BEYHAKİ KÜLLİYATI

İMAM ŞAFİİ’NİN MENKIBELERİ

ANA SAYFA Kur’an Hadis Sözlük Biyografi

Ondan Nakledilen Tevhid ile ilgili Deliller

Ebu Nuaym el-Isbehani'nin kitabında okuduğuma göre Muhammed b. İsmail el-Himyeri, babasının şöyle dediğini bildiriyor: Muhammed b. İdris eş-Şafii'nin, şerefli bir insan olduğunu söyledi, sonra eğitime başlamasından başlayarak hikayesini anlattı. Malik b. Enes'in yanına gitmesi, sonra Yemen'e gitmesi, sonra Irak'a taşınması, ardından dönmesi, sonra Irak'a ikinci defa ve tutuklu olarak götürülmesi, ardından Muhammed b. el-Hasan ile Bişr el-Merisi'yle Harun er-Reşid'in huzurunda buluşmasını anlattı.

Sonra konuya gelip dedi ki: Biri ona şöyle dedi: Bana haber ver, Yüce Allah'ın tek olduğuna delil nedir?"

Şafii şöyle dedi: Ey Bişr! Havassın dilinden anlasaydın sana o dille anlatırdım. Ancak senin anlayacağın seviyede anlatmaktan başka çare yoktur. Çünkü sen, O'nunla, O'ndan ve O'na delilsin. Seslerin birbirinden farklı olması da, sesin kaynağı bir olduğuna göre O'nun birliğinin delilidir. Daimi olarak zıddı'nın olmaması da kelama göre O'nun bir olduğunun delilidir.

Dört farklı tabiat unsurunun insan vücudunda bir arada olması, sürekli bir şekilde ahenkli çalışması, Allah'ın bir olduğunun delilidir. Kainatta bulunan, zıt ve farklı şekillerdeki dört muhtelif tabiatın, birlik olup, düzenli bir şekilde bir amaç için çalışmaları, Allah'ın bir olduğunun delilidir.

"Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, Allah'ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgarları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evırıp çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller vardır."[Bakara 164]

Bütün bunlar Allah'ın bir olduğunu ve ortağı olmadığını gösterir.

Bişr: "Muhammed'in Resulullah olduğunun delili nedir?" diye sorunca Şafii ona dedi ki: Allah tarafından indirilen Kur'an, Müslümanların onun etrafında birleşmiş olmaları, O'ndan başkasına yakışmayan ayetler, yani başkasıyla değilonunla gerçekleşen mucizeler, imanın varlığıyla ilgili bilinenlerin açık delillerle itiraf ettirilmesi; Onun kendisinden sonra peygamber gönderilmeyecek olan, Allah'ın son Peygamberi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) olduğunun delilidir.

Hikayenin devamında Bişr: "Sen icmanın var olduğu iddiasında bulundun, insanlar icma ettiği bir şey biliyor musun?" diye sorunca Şafii şöyle dedi: "Evet, bu hali hazırda olanın Müminlerin Emiri olduğunda icma ettiler, kim muhalefet ederse öldürülür." (Harun) er-Reşid güldü ve ayağındaki iplerin çözülmesini emretti. Serbest bıraktı ve elli bin dirhem verilmesini emretti.

Ebu Nuaym da bu hadisi isnadıyla nakletmiştir.

Şafii Yüce Allah'a hamd ederken şöyle dedi: "Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah'a mahsustur. Böyle iken inkar edenler başka şeyleri Rablerine denk tutuyorlar''[En'am 1]

Şafii dedi ki: Allah'a hamd olsun, nimetlerinden hiçbir nimetin şükrü, kendi lütfettiği nimetlerinin dışında bir şeyle eda edilmez. Geçmiş nimetlerine şükredene, şükredilmesi gereken yeni nimetler lütfeder. Anlatmaya çalışanlar, O'nun azametinin künhünü kendi anlattığı gibi anlatamazlar. O yarattıklarının vasfettiğinin üzerindedir.

Onun izzetine, celaline ve vechinin keremine layık bir şükürle hamd ediyorum. Kendisinden başka güç ve kuvvet olmayan zat olarak ondan yardım diliyorum. Lütfettiği kimseyi dalalete düşürmeyen hidayetinden hidayet istiyorum. Geçmişte yaptığım ve gelecekte yapabileceklerimden dolayı, ubudiyetini ikrar eden, kendisinden başka günah affedecek ve kurtaracak kimse olmadığını bilen birinin mağfiretiyle mağfiret diliyorum. O'ndan başka ilah ve şeriki olmadığına ve Muhammed'in O'nun kulu ve Peygamberi olduğuna şahadet ediyorum ... -Şafii sözlerine devam etti-

er-Risaletü'l-Kadime kitabında Rabi b. Süleyman, Şafii'den bunu nakledip şöyle devam etti:

Hak etmeden önce, bize nimetleri hazırlayan, taksiratımıza rağmen sürekli lütfeden, bizi, insanlar için çıkarılan en hayırlı ümmet olarak yaratan Allah'a; mahlükatın en hayırlısı olan kulu ve Peygamber'i Muhammed'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kulaklarımıza, kalplerimize ve dilimize hitap edip bizi taatine yönlendirmesini diliyorum. Nefislerimize, dillerimize ve bütün uzuvlarımıza, O'nun emirlerine aykırı düşmeden sahip çıkması ve bizi bize bırakmaması için yalvarıyorum. Çünkü bizi bize bıraktığı takdirde, mükemmelolmayan birine bırakmış olur. Bizi ismet ve başarıyla buluştursun. Dilimize de, şüphelerin karışmadığı, heva ve heveslere meyletmeyen ve gafletlerin ihanet etmediği hakkı söyletsin.

Şafii'nin, daha önce Ma'rifet kitabının, namaz ve hacc bölümlerinde nakledilen çok güzel duaları mevcuttur. Allah muvaffak etsin, haramlardan sakınsın.

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

Allah'ın İsim ve Sıfatlarına Dair Görüşleri