BEYHAKİ KÜLLİYATI |
ALLAH’IN İSİM VE SIFATLARI |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Sevinç ve Manası Hakkında Gelen
Rivayetler
995- Haris b. Süveyd der
ki: Abdullah b. Mes'ıld'un yanına geldiğimizde biri Resulullah'tan (Sallallahu
aleyhi ve Selleml, biri de kendisinden olmak üzere iki söz aktardı. Abdullah'ın
dediğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Üzerinde yiyeceği ve içeceği de bulunan devesiyle birlikte ıssız bir
çölde bir yerde konaklayıp uyuyan bir adam düşünün. Bu adam uyandığında
devesinin gitmiş olduğunu görür. Susuz kalıncaya kadar onu arar, ama bulamaz.
Bunun üzerine: ''O uyuduğum yere geri döneyim de orada öleyim'' der. O yere
gidip uyur. Ancak uyandığında, yanı başında üzerinde yiyeceği ve içeceğiyle
birlikte devesini görür. İşte Yüce Allah da mümin kulunun tövbe etmesine, bu
adamın devesini ve azığını bulmasına sevinmesinden daha fazla sevinir."
Sonra Abdullah: "Mümin kişi günahlarını bir dağ gibi görür. Bu dağın
eteklerinde oturduğu için de başına yıkılmasından korkar. Facir kişi ise
günahlarını, burnuna konan ve eliyle şöyle yapıp kovduğu sinek gibi değersiz
görür" dedi ve bunu göstermek için elini burnuna doğru götürdü.
Müslim, Sahih'de İshak
b. Mansur kanalıyla Ebu Usame'den rivayet etmiştir. [-] Sahihtir. Buhari (11/102) ve Müslim
(2744).
996- Enes der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kulunun tövbe
etmesinden dolayı Allah'ın duyduğu memnuniyet, sizden birinin ıssız çölde
kaybettiği devesini uyandığında yanında bulduğu zamanki sevincinden çok daha
fazladır."
Buharl ile Müslim
Sahih'lerinde Hudbe b. Halid'den rivayet ettiler.
Buhari'nin rivayetinde
"ansızın rastlaması" ibaresi geçmiştir. [-] Sahihtir. Buhari (11/102)
ve Müslim (2747).
Hadisten kasıt: Kulunun
tövbe etmesinden dolayı Allah'ın duyduğu memnuniyetin, devenin sahibini
üzerinden atıp kaçması, bu kişinin uyandığı zaman da kaçan devesinin yanında
olduğunu gördüğü zamanki sevincinden çok daha fazla olmasıdır.
997- Ebü Hureyre der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sizden biri bineğini kaybedip
de tekrar bulunca sevinir mi?" diye sordu. Oradakiler: "Evet, ey
Allah'ın Resulü!" deyince, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Canım elinde olana yemin olsun ki kulunun tövbe etmesinden dolayı
Allah'ın duyduğu sevinç, kaybetmiş olduğu bineğini bulan kimsenin sevincinden
daha fazladır" buyurdu.
Müslim Sahih'inde
Muhammed b. Rafi kanalıyla Abdurrezzak'tan rivayet etti. Ayrıca Ebü Salih ve
A'rec kanalıyla Ebü Hureyre'den, Nu'man b. Beşir ve Bera b. Azib hadislerinden
merfü olarak ta tahric etti. [-]
Sahihtir. Müslim (2674).
Ebü Süleyman der ki:
"Allah daha çok sevinir" sözü, tövbesinden razı olup kabul etmesidir.
Allah'ın sevincini insanların sevincine benzetmek caiz değildir. Allah'ın
sevincinin manası hoşnut olmasıdır. Yüce Allah'ın:
"Her bölük kendi
tuttuğu yoldan memnundur''[Müminun 53] buyruğundaki sevinç te razı olma
anlamındadır.
Ebu'l-Hasan Ali b.
Muhammed b. Mehdi et-Taberi'nin bildirdiğine göre Ebu Nasr b. Katade şöyle
dedi: Araplarda sevinç değişik manalara gelir. Bunlardan biri neşeli olmaktır.
Yüce Alah'ın: "Bulunduğunuz gemi, içindekileri güzel bir rüzgarla
götürürken yolcular neşelenirler"[Yunus 22] buyruğundaki sevinç te neşe
anlamındadır. Bu sıfatı Allah'a isnad etmek caiz değildir. Çünkü insan değer
verdiği basit bir şeyi elde edince mutlu olur. Kalp, bir fayda karşısında
neşelendiği için Yüce Allah'ı bu vasıfla vasıflandırmak caiz değildir.
Sevincin bir başka
manası şımarmaktır. Yüce Allah'ın: "Şımarma! Bil ki Allah şımarıkları
sevmez''[Kasas 76] ve " ... doğrusu o, şımarıp böbürlenen
biridir"[Hud 10] buyruğundaki sevinç te şımarıklık manasındadır.
Sevincin bir başka
manası da razı olmaktır. Yüce Allah: "Her bölük kendi tuttuğu yoldan
memnundur" sözündeki sevinç, razı olma manasındadır.
"Allah daha çok
sevinir" sözü, razı olur manasındadır. Rıza, Allah'ın sıfatlarındandır.
Çünkü rıza, bir şeyi kabul etmek ve övmektir. Yüce Alah imanı kabul edip övmüş
ve iman eden kişiden memnun olmuştur. Bu sebeple yüce Allah'ı bu sıfatla
sıfatlandırmak caizdir.
998- Ebu Hureyre der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kişi güzelce
abdest alıp sadece namaz kılmak maksadıyla mescide gelirse, Allah onun bu
halinden dolayı, tıpkı gurbette yakını olan bir ailenin, onun dönmesiyle
duydukları sevinç gibi sevinç duyar." [-] İbn Mace (1/102).
Ebu'l-Hasan b. Mehdi der
ki: "....." kelimesi razı olmak anlamındadır.
Araplar bir sözü,
benzetme amacıyla başka bir söz yerine kullanırlar. Yüce Allah'ın: "Allah
da onlara o yaptıkları sanatla açlık ve korku elbisesini tattırdı''[Nahl 112]
ayeti buna örnek verilebilir. Ayette kastedilen onların sınanmasıdır. Tatma,
ağızla olsa da Araplar: "Palanla tanış ve yanında ne var bir tadına
bak" denilmesi gibi. Burada onunla tanış ve onu dene, manası
kastedilmiştir. Ata bin ve tadına bak, derken de aynı şey kastedilmiştir.
Beyhaki der ki: Daha
önce Ebu'd-Derda'nın hadisinde bu kelime razı olmak manasında geçmiştir. Ebu
Zer'in hadisinde de aynı şey geçmiştir. Manası da: "Onların yaptıklarından
razı olur ve bu konudaki niyetlerini kabul eder" demektir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Nazar (Bakmak) ile
ilgili Rivayetler