BEYHAKİ

KÜLLİYATI

ALLAH’IN İSİM VE SIFATLARI

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Kudret Sıfatının İsbatıyla İlgili Rivayetler

 

Yüce Allah şöyle buyurur: "De ki: Üstünüzden ve altınızdan size azab göndermeğe, sizi fırka fırka yapıp kiminize kiminizin hıncını tattırmağa kadir olan O'dur."[En'am 65], "Evet, Biz onu, parmak uçlarına varıncaya kadar bütün incelikleriyle yeniden yapmaya kadiriz."[Kıyamet 4] "Biz onlara vaad ettiğimizi sana elbette gösterebiliriz.''[Müminun 95]

 

Ebu İshak: "Zati sıfatlardan, kudret sıfatı kapsamına giren isimler vardır" derdi. Bunlardan biri el-Kahir'dir. Manası galip olan demektir.

 

       Bir diğeri el-Kahhar'dır. Bunun manası ise her zaman galip gelen demektir.

       Bir diğeri el-Kavi'dir. Bunun manası ise her şeye gücü yeten demektir.

       Bir diğeri ise el-Muktedir'dir. Bunun manası ise kendisini dilediğinden alıkoyacak bir gücün olmaması demektir.

 

       Bunlardan biri de el-Kadir'dir. Manası ise kudret sahibi olması demektir.

 

       Bunlardan biri de Zu'l-Kuvvetu'l-Metin'dir. Manası ise kudretinin sınırının olmaması demektir. Kudretle ilgili bir başka isim ise hadislerde nakledilen el-Gallab' dır. Manası ise, dilediği şeye başkasını zorlayabilen, ancak hiç bir şeyin kendisini zorlayamaması demektir.

 

 

 

240- Cabir b. Abdillah der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) her işimiz de bize Kur'an'dan süre öğretir gibi istihareyi öğretirdi ve şöyle buyururdu:

"Sizden biriniz bir işi yapmak istediğinde farz namazdan başka iki rekat namaz kılsın ve şöyle desin: ''Allahım! Hakkımda hayırlısını bildiğin için ben de senden hakkımda hayırlısı ne ise onu bildirmeni isterim. Senin güç ve kuvvetinle beni güçlendirmeni ve her şeyi senin büyük lütfundan isterim. Çünkü senin her şeye gücün yeter; benim ise hiçbir şeye gücüm yetmez! Sen her şeyi bilirsin; ben ise bilemem. Akıl ve düşünmeyle bilinmeyecek her şeyi bilen sadece sensin. Allahım! Şu yapacağım işin benim için dinim, yaşayışım ve işimin sonu -veya şöyle buyurdu:

 

İşimin şu anı ve geleceği- hakkında hayırlı olduğunu biliyorsan, onu yapmayı bana takdir et, kolay kıl ve bereketli eyle. Eğer bu iş benim için dinim, yaşantım ve işimin sonucu -veya şöyle buyurdu: İşimin şu anı ve geleceği- hakkında kötü olduğunu biliyorsan, onu benden uzaklaştır, beni de ondan uzak eyle. Hayır nerede ise onu benim için takdir et ve ona razı kıl'' '' 

 

Buhari, Sahih'inde Kuteybe'den rivayet etti.  [-] Sahih. Buhari (1166).

 

 

 

241- Abdullah (b. Mes'ud) der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bizden birinin bir işe kalkışması durumunda okuması için istihareyi öğretirdi:

"Allahım! Senin ilmin ve kudretine dayanarak bu işte benim hakkımda hayırlı olanı bildirmeni ve bunu yapmada güç vermeni diliyorum. O geniş lütfundan diliyorum; zira sen kadirsin, ben acizim, sen alimsin ben cahilim. Sen ki bilinemeyecek tüm şeyleri bilirsin."   [-] Zayıf

 

 

 

242- Abdullah b. Ebi Seleme der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabına Kur'an'ı öğretir gibi istihareyi öğretir ve şöyle derdi: "Sizden biri bir şey yapmak istediği zaman şöyle desin: "Allahım! Senin ilmin ve kudretine dayanarak bu işte benim hakkımda hayırlı olanı bildirmeni ve bunu yapmada güç vermeni diliyorum." Sonra ravi Cabir'in hadisiyle aynı manada bir rivayette bulundu.

Hadis mürseldir.  [-]  Zayıf, İbn Hibban, Sahih (686); Ebu Ya'la (2/497) ve Bezzar (4/65).

 

Aynı isnadla İbnu'l-Had, Mus'ab b. Şurahbil kanalıyla Ebu Hureyre' den, o da Abdullah b. Mes'ud'dan bu hadisi rivayet etmiştir. Başka bir yolla ise İbn Mes'ud'dan ve Ebu Said el-Hudri'den, Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) nakledilmiştir.

 

 

 

243- Osman b. Ebi'ı-As es-Sekafi, Müslüman olduğu günden beri vücudunda hissettiği bir ağrıdan dolayı gelip Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şikayette bulundu. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona buyurdu ki: "Elini vücudundaki ağrıyan yerin üzerine koy ve üç defa ''Bismillah'', yedi defa da ''Karşılaştığım ve sakınmak istediğim ağrının şerrinden Yüce Allahla ve kudretine sığınırım!'' de."

 

Müslim, Sahlh'inde Harmele'den rivayet etti.  [-] Sahih, ravileri güvenilir. Müslim (2202).

 

 

 

244- Ata b. es-Saib'in babasından bildiriyor: Ammar b. Yasir ile bir namaz kıldık. Namazı biraz kısa tutup bitirince bir adam -Ata der ki: "Bu kişi benim babamdı, ama kendisinden "bir adam" diye kinaye yollu bahsediyor" - böyle kısa kıldırmasının sebebini sordu. Bunun üzerine Ammar şu duaları haber verdi: "Allahım! İlminle gaybları bilmen hürmetine, mahlukatın üzerine mutlak güç sahibi olman hürmetine, yaşamamda benim için hayır bildiğin sürece beni yaşat, ölümde benim için hayır bildiğin sürece beni vefat ettir. Allahım! Açık ve gizli her yerde senden korkma duygusunu isterim. Öfkeli ve sakin halim de bile doğru ve hakkı söylemeyi senden isterim. Zenginlikte ve fakirlikte orta yolu tutmayı senden isterim. Bitmeyen tükenmeyen nimetlerinden isterim ve kesintisiz bir şekilde gözümün aydın olmasını isterim. Hükmünden sonra rızanı isterim. Ölümümden sonra iyi bir hayat sürdürmeyi isterim. Sana şevkle kavuşmayı, cemaline bakma lezzetini, zarar veren felaketlere uğramaksızın, saptırıcı fitnelere düşmeksizin yaşamayı isterim. Allahım! Bizi, iman ziynetiyle süsle, başkalarına hidayet rehberi olanlardan ve doğru yolu bulanlardan eyle."   [-]  Sahih, ravileri güvenilir.

 

 

 

245- Abdullah b. Abbas der ki: Abbas beni Resulullahla (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gönderdiğinde Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) teyzem Meymune'nin evinde akşamlarken yanına gittim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gecenin bir vaktinde kalkıp sabah namazından önce iki rekat namaz kıldı ve şöyle dua etti: "Kudret ve kerem sahibi olan Allah'ı tesbih ederim." Sonra ravi hadisin devamını zikretti.  [-] Zayıf

 

 

 

246- Ebu Zer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Yüce Allah buyuruyor: ''Ey Adem oğulları! Günahtan uzak tuttuklarım hariç hepiniz günahkarsınız. Benden bağışlanma dileyiniz ki sizleri bağışlayayım. İhtiyaçlarını giderdiklerim hariç hepiniz muhtaçsınız. İhtiyaçlarınızı benden isteyin ki, bunları gidereyim. Ey Adem oğulları! Doğru yolu gösterdiklerim hariç hepiniz dalalettesiniz. Benden hidayeti isteyin ki sizleri doğru yola erdireyim. Benim bağışlama kudretimin olduğunu bilip de bağışlanma dileyen kişiyi günahlarının ne olduğuna bakmadan bağışlarım. Şayet gelmişiniz geçmişiniz, diriniz ölünüz, yaşınız kurunuz kullarımın içinden en günahkar kişi gibi olsalar yine de mülkümden bir sinek kanadı kadarını dahi eksiltemezler. Yine gelmişiniz geçmişiniz, diriniz ölünüz, yaşınız kurunuz kullarım içinden en takvalı kişi gibi olsalar yine de mülkümde bir sinek kanadı kadarını dahi arttıramazlardı. Şayet gelmişiniz geçmişiniz, diriniz ölünüz, yaşınız kurunuz bir araya gelip bunlardan her bir kişi tüm isteklerini benden dilese her birine istediğini verir ve birinizin bir iğneyi denize sokup çıkarması halinde deniz suyundan ne kadar eksiltebiliyorsa bunların da istekleri mülkümden ancak bu kadarını eksiltebilirdi. Çünkü ben eli açık, cömert ve varlıklı biriyim. İhsanım da azabım da bir söze bağlıdır. Bir şeyin olmasını dilediğim zaman ''Ol!'' derim, oluverir."

 

Şehr b. Havşeb'in hadisiyle mahfuzdur. Kudretin zikredilmesinin başka bir hadisten şahidi vardır.   [-] Zayıf

 

 

 

247- İbn Abbas'ın bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Yüce Allah: ''İçinizden günahlan bağışlamaya kadir olduğumu ikrar edenleri bana şirk koşmadıkları sürece bağışlar ve işledikleri günahlara aldırış etmem'' buyurur."   [-] Zayıf. Hakim (7676); Taberani, M. el-Kebir 11 (241/11615).

 

 

 

248- İbn Ömer der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Her şeyin, azameti karşısında mütevazı olduğu Allah'a hamd olsun. İzzeti karşısında, her şeyin zelil olduğu Allah'a hamd olsun. Mülkü karşısında, her şeyin boyun eğdiği Allah'a hamd olsun. Her şeyin, kudretine teslim olduğu Allah'a hamd olsun" sözlerini söyleyip Allah'tan karşılığını isteyene Allah bu sözleri karşılığında bin sevap verir. Onun derecesini bin kat yükseltir ve Kıyamet gününe kadar ona istiğfar etmeleri için yetmiş bin melek görevlendirir."  [-] Zayıf

 

Ebu Bekr b. İshak es-Sabği bunu Ebu Şuayb'dan nakletmiş ve hadiste: "Allah bununla bin sevap yazdı ve makamını bin derece yükseltti" ibaresiyle aktarmıştır. Yahya b. Abdillah bunu rivayette tek kalmıştır ve bu kişi zayıftır. Hadisin mevküf olan iki şahidi vardır.

 

 

 

249- İbn Mes'ud der ki: "Her şeyin, azameti karşısında mütevazı olduğu Allah'a hamd olsun. İzzeti karşısında, her şeyin zelil olduğu Allah'a hamd olsun. Her şeyin, kudretine teslim olduğu Allah'a hamd olsun. Mülkü karşısında, her şeyin boyun eğdiği Allah'a hamd olsun" sözlerini söyleyene Allah bu sözleri karşılığında seksen bin sevap verir. Seksen bin günahını siler ve derecesini seksen bin kat yükseltir,"  [-] Mevkuf ve senedi zayıftır.

 

 

 

250- Uleybe'nin kızları, Safiyye ve Duhaybe şöyle naklederler: Kayle binti Mahrame karanlık basıp yatağına girdiği zaman şöyle derdi: "Bismillah! Allah'a tevekkül ederim. Kendimi Allah'a teslim ve günahlarıma istiğfar ettim." Bunu defalarca söylerdi. Sonra şöyle devam ederdi: "Gökyüzünden inen ve gökyüzüne çıkan şerden, yeryüzüne inen ve ondan çıkan şerden, gündüzün fitnelerinin şerrinden, hayır hariç, bu gecenin ansızın gelen şeylerinden, iyilerin ve kötülerin, onlar konusunda haddi aşamayacağı Allah'ın eksiksiz ve mükemmel kelimelerine sığınınm. Allah'a iman ettim ve ona tutundum. Her şeyin, kudretine teslim olduğu, her şeyin, izzeti karşısında eğildiği, azameti karşısında mütevazı olduğu, her şeyin, mülkü karşısında boyun eğdiği Allah'a hamd olsun. Allahım! Arş'ının izzeti hürmetine, Kitab'ının sonsuz rahmetiyle, Senin azamet ve celalinle, yüce isminle, iyilerin ve kötülerin, onlar konusunda haddi aşamayacağı eksiksiz ve mükemmel kelimelerinle, bize merhamet bakışıyla bakmanı istiyorum. Bizde, bağışlamadığın günah, ihtiyacını gidermediğin fakirlik, helak etmediğin düşman, giydirmediğin çıplak, ödemediğin borç bırakma. Bizim için dünyada ve ahirette menfaatimize olan şeylerden vermediğin şey bırakma. Ey Merhametlilerin en merhametlisi! Allah'a iman ettim ve Ona tutundum." Sonra, otuz üç defa "Sübhanallah" otuz üç defa "Allahu Ekber" otuz dört defa da "Elhamdulillah" derdi.

 

Sonra şöyle derdi: "Ey kızım! Böylece hatime işi (yüze) tamamlanmış olur. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kızı kendisinden hizmetçi istemek için gittiğinde, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona şöyle buyurdu: "Sana hizmetçiden daha hayırlı bir şey söyleyeyim mi?" Fatıma: "Evet" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ona bu yüz defa olan tesbihi (karanlık basınca her yatağına girdiğinde) söylemesini emretti."  [-] Zayıf. Taberani, M. el-Kebir 25(12-13/236); Heysemİ, Mecma (10/125).

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Kudret Sıfatıyla Aynı Manada Olan Kuvvet Sıfatının İsbatıyla İlgili Rivayetler