ŞUABU’L-İMAN

55. ŞU’BE: Ana Baba’ya İyilik

 

Annenin Kalbini Kazanmakla ilgili Abid Cüreyc Hadisi

 

7494- Ebu Hureyre der ki: (Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu) Cüreyc, manastırında ibadet ederken annesi geldi ve: "Ey Cüreyc! Ben senin annenim. Benimle konuş" dedi. Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize bunu anlatırken Cüreyc'in annesinin böyle derken nasıl yaptığını tarif etti ve ellerini şu şekilde yanağına koydu. Musa hadisinde: "Süleyman da hadisi anlatırken sağ elini sağ kaşına koydu" ibaresi geçmiştir. Şeyban ise hadisinde şöyle geçer: "Ebu Rafi, Ebu Hureyre'nin hadisini anlatırken Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Cüreyc'in annesinin ona seslenirken elini nasıl kaşına götürdüğünü ve başını kaldırıp seslenerek: "Ey Cüreyc! Ben senin annenim. Benimle konuş" dediğini, ancak onun namaz kıldığını gördüğünü anlattığını söyledi."

 

Cüreyc: "Allahım! Annem ve namaz (arasında tercih yapmak zorundayım)" deyip namazı tercih etti. Annesi üçüncü defa gelip: "Ey Cüreyc! Ben senin annenim. Benimle konuş" dedi, ancak onun namaz kıldığını gördü. Hepsinde de Cüreyc: "Allahım! Annem ve namaz (arasında tercih yapmak zorundayım)" deyip namazı tercih etti. Bunun üzerine annesi: "Allahım! Bu, Cüreyc oğlumdur. Onunla konuştum; ancak benimle konuşmadı. Allahım! Ona fahişeleri göstermedikçe canını alma!" dedi. Annesi onun fahişe fitnesine düşmesi için dua etseydi, bu fitneye düşerdi. Bir koyun çobanı onun köyüne gelirdi. O köyden bir kadın dışarıya çıkınca çoban kadınla zina etti ve kadın hamile kalarak bir oğlan doğurdu. Kadına: "Bu çocuk kimden?" diye sorulunca: "Şu manastırdaki adamdan" cevabını verdi. Köylüler baltalarıyla ve kürekleriyle Cüreyc'e gelip seslendiler; ancak onu namaz kılarken buldular. Bu sebeple Cüreyc onlarla konuşmadı. Bunun üzerine manastırını yıkmağa başladılar. Cüreyc bunu görüp te yanlarına inince: "Şu kadına sod" dediler. O da bebeğin başını -bir rivayete göre de gülümsedikten sonra bebeğin başını- sıvazlayarak: "Baban kimdir?" diye sordu. Bebek: "Koyunların çobanı" cevabını verip, onlar bunu duyunca ve Cüreyc'in durumunu görünce: "Biz, yıktığımız yerleri altın ve gümüşle inşa ederiz" dediler. Cüreyc: "Hayır. Sadece eskiden olduğu gibi toprakla yapın" karşılığını verdi.

 

Şeyban hadisinde: "Sonra manastıra geri çıktı" ibaresi geçmiştir. Müslim bu hadisi Şeyban'dan rivayet etti.

 

Tahric: İsnadı sahihtir. - Müslim, sıla (7).

 

 

 

7495- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: Sadece şu üç kişi beşikteyken konuştu: Hz. isa b. Meryem: diğeri israil oğullarından. Cüreyc adında abid bir adam vardı. Bu kişi bir manastır yapıp içinde namaz kılmaya başladı. Annesi gelip: "Ey Cüreyc!" deyince, Cüreyc: "Allahım! Annem ve namaz (arasında tercih yapmak zorundayım)" deyip namazı tercih etti. Annesi gidip başka bir gün gelince, Cüreyc aynı şekilde davrandı. Üçüncü gün de aynı şekilde davranınca annesi: "Allahım! Fahişeleri görmeden veya onların yüzüne bakmadan- onun canını alma" dedi. Bir gün israil oğulları Cüreyc'den ve faziletinden bahsedince israil oğullarının fahişelerinden biri: "isterseniz onu yoldan çıkarırım" dedi. Onlar: "isteriz" deyince kadın Cüreyc'in karşısına çıktı; ancak Cüreyc ona dönüp bakmadı. Bunun üzerine kadın Cüreyc'in manastırına gelip giden bir çobana gidip onunla zina yaptı ve hamile kalıp bir oğlan çocuğu doğurdu. Sonra da: "Bu çocuk Cüreyc'dendir" dedi. israil oğulları Cüreyc'e gidip, dövdüler, sövdüler ve manastırını yıktılar. Cüreyc: "Ne istiyorsunuz?" diye sorunca: "Şu fahişeyle zina yaptın ve senden bir çocuk doğurdu" cevabını verdiler. Cüreyc: "Çocuk nerede?" diye sorunca, çocuk getirildi ve Cüreyc namaza durup dua etmeye başladı. Sonra çocuğun yanına gidip parmağıyla göğsüne dürtüp: "Ey çocuk! Baban kim?" diye sordu. Çocuk: "Babam çobandır" deyince halk Cüreyc'e koşup onu öpmeye başladılar ve: "Manastırını altından yaparız" dediler. Cüreyc: "Buna ihtiyacım yok. Siz daha önce olduğu gibi yapın" dedi.

 

(Beşikteyken konuşan üçüncü kişi de şudur) Bir kadın kucağındaki çocuğunu emzirirken, kılık kiyafeti güzel bir adam geçti. Çocuğun annesi: "Allahım! Oğlumu bunun gibi yap" diye dua etti. Çocuk emmeyi bırakıp atlıya döndü ve ona bakıp: "Allahım! Beni bunun gibi yapma" dedi ve tekrar emmeye başladı." Ebu Hureyre ekledi: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Selleml, çocuğun nasıl emdiğini anlatırken parmağını ağzına götürüp emdiğini görür gibiyim." Sonra çocuğun annesinin yanından dövülen bir cariye geçerken: "Allahım' Oğlumu bunun gibi yapma" dedi. Çocuk emmeyi bırakıp atILya döndü ve ona bakıp: "Allahım! Beni bunun gibi yap" dedi. O zaman kadınla oğlu konuşmaya başladılar. Anne şöyle dedi: "Boğazı tıkanasıca! Oğlum; yanından kılık kiyafeti güzel biri geçince: ''Allahım! Oğlumu bunun gibi yap'' diye dua ettim, sen: ''Allahımı Beni bunun gibi yapma'' dedin. Sonra şu cariye geçerken: ''Allahım! Oğlumu bunun gibi yapma'' dedim, sen: ''Allahım! Beni bunun gibi yap'' dedin." Çocuk annesine şöyle karşılık verdi: "Anneciğim! Yanından geçen atlı zorba biriydi. Sen onun gibi olmam için Allah'a dua ettin, ben de: ''Allahım! Beni onun gibi yapma'' dedim. Bu cariyeye ise çalmadığı halde çaldığını, zina yapmadığı halde zina yaptığını söylüyorlar, o ise: ''Allah bana yeter'' diyordu."

 

Buhari bu hadisi Müslim b. İbrahim kanalıyla Cerir b. Hazım'dan; Müslim de Sahıh'te Züheyr b. Harb kanalıyla Yezid b. Harun'dan, o da Cerir' den rivayet etti.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. - Buhari, mezalim (108) - Müslim, sıla (8).

 

 

 

7496- Yezid b. Havşeb el-Pihri'nin babasından bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Rahip Cüreyc, eğer fakih ve alim biri olsaydı, annesine cevap vermesinin Rabbine ibadet etmesinden daha üstün olduğunu bilirdi. ''

 

Ali b. el-Mavsil hadisi Muhammed b. Yunus kanalıyla Hakem b. er-Reyyan'dan bu şekilde rivayet etti. Kitabımda, İbn Abdan Muhammed b. er-Reyyan şeklinde geçmiştir. Hakem şeklinde olanı daha doğrudur. Bu hadisin senedinde meçhul bir ravi vardır.

 

Tahric: İsnadı çakzayıftır. Hatib, Tarih (13/43) ve Deylemi, Müsnedu'l-Firdevs 2/341 (5029).

 

 

 

7497- Talk b. Ali der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Anne babama veya birine yetişseydim ve yatsı namazını kılarken Fatiha suresini okuyunca annem: ''Ey Muhammed!'' diye seslenseydi, ona: ''Buyur'' diye cevap verirdim. '' Ravilerden Yasin b. Muaz zayıftır.

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

7498- Mekhül der ki: "Sen namaz kılarken annen seni çağırırsa ona cevap ver." 

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Hennad, Zühd 2/477 (972).

 

 

 

7499- Mekhül der ki: "Sen namaz kılarken annen seni çağırırsa ona cevap ver. Baban çağırınca ise namazı bitirmeden cevap verme.''

 

Tahric: İsnadı ceyyiddir. Suyuti, Dürrü'l-Mensur (5/266).

 

 

 

7500- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Anne babasından birine veya ikisine ihtiyarlıklarında yetişip cennete giremeyenin burnu yerde sürünsün, sonra burnu yerde sürünsün, sonra burnu yerde sürünsün ... 

Müslim bu hadisi Şeyban b. Ferrüh'tan rivayet etti.

 

Tahric: İsnadı sahihtir. - Müslim, sıla (9).

 

 

 

7501- Ubey b. Malik'in bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Anne babasından ikisine veya birine yetişmesine rağmen cehenneme gireni, Allah (rahmetinden) uzaklaştırsın ... 

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Buhari, Tarih 1/2(40), Ahmed, Müsned (4/344), Taberani, M. elKebir 1/202 (544), İbnu'I-Ca'dIMüsned 1/504-505 (990).

 

 

 

7502- Zurare'nin, kavminden olan Malik veya Ebu Malik'ten bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Müslümanlar arasında bir yetimi sofrasına katıp, ihtiyacı kalmayıncaya kadar yedirip içirene cennet kesinlikle vacip olur. Anne babasından ikisine veya birine yetişmesine rağmen cehenneme gireni. Allah (rahmetinden) uzaklaştırsın. Müslüman bir köleyi hürriyetine kavuşturan, bu yaptığıyla cehennemden azad olur ... 

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Tayalisi, Müsned (186-187), Taberani, M. el-Kebir 19/300 (670) ve Ahmed,Müsned (4/344, 5/29) Bak: Münziri, et-Terğib (3/347-348).

 

 

 

7503- Sehl b. Muaz'ın babasından bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Öyle kullar vardır ki. kıyamet gününde Allah onlara rahmet bakışıyla bakmayacak, onları ıslah edip temize çıkarmayacaktır" buyurdu. o: "Ey Allah'ın Resulül Bunlar kimledir?" diye sorduğunda, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Anne babasını istemeyip terk ederek onlardan uzak olan, çocuğundan beri olan ve kendisine iyiliklerde bulunan bir kavmin iyiliklerini inkar edip onlardan beri olanlardır" buyurdu. 

 

 

Tahric: İsnadı çok zayıftır. Ahmed, Müsned (3/340) ve Taberani, M. el-Kebir 20/195 (437) Bak: Suyuti, Dürrü'l-Mensur (5/266).

 

 

 

7504- İbn Abbas'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kıyamet gününde en şiddetli azaba maruz kalacak olanlar şunlardır:

Peygamber katili veya Peygamber tarafından öldürülen kişi. anne babasından birinin katili olanlar, resim (canlı varlıkların heykellerini) yapanlar ve ilminden faydalanılmayan alim kişilerdir.''

 

Tahric: İsnadı zayıftır. DeyIemi, Müsnedu'l-Firdevs 1/217 (829) Bak: Suyuti, Dürrü'l-Mensur (5/226).

 

 

 

7505- Ebu Bekre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle

buyurdu: "Yüce Allah bütün günahlardan dilediğinin cezasını kıyamet gününe erteler. Ancak anne babaya asi olan kişilerin cezasını dünya hayatında iken ölmeden önce verir. Kim gösteriş için bir şey yaparsa Allah onun bu işi gösteriş için yaptığını açığa çıkaTir. Kim de nam için bir iş yaparsa Allah onun bu işi nam için yaptığını ifşa eder ve açığa çıkarır. ''

Başkası bunu Bekkar'dan rivayet ederek ona mutabaat etmiştir.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Ebi Şeybe, Musannef (8/355).

 

 

 

7506- Ebu Bekre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Yüce Allah bütün günahlardan dilediğini bağışlar. Ancak anne babaya asi olmanın günahı hariç. Onun cezasını kişi ölmeden önce dünyadayken verir. ''

 

Tahric: İsnadı zayıftır ve tanımadığım bir ravisi vardır. DeyIemi, Müsnedu'l-Firdevs 3/267 (4794) ve Hakim, Müstedrek (4/156) Bak: Zehebi, Siyer (17/305-306) ve Münziri, et-Terğib (3/331).

 

 

 

7507- Müminlerin annesi Hz. Aişe'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Babasına sertçe bakan ona iyilik etmemiş olur" buyurdu.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Adiy, el-Kamil (4/1387) Bak: Heysemi, Mecma (8/147).

 

 

 

7508- Abdullah b. Ebi Evfa der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir adam gelerek: "Ey Allah'ın Resulü! Şurada ölmek üzere olan bir genç var. Ona:

"La ilahe illallah, de" deniyor; ancak o bunu söyleyemiyor" dedi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O kişi bunu hayattayken söylemiyor muydu?" diye sorunca: "Evet, söylüyordu" cevabını verdiler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Peki neden ölürken söyleyemiyor" buyurup kalktı, biz de onunla kalktık ve gencin yanına gittik. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gence: "La ilahe illallah, de" deyince genç: "Söyleyemiyorum" karşılığını verdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Neden?" diye sorunca, genç: "Anneme asi olduğum için" cevabını verdi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O hayatta mı?" diye sorunca, genç: "Evet" cevabını verdi, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onu çağırın" buyurunca, kadını çağırdılar. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu senin oğlun mu?" diye sorunca kadın: "Evet" cevabını verdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bir ateş yakılsa ve sana: ''Eğer buna şefaatçi olmazsan onu ateşe atarız'' denilse, tavrın ne olur?" diye sorunca kadın: "O zaman ona şefaatçi olurdum" cevabını verdi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ondan razı olduğuna dair Allah'ı ve bizi şahit tut" deyince kadın: "Oğlumdan razı oldum" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey genç! La ilahe illallah, de" buyurunca genç: "La ilahe illallah" dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onu cehennemden kurtaran Allah'a hamd olsun" dedi.

 

Faide Ebu'l-Varrak bunu rivayette tek kalmıştır ve bu kişi de zayıftır.

Allah en doğrusunu bilir.

 

Tahric: Ahmed, Müsned (4/382) Bak: Münziri, et-Terğib 3/331-332).

 

 

 

7509- Tavus der ki: "AHme, yaşlıya, yöneticiye ve babaya olmak üzere dört kişiye saygı göstermek sünnettendir."

 

İsnadı ceyyiddir.

 

 

 

7510- Tavus der ki: "Alime, yaşlıya, yöneticiye ve babaya olmak üzere dört kişiye saygı göstermek sünnettendir. Kişinin babasını ismiyle çağırmasının da kabalık olduğu söylenir."

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir ancak Hakim'in hocası tanınmamaktadır. Abdürrezzak, Musannef 11/137 (20133) ve Suyuti, Dürrü'l-Mensur (5/267).

 

 

 

7511- Hişam b. Drve, bir adamdan bildiriyor: Ebu Hureyre bir adamı başka bir adamın önünde yürürken görünce: "Bu arkada olan adam neyin olur?" diye sordu. Adam: "Babam olur" karşılığını verince, Ebu Hureyre: "Babanın önünde yürüme. O oturmadan sen oturma. Onu ismiyle çağırma. Babanın sövülmesine de sebep olma" dedi.

 

Tahric: İsnadında adı verilmeyen bir kişi vardır. Abdürrezzak, Musannef ı ı / 138 (20134)

 

 

 

7512- Said b. Ebi Said der ki: Adamın biri Ka'b'a: "Allah'ın Kitab'ında (eski kutsal yazılarda) babaya asi olma konusunda ne buluyorsunuz?" diyerek babaya asi olma konusunu sordu. Ka'b(u'l-ahbar) şöyle cevap verdi: "Babası onun üzerine yemin ettiği zaman bu yeminini boşa çıkarır. Babası ondan bir şey istediği zaman vermez. Babasının verdiği emanete ihanet eder. Babaya karşı asi olma budur."

 

Tahric: Abdürrezzak, Musannef 11/138 (20131) Bak: Suyuti, Dürrü'l-Mensur (5/267).

 

Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e tıklayın:

 

Anne Babanın Duası