BEYHAKİ

KÜLLİYATI

VAKİTLERİN FAZİLETLERİ

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Teşrik Günlerinin Fazileti

 

Yüce Allah: "Bir de sayılı günlerde Allah'ı zikredin"[Bakara, 203] buyurmaktadır.

 

219- İbn Abbas der ki: "Eyyamun ma'lumat (bilinen günler) Zilhicce ayının ilk on günüdür. Eyyamun ma'düdat (sayılı günler) ise Teşrik günleridir. "

 

[T] Beyhaki, Şuabul iman (3770)

 

 

 

220- Amr b. Dinar der ki: Kurban gününde İbn Abbas'ın tekbir getirdiğini ve: "Sayılı günlerde Allah'ı anın ...''[Bakara 203] ayetini okuduğunu işittim.

 

 

 

221- Yusuf b. Mes'ud b. el-Hakem el-Ensarı ez-Zuraki, ninesinden bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında Mina'da bineği üzerinde birinin: "Ey insanlar! Bu günler yeme içme, karı-koca ve Allah'ı zikretme günleridir" diye çağrı yaptığını işittim. "Bu kim?" diye sorduğumda: "Ali b. Ebi Talib"dediler.

 

[T] Buhari, Tarih (8/374, 375), Tahavi, Şerh meani'l-asar (2/246) ve el-Mizzi, Tehzibu'l-kemal (3/1562).

 

 

Beyhaki der ki: (Ali b. Ebi Talib) bu nidayı Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) emri üzerine yapmaktaydı. Allah doğrusunu bilir; karı-koca ifadesi ile Akabe cemresini taşladıktan, tıraş olduktan ve ziyaret tavafını yaptıktan sonra ihramdan çıkan karı-kocanın birbirleriyle birlikte olmasının artık mübah olması kastedilmektedir. Bu da Yüce Allah'ın: "İhramdan çıktığınız zaman avlanabilirsiniz"[Maide, 2] buyruğu gibidir. Burada da ihramdan çıktıktan sonra artık avlanmanın mübah olduğu kastedilmektedir. Allah'ı zikretme konusu da bize Nubeyşe vasıtasıyla Allah Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Teşrik günleri yeme içme, karıkocanın birbirleriyle birlikte olma ve Allah'ı zikretme günleridir" şeklinde rivayet edilmişti. Burada da Allah'ı zikretmekten kasıt -Allah doğrusunu bilir- Teşrik günlerinde tekbir getirmektir. Bu da kurban günü öğle namazından sonra başlayıp teşrik günlerinin son gününde sabah namazından sonrasına kadar her namazdan sonra tekbir getirmektir. Bunun böyle olduğu İbn Ömer ve İbn Abbas'tan rivayet edilmiştir. Aymsı Osman, Zeyd b. Sabit ve Ebu Said el-Hudri'den rivayet edilmiştir. ŞafÜ de selefilerden bazılarının anlattığı gibi Arefe günü sabah namazından sonra tekbir getirmeye başlanmasını severdi. Bu da bir sonraki hadiste şöyle geçmektedir:

 

 

 

222- Muhammed b. Ebi Bekr es-Sekafi'nin bildirdiğine göre Enes b. Malik'le onlar Mina'dan Arafat'a dönerken: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraberken bu günde nasıl yapıyordunuz?" diye sordu. Enes b. Malik şöyle cevap verdi: "Kimimiz telbiye getirir, kimse bunu garipsemez, kimimiz de tekbir getirir, yine kimse bunu garipsemezdi."

 

[T] Buhari, el-fdeyn (2/7).

 

 

 

223- Şakik der ki: "Hz. Ali, Arefe günü sabah namazından sonra tekbir getirmeye başlar, imamın Teşrik günlerinin son gününde kıldırdığı namazlara kadar bunu devam ettirirdi. Son günde de ikindi namazı sonrası son defa tekbir getirirdi. "

 

[T] İbn Ebi Şeybe, salaVat (2/165), Hakim, Müstedrek (1/229)

 

 

 

224- İkrime bildiriyor: "İbn Abbas, Arefe günü sabah namazından başlamak üzere Teşrik günlerinin son günü ikindi namazına kadar (her namazın ardından) tekbir getirirdi."

 

[T] İbn Ebi Şeybe, salvat (2/166), Hakim, Müstedrek (1/299)

 

Beyhaki der ki: "Bir sonraki hadiste aynısı zayıf bir isnadla Allah Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) rivayet edilmiştir."

 

 

 

225- Cabir b. Abdillah der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Arefe günü sabah namazını kıldırdıktan sonra ashabına doğru döner ve: "Yerlerinizde kalın!" buyururdu. Sonra da: "Allahu Ekber! Allahu Ekber! La ilahe illallahu vallahu ekber! Allahu Ekber ve-lillahil-hamd" şeklinde tekbir getirirdi. Bu şekilde Arefe sabahından itibaren teşrik günlerinin son günü ikindi namazına kadar her bir farz namazın ardından tekbir getirirdi. 

[T] Darakutni, Sünen (2/50), Hatib, Tarih Bağdad (10/238), Zeylai, Nasbu'r-raye (2/224)

 

 

Beyhaki der ki: "Abdurrahman b. Mushir bunu Amr b. Şemir' den, Ebu Cafer'i zikretmeksizin kısa bir şekilde rivayet ederek ona mutabaat etmiştir. Başka bir kanalla da bir sonraki hadiste geçtiği üzere rivayet edilmiştir."

 

 

 

226- Hz. Ali ve Ammar bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) farz namazlarda Besmele'yi açıktan okurdu. Sabah namazında kunut yapardı. Arefe günü sabah namazından başlamak üzere teşrik günlerinin son günü ikindi namazına kadar (her namazın ardından) tekbir getirirdi."

 

[T] Darakutni, Sünen (2/49), Hakim, Müstedrek (1/299) ve Beyhaki, Ma'rifetu's-sünen (2/115).

 

 

Beyhaki der ki: Ebü Abdillah el-Hafız bize: "Ravileri arasında eleştirilmiş biri yoktur" dedi.

 

 

 

227- Ebü Osman en-Nehdi der ki: Selman bize (Teşrik günlerindeki) tekbiri öğretirken şöyle dememizi söylerdi: "Allahu Ekber! Allahu Ekber! Allahu Ekberu kebira! Allahumme ente a'la ve eceHu min en yeküne leke sahibetun ev yeküne leke veledun ev en yeküne leke şerikun fil-mülki ev yeküne leke veliyyun minez-zülli! Ve-kebbirhu tekbira! Allahumma'ğfir lena! Allahumme irhamna (= Allah en büyüktür! Allah en büyüktür! Allah en büyüktür, büyükler büyüğüdür! Allahım! Sen, dostun, çocuğun, hükümranlığında ortağın ve yardımcın alamayacak kadar ulu ve yücesin! Allah'ı tazim et, ve yücelt! Allahım! Bizi bağışla! Allahım! Bize merhamet et!" Sonra da: "Vallahi bunları bir kenara yazın ve söylemekten geri durmayın. Zira ilk sözler, son sözlerin destekçisi olacaktır" derdi.

 

Beyhaki der ki: "Bu günlerin başka fazileti de vardır. Bu günler zevalden sonra üç cemrenin taşlanması günleridir. Yine bu günler kurban kesme günüdür. Hatta kurbanını kurban günü kesmeyen kimsenin bu günlerde kesmesi caizdir."

 

Beyhaki der ki: Rivayet olunduğuna göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Teşrik günlerinin hepsinde kurban kesilebilir" buyurmuştur.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Muharrem Ayının Fazileti