BEYHAKİ

KÜLLİYATI

DİRİLİŞ VE KIYAMET

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Hayırda Yarışanlar, Orta yoldakiler

ve Kenidine Zulmedemler

 

Yüce Allah'ın: "Sonra biz, o kitabı kullanmızdan seçtiğimiz kimselere (Muhammed'in ümmetine) miras olarak verdik. Onlardan kendine zulmedenler vardır. Onlardan ortada olanlar vardır. Yine onlardan Allah'ın izniyle hayırlı işlerde öne geçenler vardır"[Fatır 32] Buyruğu

 

57- Ebu Said'in bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sonra biz, o kitabı kullanmızdan seçtiğimiz kimselere (Muhammed'in ümmetine) miras olarak verdik. Onlardan kendine zulmedenler vardır. Onlardan ortada olanlar vardır. Yine onlardan Allah'ın izniyle hayırlı işlerde öne geçenler vardır. İşte bu büyük lütuftur"[Fatır 32] buyruğunu açıklarken: "Bunların hepsi Cennettedir" veya: "Bunların hepsi aynı mertebededir" buyurmuştur.

 

[-] Ebu Davud et-Tayalisı, Müsned (396) ve Ahmed, Müsned (3/78).

 

 

-Allah doğrusunu bilir- burada yerlerinin cennet olması sebebi ile hepsinin bir mertebede olduğu söylenmiştir. Daha sonra da herkes derecesine göre diğerlerinden ayrılacaktır.

 

 

 

58- Ebu'd-Derda der ki: "Onlardan kimi kendisine zulmeder, kimi ortadadır, kimi de Allah'ın izniyle hayırlarda öne geçmek için yarışır''[Fatır 32] ayeti konusunda Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Hayırda yarışanlar ile orta yolu tutanlar hesapsız bir şekilde cennete girerler. Kendilerine zulmedenler ise kolay olan bir hesaba çekildikten sonra cennete girerler."

 

[-] Hakim, Müstedrek (3592).

 

 

Ebu Abdillah der ki: Sevri bunu A'meş 'ten rivayet etmiş ve: "Ebu Sabit bunu Ebu'd-Derda'dan rivayet etti" demiştir. Başka yerde de bu kişinin İbn Sabit olduğu söylenmektedir. Aynısı "Şu'be - A'meş Sakiften bir adam" kanalıyla Ebu'd-Derda'dan rivayet edilmiştir. Bir hadis hakkında rivayetler çoğaldığı zaman da hadisin asılsız olmadığı ortaya çıkar.

 

 

 

59- Usame b. Zeyd'in bildirdiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Onlardan kimi kendisine zulmeder, kimi orta yolu tutar .. "[Fatır 32] ayetiyle ilgili olarak: "Bunların hepsi de cennettedirler" buyurmuştur.

 

 

 

60- Usame b. Zeyd'in bildirdiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Onlardan kimi kendisine zulmeder, kimi orta yolu tutar .. "[Fatır 32] ayetiyle ilgili olarak: "Bunların hepsi de bu ümmetin mensuplarıdırlar" buyurmuştur.

 

[-] Taberani, Mu'cem el-Kebir (11167)

 

 

 

61- Ömer b. el-Hattab, "Sonra biz, o kitabı kullanmızdan seçtiğimiz kimselere (Muhammed'in ümmetine) miras olarak verdik. Onlardan kendine zulmedenler vardır. Onlardan ortada olanlar vardır. Yine onlardan Allah'ın izniyle hayırlı işlerde öne geçenler vardır. İşte bu büyük lütuftur"[Fatır 32] ayetinin okudu ve: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İleride olanlarımız ileridedir. Ortada olanlarımız kurtulmuş, zalimlerimiz ise bağışlanmıştır'' buyurdu" dedi.

 

Meymun b. Siyah ile Hz. Ömer arasında irsal vardır. Başka mevküf bir yolla zayıf olarak ta rivayet olundu.

 

 

 

62- Osman b. Affan, "Sonra biz, o kitabı kullanmızdan seçtiğimiz kimselere (Muhammed'in ümmetine) miras olarak verdik''[Fatır 32] ayetini okuduktan sonra: "Bilin ki, bizden ileriye geçenler, cihad edenlerimizdir. Ortada olanlarımız şehirde yaşayanlarımız, zulmedenlerimiz ıse çölde / kırsalda yaşayanlarımızdır (yani Bedevilerdir)" dedi.

 

Ömer b. el-Hattab bu ayeti okuduğu zaman: "İleride olanlarımız ileridedir. Ortada olanlarımız kurtulmuş, zalimlerimiz ise bağışlanmıştır" derdi.

 

 

 

63- Bera b. Azib, "Onlardan kendine zulmedenler vardır. Onlardan ortada olanlar vardır. Yine onlardan Allah'ın izniyle hayırlı işlerde öne geçenler vardır. İşte bu büyük lütuftur"[Fatır 32] ayetini açıklarken: "Şahitlik ederim ki, Allah bunların hepsini de Cennete sokacaktır" dedi.

 

 

 

64- Ka'b der ki: Kendine zulmeden, bu ümmettendir. Ortada olanların ve Allah'ın izniyle hayırlı işlerde öne geçenlerin hepsi cennettedir. Yüce Allah'ın: "Onlardan kendine zulmedenler vardır. Onlardan ortada olanlar vardır. Yine onlardan Allah'ın izniyle hayırlı işlerde öne geçenler vardır. İşte bu büyük lütuftur. Onlar, Adn cennetlerine girerler. Orada altın bilezikler ve incilerle süslenirler. Oradaki elbiseleri de ipektir. Şöyle derler: Hamd, bizden hüznü gideren Allah'a mahsustur. Şüphesiz Rabbimiz çok bağışlayandır, şükrün karşılığını verendir. O, lütfuyla bizi kalınacak yurda yerleştirendir. Bize orada bir yorgunluk dokunmaz. Bize orada usanç da gelmez. İnkar edenler için ise cehennem ateşi vardır. Öldürülmezler ki ölsünler"[Fatır 32-36] buyurduğunu görmez misin. İşte bunlar cennet ehlidirler, 

 

 

 

65- Bu hadis başka bir kanalla da rivayet olundu,

 

 

 

66- İbn Cüreye der ki: Ata: "Onlardan kendine zulmedenler vardır. Onlardan ortada olanlar vardır. Yine onlardan Allah'ın izniyle hayırlı işlerde öne geçenler vardır''[Fatır 32] buyruğunu açıklarken bu üç sınıf ta kastedilenlerin biz Muhammed'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ümmeti olduğunu söylemiştir. Onlar, Adn cennetlerine girerler"[Fatır 33] buyruğunu açıklarken de bu üç sınıfın kastedildiğini söylemiştir. Ka'b der ki: "Bu üç sınıfla Muhammed'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ümmeti kastedilmektedir. Ben Yahudilere katılıp bu dini mi terk edeceğim!" demiştir. Bu konuda İbn Abbas'tan gelen rivayetler birbirine muhaliftir. Bir sonraki hadiste kendisinden şöyle rivayet edilmiştir:

 

 

 

67- İbn Abbas, "Sonra biz, o kitabı kullanmızdan seçtiğimiz kimselere (Muhammed'in ümmetine) miras olarak verdik. Onlardan kendine zulmedenler vardır. Onlardan ortada olanlar vardır. Yine onlardan Allah'ın izniyle hayırlı işlerde öne geçenler vardır. İşte bu, büyük lütuftur"[Fatır 32] buyruğunu açıklarken şöyle dediğini bildirir: "Ayette kastedilenler, Hz. Muhammed'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ümmetidir. Allah onları indirilen bütün kitaplara varis kılmıştır. Onların zalimleri bağışlanmış, ortada olanların hesabı kolayolacak, önde gidenler ise hesaba çekilmeden Cennete girecektir."

 

 

 

68- Amr b. Dinar'ın bildirdiğine göre İbn Abbas; "Kendine zulmeden kişi ile kafir kişi kastedilmektedir" demiştir. 

 

 

 

69- Hasan( -ı Basri) der ki: "Kendine zulmeden kişi ile münafık kişi kastedilmektedir. Ortada olanlar ve Allah'ın izniyle hayırlı işlerde öne geçenler ise cennet ehlidir."

 

 

 

70- Hasan( -ı Basri) der ki: "Kendine zulmeden kişi ile münafık kastedilmektedir ve kaybetmiştir. Ortada olanlar ve hayırda öne geçenler ise cennettedir.

Beyhaki: "Burada zulümden kasıt şirktir" demiştir.

 

 

 

71- Abdullah (b. Mes'üd) der ki: "İman edenler ve imanlarına zulüm karıştırmayanlara gelince; işte güvenlik ve hidayete ermiş olanlar onlardır"[En'am 82] ayeti nazil olduğu zaman, bu hüküm insanlara ağır geldi ve: "Ey Allah'ın Resulü! Hangimiz kendine yazık etmemiştir ki?" dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bunun anlamı sizin zannettiğiniz şekilde değildir. Kastedilen Hz. Lokman'ın, oğluna: ''Ey oğulcuğum! Allah'a eş koşma, doğrusu eş koşmak büyük zulümdür''[Lukman 13] sözünde geçendir" cevabını verdi.   [-] Buhari (6937, 32) ve Müslim (124).

 

 

 

72- Abdullah (b. Mes'tid) der ki: "İman edenler ve imanlarını zulüm ile karıştırmayanlar; işte güven onlarındır ve doğru yolu bulanlar da onlardır"[En'am 82] ayeti nazil olduğunda bu hüküm müslümanlara -Vekl rivayetinde Muhammed'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabına-ağır geldi. "Ey Allah'ın Resulü! Hangimiz zulüm yapmadı ki?" diye sorduklarında, Resulullah Sallallahu aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Manası sizin düşündüğünüz gibi değil, burada zulümden kasıt şirktir. Lokman'ın, oğluna nasihat ederken şöyle dediğini duymadınız mı: Yavrucuğum! Allah'a ortak koşma, çünkü Allah'a ortak koşmak (şirk), elbette büyük bir zulümdür."[Lükman 13]

 

Buhari, Sahih'te Kuteybe kanalıyla Cerir'den ve İshak b. İbrahim kanalıyla Veki'den rivayet etti.

 

 

 

73- Abdullah (b. Mes'tid) der ki: "İman edenler ve imanlarına zulüm karıştırmayanlara gelince; işte güvenlik ve hidayete ermiş olanlar onlardır"[En'am 82] ayeti nazil olduğu zaman, bu hüküm insanlara ağır geldi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Görmez misiniz Hz. Lokman'ın, oğluna: ''Ey oğulcuğum! Allah'a eş koşma, doğrusu eş koşmak büyük zulümdür''[Lokman 13] demiştir" cevabını verdi.

 

Abdullah b. İdris der ki: Bu hadisi bana önce babam, Eban b. Tağlib kanalıyla A'meş'ten aynı benim işittiğimi naklen rivayet etti.

 

Müslim, Sahih'de Ebu Kureyb'den rivayet etmiştir. Bu da açık olarak göstermektedir ki şirkin dışında olan zulüm, şirk konumunda değildir. İmanına zulüm karıştırmayan kişi: "Bunun dışında kalan (günah)ları ise dilediği kimseler için bağışlar"[Nisa 48] ayetinin kapsadığı kişilerden olur. Bu da sonunda: "İşte güvenlik ve hidayete ermiş olanlar onlardır"[En'am 82] ayetinde olduğu gibi güvenlik ve hidayete ermiş olanlardandır.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Kıyamet Günü Kafir ve İsyankarların Pişmanlıkları [-- Hicr, 2 - Nisa, 42 --]