BEYHAKİ KÜLLİYATI |
İMAM ŞAFİİ’NİN MENKIBELERİ |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Şafii'nin Giyim Kuşamı
Şafii'nin Kına
Yakması, Giyimi, Görünümü ve Yüzüğünün Nakşıyla ilgili Rivayetler
Ebu'l-Abbas Muhammed b.
Yakub der ki: Bahr b. Nasr'a benim yanımda; "Abdullah b. Vehb saçlarına
kına yakar mıydı?" diye sordular. Dedi ki: "Kına yakardı, Şafii de
kına yakardı."
Ahmed b. Sinan el-Kattan
el-Vasıti der ki: Şafii'yi kızıl saçlı ve kızıl sakallı gördüm. Yani sünnete
uyarak kına yaktı.
Za'ferani'nin naklettiğine
göre Şafii, kına yakardı ve yanakları hafif kıllıydı.
Ebu Yezid et-Tayalisi
el-Karatisi der ki: Şafii'yi gördüm, devamlı sakalını sarıya boyayan bir
adamdı.
Daha önce Harun b. Said el-Eyli'nin
şöyle dediğini nakletmiştik: Şafii bize gelmişti. Ondan daha güzel namaz kılan
ve daha güzel yüzlü kimse görmedim. Namazını bitirince konuşmaya başladı. Ondan
daha güzel konuşan kimse görmedim.
Daha önce Kuteybe b.
Said'in şöyle dediğini nakletmiştik: Şafii'yi Mekke'de gördüm. Genç bir adamdı.
Ebu'l-Hasan el-Asımi'nin
kitabında okuduğuma göre Mısır kadısı elKazvini şöyle dedi: Rabi b. Süleyman'a;
"Şafii nasıl giyinirdi?" diye sordular. Dedi ki: "Tutumlu
giyinirdi. Pahalı kıyafetler giymezdi. Keten ve Bağdad pamuğu kumaşından
giyinirdi. Bazen cübbe giyerdi, ama hiç gösterişli değildi. çoğu zaman sarık
sarar ve mest giyerdi."
Rabi diyor ki: Şafii'nin
tasadduk etmediği gün yoktu. Geceleri sadaka verirdi. Ramazan ayında elbise ve
para yardımlarını arttırırdı. Fakirleri ve zayıfları yedirir, onları arayıp
sorardı. Tanıdığı bütün insanları sorar ve iyi davranırdı.
Rabi diyor ki; bazen
Şafii'nin harcamalarını üstlenir, harcadıklarını bir kağıda yazardım. Bir
defasında ona hesapla döndüğümde bana şöyle dedi: Evladım, sen bu kağıtları
yanlış yerde kullanıyorsun. Bunlardan bana bir şey getirme.
Ailesine bolca harcardı.
Meclisinde insanların en cömerdiydi. Kendisiyle oturanların büyüğüne ve
küçüğüne ikramlarda bulunurdu.
Rabi diyor ki: Buvayti
bana dedi ki: "Mekke halkının Kureyş'e mensup kabileleri ile diğer Arab
kabileleri, alicenaplıkta Şafii'den mükemmelini görmediklerini
konuşurlardı."
el-Buvayti dedi ki:
Şafii'ye göre mürüvvet (alicenaplık), Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) sünnetini takip etmektir.
el-Asımi'nin kitabında
okuduğuma göre Rabi şöyle diyor: Şafii, sabah namazını kıldıktan sonra yerine
geçerdi, önce kendisine Kur'an ehli gelirdi. Güneş çıkınca onlar kalkıp gider,
hadis ehli gelirdi. Tefsirlerini ve manalarını sorarlardı. Güneş yükseldiğinde
onlar kalkıp gider, müzakere ve tartışma halkası diz ilir di. Kuşluk
yükseldiğinde onlar kalkıp gider, Arapça, aruz, nahiv ve şiirle ilgilenenler
gelirdi. Günün yarısı oluncaya kadar devam ederlerdi. Sonra kendisi kalkıp gider.
Rabi diyor ki: Şafii'yi
görsen heybet ve ciddiyetinden bakmaya utanırsın.
Zekeriyya b. Yahya
es-Sad'nin kitabında İshak b. Raheveyh şöyle diyor: Şafii'yi Mescid-i Haram'da bir
kilimin üzerinde otururken gördüm. Kilim, Mescid-i Haram'da sadece önemli
kişiler için serilirdi.
Muhammed b. el-Haris
el-Mahzümi der ki: Muhammed b. İdris eşŞafii'yi Mekke'de, Mescid-i Haram'da
gördüm. Kendisi vakur bir ihtiyar ve sakalı kınalıydı.
Sanırım "Yaşı
büyük" demek istedi.
Ebu'l-Hasan el-Asımi'nin
kitabında okuduğuma göre Rabi şöyle diyor: Şafii güzel yüzlüydü. Güzel
ahlaklıydı. Kendi vaktinde Mısır'da olan, fakihler, yöneticiler ve seçkinler
içinde sevilen biriydi. Hepsi Şafii'ye gelir, ona saygı gösterip tazimde
bulunurlardı.
Rabi b. Süleyman bir
adama dedi ki: Şafii'yi, güzel elbiselerini, temizliğini ve güzel konuşmasını
görsen ona hayran olurdun. Ayrıca şu kitaplarını konuştuğu Arapçasıyla yazmış
olsaydı, kimse kitaplarını okuyup anlayamazdı.
Kahzam b. Abdillah der
ki: Uzaktan bakınca alimler içinde Şafii kadar heybetli kimseyi görmedim.
Yakından da ondan daha samimi ve daha cömert kimseyi görmedim, özellikle
yabancılara karşı.
Ebu Nuaym Abdülmelik b.
Muhammed b. Adiy'in naklettiğine göre Rabi b. Süleyman şöyle dedi: Şafii dedi
ki: Benim yüzüğümde; "Allah, Muhammed b. İdris'in güvencesidir"
yazısı nakşedilmiştir.
Rabi dedi ki: Benim
yüzüğümde; "Allah, Rabi b. Süleyman'ın güvencesidir" nakşedilmiştir.
Ebu Nuaym dedi ki: Benim
yüzüğümde; "Allah, Abdülmelik b. Muhammed'in güvencesidir" yazılıdır.
Ebu'l-Velid diyor ki:
Bize yüzüğünün desenini gösterdi. Benim yüzüğümün nakşı; "Allah, Hassan b.
Muhammed'in güvencesidir" şeklindedir.
Ebu Abdillah diyor ki:
Ebu'l-Velid bize yüzüğünün nakşını gösterdi.
Benim yüzüğümün nakşı
da; "Allah, Muhammed b. Abdillah'ın güvencesidir" şeklindedir.
Ebu'l-Hasan el-Asımi'nin
kitabında bu hadisi Ebu Nuaym'dan okudum. Onda ekleme vardı. Ebu Nuaym diyor
ki: Rabi b. Süleyman'a sorup; "Şafii'yi gördüğünde, yüzüğünü sağına mı
soluna mı takardı?" dedim. "Soluna" dedi.
Ebü Bekr b. Zekeriyya
eş-Şeybani'nin kitabında da; Ebü Nuaym'ın bu eklemesiyle okudum.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: