İntikam Almaktan Vazgeçip Affetmek |
7711 - Müminlerin annesi
Hz. Aişe der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ne zaman iki şeyarasında
tercilite serbest bırakılsa bu iki şeyden daha fazla sevdiği ve kolayına geleni
seçerdi. Ancak günah olan iki şeyarasında tercilite bırakıldığı zaman insanlar
içinde günaha en uzak olan kişi kendisi olmak isterdi. Allah'ın mukaddes
kıldığı değerleri hiçe sayıp sonra Allah adına intikam almak için karşılaştığı
hiçbir olayda kendi adına intikama kalkışmış değildir."
Buhari bu hadisi
Ka'nebi'den, Müslim ise Yahya b. Yahya
kanalıyla Malik'ten rivayet etti.
Tahric: İsnadı sahihtir.
- Buhari, edeb (101) - Müslim,fadail (77).
7711- Hz. Aişe der ki:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ne bir hizmetçiye, ne de bir
kadına vurmuş değildir. Allah yolunda cihad ettiği zamanlar hariç elindeki bir
şeyle kimseye de vurmuş değildir."
Müslim bu hadisi Hişam
b. Urve kanalıyla babasından rivayet etti.
Tahric: İsnadı hasendir.
Hadis sahihtir. - Müslım,fadail (79).
7712- Enes der ki:
Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) on yıl hizmet etim. Hiçbir zaman
bana: "Ö:r." bile demedi. Hizmetçinin yaptığı bir şey için de:
"Neden böyle yaptın, neden şöyle yapmadın!?" demedi.
Müslim bu hadisi Said ve
Ebu'r-Rabi'den rivayet etti.
Tahric: İsnadı sahihtir.
- Müslım,fadail (Sı).
7714- Enes b. Malik der ki:
Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) on yıl hizmet etim. Beni bir iş için
gönderdiğinde ve o işi yapmadığımda: "Kaderde olsaydı olurdu. takdir
edilseydi o iş olurdu" derdi.
Tahric: İsnadı hasendir.
Ahmed, Müsned (3/231), İbn Ebi Asım, es-Sünne (355), Ebu Nuayın, Hilye (6/179)
ve Abdürrezzak, Musannef 9/443 (ı 7947).
7715- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Selleml şöyle buyurdu:
"Sadaka vermekle mal eksilmez. Allah atfeden kulunun ancak izzetini artım.
Allah için alçak gönüllü olanı Allah yüceltir. ''
Müslim bu hadisi
Sahih'te Ali b. Hucr'dan rivayet etti.
Tahric: İsnadı sahihtir.
- Müslim, sıla (69).
7716- Ebu Hureyre
anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) otururken bir adam Ebu Bekr
es-Sıddik'e sataştı. Ebu Bekr ise susuyordu. Adam Ebu Bekr'e sataşmaya devam
edince, Ebu Bekr ona cevap verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) kalkınca Ebu Bekr peşinden gitti ve: "Ey Allah'ın
Resulü! Adam bana sataştı, ancak sen sustun. Ben adama cevap verince ise
kalktın" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Ey Ebu Bekr! Sen susarken melek ona cevap veriyordu. Sen adama cevap
verince melek semaya yükseldi ve Şeytan geldi. Ben de şeytanla beraber oturmam.
Ey Ebu Bekr! Şu üç şeyin hak olduğunu bil: Allah, bir kulun yaptığı zulmü
bağışlayanın izzetini arttırır. ihtiyacından fazlasını isteyenin fakirliğini
arttırır. Allah rızası için sadaka verene ise daha fazlasını verir. ''
İsnadı hasendir.
Leys bu hadisi Said
el-Makburi kanalıyla Beşir b. Muharrir'den, o da Said b. el-Müseyyeb'den;
"Bir adam Ebu Bekr'e sövünce, Ebu Bekr sustu. Sonra adama cevap verince
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kalktı." şeklinde nakletti. - Ebu
Davud 5/204 (4896).
Buhari bu ikinci
rivayetin daha doğru ve mürsel olduğunu söyledi.
7717- Ebu Curey Cabir b.
Süleym'in bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Bir kişi sana sö verse veya sende olan bir kusurla ayıplarsa;
sen onda olduğunu bildiğin şeyle onu ayıplama. Çünkü bunun vebali onadır
...
Tahric: İsnadı hasendir.
Ebu Davud 4/344 (4084).
7718- Ebu'l-Ahvas,
babasının şöyle dediğini nakleder: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
üzerimde eski giysiler olduğunu görünce: "Malın var mı?" diye sordu.
Ben: "Evet" cevabını verince Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Allah'ın sana ikramda bulunduğu gibi sen de kendine harca"
buyurdu. Ben: "Bir adam yanıma gelince onu ağırladım, ben onun yanına
gidince ise ağırlamadı. Ben onu ağırlayayım mı?" diye sorunca Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet" cevabını verdi. ''
Tahric: İsnadı hasendir.
Ebu Davud 4/344 (4084).
7719- Ebu'l-Ahvas,
babasından bildiriyor: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına kötü
bir görünüş le geldiğimde bana: "Malın var mı?" diye sordu.
"Evet, var" dediğimde: "Ne tür malın var?" diye sordu.
"Deve, köle, at, koyun her türlüsünden var" dediğimde: "Yüce
Allah sana nimet bahşetmişse bu nimetin izleri üzerinde görünsün!"
buyurdu. Sonra: "Kabilenin develeri kulakları sağlam develer doğurduğu
zaman usturayla kulaklarını kesip bu bahıre'dir diyerek onu salıyor musun? Veya
kulakları ya da derisine çizik atıp etini kendine ve ailene haram sayıyor
musun?" diye sorunca: "Evet!" dedim. Bunun üzerine:
"Allah'ın sana ihsan ettiği senin faydalanman içindir. Allah senden daha
güçlü ve bıçağı seninkinden daha keskin iken bunu yapmıyorsa sen neden
yapıyorsun?" buyurdu. Ona: "Ey Allah'ın Resulü! Adamın birinde
misafir oluyorum, ancak bana ne ikramda bulunuyor, ne de ağırlıyor. O da bana
uğradığında aynı şekilde mi karşılık vereyim yoksa onu ağırlayayım mı?"
diye sorduğumda, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sen onu
ağırla!" buyurdu,
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Ebu Davud 4/333 (4063) ve Tirmizi 4/365 (2006).
7720- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Kim bir Müslümanı rahatlatmak için alışveriş sözleşmesini iptal ederse
Allah da o kişinin günahlarını affeder."
İshak bu hadisi Malik
kanalıyla Sumeyy'den aktarmıştır; ancak kendi kitabında Süheyl olarak
geçmiştir.
Tahric: İsnadı hasendir.
Haraiti, Mekarimu'l-Ahlak (17).
7721 - Hz. Ali'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Size hem dünya, hem de ahiret ahalisinin en güzel ahlakının ne olduğunu
söyleyeyim mi? Sana haksızlık edeni affetmen, akrabalık bağını seninle kesmiş
olanla bu bağı canlandırman, bir şeyleri senden esirgeyen kişiye senin bir şey
esirgememendir. ''
Tahric: İsnadı zayıftır.
Suyuti, Dürrü'l-Mensur (3/629) ve Abdürrezzak, Musannef (ıı / ı 72).
7722- Eyyub b.
Meysere'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Seni ziyaret etmeyeni ziyaret et, sana hediye vermeyene sen
hediye ver. ''
Yahya b. Main der ki:
Eyyub b. Meysere, Medeni'dir. Beyhaki der ki:
Hadis mürsel ve
ceyyiddir. Konunun başında açıkladığımız güzel ahlakın özelliklerini
desteklemektedir.
İsnadı ceyyid mürseldir.
7723- Ukbe b. Amir
el-Cüheni der ki: Bir gün Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber
yürürken şöyle buyurdu: ''Ey Ukbe b. Amir; akrabalık bağını seninle kesmiş
olanla bu bağını canlandır. Bir şeyleri senden esirgeyen kişiye sen bir şey
esirgeme ve sana haksızlık edeni affet." Sonra Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bana şöyle buyurdu: "Dilini tut, günahların için ağla ve
evinde oturmaya bak. ''
Urve b. Mücahid bu
hadisi anlatınca şöyle derdi: "Bilin ki; diline sahip olmayan, günahlarına
ağlamayan ve evinde oturmayan nice kimseler vardır.
Asım b. Ali İsmail'den
rivayette bulunarak hadisin ilk bölümüne mutabaat etmiştir.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Ahmed, Müsned (4/158)
7724- Hz. Aişe'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Size hem dünya, hem de ahiret ahalisinin en güzel ahlakının ne olduğunu
söyleyeyim mi? Akrabalık bağını seninle kesmiş olanla bu bağı canlandırman, bir
şeyleri senden esirgeyen kişiye senin bir şey esirgememen ve sana haksızlık
edeni affetmendir. ''
Tahric: İsnadında mechul
olanlarvardır. Suyuti, Dürrü'l-Mensur (3/630).
7725- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Size hem
dünya, hem de ahiret ahalisinin en güzel ahlakının ne olduğunu söyleyeyim
mi?" diye sorunca, sahabe: "Evet, ey Allah'ın Resulü!"
karşılığını verdiler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Akrabalık bağını seninle kesmiş olanla bu bağı canlandır, bir
şeyleri senden esirgeyen kişiye sen bir şey esirgememe ve sana haksızlık edeni
affet" buyurdu.
Tahric: İsnadında
tanımadığım biri vardır ve hadisin isnadında kopukluk mevcuttur. Suyuti,
Dürrü'l-Mensur (3/630).
7726- Ahmed b. İshak b.
Mansur der ki: Babam, Ahmed b. Hanbel'e:
"Güzel ahlak
nedir?" diye sorunca, Ahmed b. Hanbel: "İnsanlardan gelen şeye
tahammül etmendir" cevabını verdi.
7727- Enes b. Malik der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) çoğu zaman şöyle buyururdu:
"Siz, Ebu Damdam gibi olmaktan aciz misiniz?" Sahabe: "Ebu
Damdam nedir (kimdir), ey Allah'ın Resulü?" diye sorunca da: "Bizden
önce Ebu. Damdam adında bir adam vardı. Bu kişi sabahlayınca: ''Allahım!
Haysiyetimi zedeleyenlere hakkımı helal ediyorum'' derdi" buyurdu.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Ebu Davud 5/198-199 (4886).
7728- Enes der ki: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir taşı kaldıran bir topluluğun yanına gitti ve:
"Neden bu taşı kaldırıyorsunuz?" diye sordu. Onlar: "Cahiliye
döneminde de bunu kaldırıyorduk" cevabını verince Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Size insanların en güçlüsünü bildireyim
mi?" diye sordu. Sahabe: "O da kimdir, ey Allah'ın Resulü?"
karşılığını verince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Sizden öncekilerden bir adam evinden çıkınca: ''Bana söverek haysiyetimi
zedeleyenlere hakkımı helal ediyorum'' derdi." Sonra Hz, Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Siz. Ebu Damdam gibi olmaktan aciz
misiniz?" diye sordu. Sahabe: "Ebu Damdam kimdir?" diye sorunca
da: "Sizden önce yaşamış bir adam. Bu kişi evinden çıkınca: ''Bana söverek
haysiyetimi zedeleyenlere hakkımı helal ediyorum'' derdi" buyurdu.
Sabit, hadisi Enes'ten
rivayet etti. Sahih olan ise Hammad b. Seleme kanalıyla Sabit'ten, o
Abdurrahman b. Aclan'dan, o da Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
mürsel olarak nakledilmiş halidir.
Tahric: İsnadı zayıftır.
- Ebu Davud 5/198-199 (4887).
7729- Uleyye b. Zeyd'in
sahabeden olan Harise'den bildirdiğine göre, Harise: "Allahım! Haysiyetimi
zedeleyen kullarına hakkımı helal ediyorum" dedi. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Dün haysiyetini zedeleyenlere hakkını helal eden
nerede?" diye sorunca, Harise: "Benim ey Allah'ın Resulü!"
karşılığını verdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah
sadakanı kabul etti" buyurdu.
Tahric: Senedinde
sakınca yoktur. İbnu'l-Hacer, İsabe (4/493) ve İbnu'l-Esir, Üsdü'l-Gabe (
4/81).
Beyhaki der ki:
"Hocamız bu hadisi rivayet ederken senedini doğru bir şekilde
zikredememiş, Ulbe b. Zeyd yerine Uyeyne b. Zeyd, Abdulmecid yerine de
Abdulhamıd demiştir. Ancak doğrusu burada zikrettiğimiz şekildedir. Muhammed b.
ishak, TEbuk gazvesi konusu içinde bu hadisi zikretmiştir. Muhammed'in
zikrettiği rivayet de bu hadisin şahididir."
7730- Ebu Hemmam,
babasından bildiriyor: Ömer b. Zer' in kendisine eziyet eden bir amcaoğlu vardı.
Ömer ise: "Bizim kanaatimiz, bizim sebebimizle Allah'a isyan edene
karşılık bizim onun bu hareketine karşılık Allah'a itaat etmemizdir"
derdi.
Tahric: İsnadı hasendir.
Ebu Nuaym, Hilye (S / 113).
7731- Amr b. Şuayb'ın,
babası kanalıyla dedesinden bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah mahlukatı topladığı zaman bir münadi:
''Fazilet ehli nerede?'' diye seslenir. Az sayıda kişi kalkar ve hızlıca
cennete giderler. Melekler onları karşılayıp: ''Sizin hızla cennete gittiğinizi
görüyoruz. Siz kimsiniz?'' diye sorarlar. Onlar: ''Biz fazilet ehliyiz''
cevabını verince, melekler: ''Sizin fazileliniz neydi?'' diye sorarlar. Onlar:
''Bize zulmedilince sabreder, bize kötülük edilince affeder. Bize cahillik yapilınca
yumuşak davranırdık'' cevabını verince onlara: ''Cennete girin. İyi davranış
sergileyenlerin mükafatı ne güzeldir'' denir. "
Hadisin metni garibdir
ve senedinde zayıflık vardır. Allah en doğrusunu bilir.
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Ebi Dünya, Hilm (56) Bak: Münziri, et-Terğib (3/418).
7732- Enes b. Malik'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Kul ahlakını güzelleştirmedikçe, kinini yutmadıkça ve kendisi için
sevdiğini diğer insanlar için de sevmedikçe kamil imana sahip olamaz. Bazı
insanlar amel yapmadan cennete girdiler." Sahabe: "Neyle girdiler, ey
Allah'ın Resulü?" diye sorunca: "İslam ehline karşı samimi ve
müsamahakar olmakla" cevabını verdi.
Beyhaki der ki: Ebu
Mevdüd'un ismi Abdulaziz b. Ebi Süleyman'dır.
Fevaid'i içinde geçen
hikayeler arasında bunu bize bildirdi.
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Adiy, el-Kamil (6/2375), İbn Lal, Zehru'l-Firdevs (4/216) ve Deylemi,
Müsnedu'l-Firdevs (5/115).
7733- Amr b. Evs der ki:
"Alçak gönüllüler, insanlara zulmetmeyen, zulme uğradıkları zaman da
karşılık vermeyen kimselerdir."
Tahric: İsnadı hasendir.
Hatib, Tarih (14/226) ve SuyUtı, Dürrü'l-Mensur (6/48).
7734- Mücahid: "
... Faydasız bir şeye rastladıkları zaman yüz çeviriP vakarla
geçerler"[Furkan 72] buyruğu hakkında: "Onlara eziyet edildiği zaman
affederlerdi" dedi.
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Cerir, Tefsir (19/49) Bak: SuyUtl, Dürrü'l-Mensur (6/383).
7735- Heysem b. Muaviye
der ki: "Zulme uğrayınca eliyle ve diliyle karşılık vermeyen, kalbiyle
buğzetmeyen kişilerin nuru halk arasında yayılır.''
Tahric: İsnadında
tanımadığım biri vardır. Hatib, Tarih (1/247).
7736- Ömer b. Abdilaziz:
"Allah'tan korkan, intikam almaz. Allah'tan sakınan her istediğini yapmaz.
Kıyamet günü de bu durum gördüğünüz gibi olacaktır" dedi.
İsnadında sakınca
yoktur.
7737- Ebu Cafer
el-Firğani der ki: Benim de duyduğum bir mecliste Cüneyd'e, insanlara şefkatli
davranmanın ne olduğu sorulunca: "Senden istedikleri şeyi vermen, onları
yapamayacakları şeyi yüklememen, bilmedikleri şeylerle onları muhatab
etmemendir" cevabını verdi.
Ebu Cafer el-Firğani,
Muhammed b. Abdullah el-Pirğani es-Sufidir.
7738- Said b. Mesrlik
der ki: "Rabi b. Huseym'in başına bir taş isabet edip yarılınca, başındaki
kanı silip: "Allahım! Onu bağışla. O taşı bana kasten atmamıştı"
demeye başladı.
Tahric: İbnu'l-Cevzi,
Sıfatu's-Safve (3/61).
7739- İbrahim et- Teymi
der ki: "Bana zulmeden kişiye ben merhamet ederim."
Tahric: Avvam, İbn
Havşeb eş-Şeybani'dir. İbnu'I-Cevzi,Sifatu's-Safve (3/91).
7740- Sehl b. Mansur der
ki: Çocukların Behlül'ü çakıllada taşladıklarını gördüm. Bir çakıl ona isabet
edip kanatınca şu beyti söyledi:
Allah bana yeter O'na
güvendim.
Herkesin perçemi onun
elinde
Kaçan hiç kimse ondan
kaçamaz
Ancak onun huzuruna
kaçılır
Bana eziyet etmek için
taş atan nicelerine
Merhamet etmekten başka
bir yol bulamıyorum.
Ben: "Onlar seni
taşlarken sen onlara merhamet mi ediyorsun?" deyince, Behlül: "Sus!
Belki de Allah benim üzüntüme ve onların sevincine bakar da beni onlara veya
onları bana bağışlar" karşılığını verdi.
Tahric: Hadisin ravileri
hakkında bilgi bulamadım. Ebu'l-Kasım en-Nisabılri, Ukalau'l-Mecanin
(68-69).
7741- Bişr b. el-H aris
der ki: Bir adam Fudayl (b. İyad)'a gelerek: "Ben Allah için seni kardeş
kabul ediyorum veya seviyorum" deyince, Fudayl:
"Böyle deme.
''Seninle kardeş olmayı seviyorum'' de" dedi. Sonra adam ağlayarak ona
gelince, Fudayl: "Neyin var?" diye sordu. Adam: "Malım
çalındı" cevabını verince, Fudayl: "Yanımızda sana verebileceğimiz
bir şey var" veya bu manada bir şey söyledi. Adam: "Ağlamamın sebebi,
malı çalanın kıyamet günü bir mazeretinin olmamasındandır" karşılığını
verdi.
İsnadı ceyyiddir.
7742- Fudayl b. İyad der
ki: "Allah bir kulu sevmeyi isterse, ona zulmedecek birini musallat
eder.''
Tahric: İsnadı zayıftır.
Ebu Nuaym, Hilye (8/104).
7743- Fudayl b. İyad der
ki: "Kul, düşmanı kendisinden emin olmadıkça takva sahiplerinden
sayılamaz.''
Tahric: İsnadı zayıftır.
Ebu Nuaym, Hilye (8/104).
7744- Katade: "Kim
zulme uğradıktan sonra hakkını alırsa, artık onlara yapılacak bir şey
yoktur"[Şura 41] ayetini açıklarken şöyle demiştir: "Bu durum cinayet
veya yaralama konularında söz konusuduL Ancak biri sana zulmettiği zaman sen
ona zulmetme. Biri sana ahlaksızlık yaptığı zaman sen ona ahlaksızlık yapma.
Biri sana ihanet ettiği zaman sen de ona ihanet etme. Zira mümin, her zaman
güvenilir ve hoş görülüdüL İhanet ve aldatma da facir (günahkar) kişilerin
işidir.''
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Suyuti, Dürrü'l-Mensur (7/360).
Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e
tıklayın: