BEYHAKİ KÜLLİYATI |
ALLAH’IN İSİM VE SIFATLARI |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem), Yüce Allah'tan Naklettiği Müjde, Tehdid, Teşvik ve
Sakındırmayla İlgili Kur'an Dışındaki Rivayetler
Yüce Allah şöyle
buyurur: "O, kendiliğinden konuşmamaktadır. Onun konuşması ancak,
bildirilen bir vahiy iledir. Ona, çetin kuvvetlere sahip ve güçlü olan Cebrail
öğretmiştir."[Necm 3-5], "Cebrail: "Biz ancak Rabbinin buyruğu
ile ineriz, geçmişimizi geleceğimizi ve ikisinin arasındakileri bilmek O'na
mahsustur. Rabbin unutkan değildir.''[Meryem 64]
447- Ebü Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Allah buyurur ki: Hakkı olmadığı halde kulum beni yalanladı. Yine hakkı
olmamasına rağmen kulum bana dil uzattı. Beni yalanlaması: ''Bizi ilk yarattığı
gibi tekrar bir araya getiremez'' demesidir. Bana dil uzatması da: ''Allah
kendine çocuk edindi'' demesidir. Oysa her şeyin kendisine muhtaç olduğu,
doğurmayan, doğmayan ve dengi olmayan benim."
Yüce Allah: ''Ey
Ademoğlu! İnfak et ki sana infakta bulunayım'' buyurur."
"Allah buyurur ki:
Kulum bana bir karış yaklaşırsa ona bir arşın yaklaşınm. Bana bir arşın
yaklaşırsa ona bir kulaç yaklaşınm. Bana bir kulaç yaklaşması halinde ben daha
fazla ona yaklaşınm."
Buhari Sahih'inde
birinci hadisi Abdullah b. el-Mübarek kanalıyla Ma'mer'den, üçüncü hadisi İshak
kanalıyla Abdurrezzak'tan ve Müslim, son iki hadisi Muhammed b. Rafi kanalıyla
Abdurrezzak'tan rivayet etti. [-] Sahih,
ravileri güvenilir.
448- Ebü Hureyre der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Yüce Allah:
''Ben kulumun hakkımdaki zannı üzereyim. O beni zikrettiği zaman ben de onunla
beraberim'' buyurmaktadır.
Buhari Sahih 'inde
Ebu'l- Yeman'dan rivayet etti. [-]
Sahih, ravileri güvenilir. Buhari (8/171).
449- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Allah şöyle buyurur: Kulum beni andığı zaman Ben onunla olurum. Eğer Beni
içinden zikrederse, Ben de onu içimden zikrederim. Beni bir topluluğun arasında
zikrederse, Ben de onu daha hayırlı bir topluluğun içinde zikrederim. O bana
bir karış yaklaşırsa, Ben ona bir arşın yaklaşırım, o Bana bir arşın
yaklaşırsa, Ben ona bir kulaç yaklaşırım. O Bana yürüyerek gelirse, Ben ona
koşarak gelirim."
Müslim Sahih'inde Ebu
Bekr b. Ebi Şeybe kanalıyla Ebu Muaviye'den ve Buhari başka bir yolla A'meş'ten
rivayet etti. [-] Sahihtir. Buhari
(13/325-328); Müslim (2675).
450- Ebü Zer'in bildirdiğine
göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Yüce
Allah buyurur ki: Bir iyilik yapana buna karşılık on iyilik sevabı ve hatta
daha fazlasını veririm. Bir kötülük yapana da cezasını sadece misliyle verir ya
da onu affederim. Bana bir karış yaklaşana bir arşın yaklaşmm. Bana bir arşın
yaklaşana ben bir kulaç yaklaşmm. Bana yürüyerek gelene ben koşarak giderim.
Yeryüzü dolusunca günahla huzuruma çıkan kişiyi şayet bana hiç ortak koşmamışsa
aynı oranda bir bağışlamayla onu karşılarım." [-]
Sahih, ravileri güvenilir. Müslim (2687).
Müslim, Sahih'te bunu
Ebü Bekr b. Ebi Şeybe kanalıyla rivayet etti. Ebü Süleyman der ki: "Kul
bana bir karış yaklaşırsa ben ona bir arşın yaklaşmm" buyruğundaki mesafe
örnek için verilmiştir. Ayrıca buradan kastedilen, kulun Rabbine yaklaşmak için
yaptığı amellere daha güzel karşılık vermektir. Hadiste, ona bir karış
yaklaşana, onun bir arşın yaklaşması, yürüyerek yaklaşana koşarak gitmesi ve
ikramda ondan fazlasını yapması örnek gösterilerek salih amelle Allah'a
yaklaşmaya teşvik edilmiştir. Allah en doğrusunu bilir.
451- Ebu Hureyre ile Ebu
Said el-Hudri bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Bir grup bir yerde Allah'ı zikretmek için oturduğunda melekler
onların etrafını çevirir. Allah'ın rahmeti onları kaplar, üzerlerine huzur iner
ve Allah onları kendi huzurundakiler yanında anar." [-] Sahihtir. Müslim (2700).
Müslim Sahih'inde Züheyr
b. Harb kanalıyla İbn Mehdi'den rivayet etti. Bu ve benzeri rivayetler için
deriz ki: Yüce Allah'ın eş-Şekür ismi, kelam sıfatının isbatına racidir.
452- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Yüce Allah, Arafat'ta duranlardan dolayı semada bulunanlara (meleklerine)
karşı övünür ve: ''Üstü başı dağılmış ve tozlar içinde bana gelen kullarıma
bakın!'' der." [-] Sahih, ravileri güvenilir. Ahmed, Müsned (8047), İbn
Huzeyme (2839) ve İbn Hibban (3852).
453- İbn Abbas der ki:
"Göklerde ve yerde olanlar Allahlındır. İçinizdekini açıklasanız da,
gizleseniz de Allah sizi onunla hesaba çeker ve dilediğini bağışlar, dilediğine
azab eder. Allah her şeye Kadir'dir"[Bakara 284] ayeti nazil olduğu zaman
ashabın içine daha önce benzeri olmayan bir korku düştü. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ise onlara: "Buna karşılık ''İşittik, itaat ettik ve
buna teslim olduk'' deyin" buyurdu.
Sonrasında Yüce Allah
onların kalplerine imanı yerleştirdi ve: "Peygamber ve inananlar, ona
Rabb'inden indirilene inandı. Hepsi Allah'a, meleklerine, kitaplarına,
peygamberlerine inandı. ''Peygamberleri arasından hiçbirini ayırt etmeyiz,
işittik, itaat ettik, Rabbimiz! Mfını dileriz, dönüş Sanadır''
dediler"[Bakara 285] ayetini indirdi. Ardından bir sonraki ayeti indirdi.
Müslümanlar bunu okuyup: "Allah kişiye ancak gücünün yeteceği kadar
yükler; kazandığı iyilik lehine, ettiği kötülük de aleyhinedir. Rabbimiz! Eğer
unutacak veya yanılacak olursak bizi sorumlu tutma''[Bakara 286] dediklerinde
Yüce Allah: "Tutmayacağım" karşılığını vermiştir. "Rabbimiz
bizden öncekilere yüklediğin gibi, bize de ağır yük yükleme"[Bakara 286]
dediklerinde, Yüce Allah "Yüklemeyeceğim" karşılığını vermiştir.
"Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmeyeceği şeyi taşıtma, bizi affet, bizi bağışla,
bize acı. Sen Mevlamızsın, kafirlere karşı bize yardım et''[Bakara 286]
dediklerinde ise Yüce Allah: "Bunu yapacağım" karşılığını vermiştir.
Müslim Sahih'inde Ebu
Bekr b. Ebi Şeybe ve başkası kanalıyla Veki'den rivayet etti. [-] Sahih. Müslim (126).
454- Hişam b. Zühre'nin
azatlısı Ebu's-Saib bildiriyor: Ebu Hureyre, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): "Fatiha Suresi'ni okumadan namaz kılanın namazı eksiktir,
eksiktir, eksiktir, tamam değildir" buyurduğunu söyledi. Kendisine: "Ey
Ebu Hureyre! Bazen imamın arkasında kılıyorum (o zaman ne yapayım?)" diye
sorduğumda kolumu çimdikleyip şu karşılığı verdi: "Ey Farisi! O zaman
içinden oku. Zira Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu
işittim: " Allah şöyle buyuruyor: "Namazı kulumla kendi aramda iki
kısma ayırdım; yarısı benim, yarısı da kulum içindir. Kuluma istediği
verilecektir." Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle devam etti:
"Fatiha Suresini okuyunuz. Kul: ''Hamd, Alemlerin Rabbi Allah'a mahsustur''[Fatiha
1] der, Allah ta: ''Kulum bana hamd etti'' buyurur. Kul: ''O, Rahman ve
Rahim'dir''[Fatiha 2] der, Allah ta: ''Kulum beni övdü'' der. Kul: ''Din
Gününün sahibidir''[Fatiha 3] der, Allah ta: ''Kulum beni yüceltti'' der. Kul:
''Ancak Sana kulluk eder ve yalnız Senden yardım dileriz''[Fatiha 5] der, Yüce
Allah: ''Bu benimle kulum arasındaki müşterek ayettir. Kulum istediğine
erişecektir'' buyurur. Kul: ''Bizi doğru yola eriştir. Nimete erdirdiğin
kimselerin yoluna; gazaba uğrayanların, ya da sapıtanların yoluna
değil''[Fatiha 7] der, Allah: ''Bunlar kulumundur ve kuluma istediği
verilecektir'' buyurur."
Müslim Sahih'inde
Kuteybe kanalıyla Malik'ten rivayet etti.
[-] Müslim'in şartınca sahihtir. Müslim (395).
455- Ebü Hureyre der ki:
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim:
"Kulun biri bir günah işledikten sonra: ''Rabbim! Bir günah işledim! Bu
günahımı bağışla'' deyince, Yüce Allah: ''Kulum, günahlarını bağışlayacak veya
bu günahlarından onu sorumlu tutacak bir Rabbinin olduğunu biliyor'' buyurdu ve
günahını bağışladı. Bir süre geçtikten sonra bu kul başka bir günah işledi ve:
''Rabbim! Bir günah işledim! Bu günahımı bağışla'' dedi. Yüce Allah: ''Kulum,
günahlarını bağışlayacak veya bu günahlarından onu sorumlu tutacak bir Rabbinin
olduğunu biliyor'' buyurdu ve yine günahını bağışladı. Bir süre geçtikten sonra
bu kul başka bir günah işledi ve: ''Rabbim! Bir günah işledim! Bu günahımı
bağışla'' dedi. Yüce Allah: ''Kulum, günahlarını bağışlayacak veya bu
günahlarından onu sorumlu tutacak bir Rabbinin olduğunu biliyor. Ameli her ne
olursa olsun bu kulumu bağışlıyorum'' buyurdu."
Müslim, Sahih'de Abd b.
Humeyd kanalıyla Ebu'l-Velid'den ve Buhari başka bir yolla Hemmam'dan rivayet
etti. [-] Sahih
456- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu ki:
"Yüce Rabbiniz şöyle buyurur: "Her amel (günahlara) kefarettir. Oruç
ise Benimdir ve onun mükafatını verecek olan da Benim. Oruçlunun ağız kokusu,
Allah katında misk kokusundan daha hoştur."
Buhari Sahih'inde Adem
b. Ebi İyas'tan rivayet etti. [-]
Sahihtir. Buhari (512)
457- Zeyd b. Halid
el-Cüheni anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hudeybiye'de
geceleyin yağan yağmurdan sonra, bize sabah namazını ve namazı bitirince yüzünü
cemaate dönüp: "Rabbinizin ne buyurduğunu biliyor musunuz?" diye
sordu. Sahabe: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" karşılığını verince
Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kullarımdan
kimi bana iman etmiş, kimi kafir olarak sabahladı. ''Allah'ın fazlı ve rahmeti
ile üzerimize yağmur yağdı'' diyen bana iman etmiş; yıldıza iman etmemiştir.
''Falan ve falan yıldızın batıp doğması ile üzerimize yağmur yağdı'' diyen ise
bana iman etmemiş; yıldıza iman etmiştir."
Müslim bu hadisi Yahya b.
Yahya'dan; Buhari ise Ka'nebi ve İbn Ebi Uveys kanalıyla Malik'ten rivayet
etti. [-] Sahih, ravileri güvenilir.
Müslim (71).
458- Ebu Hureyre der ki:
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim:
"Yüce Allah: ''Hiçbir ortaklığa ihtiyacım yoktur ve her türlü ortaklıktan
uzağımdır. Bundan dolayı kişi benden başkasını da ortak ederek bir ameli
yapmışsa, ben böylesi bir amelden pek uzağım ve bu amel ortak kıldığı kişiye
aittir'' buyurur."
Bunu Ala b. Abdirrahman,
babası kanalıyla Ebu Hureyre'den rivayette mutabaat etmiştir. Bu yolla Müslim
Sahih'inde rivayet etti. [-] Sahih,
ravileri güvenilir. Müslim (2985).
459- Ebü Zer
el-Gifari'nin Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem), O'nun da
Cebrail'den naklen bildirdiğine göre Yüce Allah şöyle buyurur: "Kullarım!
Zulmü kendime haram kıldığım gibi sizlere de haram kıldım. Bundan dolayı
birbirinize zulmetmeyin. Kullarım! Gece gündüz günah işleyenlerdensiniz. Ancak
ben bunların ne olduğuna aldırmayıp bağışlarım. Bundan dolayı benden bağışlanma
dileyin ki, sizleri bağışlayayım. Kullarım! Ben doyurmadıktan sonra hepiniz aç
kalırsınız. Benden yiyecek isteyin ki size yiyecek ihsan edeyim. Kullarım! Ben
giydirmedikten sonra hepiniz çıplak kalırsınız. Benden giyecek isteyin ki
giyecek ihsan edeyim. Kullarım! Gece gündüz günah işliyorsunuz. Bütün günahları
size bağışlayacak olan da benim. Bundan dolayı benden bağışlanma dileyin ki
sizleri bağışlayayım. Kullarım! Bana zarar vermeye gücünüz yetmez ki bana zarar
veresiniz. Yine bana fayda vermeye gücünüz yetmez ki bana faydanız
dokunabilsin. Kullarım! Şayet gelmişiniz geçmişiniz, insanınız cinleriniz
içinizden en takvalı kişi gibi olsalar yine de mülkümde bir şey
arttıramazlardı. Kullarım! Şayet gelmişiniz geçmişiniz, insanınız cinleriniz
içinizden en günahkar kişi gibi olsalar yine mülkümden hiçbir şey
eksiltemezlerdi. Kullarım! Yine gelmişiniz geçmişiniz, insanınız cininiz bir
yerde toplanıp benden bir şey istese herkese istediğini veririm ve verdiklerim
mülkümden bir şey eksiltmez. Denize batırılıp çıkarılan iğnenin deniz suyundan
eksilteceği kadarını bile eksiltecek değildir. Kullarım! Her şey sizin
amellerinize bağlıdır ve amellerinize göre size karşılık vereceğim. Bundan
dolayı hayır gören kişi Allah'a hamd etsin. Bundan başka şeyle karşılaşan kişi
de bu konuda kendinden başkasını suçlamasın."
Said b. Abdilaziz der
ki: "Ebu İdris bu hadisi aktardığı zaman saygısından dolayı dizlerinin
üzerine çökerdi."
Müslim, Sahih'de Ebu
Bekr es-San'ani kanalıyla Ali b. Müshir'den rivayet etti. [-] Sahih, ravileri güvenilir. Müslim (2577).
460- Abdullah b. Amr b.
el-As'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Rabbim! O putlar çok insanları saptırdı; bana uyan
bendendir"[İbrahim 36] ve Hz. İsa'nın söylediği: "Onlara azab
edersen, doğrusu onlar Senin kullarındır"[Maide 118] ayetini okudu ve
ellerini kaldırıp: "Allahım! Ümmetim, ümmetim" diyerek ağladı. Allah:
"Ey Cibril! Muhammed'e git ve (Rabbin daha iyi bilir ancak) neden ağladığını
sor" buyurunca, Cibril Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip
ağlamasının sebebini sordu. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ağlama
sebebini söyleyince, Cibril Allah'a Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
neden ağladığını söyledi. Yüce Allah: "Ey Cibril! Muhammed'e git ve:
''Ümmetin konusunda seni razı edeceğiz ve üzmeyeceğiz'' de" buyurdu.
Müslim bu hadisi
Sahih'te Yunus b. Abdila'la'dan nakletti.
[-] Sahihtir. Müslim (202).
461- İbn Ömer der ki:
Bir adam Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip: "Ey Allah'ın
Resulü! (Yeryüzünde) hangi yerler en hayırlıdır?" diye sordu. Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bilmiyorum" buyurunca, adam:
"(Yeryüzünde) hangi yerler en şerlidir?" diye sordu. Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) yine: "Bilmiyorum" buyurdu. Hz. Cibril
gelince, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Cibril! Hangi
yerler en hayırlıdır?" diye sordu. Cibril:
"Bilmiyorum"
deyince: "Hangi yerler en şerlidir?" diye sordu. Cibril yine:
"Bilmiyorum"
deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Öyleyse bunu Rabbine
sor" buyurdu. Cibril kendini silkip öyle bir kalktı ki neredeyse Muhammed
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) düşüp bayılacaktı. Cibril: "Ben bir şey
sormayacağım" dedi. Bunun üzerine Yüce Allah, Cibril'e şöyle buyurdu:
"Muhammed sana:
''Hangi yerler en hayırlıdır?'' diye sordu. Sen:
"Bilmiyorum"
dedin. Sana: ''Hangi yerler en şerlidir?'' diye sordu. Sen yine:
"Bilmiyorum" dedin. Sen ona en hayırlı yerlerin mescidler ve en şerli
yerlerin çarşılar olduğunu haber ver." -Lafız Talkani'ye aittir- [-] Sahih li-ğayrihi'dir. Müslim (671).
462- İbn Abbas der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Cebrail'e: "Neden bizi daha
fazla ziyaret etmiyorsun 7" diye sorduğu zaman şu ayet nazil oldu: Cebrail:
"Biz ancak Rabbinin buyruğu ile ineriz, geçmişimizi, geleceğimizi ve
ikisinin arasındakileri bilmek O'na mahsustur. Rabbin unutkan değildir
(dedi.)"[Meryem 64]
Buhari Sahih'inde Fadl
b. Dukeyn'den rivayet etti. [-] Sahih,
ravileri güvenilir. Buhari (305,428).
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: