BEYHAKİ

KÜLLİYATI

VAKİTLERİN FAZİLETLERİ

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Bayramın Fazileti

 

144- Enes b. Malik der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Medine'ye geldiğinde Medinelilerin eğlenip oynadıkları iki günleri vardı. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şüphesiz ki Allah size bu günlerin yerine daha hayırlı olan Kurban ve Ramazan Bayramı günlerini verdi" buyurdu. 

 

[T] Ebu Davud, salat (1/675), Nesai, salat (3/179), Ahmed, Müsned (3/103, 178, 235, 250), Beğavi, Şerhu's-sünne (4/192), Hakim, Müstedrek (1/294) ve Beyhaki, Şuabu'l-iman (2/13).

 

 

Hasan rivayetinde şu ziyade yer almıştır: "Ramazan bayramı günü namaz ve sadaka günüdür. Kurban bayramı günü ise namaz ve kurban kesme günüdür."

 

Beyhaki der ki: Kurban bayramıyla ilgili söylenenleri Zilhicce konusunda zikredeceğiz. Ramazan bayramına gelince, Yüce Allah'ın: "Doğrusu kurtuluşa ermiştir temizlenen (zekat veren) ve Rabbinin adını anıp namaz kılan"[A'la, 14,15] buyurmaktadır. Bazı tefsirlerde: "Doğrusu kurtuluşa ermiştir temizlenen (zekat veren)''[A'la, 14] buyruğu ile bayram namazına çıkmadan önce verilen fıtır sadakasının kastedildiği söylenmektedir. "Ve Rabbinin adını anıp namaz kılan''[A'la, 15] buyruğuyla da bayram namazının kastedildiği söylenmektedir.

 

 

 

145- Kesir b. Abdillah el-Muzeni, babası kanalıyla dedesinden bildiriyor: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem), "Doğrusu kurtuluşa ermiştir temizlenen (zekat veren) ve Rabbinin adını anıp namaz kılan"[A'la 15] ayetleri hakkında sorulunca: "Buradaki zekattan kasıt, fıtır sadakasıdır" buyurdu.

 

[T] İbn Huzeyme, zekat (4/90), Zehebi, Mizan (3/407) ve Heysemi, Mecmau'z-zevaid (3/80).

 

Beyhaki der ki: İbn Ömer şöyle derdi: "Doğrusu kurtuluşa ermiştir temizlenen (zekat veren) ve Rabbinin adını anıp namaz kılan"[A'la 15] ayetleri, Ramazan ayında verilen zekat hakkında nazil oldu.4 Ebu'l-Niye: "Doğrusu kurtuluşa ermiştir temizlenen (zekat veren) ve Rabbinin adını anıp namaz kılan"[A'la 15] ayetlerini açıklarken: "Önce fıtır sadakası verilir, sonra bayram namazı kılınır" demiştir.

 

 

 

146- Cafer b. Burkan bildiriyor: Bize Ömer b. Abdilaziz'in bir mektubu geldi. Onda şöyle yazılıydı: "Bayram namazından önce sadaka verin. Zira Yüce Allah: "Temizlenen, Rabbinin adım amp O'na kulluk eden kimse kuşkusuz kurtuluşa ermiştir"[A'la 14, 15] buyurmaktadır. Siz de babanız (Hz. Adem) gibi: "Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz"[A'raf 23] deyin. Hz. Nuh gibi: "Eğer beni bağışlamaz ve esirgemezsen, ben ziyana uğrayanlardan olurum!"[Hlid 47] deyin. Hz. İbrahim gibi: "Hesap günü hatalarımı bağışlayacağım umduğum O'dur"[Şuara 82] deyin. Hz. Musa gibi: "Doğrusu kendime zulmettim (başıma iş açtım). Beni bağışla"[Kasas 16] deyin. "Allah da onu bağışladı. Çünkü, çok bağışlayıcı, çok esirgeyid olan ancak O'dur."[Kasas 16] Zü'n-Nun'un (Hz. Yunus'un) dediği gibi: "Senden başka hiçbir tanrı yoktur. Seni tenzih ederim. Gerçekten ben zalimlerden oldum!"[Enbiya 87] deyin. Yine onda: "Yanında sadaka olarak verecek bir şey bulamayan kimse oruç tutsun" yazdığını zannediyorum. Sanırım bayramdan sonra oruç tutmayı kasdetmekteydi. En doğrusunu Allah bilir.

 

 

 

147- İbn Abbas şöyle demiştir: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), fıtır sadakasını orucu kötü sözlerden, çirkin hareketlerden temizleyici ve fakire yiyecek yardımı olarak emretti. Kim onu bayram namazından önce verirse o kabul edilmiş bir sadaka olur. Kim de bayram namazından sonra verirse, o başka vakitlerde verilen sadakalardan birisi konumunda olur. "

 

[T] Ebu Davud, zekat (2/262), İbn Mace, zekat (1/585), Darakutni, zekat (2/138), Hakim, Müstedrek (1/409)

 

 

 

148- Abdullah b. Ömer bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), fıtır sadakasını hür veya köle, erkek veya kadın, küçük veya büyük müslüman her kişiye bir sa' hurma veya bir sa' arpa olmak üzere farz kıldı. 

 

İbn Ebi Fudeyk der ki: "Bizim yanımızda buğday; hurma ve arpa konumundadır."

 

[T] Buhari, zekat (2/138) ve Müslim, zekat (2/678).

 

Beyhaki der ki: Fıtır sadakası hakkındaki bu hadis "Abdullah b. Sa'lebe - Sa'lebe" kanalıyla Allah Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Zengin veya fakir fark etmez. Zengin ise Allah onun günahlarını temizler, fakir ise Yüce Allah verdiğinden daha fazlasını kendisine ihsan eder" ziyadesiyle rivayet edilmiştir.

 

 

 

149- İbn Ömer der ki: "Beş gece vardır ki bu gecelerde dualar geri çevrilmez. Bunlar cuma gecesi, Receb ayının ilk gecesi, Şaban ayının on beşinci gecesi (yani Berat gecesi), Ramazan bayramı gecesi ve Kurban bayramı gecesidir."

 

[T] Abdurrezzak, Musannef (4/317) ve Beyhaki, Şuabu'l-iman (2/13).

 

 

 

150- Ebu'd-Derda der ki: "Kim sevabını Allah'tan umarak iki bayram gecesini ihya ederse, kalplerin öldüğü gün onun kalbi ölmeyecektir."

 

Şafii der ki: Bize ulaşan haber göre Ebu'd-Derda şöyle derdi: "Beş gece vardır ki bu gecelerde dualar kabul buyrulur ... " Devamını İbn Ömer'in hadisinde olduğu gibi zikretmiştir.

 

[T] İbn Mace, savm (1/567), Şafii, el-Ümm (1/231), Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (3/319)

 

 

 

151- Aynı isnad ile Şafii'nin bildirdiğine göre İbrahim b. Muhammed: "Medine ahalisinden ileri gelen yaşlıların bayram gecesi Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mescid'inde toplanıp gecenin bir kısmı geçene kadar dua edip Allah'ı zikrettiklerini gördüm" demiştir.

 

Şafii der ki: "Farz olmasa da bu gecelerde dua etmeyi seviyorum.

 

[T] Şafii, el-Ümm (1/231) ve Beyhaki, Şuabu'l-iman (2/13).

 

İmamın da akşam, yatsı, sabah ve diğer vakitlerde tekbir getirmesini severim. Yine Ramazan bayramı günü namazgaha yetişene kadar tekbir getirilmesini severim." Şafii, Yüce Allah'ın: "Bütün bunlar, sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık, Allah'ı tazim etmeniz, şükretmeniz içindir"[Bakara, 185] buyruğunu da buna huccet saymaktadır. Tamamlamak ile Ramazan orucunun tamamlanmasının kastedildiğini ve doğru yolu göstermekten de Ramazan ayının nasıl tamamlanacağını göstermenin kastedildiğini söylemiştir. 

 

 

 

152- Şafii, isnadıyla rivayet etti: "İbn Ömer, Ramazan bayramında güneş çıktıktan sonra namazgaha ulaşana kadar, namazgahta da imam namaz için gelene kadar yüksek sesle tekbir getirip dururdu. İmam gelip yerine oturunca da tekbiri bırakırdı. "

 

[T] Şafii, Müsned (s. 73) ile el-Ümm (1/231), Darakutni, Sünen (2/44)

 

 

 

153- Abdullah b. Ömer bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bayram namazlarına Fadl b. Abbas, Abdullah, Abbas, Ali, Cafer, Hasan, Hüseyin, Usame b. Zeyd, Zeyd b. Harise ve Ümmü Eymen'in oğlu Eymen'le birlikte çıkar, giderken yüksek sesle tekbir ve tehlil getirirdi. Giderken demirciler çarşısından namazgaha giderdi. Namazı bitirince ıse ayakkabıcılar çarşısından evine dönerdi. "

 

[T] İbn Huzeyme, salatu'l-ideyn (2/343), Beyhaki, Şuabu'l-iman (2/13).

 

 

 

154- Ubeydullah b. Ebi Bekr b. Enes der ki: Enes'in şöyle dediğini işittim: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ramazan bayramı namazına birkaç hurma yemeden çıkmazdı. Hurmaları da üç, beş, yedi veya bundan daha az ya da daha çok olacak şekilde tekli sayıda yerdi. "

 

[T] Buhari, İdeyn (2/3).

 

 

 

155- Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kadir gecesinde Cebrail bir grup melekle birlikte yeryüzüne iner ve ayakta olsun oturarak olsun Yüce Allah'! zikreden her bir kişiye hayır dualarda bulunurlar. Bayram geldiği zaman da Allah meleklere karşı kullarıyla övünür ve: ''Ey meleklerim! Ücretle tutulan bir işçi işini yapıp bitirdi mi onun karşılığı nedir?'' buyurur. Melekler: ''İlahımız! Ona verilecek karşılık, ücretinin kendisine verilmesidir'' derler. Bunun üzerine Yüce Allah: ''Meleklerim! Erkek ve kadın kullarım kendilerine farz kıldığım şeyi yerine getirdiler, sonra da dua etmeye yöneldiler. İzzetim celalim, cömertliğim, yüceliğim ve yüksek makamım adına onların dualarına icabet edeceğim!'' buyurur. Sonra da kulları için: ''Sizleri bağışladım! Bağışlanmış olarak geri dönün!'' buyurur. Bu şekilde (bayram namazına çıkanlar) bağışlanmış bir şekilde geri döneder."

 

[T] İbn Hibban, el-Mecruhin (1/182), İbnu'l-Cevzi, el-Mevduat (2/187, 188) ve Beyhaki, Şuabu'l-iman (2/13).

 

 

Beyhaki der ki: Muhammed b. Yahya bunu Esrem b. Havşeb elHemdani'den rivayette tek kalmıştır. Ayrıca bunu Kadir Gecesi bölümünde daha uzun bir metinle zikrettik. Yine Ka'bu'l-Ahbar'dan Ramazan ayı orucu ve Ramazan bayramında müslümanların bayrama çıkmaları hususunda bir rivayet gelmiştir.

 

 

 

156- Ka'bu'l-Ahbar der ki: Yüce Allah, Hz. Musa'ya şöyle vahyetti: "Şüphesiz ki Ben orucu kullanma farz kıldım. O da Ramazan ayıdır. Ey Musa! Kim kıyamet gününde on Ramazan orucunu tutmuş olduğu defterinde yazılı halde gelirse o kimse abdallardan olur. Kim kıyamet gününde yirmi Ramazan orucunu tutmuş olduğu defterinde yazılı halde gelirse o kimse mütevazı kişilerden olur. Kim kıyamet gününde otuz Ramazan orucunu tutmuş olduğu defterinde yazılı halde gelirse o kimse benim katımda sevap olarak şehitlerin en üstünlerinden olur. Ey Musa! Ramazan ayı geldiği zaman Arş'ımı taşıyan meleklere ibadetleri bırakmalarını ve Ramazan ayında oruçlu kimselerin dua etmeleri halinde onlara: ''Amin'' demelerini emrederim. Ramazan ayı orucunu tutan kimsenin duasını reddetmeyeceğime dair kendi nefsime yemin ettim."

 

Aynı isnad ile Ka'bu'l-Ahbar der ki: "Yüce Allah, Hz. Musa'ya şöyle vahyetti: Ey Musa! Gökyüzüne, yeryüzüne, dağlara, kuşlara, hayvanlara ve haşerelere Ramazan ayı orucunu tutanlara istiğfar etmelerini ilham ederim. Ey Musa! Ramazan ayı orucunu tutan üç kişiyle birlikte ol. Onlarla dön, onlarla namaz kıl ve onlarla ye iç. Çünkü intikamım ve azabım Ramazan ayı orucu tutan üç kişinin bulunduğu bir yerde olmaz. Ey Musa! Hasta olduğun zaman seni onlara (oruçlulara) götürmelerini emret. Yolculuğa çıktığında Ramazan ayında oruç tutan kimselerin seninle birlikte çıktıkları gibi loğusa olan kadınlara, adet gören kadınlara, büyüklere ve küçüklere seninle birlikteçıkmalarını söyle. Eğer gökyüzü ve yeryüzünü kendi haline bıraksam, onlara selam verir, onları konuşturur ve onlara vereceğim mükafattan dolayı kendilerini müjdelerlerdi. Ramazan ayı orucunu tutan kullarıma şöyle derim: "Artık evlerinize dönün (işlerinize bakın). Sizler beni razı ettiniz. Orucunuzun sevabı ile sizi ateşten azad edecek ve hesabınızı kolay kılacağım. Dünyada yaşadığınız müddetçe rızkınızı bol kılacak ve nafakanızı garanti edeceğim. Sizi hiç kimse karşısında rezil etmeyeceğim. İzzetime yemin olsun ki bu günden sonra Ramazan ayında bir araya gelişinizden dolayı ahiret için ne istiyorsanız size vereceğim. Eğer dünyalık isterseniz (sizin için hayırlı olup olmadığına) bakarım.  [T] Beyhaki, Şuabu'l-iman (2/13) 

 

 

 

157- Muhammed b. Yezid b. Huneys der ki: Bir gün bayram namazından sonra insanlar Vuheyb'in yanından geçmeye başladılar. Vuheyb bir müddet onlara baktıktan sonra şöyle dedi: "Allah bizi de sizi de bağışlasın. Eğer sizler doğru kimseler iseniz Yüce Allah sizin bu ayınızı (orucunuzu) kabul buyurur ve sizinde şükür babından bu bulunduğunuz duruma devam etmeniz gerekir. Eğer diğeri ise yani sizden ayınızı kabul etmemesinden korkuyarsanız bu gün bulunduğunuz durumdan daha fazla kalplerinizi Allah ile meşgul etmeniz gerekir."

 

[T] Ebu Nuaym, Hilye (8/149) ve Beyhaki, Şuabu'l-iman (2/14).

 

 

 

158- Süfyan der ki: Vuheyb, Ramazan Bayramında gülüşen bir grup insana bakarak: "Eğer bunların oruçları kabul edildiyse, bu yaptıkları şükredenlerin fiili değildir. Eğer bunların orucu kabul edilmediyse, bu yaptıkları korkanların yaptığı bir mı değildir" dedi.

 

[T] Ebu Nuaym, Hilye (8/149) ve Beyhaki, Şuabu'l-iman (2/14).

 

 

 

159- Selman b. Salim el-Halebi der ki: Gazvan er-Rakkaşi bayram günü gelip insanların izdiham içinde olduğunu görünce ağlayarak: "Kıyamet gününe bundan daha fazla benzeyen bir gün görmedim" dedi ve hasta olarak evine geri döndü.

 

[T] Beyhaki, Şuabu'l-iman (2/12).

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Şevval Orucunun Fazileti