BEYHAKİ KÜLLİYATI |
ALLAH’IN İSİM VE SIFATLARI |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Yüce Allah'ın: "Allah
peygamberleri topladığı gün, ''Size ne cevap verildi?'' der"[Maide 109]
Buyruğu
Yüce Allah şöyle
buyurur: "Allah peygamberleri topladığı gün, ''Size ne cevap verildi?''
der."[Maide 109], "O gün Allah onlara seslenir: ''peygamberlere ne
cevap verdiniz?'' der."[Kasas 65], "Allah, ''Ey Meryem oğlu İsa! Sen
mi insanlara Beni ve annemi Allah'tan başka iki tanrı olarak benimseyin
dedin?'' demişti.''[Maide 116], "And olsun ki, kendilerine peygamber
gönderilenlere soracağız, peygamberlere de soracağız. And olsun ki,
yaptıklarını kendilerine bir bir anlatacağız, zira onlardan uzak değildik.
"[A'raf 6-7]
464- Ebu Said der ki:
Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "(Kıyamet
gününde) Hz. Nuh ile ümmeti çağrılacak ve Yüce Allah ona: ''Tebliğ ettin mi?''
diye soracak. Nuh da: ''Evet! Tebliğ ettim, ey Rabbim!'' cevabını verecektir.
Ümmetine: ''Size tebliğ etti mi?'' diye sorduğunda ise, onlar: ''Bize hiçbir
uyarıcı (peygamber) gelmedi'' diyecekler. Nuh'a: ''(Tebliğ ettiğine dair) Sana
kim şahitlik edecek?'' diye sorulduğunda, Nuh: ''Muhammed ve ümmeti''
diyecektir. Biz de tebliğ ettiğine dair ona şahitlik edeceğiz." Yüce
Allah'ın: "Böylece sizi insanlara şahit ve örnek olmanız için vasat bir
ümmet kılrlık"[Bakara 143] buyruğu da bu yöndedir. Buradaki ''Vasat''
adaletli anlamındadır.
Buhari Sahih'inde Musa
b. İsmail kanalıyla Abdulvahid b. Ziyad'dan rivayet etti. [-] Sahih, ravileri güvenilir. Buhari (Tefsir
Bakara 13 V, 151; enbiya 3, IV, 105; i'tisam 19, VIII, 156).
465- Adiy b. Hatim'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Kişi yarım hurmayla da olsa yüzünü cehennemden korusun. Eğer bunu da
bulamazsa güzel sözle korusun. Kişi kıyamet günü Allah'ın huzuruna çıkınca,
yüce Allah ona: ''Sana kulak ve göz vermedim mi?'' diye sorar. Kişi: ''Evet
verdin'' cevabını verince Allah: ''Sana mal ve evlat vermedim mi?'' diye sorar.
Kişi: ''Evet verdin'' cevabını verince Allah: ''Kendin için ne hazırladın?''
diye sorar. Bunun üzerine kişi sağa sola bakar ve bir şey göremez." [-] 1
Zayıftır ancak başka versiyonlarıyla sahihtir. Müslim (1016).
466- Ebu Hureyre'nin rüya
hakkındaki hadisi içinde bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) şöyle buyurdu: "Allah kula: ''Ey Falan! Seni üstün kılıp ileri
gelen birisi yapmadım mı? Evlendirmedim mi? At ve develeri hizmetine vermedim
mi? Kavmine başkanlık edip ganimetlerinin dörtte birini alacak (yahut da
herhangi bir sıkıntı ve ihtiyacın olmayacak bir hale getirmedim) mi?'' Kul:
''Evet ey Rabi'' karşılığını verince Allah: ''Benim huzuruma çıkmayı beklemiyor
muydun?'' diye sorar. Kul: ''Hayır'' cevabını verince Allah: ''Nasıl sen beni
unuttuysan bu gün de ben seni unutacağım'' buyurur. Sonra başka bir kulu
huzuruna alıp: ''Ey kul ... '' buyurur" -Ravi burada birinci adama sorulan
soru ve cevapları zikreder- sonra üçüncü kulu huzuruna alır ve aynı şeyi sorar.
Kul: ''Sana, Kitab'ına, peygamberine iman ettim. Namaz kıldım, oruç tuttum ve
sadaka verdim'' der. Ona: ''Şimdi şahidimizi göndereceğiz'' denilince kul:
''Kim benin aleyhimde şahitlik yapacak?'' diye düşünür. Kulun ağzına mühür
vurulur ve baldırına: ''Konuş!'' denir. Kulun baldırı, eti, kemikleri
yaptıklarını söylerler. Burada bahsedilen kişi münafık olan ve Allah'ın gazab
ettiği kişidir."
Müslim Sahih'inde İbn
Ebi Ömer kanalıyla Süfyan'dan rivayet etti.
[-] Sahihtir. Müslim (2968).
467- Enes b. Malik der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraberken güldü ve:
"Neden güldüğümü biliyor musunuz?" diye sordu. Biz: "Allah ve
Resulü daha iyi bilir" cevabını verince, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kulun Rabbine hitap etmesinden dolayı. Kul:
''Ey Rabbim! Beni zulümden korumadın mı?'' diye sorunca, Allah: ''Evet''
cevabını verir. Kul: ''Ben kendim için benden olan bir şahitten başkasını kabul
etmem'' deyince Allah. ''Bu gün şahit olarak nefsin ve Kiramen katibin melekleri
sana yeter'' buyurur. Kulun ağzına mühür vurulup organlarına: ''Konuşun!''
denince organları konuşur."
Müslim Sahih'inde Ebu
Bekr b. Ebi'n-Nadr'dan rivayet etti.
[-] Sahihtir. Müslim (2969).
468- Enes b. Malik'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"(Kıyamet gününde) cehennemde en hafif azabı çekecek olan kişiye: ''Şayet
dünya üzerinde olan her şey senin olsaydı buradan kurtulmak onları feda eder
miydin?'' diye sorulunca: ''Evet, ederdim'' karşılığını verir. Ancak Allah:
''Oysa sen henüz Adem'in sulbündeyken bundan daha az olan bir şeyi, bana hiçbir
şeyi ortak koşmama sözü almıştım, ama sen dinlemeyip bana ortak koştun''
buyurur."
Buhari Sahih'inde ve
Müslim, Muhammed b. Beşşar'dan rivayet ettiler.
[-] Sahih, ravileri güvenilir. Buhari (6557, 3334) ve Müslim (2805).
469- Adiy b. Hatim der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah, sizin
her biriniz ile tercümansız konuşacaktır. Kişi sağ tarafına bakacak, ahirete
gönderdiklerinden başka bir şey göremeyecektir. Önüne bakacak, karşısında
cehennemden başka bir şey göremeyecektir. O halde artık bir hurmanın yarısı ile
de olsa, kendinizi cehennem ateşinden koruyun." A'meş der ki: Bize bunu
Amr b. Murre, Hayseme'den "bir tatlı sözle de olsa" ilavesiyle
aktardı.
Bunu Buhari ile Müslim
Sahih'lerinde Ali b. Hucr kanalıyla İsa'dan rivayet etti. [-] Sahihtir. Buhari (4773, 7512) ve Müslim
(1016).
470- Adiy b. Hatim al:
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanındayken iki adam geldi ve biri
fakirlikten, diğeri yol kesilmesinden (emniyet ve asayişsizlikten) şikayette
bulundu. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Çok geçmeden, öyle bir zaman gelecek ki, kadın Hİre'den Mekke'ye
kadar kimsenin himayesine ihtiyaç duymadan gidecek. Sizden biri sadakasıyla
dolaşıp da kendisinden bu sadakayı kabul edecek bir kimse bulamayacak bir halde
müreffeh günler gelmedikçe, kıyamet kopmaz. Sonra sizden her biriniz muhakkak
Allah'ın huzurunda, Allah ile kendi arasında hiçbir perde olmadan ve Allah'ın
kelamını tercüme edecek bir tercüman da bulunmadan duracaktır. Sonra Allah o
kula: ''Ben sana mal vermedim mi?'' diye soracak. O kul da: ''Evet (verdin)''
cevabını verince, Allah: ''Sana peygamber göndermedim mi?'' diye soracak. O
kul: ''Evet (gönderdin)'' cevabını verecek ve o kişi sağına bakacak, cehennem
ateşinden başka bir şey göremeyecek. Soluna bakacak; cehennem ateşinden başka
bir şey göremeyecek. Bu sebeple kişi yarım hurmayla bile olsa cehennemden
korunsun. Bunu bulamazsa güzel bir sözle korusun."
Buhari bu hadisi
Sahih'te Abdullah b. Muhammed kanalıyla Ebu Asım'dan rivayet etmiştir. [-]
Sahihtir. Buhari (1413) ve Müslim (1016).
471- Ebü Said der ki: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kıyamet gününde Yüce Allah:
''Ey Adem! Kalk ve cehennemin payını gönder!'' buyurur. Adem: ''Emrine
amadeyim! Tüm hayırlar elindedir. Rabbim! Cehennemin payı ne kadardır?''
deyince, Yüce Allah: ''Her bin kişiden dokuz yüz doksan dokuz kişidir''
buyurur. İşte o zaman bebek bile yaşlanır, her hamile karnındakini bırakır.
Sarhoş olmadıkları halde insanların sarhoş olduklarını görürsün. Zira Allah'ın
azabı pek çetindir!"
Ashab: "Hangimiz o
bir kişilik kısımdan olabiliriz?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Dokuz yüz doksan dokuz kişi Yecüc ve Mecüc'ten, bir
kişi de sizden olacaktır" buyurdu. Ashab: "Allahu Ekber!"
deyince, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Cennet ahalisinin
dörtte birini oluşturmanızı umuyorum. Hatta vallahi cennet ahalisinin üçte
birini oluşturmanızı umuyorum. Hatta vallahi cennet ahalisinin yarısını
oluşturmanızı umuyorum" buyurdu. Müslümanlar yine tekbir getirince,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O günü sizler diğer insanların
yanında siyah bir öküzdeki beyaz kıl veya beyaz bir öküzdeki siyah kıl kadar
çıkacaksınız" buyurdu.
Müslim, Sahih'te Ebü
Bekr b. Ebi Şeybe kanalıyla Veki'den ve Buhari: başka bir yolla A'meş'ten
rivayet etti. [-] Sahihtir. Buhari
(4/109, 5/241) ve Müslim (1/202).
472- Safvan b. Muhriz
bildiriyor: Bir adam İbn Ömer' e: "Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) "Necva (Yüce Allah'ın kulu ile özel bir şekilde konuşması)
hakkındaki hadisini işittin mi?" diye sordu. İbn Ömer şu karşılığı verdi:
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (bu konuda) şöyle buyurduğunu
işittim: "Kıyamet günü Allah mümini kendine o kadar yaklaştırır ki,
üzerine örtüsünü indirir ve sırlarını başkalarından gizler. Sonra ona bütün
günahlarını ikrar ettirip: ''Falan günahı işlediğini biliyor musun?'' diye
sorar. Kul: ''Evet ey Rabbim, biliyorum'' cevabını verir. Böylece bütün
günahlarını tek tek ikrar eder ve sonunda helak olacağını zanneder. Yüce Allah
ona: ''Ben, bu günahlarını dünyadayken gizlemiştim. Bu gün de bu günahlan
bağışlıyorum'' buyurup kendisine sevaplarının yazılı olduğu defteri verir.
KaHrler ve münafıklar hakkında ise şahitler, ''Şunlar Rablerine karşı yalan
söyleyenlerdir. Haberiniz olsun. Allah'ın laneti zalimlerin üzerinedir'' (Hud
18) derler.''
Buhari Sahih'inde
Müsedded'den ve Müslim başak iki yolla Katade'den rivayet etti. [-] Sahilitir ve ravileri güvenilirdir.
Buhari (2441) ve Müslim (2768).
473- Ebü Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Yüce Allah kıyamet gününde: ''Ey Ademoğlu! Hasta olduğumda neden beni
ziyarete gelmedin?'' buyurur. Kul: ''Rabbim! Sen ki alemlerin Rabbisin! Seni
nasıl ziyaret edebilirim?'' deyince, Yüce Allah: ''Filan kulum hasta düştüğünde
onu ziyarete gitmedin. Oysa onu ziyarete gitseydin beni de onun yanında
bulacaktın'' buyurur.
Sonra: ''Ey Ademoğlu!
Yemek istediğimde neden bana yemek vermedin?'' buyurur. Kul: ''Rabbim! Sen ki
alemlerin Rabbisin! Sana nasıl yemek vereyim?'' deyince, Yüce Allah: ''Filan
kulum sana gelip yemek isteyince sen vermedin. Oysa ona yemek verseydin bunun
karşılığını benim yanımda görecektin'' buyurur.
Sonra: ''Ey Ademoğlu! Su
istediğimde neden bana su vermedin?'' buyurur. Kul: ''Rabbim! Sen ki alemlerin
Rabbisin! Sana nasıl su vereyim?'' deyince, Yüce Allah: ''Filan kulum sana
gelip su isteyince sen vermedin. Oysa ona su verseydin bunun karşılığını benim
yanımda görecektin'' buyurur."
Müslim, Sahih'de
Muhammed b. Hatim kanalıyla Behz b. Esed'den, o da Hammad'dan rivayet
etti. [-] Sahihtir. Müslim (2569).
Kıyamet günü kulun
meseleyi anlamak için soru sorması, bilmeyenin öğrenmek için bilene sormasının
mubah olduğunu göstermektedir. Hadisteki lafzın mutlak olarak söylendiği, ancak
kastedilenin sözün zahiri olmadığını göstermektedir. Hadiste yüce Allah kendisi
için su ve yemek istediğini söylerken, kastedilen ise dostlarına su ve yemek
vermektir. Tıpkı şu ayetlerde Yüce Allah'ın buyurduğu gibi: "Allah ve
peygamber'iyle savaşanların ve yeryüzünde bozgunculuğa uğraşanların cezası
öldürülmek veya asılmak yahut çapraz olarak el ve ayakları kesilmek ya da
yerlerinden sürülmektir."[Maide 33], "Allah'ı ve peygamber'ini
incitenlere, Allah dünyada da ahirette de lanet eder; onlara alçaltıcı bir azap
hazırlar"[Ahzab 57], "Ey inananlar! Siz Allah'ın dinine yardım
ederseniz, O da size yardım eder."[Muhammed 7] Bunların tamamında Allah'ın
dostları kastedilmiştir. Yine: " ... Orada Allah'ı bulur ve O da hesabını
görür"[Nur 39] ayetinde kastedilen de kafirin hesabını ve cezasını
görmesidir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: