ŞUABU’L-İMAN

50. Şube Cemaatle Olmak

 

Cemaatin ve Ülfetin Fazileti, Tefrikanın Vebali, Sultana Gereken Değerin Verilmesi

 

7105- Şurayh el-Eslemi'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "ilerde bir takım fitneler olacaktır. Bir arada bulunan Ümmet-i Muhammed'in birliğini bozmak isteyen kişiyi kim olursa olsun öldürün!"

 

İsnadı hasendir.

 

Sufi'nin rivayetinde Eslem zikredilmez ve sadece "Arfece b. Şurayh'tan" denilir.

Müslim, Sahih'de başka bir kanalla Şeyban'dan rivayet etti. - Müslim, imaret (59).

 

 

 

7106- Arfece el-Eslemı'nin bildirdiğine göre Resulullah {Sallallahu aleyhi ve Sellem} şöyle buyurmuştur: "Benden sonra bir takım fitneler olacaktır. Cemaatten ayrıldığını gördüğünüz kişi, ümmetin birliğini bozuyor demektir ve kim olursa olsun onu öldürün! Yüce Allah'ın eli, cemaatle beraberdir. Şeytan ise cemaati dağıtmak isteyenin yanında koşar.''

 

Başka bir defasında rivayet ederken: "Yüce Allah'ın eli, cemaatin üzerindedir" lafzını kullanmıştır.

Hocamız der ki: "Bize bu şekilde rivayet edilmiştir. Himmanı ile Ziyad arasında bulunan ravi Yahya b. Eyyub el-Beceli el-Kufi düşmüştür."

 

İsnadında kopukluk vardır.

 

 

 

7107- Başka bir kanalla bir önceki hadisin aynısı bildirilmiştir. 

 

Tahric: İsnadı hasendir. Taberani, M. el-Kebir 17/144 (362).

 

 

 

7108- Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Üç durumda müslümanın kalben samimi olması gerekir. Biri. amellerini sırf Allah rızası için yapmasıdır. Diğeri. yöneticilerle karşılıklı nasihatlerde bulunmasıdır. Diğeri de, müslümanların cemaatinden aynımamasıdır. Zira cemaatin duası. müslümanları bir arada tutar."

 

Tahric: İsnadında bir sakınca yoktur. İbn Mace 1/84 (230), Tirmizi, ilm (5/34-35).

 

 

 

7109- İrbad b. Sariye der ki: Bir gün Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bizlere çok duygusal bir konuşma yaptı ki gözlerimizi yaşartıp kalplerimizi titretti. Biri: "Ey Allah'ın Resulü! Bu vedalaşan birinin konuşmasına benziyor. (Senden sonra) bize ne yapmamızı tavsiye edersin?" deyince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Habeşli bir köle olsa dahi Yüce Allah'ın başınıza geçirdiği kişinin emirlerini dinleyip itaat edin. içinizden ömrü yetecek olanlar benden sonra pek çok ihtilafa şahit olacaklardır. Böylesi bir zamana yetişenler benim ve doğru yolda olan raşit halifelerin sünnetine uysun. Bu sünnetlere sıkıca tutunun. Dinde olmayıp da sonradan dine sokulan şeylerden sakının. Zira bu tür şeyler dalalet demektir ... 

 

Tahric: İsnadında kopukluk vardır. Tirmizi 5/44 (2676).

 

 

 

7110- İrbad b. Sariye der ki: Bir gün Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabah namazını kıldırdıktan sonra bize doğru döndü ve çok duygusal bir konuşma yaptı. Konuşmasıyla gözlerimiz yaşarıp kalplerimiz titredi. Biri:

"Ey Allah'ın Resulü! Bu vedalaşan birinin konuşmasına benziyor. (Senden sonra) bize ne yapmamızı tavsiye edersin?" deyince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Sizlere Allah'a karşı takva sahibi olmanızı, başınızda Habeşli bir köle olsa dahi emirlerini dinleyip itaat etmenizi öğütlüyorum, İçinizden ömrü yetecek olanlar benden sonra pek çok ihtilafa şahit olacaklardır. Böylesi bir zamanda benim ve doğru yolda olan raşit halifelerin sünnetlerine uyun. Bu sünnetlere sıkıca tutunun. Dinde olmayıp da sonradan dine sokulan şeylerden sakının. Zira bu tür şeylerden her biri bidattır ve her bidat daldlet demektir."

 

Tahric: İsnadı hasendir. Ebu Davud 5/13 (4607), Tirmizi, ilm (4/45) ve İbn Mace 1/101 (44).

 

 

 

7111- Yesir b. Amr der ki: İbn Mes'lid ile birlikte çıktığımızda ona: "Bize öğütte bulun" dedim. İbn Mes'lid: "Cemaatten ayrılmayın! Zira Yüce Allah, Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ümmetini yanlış üzerinde bir araya getirecek değildir. İyiler rahat edene (ölene) veya günahkarlardan yana rahat edilene kadar da sabredin" dedi. 

 

İsnadı ceyyiddir.

 

 

 

7112- Sevban der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Sevban! (Cemaatten uzak) köyde ikamet etme' Zira köyde oturan kabirde oturuyor gibidir" buyurdu. 

 

Tahric: İsnadı hasendir. Buhari, el-Edebu'l-Müfred 151 (579)

 

 

 

7113- Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) azatlısı Sevban der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ey Sevban' (Cemaatten uzak) köyde ikamet etme! Zira köyde oturan kabirde oturuyor gibidir. On kişiye dahi olsa idareci olma' Zira kişi on kişiye dahi olsa idarecilik yapmışsa kıyamet gününde elleri bağlı bir şekilde huzura çıkar. Artık ya adaleti onu çözer, ya da zulmü helak eder. ''

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Adiy, el-Kamil (3/1196) Bak: Zehebi, Mizan (2/143-144).

 

 

 

7114- Selman el-Farisl'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Bereket; cemaatte, tiritte ve sahur yemeğinde olmak üzere üç şeydedir. ''

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Taberani, M. el-Kebir 6/308 (6127) ve DeyIemi, Müsnedü'l-Firdevs 2/31 (2195) Bak: Heysemi, Mecmau'z-Zevaid (3/151).

 

 

 

7115- İbn Abbas der ki: "Cemaatin içinde tuz yemem benim için tek başıma paluze yememden daha iyidir."

 

İsnadı hasendir.

 

 

 

7116- Abdullah (b. Mes'ud) der ki: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Benden sonra başkalarının sizlere tercih edileceğini ve kabul edemeyeceğiniz şeylerin yapıldığını göreceksiniz" buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Böylesi bir durumda ne yapmamızı emredersin?" diye sorduğumuzda: "Yüce Allah'ın onlara tanıdığı hakları siz de tanıyın ve kendi haklarınızı Allah 'tan isteyin" buyurdu.

 

Ebu Ya'la'nın rivayeti ise şöyledir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "(Benden sonra) başkalarının sizlere tercih edileceğini ve kabul edemeyeceğiniz şeylerin yapıldığını göreceksiniz" buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! İçimizden böylesi bir zamana yetişenler ne yapsın?" denilince: "Üzerinize düşen hakları yerine getirin, sizin olan hakları ise Allah'tan isteyin" buyurdu.

Buhari ile Müslim Sahih'de A'meş'ten zikretmişlerdir. - Buhari, menakib (4/177) ilefiten (8/87) ve Müslim, imaret (45).

 

 

 

7117- Enes b. Malik der ki: Muhammed'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından olan büyüklerimiz bize: "İdarecilerinize sövmeyin, onları aldatmayın, onlara isyan etmeyin! Allah'tan korkup sabredin, sıkıntılardan kurtuluşun yakın olduğunu bilin" derdi.

 

Tahric: İsnadı ceyyiddir. 71 O ı. hadiste geçti.

 

 

 

7118- Ebu Umame el-Bahili'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "islam'ın esaslan teker teker bırakılacaktır. Biri bırakıldığı zaman insanlar hemen arkasından geleni bırakmaya teşebbüs edeceklerdir. ilk bırakılacak esas, adaletle hükümdür. En son bırakılacak olan da namazdır. ''

 

Tahric: İsnadında bir sakınca yoktur. Ahmed, Müsned (5/251), Taberani, M. el-Kebir 8/116 (4786) ve Hakim, Müstedrek (4/92).

 

 

 

7119- Mustazil b. Husayn der ki: Ömer b. el-Hattab'ın: "Kabe'nin Rabbine andolsun ki Arapların (müslümanların) ne zaman helak olacaklarını biliyorum!" dediğini işittim. Bu sözü birkaç defa tekrarladıktan sonra da şöyle devam etti: "Bu da Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından olmayan ve Cahiliye adetlerini de (kötü yolları) bilmeyen kişiler başlarına geçtiği zaman olacaktır."

Beyhaki der ki: "Sonraki rivayetler bu sözün açıklaması mahiyetindedir."

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. İbn Sa' d, Tabakat (6/129), Hakim, Müstedrek (4/428), Ebu Nuaym, Hilye (7/243) ve İbn Ebi Şeybe, Musannef(12/193).

 

 

 

7120- A'meş bildiriyor: Şakik bana: "Ey Ebu Süleyman! Bizinı idarecilerimizde şu iki şeyden biri bulunmamaktadır. Biri, müslümanların sahip olması gereken takva, diğeri de Cahiliye insanlarının erdemidir" dedi.

 

Tahric: Beyhaki'nin hocasını tanımıyorum. Diğer ravileri ise güvenilirdir.

 

 

 

7121 - Muhmed b. Abdillah el-Utbi der ki: Bedevinin biri valinin yanına gidince vali ona: "Ya hakkı söyler, ya da seni cezalandırırım" dedi. Bedevi: "O zaman sen de bu söze göre davran! Zira bu yönde Yüce Allah'ın sana vaad ettiği ceza bana vereceğini söylediğin cezadan daha ağır olacaktır" karşılığını verdi.

 

İsnadı zayıftır.

 

Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e tıklayın:

 

51. Şube İnsanlar Arasında Hüküm Vermek