BEYHAKİ

KÜLLİYATI

ALLAH’IN İSİM VE SIFATLARI

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Hz. İbrahim'den Bize Kalan, Takva ve Hakka Davet Olan "La İlahe illallah" Kelimesinin Faziletiyle ilgili Rivayetler

 

Ebü Abdillah Halimi der ki: Yüce Allah zikrettiğimiz isimlerin manasını "La ilahe illallah" sözünde toplamış ve iman etmekle mükellef olanların buna inanıp söylemelerini emretmiştir. Yüce Allah: "Bil ki, Allah'tan başka tanrı yoktur"[Muhammed 19] buyurmuştur. Arap müstekbirleri kınarken ise: "Onlara: ''Allah'tan başka tanrı yoktur'' denildiği zaman şüphesiz büYÜklenirler. ''Deli bir şair yüzünden tanrılarımızı mı bırakalım?'' derlerdi"[Saffat 35-36] buyurmuştur.

 

Burada kastedilen; onlara: "La ilahe illallah deyin" denildiği zaman kibirlenip söylemediler, onun yerine: "Deli bir şair yüzünden tanrılarımızı mı bırakalım?" dediler. Yüce Allah Kur'an'da birden çok yerde zatını bu sözle vasfetmiş: "Allah, O'ndan başka tanrı olmayan, kendisini uyuklama ve uyku tutmayan, diri, her an yaratıklarını gözetip durandır"[Bakara 255], "O diridir, O'ndan başka tanrı yoktur''[Mümin 65]

 

buyurmuştur. Bazı ayetlerde bu sözleri Hz. İbrahim'e dayandırmıştır.

 

 

 

Hz. İbrahim'den bahsederken babasına şöyle dediğini bildirmiştir:

"Beni yaratan hariç, sizin taptığınız şeylerden uzağım. Beni doğru yola eriştirecek olan şüphesiz O'dur."[Zuhruf 26] Hz. İbrahim'in söylediği, "Sizin taptığınız şeylerden uzağım" sözü, La ilahe illallah" sözüyle aynı manadadır. "Beni yaratan hariç" sözüyle ise "Allah'tan başka ... " sözü kastedilmiştir.

 

Hz. İbrahim'in mümin olan çocukları "La ilahe illallah" sözünü ondan almış olabilirler. Sonra yüce Allah, Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gönderince kendisine bu sözleri öğretmiştir. Çünkü Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hz. İbrahim'in soyundandi.

Yüce Allah, Hz. İbrahim'den kalan, Kabe, Makam, Zemzem, Safa, Merve, Meş'aru'l-Haram, Mina ve Kurban'ı Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vermiştir. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İnsanlarla ''La ilahe illallalı'' diyene kadar savaşmam emredildi.

Bu sözü dedikleri zaman hak etmedikleri sürece canları ile maHarını benden yana koruma altına alınmıştır" buyurmuştur.

 

 

 

170- Cabir der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İnsanlarla ''La ilahe illallah'' diyene kadar savaşmam emredildi. ''La ilahe illallah'' dedikleri zaman hak etmedikleri sürece canları ile maHarını benden yana koruma altına almıştır. Kendi içlerindeki hesapları Allah'a kalmıştır'' buyurdu ve: "Artık sen öğüt ver! Sen ancak bir öğüt vericisin. Sen, onlara zor kullanacak değilsin"[Ğaşiye 21, 22] ayetlerini okudu.

 

Müslim, Sahih'inde Veki ve Abdurrahman b. Mehdi kanalıyla Süfyan es-Sevd'den rivayet etti.  [-] Sahih. Müslim (21).

 

Ebu Abdillah el-Halimi der ki: Kişi bu kelimeyi söylemekle küfrün her türlüsünden kurtulmuş olur. Çünkü "La ilahe illallah" diyen Yüce Allah'ın rububiyetini kabul etmiş, diğer bütün ilahları inkar etmiş ve şirkten kurtulmuş olur. İlah sözüyle yaratma ve düzenlemeyi yüce Allah'a nisbet etmiş olur. her şeyi kendi iradesiyle yoktan var ettiğini ve düzenlediğini kabul etmeden yüce Allah'ın uluhiyetini kabul etmek mümkün değildir.

Anne baba, çocuğun dünyaya gelmesine sebeptir, ancak onlara ilah demek mümkün değildir. Marangoz, kuyumcu ve başka sanatkarlar da ürettikleri şeylerden dolayı ilah ismini almaya hak kazanamazlar. Bu da ilah sözünün, ancak yoktan var eden için kuHanılabileceğini gösterir. Yoktan var etmeyi kabul etmek, var ettiğini düzenleme veya var ettikten sonra yok etme gücünü de gerektirir. Bu sebeple yaratma ve düzenlemeyi birbirinden ayırmak mümkün değildir. Yoktan var etmeyi kabul etmek, bununla ilgili düzenleme, tekrar yok etme gibi her şeyi de kabul etmeyi gerektirir. Mantık ta bunu gerektirir ve hiç kimse bunun aksini iddia etmemiş, yaratma gibi sıfatların verildiği zatta bununla ilgili sıfatların bulunmadığını söylememiştir.

 

Bir şeyi ilah'a benzetmek Ona ait olan sıfatları nefyetmek demektir.

Çünkü ilah vasfı verilen şeye, diğer bütün vasıflar da verilmiş olur. Teşbih te bunlardan biridir. Çünkü yaratılmışlardan birinin Allah'a benzediği kabul edilince, benzeyen şeyde olanın Allah'ta da var olduğu kabul edilmiş olur. Bu durumda ona ilah denilemez. Bu sebeple ilah ve teşbihin bir arada olması mümkün değildir. Tıpkı ilah ve yaratamama gibi sıfatların bir arada olmasının mümkün olmaması gibi. Doğruya ulaşmak Allah sayesindedir.

 

 

 

171- Said b. el-Müseyyeb, babasından bildiriyor: Ebu Talib'in ölümü yaklaştığında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun yanına geldi. Ebu Cehl ve Abdullah b. Ebi Umeyye oradaydı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ebu Talib'e: "Ey Amcacığım! ''La ilahe illallah'' de. Bu kelimeyi söyle ki onun sayesinde senin için Allah katında şahit (şefaatçi) olayım" dedi. Ebu Cehl ve Abdullah b. Ebi Umeyye: "Ey Ebu Talib! Abdulmuttalib'in dininden yüz mü çeviriyorsun?" dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) amcasına bu kelimeyi söylemesini teklif ettikçe onlar da söyledikleri sözü tekrarladılar. Sonunda Ebu Talib onlara son olarak ''Abdulmuttalib'in dini üzere'' olduğunu söyledi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Vallahi bana yasaklanmadığı sürece ben onun için istiğfar edeceğim" buyurdu. Bunun üzerine Yüce Allah onunla ilgili olarak şu ayetleri indirdi: "Peygamber ve iman edenlerin, müşrikler için istiğfar etmeleri uygun değildir."[Tevbe 113] "(Ey Habibim!) şüphe yok ki sen sevdiklerini hidayete erdiremezsin. Ancak Allah dilediklerini hidayete erdirir."[Kasas 56]

 

Buhari ile Müslim, Abdurrezzak kanalıyla rivayet ettiler. [-] Sahih, ravileri güvenilir. Buhari (4772, 1360) ve Müslim (24).

 

 

 

172- İbn Talha b. Ubeydillah der ki: Hz. Ömer, Talha'yı üzüntülü bir şekilde görünce: "Neyin var?" diye sordu. Talha şu karşılığı verdi: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Öyle bir söz biliyorum ki kul ölüm anında bu sözü söylediği zaman Yüce Allah onun sıkıntısını giderir, yüzünü aydınlatır ve sevineceği şeyleri gösterir" buyurduğunu işittim. Yeri gelir de sorarım düşüncesiyle hep erteledim, ancak soramadan da Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat etti." Ömer: "Ben bu sözü biliyorum" deyince, Talha: "Nedir?" diye sordu. Ömer: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), amcasından söylemesini istediği sözden daha değerli bir söz bilmiyoruz ki o da ''La ilahe illallah'' sözüdür'' karşılığını verince de Talha: "Bu! Vallahi budur!" dedi.  [-] Sahih. Nesai (1101); İbn Mace (3795).

 

 

 

173- Yahya b. Talha b. Ubeydillah, babasından bildiriyor: Hz. Ömer, kendisini (Talha'yı) üzüntülü görünce: "Neyin var böyle üzüntülüsün ey Ebu Muhammed! Sanırım amcan oğlunun (Ebu Bekr'in) halife oluşu seni üzdü" dedi. Bunun üzerine: "Hayır" dedi ve Ebu Bekr'i övüp şöyle devam etti: "Lakin Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Öyle bir kelime var ki, bir kulonu ölürken söylerse, Allah onun sıkıntısını giderir ve ondan dolayı rengi parlar'' buyurduğunu işittim. Bu kelimenin ne olduğunu istediğim zaman sorabilirim diye düşündüğüm için de soramadan Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat etti" dedi. Ömer: "Ben o kelimenin ne olduğunu biliyorum" deyince, Talha: "O kelime nedir?" diye sordu. Ömer: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) amcasının ölümü anında kendisine söyletmek istediği ''La ilahe illallah'' sözünden daha büyük bir söz biliyor musun?" deyince, Talha: "Budur vallahi budur" karşılığını verdi.  [-] Sahih

 

 

 

174- Osman b. Affan'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Allah'tan başka ilah olmadığını bilerek (iman ederek) ölen kişi cennete girer."

 

Müslim, Sahih'inde Ebu Bekr b. Ebi Şeybe kanalıyla İsmail b.

Uleyye'den rivayet etti.  [-] Sahih, ravileri güvenilir. Müslim (26).

 

 

 

175- Ebu Zer bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana: "Ey Ebu Zer! ''La ilahe illallah'' diyenlerin Cennete gireceği müjdesini insanlara ver!" buyurdu.

Buhari, bu rivayete Nadr b. Şumeyl kanalıyla Şube'den muallak olarak işaret etti. Buhari ile Müslim bu manada başka yollarla rivayet ettiler.  [-] Sahih. Buhari (5/54, 55, 11/61) ve Müslim (94).

 

 

 

176- Muaz b. Cebel, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: "Kimin son sözü ''La ilahe illallah'' olursa Cennete girer."  [-] Hasen. Ebu Davud (3116).

 

 

 

177- Mikdad b. el-Esved anlatıyor: "Ey Allah'ın Resulü! Müşriklerden bir adam ile savaşa girişsek, adam benim elimi kesse ancak ona üstün geldiğim bir anda ''La ilahe mallah'' dese, onu öldüreyim mi bırakayım mı?" dediğimde, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onu bırak" buyurdu. Ona: "Ama elimi kesiyor?" dediğimde: "Şayet La ilahe mallah dedikten sonra onu öldürecek olursan adam onu öldürmeden önceki halin gibi (Müslüman), sen ise adam bu sözü söylemeden önceki hali gibi (kafir) olursun" buyurdu.   [-] Sahih, ravileri güvenilir. Buhari (12/187); Müslim (95).

 

Ben derim ki: Bununla kanının helal olacağını kasd etmiştir. Müslim, Sahih'inde İshak b. İbrahim kanalıyla Abdurrezzak'tan rivayet etti.

 

 

 

178- Sunabihi der ki: Ölmek üzere olan Ubade b. es-Samit'in yanına girdiğimde ağlamaya başladım. Bana: "Ağır ol! Neden ağlıyorsun? Vallahi şayet şahitlik etmem gerekirse lehinde şahitlik ederim, aracılık yapmam gerekirse senin için aracı olurum ve elimden geldiği kadarıyla sana faydalı olmaya çalışmm" dedi ve şöyle devam etti: ''Vallahi bir hadis dışında Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) işittiğim ve size hayrı dokunacak ne kadar hadis varsa sizlere aktardım. O hadisi de bugün size aktaracağım ki bu halimde yalan söyleyecek değilim. Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Allah'tan başka ilah olmadığına, Muhammed'in de O'nun Resulü olduğuna şahadet eden kişi cehennem ateşine haram kılınır'' buyurduğunu işittim."

 

Müslim Sahih'inde Kuteybe'den rivayet etti.  [-] Hasen. Müslim (29)

 

 

 

179- Muaz b. Cebel'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Kim kalpten inanarak Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in de Allah'ın Resulü olduğuna şahadet ederse Cennete girer" buyurdu.

 

Bu bize aynı mana ile Abdullah (b. Mes'ud), Ebu Hureyre ve başkalarından da rivayet olundu.   [-] Sahih, ravileri güvenilir. Buhari (1/226).

 

 

 

180- Mahmud b. er-Rabi (Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gördüğünü ve evlerinde bulunan bir kovadan Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) su içtiğini hatırladığını söylemiştir), Salim oğullarından biri olan İtban b. Malik el-Ensari'den naklediyor: Kavmim olan Salim oğullarına namazları ben kıldırıyordum. Bir gün Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldim ve: "Artık gözlerim iyice göremez oldu. Yağmur yağdığı zaman akan sulardan dolayı kavmimin mescidine gidip onlara namazı kıldıramıyorum. Benim eve gelsen de bir namaz kılsan olur mu? Kıldığın yeri de kendime namazgah edinmek istiyorum" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de: "İnşaallah gelir dediğini yaparım" karşılığını verdi.

 

İkinci gün öğleye doğru Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında Ebu Bekr'le birlikte benim eve geldi. Girmek için izin isteyince, izin verdim. Eve girdi ancak oturmadan: "Evinin neresinde namaz kılmamı istersin?" diye sordu. Namaz kılmasını istediğim yeri ona gösterince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) orada namaza durdu. Biz de arkasında saf oluşturduk. Namazı bitirip selam verince biz de selam verdik. Kendisine et çorbası yaptığımız için yemeğe kalmasını istedik. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldiğini işitenler de bizim eve doluştular. Bu şekilde ev insanlarla doldu.

Adamın biri: "Malik b. ed-Duhşum nerede?" diye sorunca, bizden biri:

"O, Allah ve Resulünü sevmeyen münafık biridir" dedi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sizce ''La ilahe illallah'' sözünü sırf Allah rızası için söylemiyor mu dersiniz?" diye sordu. Kendisi için münafık diyen adam:

 

"Biz görünüşü ve sözleriyle onu münafıklardan biri olarak görüyoruz" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir daha: "Sizce ''La ilahe illallah'' sözünü sırf Allah rızası için söylemiyor mu dersiniz?" diye sorunca, adam: "Evet, biz dediğimiz gibi görüyoruz ya Resulallah!" karşılığını verdi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Dünyada iken sırf Allah rızası için ''La ilahe illallah'' diyen bir kula kıyamet gününde Yüce Allah Cehennem ateşini haram kılar" buyurdu.

 

Mahmud der ki: İçlerinde ashabdan Ebu Eyyılb'un de bulunduğu bir topluluğa bu hadisi zikrettim. Ebu Eyyılb'un vefat ettiği ve Yezid b. Muaviye ile birlikte katıldığı gazve sırasındaydı. Ancak Ebu Eyyılb bunu kabul etmedi ve: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dediğin gibi bir şeyi söyleyeceğini kesinlikle düşünmüyorum" dedi. Bunun üzerine yemin ettim ve sağ bir şekilde geri dönmem halinde kendisi de hala hayatta ise İtban b. Malik'e gideceğim ve bunu soracağım, dedim. Daha sonraları Kudüs'ten hem hac hem de um re için yola çıktım. Medine'ye geldiğimde Salim oğullarının mahallesine gittim. İtban b. Malik'i gördüm. Yaşlanmış ve gözlerini kaybetmişti. Salim oğullarının imamlığını yapıyordu. Selam verip namazını bitirince yanına gittim. Selam verdim ve kendimi tanıttım. Sonrasında hadisi bana ilkinde olduğu gibi aynen aktardı.  [-] Sahih, ravileri güvenilir. Buhari (1/419, 3/60, 61, 9/542, 543, 11/241); Müslim (33).

 

 

 

181- İtban b. Malik der ki: Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e geldim ... Hadis yukarıdakinin manası ile devam ediyor- İbnu'l-Mübarek rivayetinde ise aşağıdaki ekleme yer almaktadır: Zühri demiş ki: "Bundan sonra bir çok farzlar ve başka şeyler nazil oldu ki işin artık onlara dayandığını görüyoruz. İmdi kimin aldanmamak elinden geliyorsa aldanmasın."

Buhari, Sahih'te Abdan'dan ve Müslim Muhammed b. Rafi' kanalıyla Abdurrezzak'tan rivayet etti.  [-] Sahih, ravileri güvenilir. Ahmed (14).

 

 

 

182- Mahmud b. er-Rabi'nin bildirdiğine göre ama olan İtban b.

Malik Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Allah'ın Resulü! Evime gelip bir yer belirle de orayı namazgah ve mescid edineyim" dedi. Kavmi Malik'in etrafında toplanınca orada olmayan Malik b. ed-Duhşum hakkında ileri geri konuşup: "Ey Allah'ın Resulü! O münafıktır" dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah'tan başka ilah olmadığına ve benim de Allah'ın Resulü olduğuma şahitlik etmiyor mu?" diye sorunca: "Evet ediyor, ancak bunu korunmak için söylüyor" cevabını verdiler. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Canım elinde olana yemin ederim ki; bu sözü samimiyetle söyleyene cehennem haram olur" buyurdu. Enes der ki: "İtban ile karşılaşıp sorduğumda bana bu hadisi aktardı."

 

Müslim bunu Sahih'te başka bir yolla Hammad b. Seleme'den rivayet etmiştir.  [-] Senedi sahih, ravileri güvenilirdir.

 

 

 

183- Ebu Hureyre, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: "İman, altmış küsur veya yetmiş küsur şubedir. Bunun en faziletlisi ''La ilahe illallah'' sözü, en aşağısı da yoldan rahatsızlık veren şeyleri gidermektir. Haya da imandan bir şubedir."

 

Müslim, Sahih'inde Cerir kanalıyla Süheyl b. Ebi Salih'ten rivayet etti.   [-] Sahih, ravileri güvenilir. Buhari, Edebu'l-Müfred (156/598).

 

 

 

184- Esma binti Yezid'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Yüce Allah'ın İsm-i A'zam'ı: ''Elif lam mım. Allah, kendisinden başka hiçbir ilah bulunmayandır. Hayıdır, Kayyum'dur''[Al-i İmran 2] ayeti ile ''Sizin ilahınız bir tek ilahtır. O'ndan başka ilah yoktur. O Rahman'dır, Rahım'dir''[Bakara 163] ayetinin içindedir."

 

Ebu Davud, Sünen'de rivayet etti.  [-] Zayıf. Tirmizi (3478).

 

 

 

185- Ebu Said el-Hudri'nin naklettiğine göre, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Musa: ''Ey Rabbim! Bana, Seni zikredeceğim ve sana dua edeceğim bir şey öğret'' deyince, Yüce Allah: ''Ey Musa! La ilahe illallah de!'' buyurdu. Musa: ''Ey Rabbim! Bütün kulların öyle demektedir'' diye karşılık verince, Yüce Allah yine: ''La ilahe illallah de!'' buyurdu. Musa: ''Bana has bir şey (dua) kılmanı istiyorum'' deyince, Yüce Allah: ''Ey Musa! Yedi kat gökyüzü ve yedi kat yer bir kefeye, "La ilahe illallah" diğer kefeye konulsa "La ilahe illallah" daha ağır basardı'' buyurdu."  [-]  Zayıf. İbn Hibban (6218); Hakim (1936).

 

 

 

186- Abdullah b. Amr anlatıyor: Bir bedevi Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gidince Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu çağırdı. Bedevi oturunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona şöyle dedi: "Hz. Nuh vefat edeceği zaman iki oğluna şöyle dedi: Size vasiyetimi söyleyeceğim: size iki şeyi tavsiye eder, iki şeyi de yasaklarım. Allah'a şirk koşmaktan ve kibirden sizi nehyederim. La ilahe illallah'ı size emrederim. Çünkü gökler, yeryüzü ve ikisi arasında bulunan her şey terazinin bir kefesine konsaydı, La ilahe illallah da öbür kefesine konsaydı; La ilahe illallah daha ağır basardı. Eğer göklerle yeryüzü bir halka olsaydı, La ilahe illallah onların üzerine konmuş olsaydı; o ikisi çöküverirlerdi. Size Sübhanallah ve-bihamdihi'yi emrediyorum. Çünkü bu, her şeyin salahıdır ve her şeyonunla rızıklanır."   [-] Sahih, Ravileri güvenilir. Ahmed, Müsned (2/169, 170,225); Hakim, Müstedrek (1/48, 49).

 

 

 

187- Ağarr b. Müslim'in, Ebu Hureyre ile Ebu Said'den naklettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kul: ''Allah'tan başka ilah yoktur ve tektir'' dediği zaman Yüce Allah: ''Kulum doğruyu söyledi! Benden başka ilah yoktur ve tek'imdir'' karşılığını verir. Kul: ''Allah'tan başka ilah yoktur ve ortaksızdır'' dediği zaman Yüce Allah: ''Kulum doğruyu söyledi! Benden başka ilah yoktur ve ortağım bulunmamaktadır'' karşılığını verir. Kul: ''Allah'tan başka ilah yoktur. Hükümranlık ve hamd ancak onundur'' dediği zaman Yüce Allah: ''Kulum doğruyu söyledi! Benden başka ilah yoktur. Hükümranlık da hamd da ancak benimdir'' karşılığını verir. Kul: ''Allah'tan başka ilah yoktur. Allah'a dayanmayan bir güç ve kuvvet de olamaz'' dediği zaman da Yüce Allah: ''Kulum doğruyu söyledi! Benden başka ilah yoktur. Bana dayanmayan bir güç ve kuvvet de olamaz'' karşılığını verir" buyurdu.  [-] Sahih, ravileri güvenilir. İbn Mace (3794), Tirmizi (3430); İbn Hibban (851).

 

 

 

188- Amr b. Meymün der ki: "Bir kimse on kez yalnız, ''Allah'tan başka hiç bir ilah yoktur. Onun ortağı yoktur. Mülk onundur. Hamd da ona mahsustur. O her şeye kadirdir'' derse, İsmail oğullarından dört kişi az at etmiş gibi olur."

 

Süleyman (dedi ki): Bize Ebü Amir el-Akadi Ömer b. Ebi Zaide kanalıyla Abdullah b. Ebi's-Sefer'den, o Şa'bi'den, o da Rabi' b. Huseym'den bunun aynısını aktardı.

 

Ravi (der ki): Ben Rabi'ye: "Bunu kimden işittin?" diye sordum. "Amr b. Meymun'dan" dedi. Bunun üzerine Amr b. Meymun'a varıp: "Bunu kimden işittin?" diye sordum. İbn Ebi Leyla'dan" dedi. Hemen İbn Ebi Leyla'ya varıp: "Bunu kimden işittin?" diye sordum. "Ebu Eyyüb el-Ensari'den (işittim). Onu Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet ediyordu" dedi. 

 

Ravi Sağani, her iki isnadla da aktarmıştır; ancak ifadesi "İsmail oğullarından dört köle azat etmiş gibi" şeklindedir.   [-] Sahih, ravileri güvenilir. Müslim (2694).

 

 

 

189- Ebu Hureyre bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

"Kim günde yüz defa: ''La ilahe illallahu vahdehu la şerike leh. Lehul-mülkü ve lehul-hamdu ve huve ala külli şey'in kadir (=Allah'tan başka ilah yoktur. O, tektir ve ortağı yoktur. Mülk, onundur ve hamd onadır. O, her şeye gücü yetendir)'' derse on köleyi az at etmiş gibi sevap alır. Ona yüz sevap yazılır ve yüz günahı silinir. O gün akşama kadar onu ateşten korur. Onun okuduğundan daha fazlasını okuyan kimse dışında hiç kimse onun amelinden daha üstün bir amelle gelemez. Kim de yüz defa: ''Sübhanallahi ve-bi-hamdihi (=Allah'ı hamd ile tesbih ederim)'' derse günahları denizin köpükleri kadar olsa bile artık bağışlanır."

 

Buhari, Sahih'te Ka'nebi'den ve Müslim Yahya b. Yahya'dan rivayet etti.  [-] Sahih. Buhari (6405); Müslim (2691).

 

 

 

190- Ebü Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kim ''La ilahe illallah'' derse daha önce ne yapmış olursa olsun kurtuluşa erer."  [-] Sahih. Ebu Nuaym, Hilye (5/56, 7/126, 10/397); Beyhaki, Şuab (1/56).

 

 

 

191- Hasan'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kişi ''La ilahe illallah'' dediği zaman bu söz amel defterinde bulunan bütün günahları, bir daha onları işleyinceye kadar gizleyip yok eder."

 

Hadis bu şekilde mürselolarak nakledilmiştir.  [-] Zayıf. Ravilerden Ahmed b. Abdikebbar zayıftır. Ebu Ya'la (3611) ve İbn Adiy, el-Kamil (5/1809).

 

 

 

192- Muaz b. Cebel'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisini Yemen'e gönderirken şöyle buyurdu: "Sen kitab ehlinden olanların yanına gideceksin ve sana cennetin anahtarlarını soracaklar. Onlara (cennetin anahtarları): ''Allah'tan başka ilah olmadığına şahitlik etmektir'' de."   [-] Zayıf. Ahmed (5/242), Taberani, Dua (1479) ve İbn Adiy, el-Kamil (6/2142).

 

 

 

193- Cabir b. Abdillah'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "En üstün dua La ilahe illallah'tır. En üstün zikir de Elhamdülillah' tır. "  [-] Hasen. İbn Mace 2/1249 (3800).

 

 

 

194- İbn Abbas der ki: "''La ilahe illallah'' diyen kişi hemen arkasından ''Elhamdu lillahi Rabbi'l-alemin'' desin."

 

İbn Abbas bu sözüyle "Dini yalnız O'na has kılarak O'na yalvarın. Hamd alemlerin Rabbi Allah içindir"[Mümin 65] ayetine işaret etmektedir.   [-] Sahih. Hakim 3639 [Zehebi: Buhari ve Müslim'in şartınca SAHİH]

 

 

 

195- Ebu Hureyre der ki: Yüce Allah, Kitab'ında büyüklük taslayan bir kavimden bahsetmiş ve: "Çünkü onlara: ''Allah'tan başka ilah yoktur'' denildiğinde, büyüklük taslarlardı"[Saffat 35] buyurmuştur. Yine başka bir ayette: "İnkar edenler, gönüllerindeki Cahiliye çağının asabiyet ateşini ateşlendirdiklerinde, Allah, Peygamber'ine ve inananlara huzur indirdi; onların takva sözünü tutmalarını sağladı. Onlar, bu söze layık ve ehil kimselerdi. Allah her şeyi bilmektedir"[Feth 26] buyurmuştur. Ayette geçen takva kelimesi: "La ilahe illallah Muhammedun Resulullah" sözüdür. Hudeybiye günü, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) müşriklerle anlaşma yaptığı zaman büyüklük taslayıp bu kelimenin anlaşmaya yazılmasından çekinmişlerdi.  [-] Hasendir.

 

 

 

196- Ebu Hureyre, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: "Ben insanlarla, onlar ''La ilahe illallah'' diyene kadar savaşmakla emrolundum. İnsanlar bunu (Kelime-i tevhid'i) söyleyince, benden kanlarını ve mallarını korumuş olurlar. Ancak İslamiyet'ten doğan haklar bundan müstesnadır. Onların iç hesapları ise Allah'a aittir." Yüce Allah, Kitab'ında büyüklük taslayan bir kavimden bahsetmiş ve: "Çünkü onlara: ''Allah'tan başka ilah yoktur'' denildiğinde, büyüklük taslarlardı"[Saffat 35] buyurmuştur. Yine başka bir ayette: "İnkar edenler, gönüllerindeki Cahiliye çağının asabiyet ateşini ateşlendirdiklerinde, Allah, Peygamberine ve inananlara huzur indirdi; onların takva sözünü tutmalarını sağladı. Onlar, bu söze layık ve ehil kimselerdi. Allah her şeyi bilmektedir"[Feth 26] buyurmuştur. Ayette geçen takva kelimesi: "La ilahe illallah Muhammedun Resulullah" sözüdür. Hudeybiye günü, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) müşriklerle anlaşma yaptığı zaman büyüklük taslayıp bu kelimenin anlaşmaya yazılmasından çekinmişlerdi.  [-] Sahih. İbn Cerir, Tefsir (26/103/ 104)

 

 

 

197- Ali b. Ebi Talib: "Onların takva sözünü tutmalarını sağlamıştı"[Fetih 26] buyruğunu açıklarken: "Bu söz ''La ilahe illallah Vallahu ekber'' sözüdür" demiştir.

 

 

 

198- Ali el-Ezdi der ki: İbn Ömer'i işittim. Bir ara kendisi insanların "La ilahe illallahu Vallahu Ekber, dediklerini işitince: "Budur! İşte budur!" dedi. Ona: "Bu olan ne?" diye sorduğumda: "Onların takva sözünü tutmalarını sağlamıştı"[Fetih 26] buyruğunda kastedilen söz budur!" dedi.  [-] Zayıf. Abdurrezzak (2/229).

 

 

 

199- İbn Abbas: "Onların takva sözünü tutmalarım sağlamıştı"[Fetih 26] buyruğunu açıklarken: "Bu söz Allah'tan başka ilah olmadığına (La ilahe illallah) şahadettir ve her konuda takvalı olmanın esası, başıdır" demiştir.

 

Bu konuda bizlere Mücahid ve Said b. Cübeyr'den de rivayetler gelmiştir. Ayrıca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den de rivayet olunmuştur.  [-] Zayıf

 

 

 

200- Ubey b. Ka'b bildiriyor: "Onların takva sözünü tutmalarını sağlamıştı''[Fetih 26] buyruğu hakkında Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "La ilahe illallah, sözüdür" buyurmuştur.  [-] Zayıf. Tirmizi (3265).

 

 

 

201- Ebu Zer der ki: Resulunah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Allah'ın Resulü! Bana, beni cennete yaklaştıracak ve cehennemden uzaklaştıracak bir am el öğret" dediğimde: "Bir kötülük yaptığın zaman, peşinden bir iyilik yap. Bu iyiliğe on kat sevap verilir" buyurdu. Ben: "Ey Allah'ın Resulü! La ilahe illallah kelimesi iyiliklerden sayılır mı?" diye sorduğumda, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu kelime iyiliklerin en güzelidir" cevabını verdi.

 

Bu hadisin isnadını böyle buldum.  [-] Zayıf. Ahmed (5/169); Taberani, Dua (1500, 1498, 1501); Ebu Nuaym, Hilye (4/217).

 

 

 

202- Ebu Zer der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Allah'ın Resulü! Bana tavsiye de bulun" deyince, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bir kötülük yaptığın zaman peşinden bir iyilik yap. (Bu iyilik) onu siler" buyurdu. Ben: "Ey Allah'ın Resulü! La ilahe illallah sözü iyiliklerden midir?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İyiliklerin en üstünüdür" cevabını verdi.  [-] Zayıf

 

 

 

203- Esved b. Hilal'in bildirdiğine göre Abdullah b. Mes'üd; "Kim bir iyilik getirirse, ona daha iyisi verilir. Onlar o günün korkusundan güvendedirler"[NemI 89] ayetinde geçen iyiliğin: "La ilahe illallah" olduğunu söylemiştir.[Ra'd 14]

 

 

 

204- İbn Abbas'ın bildirdiğine göre "....." buyruğundan, Şahadet kelimesi olan "La ilahe illallah" sözü kastedilmiştir.

 

 

 

205- İbn Abbas der ki: "Allah'tan sakının ve dürüst söz söyleyin"[Ahzab 70] ayetindeki dürüst sözden kasıt, La ilahe illallah sözüdür. "Arınmış olan, Rabbinin adını anıp namaz kılan, saadete erişecektir''[A'la 14] ayetindeki arınanlardan kasıt, La ilahe illallah sözünü söyleyenlerdir. "Onlar zekat vermezler; ahireti inkar edenler de yalnız onlardır"[Fussilet 7] ayetinde kastedilenler de La ilahe illallah demeyenlerdir. Hz, Musa'nın Firavun'a söylediği: "Ona de ki: Annmağa niyetin var mı?"[Naziat 18] sözü de: "La ilahe illallah demeye niyetin var mı?" manasındadır. " ... onların takva sözünü tutmalarını sağladı"[Fetih 26] ayetindeki takva sözünden kasıt ta Allah'tan başka ilah olmadığına şahitlik etmektir. "Rabbimiz Allah'tır" deyip sonra da doğrulukta devam edenler ... "[Fussilet 30] sözünden de Allah'tan başka ilah olmadığına şahitlik etmek kastedilmiştir. "Rahman olan Allah'ın izni olmadan kimse konuşamayacaktır. Konuştuğu zaman da doğruyu söyleyecektir"[Nebe 38] ayetindeki doğru sözden kasıt ta La ilahe illallah sözüdür. " ... secde ederek kapısından girin, ''bağışla!'' deyin"[Bakara 58] ayetindeki, "....." kelimesinden La ilahe illallah demek kastedilmiştir. Hz. Lüt'un kavmine söylediği: "İçinizde aklı başında kimse yok mudur?"[Hud 78] sözünden de: "Aranızda ''La ilahe illallah'' diyen kimse yok mu?" sözü kastedilmiştir. "Rabbim! Beni geri çevir, belki, yapmadan bıraktığımı tamamlar, iyi iş işlerim"[Müminun 99] buyruğundaki iyi işten kasıt, La ilahe illallah sözüdür. "İyi davrananlara; daima daha iyisi ve üstünü verilir"[Yunus 26] ayetindeki iyi davrananlardan kasıt, La ilahe illallah diyenler, daha iyisinden kasıt ise cennettir. Üstünü sözünden kasıt ise yüce Allah'ı görmektir.  [-] Zayıf

 

 

 

206- İbn Abbas der ki: "Siz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten men eder ... "[Al-i İmran 110] ayetinden kastedilen şudur: "Siz insanlara La ilahe illallah demelerini emredip Allah'ın indirdiklerini ikrar etmelerini emredersiniz. Bu yolda da onlarla savaşırsınız. La ilahe illallah en büyük iyiliktir. Yine onları kötülüklerden nehyetmektesiniz. Kötülük ise yalanlamaktır. Yalanlamak ta en büyük kötülüktür. " ... Ancak Allah'ın sözü yücedir"[Tevbe 40] ayetindeki sözden kasıt, La ilahe illallah sözüdür. " ... inkar edenlerin sözünü alçaltmıştı ... ''[Tevbe 40] buyruğundan kastedilen ise Allah'a ortak koşmaktır. "İyi davrananlara; daima daha iyisi ve üstünü verilir''[Yunus 26] buyruğundan, Allah'tan başka ilah olmadığına şahitlik edenlere cennetin verileceği kastedilmiştir. "Gerçek dua ve ibadet ancak O'nadır''[Ra'd 14] ayetindeki duadan kasıt, Allah'tan başka ilah olmadığına şahitlik etmektir. "Allah şüphesiz adaleti, iyilik yapmayı ... emreder''[Nahl 90] ayetinden kastedilen, Allah'tan başka ilah olmadığına şahitlik etmektir. "Rahman'ın katında bir ahid almış olandan başkası asla şefaatte bulunamayacaktır"[Meryem 87] ayetindeki ahid sözünden kasıt, Allah'tan başka ilah olmadığına şahitlik ederek gerçek güç ve kuvvetin Allah'a ait olduğunu kabul ederek ona yönelmektir. "Onlar Allah'ın hoşnut olduğu kimseden başkasına şefaat edemezler"[Enbiya 28] ayetindeki hoşnut olduğu kimselerden kastedilen de Yüce Allah'ın, kendisinden başka ilah olmadığına şahitlik etmeleri sebebiyle razı olduğu kişilerdir. "Kim bir iyilik getirirse, ona daha iyisi verilir"[NemI 89] ayetinden: "Kim La ilahe illallah derse, bu sözle kendisine hayırlar verilir" sözü kastedilmiştir. "Ortaya bir kötülük koyan ise ancak misliyle cezalandırılır"[En'am 160] ayetindeki kötülükten kasıt şirktir. Bu kişiler: "yüzü koyun ateşe atılırlar."[NemI 90] "Gerçeği getiren ve onu doğrulayanlar, işte onlar, Allah'a karşı gelmekten sakınmış olanlardır"[Zümer 33] ayetindeki gerçek, La ilahe illallah sözü, doğrulamaktan kasıt Resul'üne inanmaktır. Sakınmış olanlar sözünden kasıt ise şirkten sakınmalarıdır. "Rahman olan Allah'ın izni olmadan kimse konuşamayacaktır. Konuştuğu zaman da doğruyu söyleyecektir"[Nebe 38] ayetindeki doğruyu söylemekten kasıt, Allah'tan başka ilah olmadığına şahadettir. "Allah'ın, hoş bir sözü; kökü sağlam, dalları göğe doğru olan, Rabbinin izniyle her zaman meyve veren hoş bir ağaca benzeterek nasıl misal verdiğini görmüyor musun?''[İbrahim 24] ayetindeki hoş söz, Allah'tan başka ilah olmadığına şahadettir. Hoş ağaç mümindir. Kökünün sağlam olması, La ilahe illallah sözünün müminin kalbinde kök salması, dalların göğe doğru olması ise, müminin amelinin semaya yükselmesidir. "Çirkin bir söz de, yerden koparılmış, kökü olmayan kötü bir ağaca benzer''[İbrahim 26] ayetindeki çirkin sözden kasıt şirktir. Kötü ağaç kafirdir. Ağacın yerden koparılması ve kökünün olmaması ise kafirin şirkine hiçbir delil getirememesi ve Allah'ın şirkle birlikte hiçbir am eli kabul etmemesidir.   [-] Zayıf

 

 

 

207- Mücahid der ki: "Nimetlerini açık ve gizli olarak size bolca ihsan ettiğini görmez misiniz?"[Lükman 20] ayetindeki nimetten kasıt, La ilahe illallah sözüdür.  [-]  Sahih, ravileri güvenilir. İbn Cerir (21/78); Taberani, Dua (3/1523).

 

 

 

208- Said b. Rummane demiştir ki: Vehb b. Münebbih'e "Cennetin anahtan ''La ilahe illallah'' sözü değil midir?" diye soruldu. "Evet, odur; ama her anahtarın mutlaka dişleri vardır. Kim anahtarı kapıya dişleriyle sokarsa, açılır. Kim de kapıya dişsiz sokarsa, açılmaz" diye cevap verdi.  [-] Zayıf.

 

 

 

209- Katade: "Bu sözü, ardından geleceklere devamlı kalacak bir miras olarak bıraktı ki insanlar dönsünler"[Zuhruf 28] ayetini açıklarken şöyle demiştir: "Bu sözden kasıt, Allah'tan başka ilah olmadığına dair şahadet ile Allah'ı tevhid etmektir. Zira soyundan bu sözü söyleyen birileri hep olmuştur. Dönmekten kasıt ise tövbe edip öğüt almalarıdır."   [-]  Sahih, ravileri güvenilir. İbn Cerir (20/577, 579).

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Yüce Allah'ın Sıfatlarının İsbatına Dair Bölümler