Müslümanların Ayıplarını Araştırmayı Terk Etmek;-Daha Önceki
Bölümlerde Zikredilenin Dışında- Onların Özürlerini
Kabul Etmek |
10682- Bera b. Azib der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Selleml bize, evlerinde (veya çadırlarında)
olan kızların bile işiteceği kadar yüksek bir sesle şöyle hitab etti: "Ey
diliyle Müslüman olan ancak kalbine henüz imanı yerleştirememiş olanlar!
Müslümanların gıybetini yapmayın ve onların ayıplarını araştırmayın! Zira kim
onların gizli hallerini araştırırsa, Allah da onun gizli hallerini araştırır.
Allah kimin gizli hallerini araştırırsa. o kimseyi evinin içinde dahi rezil
eder.''
İsnadı hasendir.
10683- Abdullah b. Muhammed
b. Munazil der ki: "Mümin kimse kardeşlerinin mazeretIerini kabul eder.
Münafık ise kardeşlerinin hep kusurlarına göz diker.''
İsnadında bir sakınca
yoktur.
10684- Hamdün el-Kassar
der ki: "Kardeşlerinizden biri bir yanlış yaptığı zaman onu yetmiş açıdan
mazur görmeye bakın. Eğer yetmiş açıdan mazur görülmesine rağmen kalpleriniz
bunu kabul etmezse bilin ki artık esas ayıplanması gereken sizin
kalplerinizdir."
İsnadı ceyyiddir.
10685- Aynı isnad ile
Hamdün el-Kassar şöyle demiştir: "Kardeşlerinizi iman ile kabul edip küfür
ile reddedin. Zira Yüce Allah bu ikisinin arasını dileği doğrultusunda ayırdı
ve: "şüphesiz Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz. Bunun
dışında kalan (günah) ları ise dilediği kimseler için bağışlar''[Nisa 48]
buyurdu.
10686- Asmai'nin amcası
Zekeriyya b. Yahya'nın bildirdiğine göre bir bedevi: "Kardeşlerinin
kötülüklerini unut ki, sana karşı dostlukları devam etsin" demiştir.
İsnadında bir sakınca
yoktur.
10687- Osman el-Hannat'ın
bildirdiğine göre Zünnun: "Masum olman (her şeyden arınmış olman) dışında
seni sevmeyen birinin dostluğuna güvenme" demiştir.
İsnadı ceyyiddir.
10688- Zünnun der ki:
"Üç şey tevazunun göstergelerindendir. Biri; kusurunu bilip nefsini küçük
görmendir. Diğeri; birliği sağlamak için insanlara saygı göstermektir. Bir
diğeri de; kimden gelirse gelsin hakkı ve öğüdü kabul etmektir. Üç şey güzel
ahlakın göstergelerindendir. Biri; kişinin kendi çevresiyle çekişmelere
girmemesi, onların ahlaklarım güzelleştirmeye çalışmasıdır. Diğeri;
çekiştikleri konulardan kendini uzak tutmasıdır. Üçüncüsü ise; onların ayıp ve
kusurlarını öğrenmeye çalışmamasıdır."
Tahric: İsnadı ceyyiddir.
Ebu Nuaym, Hilye (9/312).
10689- Muhammed b. Tahir
el-Veziri der ki: Mutarrifi şu şiiri okudu:
"Sana mazeret ile
gelen kişinin özrünü kabul et
Dediğiyle sana göre iyi
veya kötü yapmış olsa bile
Görünüşüyle hoşnut
olduğun kimse sana boyun eğerken içten sana asi olan dalalete düşürür seni
asiliği ile.'
10690- Ebu Muhammed Abdullah
b. Ebi Said el-Beyhaki, Ebu'l-Hasan
b. Ebi'l-Aliye'nin şu
şiirini okudu:
"Bana dediler ki
filan kişi sana kötülük yaptı
Gencin zillet üzerine
kurulan makamı ardır
Ben de dedim ki, o gelip
bize özrünü beyan etti
Bizde suçun diyeti
özürdür diye bir şey vardır. ''
10691- Ahmed b. Yahya
Sa'leb bize şu şiiri okudu:
"Ben üç şeyi dost
için oruca ve namaza eşit saydım
Biri zayıflara yardımda
bulunmak, biri her hatayı affetmek
Biri de sırrı kimsenin
olmadığı bir yerde bile söylemeyi terk etmek. ''
İsnadı ceyyiddir.
10692- Ebu Firas Haris b.
Said b. Hamdan kendine ait olan şu şiiri okudu:
"Bir suç işlesen de
ben mazur görürüm seni
Çünkü eminim senin gerçek
kardeşliğinden
Düşmanın yaptığı iyilik
aslında iyilik değildir
Bir zarar gelmez bilirim
dostun kötülüğünden."
İsnadı ceyyiddir.
10693- İbn Ebi Zaide
el-Mısri bildiriyor: Babam, bana, Mansur'un şu
şiirini okudu:
"Ben çok büyük bir
suç işledim
Sen de bunu bağışlayacak
kadar büyüksün
Affınla cömert ol
Sabrın la beni bağışla
Yaptıklarım beni kerem
sahibi biri kılmasa da
Sen kerem sahibi ol.''
10694- İbn Ebi Zaide,
Mansur'un şu şiirini okudu:
"Bağışla, ben
dediğin gibi kötülük ettim feki, ya kardeşliğin hakkı nerededir?
Sen de benim gibi kötülük
edersen
Hani ya fazlın ve
mertliğin nerededir?"
10695- Zünnun der ki:
"Üç şey İslam'ın göstergelerindendir. Biri, diğer müslümanları
gözetmektir. Diğeri, onlara eziyet vermemektir. Bir diğeri de, karşılık verme
imkanı olmasına rağmen kötülerini affetmektir.''
İsnadı ceyyiddir.
10696- Zünnun der ki:
"Cahilin cehaletine karşı yumuşak olmak, arif kişinin ahlakındandır.
Allah'a karşı tevazu sahibi olmak, arif kişinin ahlakındandır. Bununla şerefe
nail olur. Üç şey merhametin göstergelerindendir. Biri, çaresiz insanları
düşünmek, yetim ve miskinler ıçın kalpten üzülmektir. Diğeri, müslümanların
musibetlerine sevinmemektir. Bir diğeri de, kötü zanda bulunacak olsalar dahi
onlara nasihatte bulunmak, bilmeseler de, istemeseler de onları [aydalarına
olacak şeye yöneltmektir."
Mekarimu'l-ahlak
bölümünde bu yönde kafi derecede bir çok rivayetler ve hikayeler geçti.
Tahric: İsnadı ceyyiddir.
Ebu Nuaym, Hilye (9/362).
10697- Muhammed b. Yezid
b. Huneys der ki: İbn Cüreyc bana şöyle dedi: "(Müslüman) kardeşinle karşılaştığın
zaman ona: "Nereden geliyorsun?" diye sorma. çünkü geldiği yeri
bilmeni istemiyor olabilir. Eğer sana nereden geldiğini söylerse onu zor
durumda bırakmış olabilirsin. Eğer geldiği yerden başka bir yer söylerse bu da
ona bir yalan olarak yazılır. Aynı şekilde bir yere gittiğini görürsen ona:
"Nereye gidiyorsun?" diye sorma. Ona sormayıp ta gittiği yeri
öğrenmek için kendisiyle gitmekten de sakın. çünkü: ''Hile ve aldatma
cehennemdedir'' denilmektedir."
İsnadı hasendir.
Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e
tıklayın: