ın sana verdiği nimet ve yaptığı ikram üzerinde görülsün" ibaresiyle rivayet etti.

 

[t] İsnadı hasendir. Tirmizi 4/364 (2006), Nesai (8/181) ve Ebu Davud 4/333 (4063).

 

 

 

593- Amr b. Şuayb'ın, babası kanalıyla dedesinden bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "İsrafa kaçmadan ve kibre kapılmadan yiyin, için, infakta bulunup giyinin. Zira Yüce Allah verdiği nimetin kulunun üzerinde görülmesini sever."

 

[t] Ravileri güvenilirdir. Nesai (5/79) ve İbn Mace (3605).

 

 

 

594- Kays b. Bişr der ki: "Babam, Dımaşk'ta Ebu'd-Derda'nın arkadaşıydı. Babamın anlattığına göre Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından Ensar'dan olan, kendini ibadete verip uzlete çekilmiş bir adam vardı ve neredeyse zamanının tamamını ibadetle geçirirdi. Bu kişinin adı İbnu'l-Hanzaliyye idi." Ravi bunun devamında aynı manada bir rivayette bulundu ve şöyle dedi: "Siz kardeş lerinizin yanına varıyorsunuz. Güzel giysiler giyiniz ve binek hayvanlarına güzel eğerler vurunuz. Öyle ki halk içinde ben gibi olunuz. Çünkü Allah çirkinliği ve isteyerek çirkinleşmeyi sevmez."

Cafer b. Avn, Hişam'dan "Güzel ayakkabılar giyin -veya binek hayvanlarına güzel eğerler vurun- ve güzel elbiseler giyinin" ibaresi geçmiştir.

 

[t] İsnadı hasendir. Ebu Davud (4089).

 

 

 

Giysilerde Tevazu Sahibi Olmayı Tercih Eden Kimse

 

595- Sehl b. Muaz b. Enes el-Cuheni'nin babasından bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Her kim gücü yettiği halde Allah için tevazu göstererek pahalı ve kıymetli elbiseler giymeyi terk ederse Allah, kıyamet gününde herkesin önünde onu çağırarak iman elbiselerinden hangisini dilerse giymesi için onu serbest bırakacaktır."

 

[t] İsnadı hasendir. Tirmizi4/560 (2481, "hasen").

 

 

 

596- Safiyye binti Şeybe'nin bildirdiğine göre Hz. Aişe: "Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir sabah üzerinde kıldan dokunmuş siyah bir örtü varken dışarıya çıktı" demiştir.

 

[t] Müslim (3/1649).

 

 

 

597- Muğire b. Şu'be'nin aktardığı mestlere mesh hususundaki hadiste "Üzerinde kol ağızları dar olan Bizans yapımı yünden bir cübbe vardı" ibaresi ile diğer rivayette "Üzerinde kol ağızları dar olan Şam yapımı bir cübbe vardı" ibaresi geçmiştir.

 

[t] Ebu Davud (151) ve Tirmizi (1768).

 

 

 

598- Esma binti Yezid der ki: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gömleğinin kolunun uzunluğu bileğine kadardı."

 

Enes b. Malik'ten de aynısı rivayet olunmuştur. Müslim el-A'ver ise Mücahid kanalıyla İbn Abbas'tan "kolları parmaklarına kadar yetişen" ibaresiyle rivayet etti.

 

[t] İsnadı hasendir. Ebu Davud 4/312 (4027) ve Tirmizi (1765, "hasen garib").

 

 

 

599- Ebü Burde b. Abdillah b. Kays el-Eş'ari'nin bildirdiğine göre babası Abdullah b. Kays ona şöyle demiştir: "Evladım! Bizi Allah Resulü Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte yağmura tutulduğumuz günlerde bir görseydin. Yün giysilerimizden dolayı kokumuz koyun kokusu gibi olurdu."

 

[t] Ebu Davud (4033), Tirmizi (2479, "sahih") ve İbn Mace (3562).

 

 

 

600- Hz. Aişe der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yünden siyah bir cübbe işledim. Onu giymiş ve beğenmişti. Ancak terleyince onda yün kokusu hissetti ve çıkarıp attı."

 

Başkası bunu Hemmam'dan "Resulullah Sallallahu aleyhi ve Sellem) güzel kokuyu severdi" ibaresiyle rivayet etti.

 

[t] Ebu Davud (1559), Nesai, es-Sünenü'l-kübra (9561).

 

 

 

601- Ebü Burde der ki: Hz. Aişe bize eskimiş bir elbise ile kaba kumaştan yapılmış bir giysi çıkararak: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunları giymişken vefat etti" dedi.

 

[t] Buhari, libds (41) ve Müslim, libas, (3/1649).

 

 

 

602- Utbe b. Abd es-Selemi der ki: "Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana elbise giydirmesini isteyince, bana iki parça giysi giydirdi. Bir de gördüm ki, arkadaşlarım arasında elbisesi en fazla olan benim."

 

[t] İsnadı hasendir. Ebu Davud 4/315 (4032).

 

 

 

603- Osman b. Affan'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Barınacak bir ev, bir ekmek kırıntısı ve avretini örtecek giysiden başka her şey fazlalıktır ve kişinin bunlarda hakkı yoktur."

 

Hasan der ki: Güzel şeyleri beğenen (Hz. Osman'ın) oğlu Humran'a:

"Neden bununla amel etmiyorsun?" diye sorduğumda: "Ey Ebu Said! Dünya benim hizmetimi görmekte" dedi. 

 

[t] Tirmizi (2341, "hasen sahih").

 

 

 

Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Tercilı Ettiği Giysiler

 

604- Enes der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) en çok (pamuk veya ketenden yapılmış) çizgili olan giysileri severdi."

 

[T] Buhari (10/176) ve Müslim (3/1648).

 

 

 

605- Ümmü Seleme der ki: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) en fazla hoşuna giden giysi (uzun) gömlek idi."

 

[T] Ebu Davud 4/312 (4026) ve Tirmizi 4/238 1763).

 

 

 

606- Bize rivayet olunduğuna göre Bed. b. Azib ile Ebu Cuhayfe, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in kırmızı giysi ile dışarı çıktığını söylemişlerdir.

 

Metindeki "....." ifadesi, içinde ham ipek bulunmayan iz ar (peştamal) ve rida (üstlük) manasındadır.

 

[T] Buhari (7/97) ve Müslim (4/1818).

 

 

 

607- Ebu Rimse hadisinde şöyle geçmektedir: "Babamla beraber Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) doğru gittim ve onun üzerinde yeşil iki çizgili (örtü gibi sarındığı) giysi gördüm" dedi.

 

[T] Ebu Davud (4065) ve Tirmizi (2812, "hasen garib").

 

 

 

608- Enes b. Malik'in hadisinde şöyle geçmektedir: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber yürürken üzerinde kalın bir çizgili giysi vardı."

 

[T] Buhari (10/275).

 

 

 

Beyaz Giysiler

 

609- İbn Abbas der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Giysilerinizden beyaz olanı giyin. Çünkü o, giysilerinizin en hayırlısıdır. Ölülerinizi de onunla kefenleyin. Sürmelerinizin en hayırlısı da ismid (antimon) sürmesidir. Zira o, gözlere fer katar ve kirpikleri kuvvetlendirir."

 

[T] Ebu Davud 4/209 (3878),4/332 (4061) ve Tirmizi 3/319-320 (994, "hasen garib").

 

 

 

610- Semure b. Cundub'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Beyaz giysi giyinin; çünkü o, daha güzel ve daha temizdir. Ölülerinizi de onunla kefenleyin" buyurmuştur.

 

[T] Ravileri güvenilirdir. Tirmizi 5/117 (2810), İbn Mace (3567) ve Nesai (4/84), 2/1181 (3567)

 

 

 

Düğmeleri Açık Bırakmak

 

611- Muaviye b. Kurre'nin bildirdiğine göre babası şöyle dedi: "Müzeyne kabilesinden bir heyetle Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip biat ettik. O sırada gömleğinin düğmesi iliklenmemişti. Biat ettikten sonra elimi gömleğin içine sokup peygamberlik mührüne dokundum." Amr der ki: Ne Muaviye'yi, ne de babasını kışın olsun, yazın olsun gömleklerinin düğmelerinin ilikli olduğunu hiç görmedim.

 

[T] Ravileri güvenilirdir. Ebu Davud 4/342 (4082) ve İbn Mace (3578).

 

 

 

İzarı (Yere Kadar) Sarkıtmak

 

612- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Adamın biri giydiği cübbeyle böbürlenirken, giyim kuşamıyla kendini beğenmiş ve elbisesinin da yere kadar salmışken yerin dibine batırıldı. Şu an kendisi batırıldığı yerde sallanıp durmaktadır."

 

[T] Buhari (10/258) ve Müslim (3/1653).

 

 

 

613- Bize Ebu Zer'den bildirildiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Yüce Allah kıyamet gününde üç kişiyle konuşmaz, onlara nazar etmez, günahlarından temize çıkarmaz ve kendilerine acı bir azabı tattırır. Bunlardan biri kibir içinde giysisini yerde sürüyen kişidir. Diğeri verdiğiyle (veya yaptığı iyiliği ile) başa kakan kişidir. Bir diğeri de yalan yeminlerle malını satan kişidir."

 

[T] Müslim (106).

 

 

 

614- Ebu Hureyre'den Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in "Yüce Allah izarını yere sarkıtarak namaz kılan kişinin bu namazını kabul etmez" buyurduğu aktarılmıştır. 

 

[T] Ebu Davud (4086) ve Nesai, es-Sünenü 'l-kübra (9703).

 

 

 

615- Ala' b. Abdirrahman, babasının şöyle dediğini nakleder: Ebu Said el-Hudri'ye izarı(n hükmünü) sorduğumda şöyle cevap verdi: "Ben sana Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) izar hakkında duyduğumu anlatayım. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Müminin izarının (Giysisinin) boyu baldırlarının ortalarına kadardır. Bununla beraber topuklar arasında olan izar giymekte ona günah yoktur. Topuklardan daha aşağısında olan giysiler ise cehennemdedir. Allah, giysisini büyüklenerek yerlerde sürükleyip gezen kimsenin kıyamet günü yüzüne bakmaz."

 

[T] İsnadı sahihtir. İbn Mace 2/1183 (3573) ve Ebu Davud 4/353 (4093).

 

 

 

616- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "İzarın topuklardan aşağıda olanı cehennemdedir" buyurdu.

 

[T] Buhari (10/256).

 

 

 

617- Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hanımı Ümmü Seleme, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) giysinin boyundan bahsedince: "Ey Allah'ın Resulü! Kadınların giysisinin boyu nasılolmalı?" diye sordu. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bir karış indirsinler" cevabını verdi. Ben: "O zaman avretleri açılır, ey Allah'ın Resulü!" deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O zaman bir arşın uzatırlar. Bundan fazla da uzatmasınlar" buyurdu.

 

[T] İsnadı sahihtir. Ebu Davud 4/364 (4117) ve Nesai (8/209).

 

 

 

618- İbn Ömer der ki: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) izar hakkında söyledikleri, gömlek için de geçerlidir."

 

(Beyhaki der ki:) Ebu's-Sabbah el-Eyli, Sa'dan b. Salim'dir. Yahya b. Main onun güvenilir olduğunu söylemiştir.

 

[T] Ebu Davud 4/453 (4095).

 

 

 

619- Salim b. Abdillah, babasından bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Giysisini kibir içinde sürüyen kişinin kıyamet gününde Yüce Allah yüzüne bakmaz" buyurdu. Ebü Bekr es-Sıddik: "Ey Allah'ın Resulü! Elimden geldiği kadar dikkat edip engelolmama rağmen bazen izanmın bir kenan yere düşüyor" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sen bunu büyüklenerek yapanlardan değilsin" buyurdu.

 

[T] Buhari (10/254).

 

 

 

Şalvar Giymek

 

620- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile çarşıya girince, manifaturacıların yanında oturup dört dirheme şalvarlar aldı. Çarşı halkından bir kişi dirhemleri tartardı ve buna tartıcı derlerdi. Şalvarların bedeli olan dirhemleri tartmak için getirilince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Tart ve tarttığın şey (dirhemler) ağır gelsin" buyurdu. Tartıcı: "Bu sözü hiç kimseden duymamıştım, bu adam kim?" deyince, ben: "Dinin konusunda cefa ve ahmaklıktan sana bu kadarı yeter. Peygamberini tanımıyor musun?" karşılığını verdim. Adam: "Bu, Allah'ın Resulüdür" deyip onun elini öpmek için tuttu ancak Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) elini çekip: "Yavaş ol! Bunu Acemler krallarına yaparlar. Ben ise kral değilim. Ben sizden biriyim" buyurdu. Adam sonra oturup Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) emrettiği şekilde dirhemleri tarttı. Oradan ayrılınca ben şalvarları Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) alıp taşımak için davrandım, ancak Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana engeloldu ve: "Bir şeyin sahibi onu taşımaya daha layıktır. Ancak zayıfsa ve taşıyamayacak durumdaysa, Müslüman kardeşi ona yardım edebilir" buyurdu. Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Şalvarları giyiyor musun?" diye sorunca: "Evet, gece, gündüz, yolculukta ve mukimken giyiyorum" buyurdu. Afriki der ki: "Ailemle birlikteyken örtünmem emredildi. Şalvardan daha iyi örten bir şey bulamadım" sözünü söyleyip söylemediğinden emin değilim.

 

[T] Heysemı, Mecma (5/121).

 

 

 

621- Süveyd b, Kays der ki: Mahreme el-Abdi ile birlikte Hecer'den (veya Bahreyn' den) kumaş getirmiştik. Mina'dayken Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip şalvarlık kumaş aldı. Yanımızda da ücretle ölçme işini yapan biri vardı. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona ücretini verdi ve: "Ölçerken (müşteriden yana) fazlalaştır" buyurdu. 

 

Beyhaki der ki: Bu hadis, önceki el-İfriki'nin rivayetinin bazı bölümlerine şahit niteliğindedir,

 

[T] Ebu Davud (3336), Tirmizi (1305, "hasen sahih"), Nesai (4606), İbn Mace (2220).

 

 

 

622- Hz. Ali der ki: Yağmurlu bir günde Baki'de Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte oturmuştum. Bu sırada bir merkep üzerinde bir kadın oradan geçti. Merkebin ayağı bir çukura gelip tökezleyince kadın yere düştü. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kadından yüzünü çevirince ashab: "Ey Allah'ın Resulü! O, şalvar giymiştir" dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) üç defa: "Allahım! Ümmetimden şalvarlı kadınları bağışla" diye dua etti. Sonra da: "Ey insanlar! Sizler de şalvarlar edinin. Çünkü şalvarlar, elbiselerinizin en iyi örtenidir. Dışarı çıktıklarında hanımlarınızı da onunla koruyun" buyurdu. 

 

[T] Bezzar, Keşfu'l-estar (2947) ve Heysemi, Mecmau'z-Zevaid (5/122).

 

Beyhaki der ki: Abdulmü'min b. Abdillah ve Harice b. Mus'ab bunu bize, "Muhammed b. Amr - Ebu Seleme" kanalıyla Ebu Hureyre' den: "Allah şalvar giyen kadınlara merhamet etsin" kısmına kadar muhtasar olarak rivayet etmiştir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Sarık