Küçük Günahlar |
6871- Enes der ki:
"Şu an gözünüzde kıl kadar değer taşımayan ve basit gördüğünüz amelleri
yapıyorsunuz ki biz bunları Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında
helak eden günahlardan sayardık."
Buhari, Sahih'de
Ebu'l-Velid'den rivayet etti.
Tahric: İsnadı
sahihtir. - Buhari, rikak (7/187),
6872- Ubade b. Kurs der
ki: "Şu an gözünüzde kıl kadar değer taşımayan ve basit gördüğünüz şeyleri
yapıyorsunuz ki biz bunları Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında
helak eden günahlardan sayardık."
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Ahmed, Müsned (3/470) ve İbnu'l-Esir, Üsdü'l-Gabe (2/162).
6873- Başka bir kanalla
bir öncekinin aynısı Ubade b. Kurt veya Ubade b. Kurs'tan rivayet edilmiştir.
Tahric: İsnadı sahihtir.
Ahmed, Müsned (5/79) ve İbnu'l-Mübarek, Zevaidü'z-Zühd 60 (ısı).
6874- Başka bir kanalla
bir öncekinin aynısı ashabdan biri olan Ubade b.
Kurs'tan "Şu an
gözünüzde kıl kadar değer taşımayan ve basit gördüğünüz amelleri
yapıyorsunuz" lafzı yla rivayet edilmiştir.
Ebu Süleyman ise
"Ubade b. Kurz" ismini kullanmıştır.
Tahric: İsnadı sahihtir.
Tayalisi, Müsned 193/1353).
6875- Hz. Aişe
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Aişe! Küçük
görülen günahlardan sakın' Zira bunların da hesabını sormayı Yüce Allah'tan
isteyen melek vardır" buyurdu.
Tahric: ibn Mace 2/1417
(3443).
6876- Abdullah b. Mes'ud
der ki: "Yolculuğa çıkan bir topluluk çöl olan bir yerde konakladı.
Yanlarında bulunan yemekler de ancak ateşle pişirilerek yenebilirdi. Yakacak
bir şeyler toplamak üzere her biri bir tarafa dağıldı. Kimisi tezek, kimisi kemik,
kimisi sopa derken, yemeği pişirecek kadar yakacak topladılar. Küçük günahların
basit ve değersiz görülmesi de buna benzer. Kişi basit görüp yalanı söyler,
günahı işler. Ama zamanla Yüce Allah kendisini yüz üstü cehennem ateşine atacak
kadar bu günahları birikip çoğalır."
MevkUf bir hadistir. İbn
İyad aynısını İbn Mes'ud kanalıyla Nebi'den (Sallallahu aleyhi ve Sellem) merfu
olarak rivayet etmiştir. Bu hadis daha önce büyük günahlar konusu içinde
zikredilmişti.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Abdurrezzak, Musannef 11/184 (20278) ve Taberani, M. el-Kebir
9/174 (8796) .
6877- İbn Mes'ud'un
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Şeytan, Arap topraklarında putlara tapılmasından umudunu kesmiştir, ancak
bundan daha basit görülen ve kıyamet gününde kişiyi helak edecek olan küçük
günahlara da razı olacaktır. Elinizden geldiği kadarıyla haksızlık yapmamaya
gayret edin. Zira kuL, kıyamet gününde iyilikleriyle huzura çıkar ve bu
iyiliklerinin onu kurtaracağını düşünür. Ancak biri kalkıp: ''Rabbim! Filan
kulun bana haksızlık etti!'' deyince, Yüce Allah: ''Onun iyiliklerinden silin''
buyurur. Bu şekilde haksızlık ettiği her biri kişi hakkını alınca
iyiliklerinden geriye bir şey kalmaz. Böylesi kişilerin durumu, bir çölde konaklayan,
(yemek pişirmek için) odunları olmayan, odun toplamak için her biri bir tarafa
dağılan, bir süre sonra da yemek pişirecek kadar odun toplayabilen kişilerin
durumuna benzer, (Küçük görülen) günahlar için de aynı durum geçerlidir. ''
Tahric: İsnadı zayıftır.
Humeydi, Müsned 1/54 (98), Hakim, Müstedrek (2/27) ve Ebu Ya'la, Müsned9/57-58
(5122) Bak: Heysemi, Mecmau'z-Zevaid (10/189),
6878- Ebu Hureyre ile
Ebu Said'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Şeytan, sizin bu topraklarda kendisine ibadet edilmesinden umudunu
kesmiştir, ancak değersiz gördüğünüz küçük günahlara da razı olacaktır."
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Ebu Nuaym, Hilye (7/86) ve Ahmed, Müsned (2/368).
6879- Ebu Hureyre der
ki: "Küçük görülen günahlardan sakının! Zira sizin aleyhinize kayda geçer
ve geri size döner."
Bu şekilde mevkUf olarak
rivayet edilmiştir.
İsnadı hasendir.
6880- Ebu Eyyub
el-Ensari der ki: "Kişi bir iyilik ettiği zaman bu iyiliğine güvenir. Bazı
günahları da küçük görüp işler ki Yüce Allah'ın huzuruna çıktığında durumunu
tehlikeye sokmuş olur. Bazen de kişi bir kötülüğü işler de bu günahtan korktuğu
için Allah'ın huzuruna güven içinde çıkar."
İsnadı hasendir .
6881 - Sehl b. Sa' d'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Küçük görülen günahlardan sakının! Zira günahları küçük gören kişinin
durumu, bir vadide konaklayan ve içlerinden her biri bir odun getirerek
ekmeklerini pişirecek kadar yakacak toplayan kişilerin durumuna benzer. Kişi
küçük günahlardan dolayı hesaba çekilecek olsa helakine sebep olurlar."
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Ahmed, Müsned (5/331), Taberani, M. el-Kebır 6/204 (5872) ile M.
es-Sağir (2/49) Bak: Heysemi, Mecmau'z-Zevaid (10/238).
6882- İbn Abbas der ki:
"Bağışlanma diledikten sonra günahın büyüğü, ısrarla işledikten sonra da
günahın küçüğü olmaz.''
Tahric: İsnadı hasendir.
Suyuti, ed-Dürrüll-Mensur (2/506).
6883- Seriy es-Sekati
der ki: Bilgelerden birinin kitabında şunun yazılı olduğunu gördüm:
"Kiminin hikmeti az, ama faydası çoktur. Doğru sözü az, ama isabetli
sözleri çoktur. Yakini az, ama imanı çoktur. Cehaleti az, ama zararı çoktur.
Günahta ısrarı az, ama cezası çoktur.''
Isnadı zayıftır.
6884- Katade der ki: Hz.
Lokman, oğluna: "Evladım! Sen kötülükten uzak dur ki, o da senden
uzaklaşsın. Zira kötülük kötüler için yaratılmıştır."
Tahric: İsnadında
tanımadığım ravi vardır. Ebu Nuaym, Hilye (2/341) ve Abdullah b. Ahmed, Zevaidu'z-Zühd
(s. 49).
6885- Evzai bildiriyor:
Bilal b. Sa'd'ın: "İşlediğin günahm küçük oluşuna değil onu işleyerek kime
karşı geldiğine bak!" dediğini işittim. Yine: "Yüce Allah dünyaya
karşı bizi zahid kılmak isterken bizim dünyaya yönelmemiz günah olarak bize
yeter" dedi.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Abdullah b. el-Mübarek, Zühd (s. 60), Ebu Nuaym, Hilye (5/225),
Ahmed, Zühd (s. 385) ve Mervezi, Zevaidü'z-Zühd (484).
6886- Evzai bildiriyor:
Bilal (b. Sa'd)'ın: "Zahidiniz dünyaya yönelmiş, gayretliniz tembel,
aliminiz cahil, cahiliniz de aldanmıştır" dediğini işittim.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Fesevi, Ma'rife (2/40S-406), İbnu'l-Mübarek, Zühd (71), Abdullah
b. Ahmed, Zevaidu'z-Zühd (s. 384, 385) ve Mervezi, Zevaidü'z-Zühd (484).
6887- Nevvas b. Sem'an
el-Ensari: der ki: Resulullah'la (Sallallahu aleyhi ve Sellem) birlikte
Medine'de (misafir olarak) bir yıl boyunca kaldım. Oraya hicret edip muhacir
olmama engel olan tek şey, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) soru
sormaktı. Zira birimiz hicret ettiği zaman (bir ara muhacir ve Ensar'ın soru
sorması yasaklandığı için) artık ona bir şey soramazdı. Bu süre içinde
Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) iyilik ve kötülüğün ne olduğunu
sorduğumda"iyilik demek, güzel bir ahlaka sahip olmak demektir. Kötülük
ise, yapması içine sinmeyen ve yaptığını insanların bilmesini istemeyeceğin
şeydir" buyurdu.
Müslim, İbn Mehdi
kanalıyla Muaviye'den rivayet etti.
Tahric: İsnadı hasendir.
- Müslim, birr (14).
6888- Nevvas b. Sem'an
der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) iyilik ve kötülüğün ne
olduğunu sorduğumda: "iyilik demek, güzel bir ahlaka sahip olmak demektir.
Kötülük ise. yapması içine sinmeyen ve yaptığını insanların bilmesini
istemeyeceğin şeydir" buyurdu.
Tahric: İsnadında
kopukluk vardır. Fesevi, Ma'rife (2/339).
6889- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Biriniz bir şey temenni edeceği zaman neyi temenni ettiğine dikkat etsin.
Zira bu temennisinden nelerin kayda geçeceğini bilemez. ''
Tahric: İsnadı hasendir.
İbn Adiy, el-Kamil (5/1697), Tayalisi, Müsned (s. 307), Buhari,
elEdEbu'l-Müfred (497) ve Ebu Ya'la, Müsned 10/313 (5907) Bak: Heysemi,
Mecmau'z-Zevaid (10/151).
6890- Başka bir kanalla
bir öncekinin aynısı 'Temenni ettiği şeye dikkat etsin" lafzıyla rivayet
edilmiştir.
İsnadı hasendir.
6891 - Selman der ki:
"Bir işe kalkışacağın ve bir hüküm vereceğin zaman Yüce Allah'ı zikret.''
Tahric: İsnadında
tanımadığım ravi vardır. Ahmed, Zühd (s. 152) ve Ebu Nuaym, Hilye (1/195196).
6892- Abdullah (b.
Mes'ud): "Günah, kalbi rahatsız eden şeydir. Bir iş birinizin kalbini
rahatsız ediyorsa o işi bıraksın" demiştir.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Taberani, M. el-Kebir 9/163 (8748) .
Beyhaki der ki:
"Bundan kasıt, kişinin içine sinmeyen ve kalbini mutmain etmeyen
şeylerdir."
6893- Hz. Ömer der ki:
"Günahtan önce ortaya çıkacak her türlü düşünceden sakının! Zira bu
düşünce, günahın başlangıcı demektir. İçinizden de Allah'a karşı dürüst
olun."
Tahric: İsnadı kavi
değildir. Beyhaki'nin hocasını tanımıyorum.
6894- Hasan( -ı Basri)
der ki: "Bir işin düşünce aşamasında duran kuldan Allah merhametini
esirgemesin. Zira kişi öncesinde onu düşünmeden bir işe koyulmaz. Şayet o iş
Allah için ise yapar, Allah'tan başkası içinse de ondan geri durur.''
Tahric: İsnadı sahihtir.
İbn Ebi Şeybe, Musannef (13 / 498).
6895- Mus'ab b. Osman
der ki: Süleyman b. Yesar'ın herkesten güzel bir yüzü vardı. Yanına bir kadın
girip onunla birlikte olmak istediğini söyleyince, o bunu kabul etmedi. Kadın:
"O zaman seni rezil ederim" deyince Süleyman kadını evde bırakıp
koşarak çıkıp kaçtı.
Bu konuda Süleyman b.
Yesar şöyle dedi: "Daha sonra rüyamda Hz. Yusufu gördüm. Ona: ''Sen Yusuf
musun?'' diye sorduğumda, o: ''Evet! Ben (Züleyha'dan) kaçamayan Yusufum, ama
sen (o kadından kaçan) Süleyman'sın!'' dedi."
Tahric: İsnadında
tanımadığım ravi vardır.
6709. hadiste geçmişti.
6896- Mübarek
bildiriyor: Hasan( -ı Basri): "Kıyamet gününde hesabı en kolay görülecek
olanlar, dünyadayken kendi nefislerini hesaba çekenler olacaktır. Zira bu
kişiler bir işe niyetlendikleri veya bir ameli yapacakları zaman durup
düşünürler. Yapacakları şey lehlerinde ise yapar, aleyhlerinde ise ondan uzak
dururlar. Kıyamet gününde hesap işi en çok, dünyadayken her bir şeyi durup
düşünmeden yapan kişiler için ağır olacaktır. Zira Yüce Allah'ın orada zerre
miktarı kadar da olsa her bir şeyi sayıp döktüğünü göreceklerdir" dedi ve:
"Bu nasıl bir kitaptır ki küçük, büyük hiçbir şey bırakmadan hepsini sayıp
dökmüş, derler. Onlar bütün yaptıklarını karşılarında bulurlar"[Kehf 49]
ayetini okudu.
Tahric: İsnadı hasendir.
İbnu'l-Mübarek, Zühd (s. 103), İbn Ebi Şeybe, Musannef (13/503) ve Ebu Nuaym,
Hilye (2/157) .
6897- Rabi' b. Münzir
es-Sevri, babasından bildiriyor: Rabi' b. Huseym şöyle derdi: "Ah gizli
işlerimiz! İnsanlara gizli, Allah'a ise açık olan gizli işlerimiz! Bunları
kendi ilaçlarıyla tedavi edin! Peki ilaçları nedir? Kişinin tövbe edip bir daha
aynı şeyleri yapmamasıdır."
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Fesevi, Ma'rife (2/565), İbn Sa'd, Tabakat (6/185), Abdullah b.
Ahmed, Zevaidü'z-Zühd
(s. 325), Hennad, Zühd (915) ve Ebu Nuaym, Hilye (2/108).
6898- Sehl b. Abdillah
der ki: "Düşman, Hz. Adem'de olduğu gibi marifet ehlinden olan kişinin bir
şeyi yapmayı düşünmesini gözleyip saldırıya geçer. Hz. Adem sonsuza dek
yaşamayı düşünüp daima cennette kalmayı isteyince düşman (şeytan) ona: ''Sana
ebedilik ağacını ve yok olmayan bir saltanatı gÖstereyim mi?''[Ta ha 120]
diyerek vesvese verdi. Bu şekilde Adem istememesi gereken bir şeyi isteyince
düşmanı ona müdahale etti. Diğer tüm insanların durumu da aynı
şekildedir."
Ravileri güvenilirdir.
6899- Amr b. Cerir der
ki: "Genç biriyken her genç biri gibi bazı günahlara niyetlenerek evden
çıktığımda kıssacı Ebu Talib ile karşılaştım. İnsanlar etrafında toplanmıştı.
Ben de onlarla birlikte yanında durdum. Ebu Talib'in ilk söylediği söz:
"Ey günahı düşünen kişi! Düşünceyi yaratan zatın bu düşüncenden haberdar
olduğunu bilmiyor musun?" sözü oldu. Bunu duyunca düşüp bayıldım ve ancak
tövbe ettikten sonra kendime gelebildim."
İsnadı zayıftır.
6900- Malik b. Dinar der
ki: "İyilerin kalplerinde iyi olan işler depreşir.
Kötülerin kalplerinde de
günah olan şeyler depreşir. Yüce Allah da ne düşündüğünüzü bilir. Bunun için ne
düşündüğünüze dikkat edin!"
Her iki kanalın lafzı
birdir.
Tahric: İsnadıkavi
değildir. Ahmed, Zühd (s. 323) ve Ebu Nuayın, Hilye (2/370).
6901- Cami hizmetçisi
Muhammed b. Abdan der ki: Zahid Ebu Osman:
"Caminin Rabbine
hizmet edin! Zira Caminin hizmete ihtiyacı yoktur" der, ardından şunu
eklerdi: "Gizli işleriniz! İçinizden geçenler! İçinizi gören sizi
gözetlemektedir!"
6902- Bişr b. Salih der
ki: Hz. İsa: "İçinden günah işlemeyi geçirmeden kapanan ve günah olmayan
bir işe uyanan göze (kişiye) ne mutlu!" derdi.
İsnadında bir sakınca
yoktur.
6903- Ebu Bekr Muhammed
b. Ali b. Ca'fer b. Allakan er-Razi der ki: Yahya b. Muaz er-Razi'nin:
"Yalnız iken Allah'a karşı haince davranan kişiyi Yüce Allah insanlar
içinde ifşa eder" dediğini işittim.
Tahric: İbnu'l-Cevzi,
Sifatu's-Safve (4/94).
6904- Müfessir
Ebu'l-Kasım Hasan b. Muhammed b. Habib bize birine
ait şu şiiri okudu:
"Ey içindekini saklayıp gizleyen
Bunu Allah'tan nasıl
saklayabilirsin?
Yüce Rabbine açıkça
günah işliyorsun da
Bunu komşundan gizlemeye
çalışıyorsun."
6905- Ebu Abdillah
el-Hafiz der ki: Ebu'l-Hasan Ali b. Ahmed b. İbrahim el-Büşanci'ye yiğitliğin
ne olduğu sorulunca: "İç güzelliğidir" dedi. Ona erdemin ne olduğu
sorulunca: "Kiramen katibin meleklerinin hoşlanmayacağı şeylerden uzak
durmaktır" dedi. Ona tevekkül konusu sorulunca da: "Önünden yemen,
lokmanı sakin bir şekilde çiğnemen ve senin olması takdir edilen şeyin mutlaka
eline geçeceğini bilmendir" dedi.
Tahric: Ebu Nuaym, Hilye
(10/379-380) ve Sülemi, Tabakatu's-Sufiyye (s. 460).
6906- İsmail b. Muaz der
ki: Kardeşim Yahya b. Muaz: "Yüce Allah, aklına geldiğinde bile
günahlardan uzak durmaya çalışan kişinin ihtiyaçlarını aklına gelmesiyle (dile
getirmeden) karşılar" dedi.
Tahric: Beyhaki,
ez-Zühdü'l- Kebir (851).
6907- Cüneyd der ki:
"Yalnızken Allah'a karşı gelmekten sakınan kişinin bedeni (günahlardan)
korunur.''
Tahric: Hatib, Tarih
(10/460) .
6908- İbn Abbas bildiriyor:
Hz. Yusuf: "Benim böyle yapmam, Aziz'in; yokluğunda, benim kendisine
hainlik etmediğimi ve Allah'ın, hainlerin tuzaklarını başarıya
ulaştırmayacağını bilmesi içindi"[Yusuf 52] deyince, Cebrail: "Peki
yapmayı da mı düşünmedin?" diye sordu. Hz. Yusuf: "Ben nefsimi temize
çıkarmam, çünkü Rabbimin merhamet ettiği hariç, nefis aşırı derecede kötülüğü
emreder''[Yusuf 53] dedi.
Tahric: İsnadı hasendir.
İbn Cerir, Tefsir (13/1-2) Bak: Suyuti, ed-Dürrü'l-Mensur (4/548).
6909- Rabi' b. Süleyman
der ki: (İmam) Şafii'nin şu şiiri okuduğunu işittim:
"Bir ömür yalnız
başına kalsan da
Yalnızım deme ve seni
bir görenin olduğunu bil Allah'ın bir an bile gafil olacağını düşünme
Düşünme senin gizli
yaptığının
O'na da gizli olacağını
Gaflete düştük ve
f\lIah'a andolsun ki
Günahlarımız bir biri
ardına birikti
Keşke Allah önceki
günahlarımızı bağışlasa Ve izin verse de tövbe edebilsek."
6910- Abdullah b. Yahya
b. Muaviye et-Talhi bildiriyor: Habib b. Nasr
bize Mahmud el-Verrak'ın
şu şiirini okudu:
"Ey cahilce günah
işleyen kişi
Bil ki hiçbir şey
Allah'a gizli kalmaz
Şayet Allah 'ı tanımadan
günah işlediysen
Bil ki Allah'ı tanımayan
kafir biridir
Allah'ı bilip tanımana
rağmen işlediysen günahı Allah'ı küçümsüyor ve meydan okuyorsun demektir Günahı
hangi gerekçeyle işlemiş olursan ol
Bil ki Allah kalpte
gizlenenleri bilir."
6911- Muaz b. Cebel
anlatıyor: İsrail oğullarından çocuğu olmayan kısır bir adam vardı. Bu adam
evinden çıkar, dışarıda İsrail oğullarından üzerinde takılar bulunan çocuklar
gördüğü zaman kandırıp evine götürür ve öldürüp bir mahzene atardı. Bir
defasında bu şekilde çıkıp üzerinde takılar bulunan ve kardeş olan iki çocuk
gördü. Onları evine getirip öldürdü ve mahzene attı. Bu adamın da müslüman bir
karısı vardı ve: "Allah'ın intikamına karşı seni uyarıyorum!" diyerek
kocasını bundan alıkoymaya çalışırdı. Kocası bu uyarısına: "Şayet Allah
bir şeyden dolayı beni cezalandıracak olsaydı bu işi ilk yaptığımda beni
cezalandırırdı" karşılığını verir, karısı da: "Vaden henüz dolmamış!
Şayet vaden dolmuş olsaydı Allah seni cezalandırırdı" derdi.
Kardeş olan bu iki
çocuğu öldürdükten sonra babaları onları aramaya çıktı. Aramalarına rağmen
nerede olduklarını söyleyen çıkmadı. Bunun üzerine İsrail oğullarının peygamberlerinden
birinin yanına geldi ve durumu ona anlattı. Peygamber ona: "Çocuklarının
oynadığı bir şey var mıydı?" diye sorunca, adam: "Evet! Oynadıkları
bir köpek eniği vardı" dedi. Enik getirilince peygamber yüzüğünü eniğin
gözlerinin arasına koydu. Sonra onu serbest bıraktı ve: "İsrail
oğullarından gireceği ilk evde iki ölü bulunacaktır" dedi.
Enik evler arasında
dolaşmaya başladı ve sonunda bir eve girdi. Peşinden o eve girdiklerinde
mahzende yanlarında başka bir çocukla birlikte öldürülen iki çocuğu buldular.
Adamı peygambere götürdüklerinde çarmıha gerilerek öldürülmesini emretti.
Çarmıha gerileceği kütük dikilince karısı yanına geldi ve şöyle dedi: "Ey
filan! Böylesi bir güne karşı seni uyarmış, Allah'ın seni cezasız
bırakmayacağım söylemiştim. Sen ise ''Şayet Allah bir şeyden dolayı beni
cezalandıracak olsaydı bu işi ilk yaptığımda beni cezalandırırdı'' diyordun.
Ben de senin vadenin henüz gelmediğini söylüyordum. İşte şimdi senin vaden
geldi."
İsnadı hasendir.
6912- İkrime bildiriyor:
İbn Abbas, ''Siz kendinizi fitneye düşürdünüz"[Hadid 14] buyruğunu
açıklarken: "Şehvetlerle kendinizi fıtneye düşürdünüz" demiştir.
"Çekinceli davrandınız"[Hadid 14] buyruğunu açıklarken: "Tövbe
konusunda çekinceli davrandınız" demiştir. ''Kuruntularla avundunuz"[Hadid
14] buyruğunu açıklarken: "Salih amelleri ertelediniz" demiştir.
''Allah'ın emri gelinceye kadar''[Hadid 14] buyruğunu açıklarken: "Bu emir
ölümdür" demiştir. ''O çok aldatıcı Allah hakkında da sizi
aldattı"[Hadid 14] buyruğunu açıklarken de: "Bu aldatıcı
şeytandır" demiştir.
Tahric: İsnadı çok
zayıftır. Suyuti, ed-Dürrü'I-Mensur (8/56).
6913- Enes bildiriyor:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yeryüzü kıyamet gününde
üzerinde işlenen her türlü ameli haber verir" buyurdu ve: "Yer
dehşetle sarsıldıkça sarsıldığı, yeryüzü ağırlıklarını dışarıya çıkardığı ve
insanın: ''Buna ne oluyor?'' dediği zaman; ''İşte o gün yer, kendi haberlerini
anlatır''[Zilzal 1-4] ayetlerini okudu. Sonra şöyle buyurdu: "Haberleri
nedir biliyor musunuz? Cebrail geldi ve: ''Yerin haberleri anlatması, kıyamet
gününde üzerinde yapılan her türlü şeyi söylemesidir'' dedi. ''
Tahric: İsnadı zayıftır.
Suyuti, Dürrü'I-Mensur (8/592),
6914- Başka bir kanalla
bir öncekinin aynısı bildirilmiştir. Ancak burada ravi "Enes b. Malik'in
şöyle dediğini işittim" lafzını kullanmıştır. Yine hadisin sonunda Cebrail
zikredilmemiş, doğrudan sözü aktarılmıştır.
İsnadı zayıftır.
6915- Ebu Hureyre der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İşte o gün yer, kendi haberlerini
anlatır"[Zilzal 4] ayetini okudu ve: ''Vereceği bu haberler nedir biliyor
musunuz?" diye sordu. Ashab: "Allah ve Resulü daha iyi bilir?"
dediğinde, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Yer, üzerinde yaşayan ne kadar erkek ve kadın varsa bir bir hepsinin
hakkında: ''Filan günde şunu şunu yaptı'' diyerek şahitlikte bulunur.
Haberlerini anlatması budur."
Beyhaki der ki: "Bu
rivayet, zayıf biri olan Rişdın b. Sa'd'ın rivayetinden daha sahihtir."
Tahric: İsnadı kavi
değildir. Tirmizi, sifatu'l-kıyame 4/619 (2429) ile tefsir 5/446 (3353).
6916- Asım el-Ahvel der
ki: Hasan el-Basri'nin bir beyit dışında şiir okuduğunu işitmiş değilim. Bu bir
beyit de şöyleydi:
"Ölüp rahatlayan
kişi ölü değildir
Asıl ölü diriyken ölü
olan kişidir."
Bu beyti okuduktan sonra
da: "Allah doğru söylemiş! Zira valIahi bazen birinin bedeni diriyken
kalbi ölü olabiliyor" derdi.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Ahmed, Zühd (s. 280), İbn Ebi Şeybe, Musannef (8/517, 13/506), Abdurrezzak,
Musannef(3/143) ve Ebu Nuayın, Hilye (2/143).
6917- Ebu Süfyan
el-Himyeri der ki: Hasan el-Basri'nin bir beyit dışında şiir okuduğunu işitmiş
değilim. Bu bir beyit de şöyleydi: "Genç, katili olarak hastalığı
biliyorsa Önceden yaptığı salih amellere sevinir. ''
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Ebi Şeybe, Musannef (13/507).
6918- Yunus b. Abdila'la
der ki: Müslim el-Havvas, İbnu'l-
Mübarek'ten naklen bana
şu şiiri okudu:
"Günahlar kalbi
öldürür
Bu da peşinden zilleti
getirir
Günahları terk etmek
kalplere hayat verir Nefsine karşı durman ona bir iyiliktir Sultanlar değil
midir dini bozanlar
Kötü alimler ve
ruhbanlar
Kendilerini kar etmeden
sattılar
Satışta fiyatlarını da
arttıramadılar insanlar bir leşin başına üşüştüler
Ki akıl sahibi olanlar
onu kokusundan tanır."
Tahric: İbnAsakir,
Tarihu Dimaşk (37/371-372) .
6919- Abdullah b. Hüseyn
el-Katib bildiriyor: İbnu'l-Enbari bana İbnu'l-Mu'tez'in şu şiirini okudu:
"Küçük büyük tüm günahları bırak işte takva denen budur
Dikenle dolu yer üstünde
yürüyen
Ve bu dikenlerden
sakınan biri gibi ol Günahı küçük de olsa basit görme Çünkü dağ bile
çakıllardan olmadır."
6920- Ebu Bekr b. Ebi
Dünya der ki: Hasan b. Abdillah'ın, Temim kabilesinden bir adama ait olan şu
şiiri okudu:
"Nefsime ve
günahıma ağlıyorum
Sırtımı büken günahlara
sebep olan günaha
Her bir lezzet çok az
bir süre kalırken
Mazeret bırakmayan
pişmanlıklar sürüp gidiyor."
6921- Ebu Amr b. Matar
der ki: Zahid Ebu Osman el-Hiri'nin bir meclisinde bulundum. Bu mecliste her
zaman öğüt vermek için oturduğu yerde oturdu. Uzun bir süre susunca Ebu'l-Abbas
olarak bilinen bir adam ona: "Susarak bize bir şeyler mi anlatmak
istiyorsun?" diye seslendi. Ebu Osman cevap olarak şu şiiri okudu:
"Takvası olmayan
kişi insanlara takvayı öğütIüyor Kendisi hasta olan tabip de başkasını tedavi
ediyor."
Bu sözünün üzerine
mecliste ağlama ve feryat sesleri yükseldi.
Tahric: İsnadı
ceyyiddir. 1781. hadiste geçti.
6922- Ebu Muhammed
Abdullah b. Muhammed eş-Şa'rani der ki: Ebu
Osman'ın şu beyitleri
okuduğunu işittim:
''Kötülük yaptım, iyilik
yapamadım, yanına kaçtım
Bir kul efendilerinden
nereye kaçabilir ki
Bu kul bağışlanmayı
diler ve düşündüğü olmazsa
Dünyada hüsranı ondan
daha fazla olanı bulunmaz"
6923- Ebu Ahmed Muhammed
b. Ahmed b. Musa der ki: Vaiz Ebu Bekr es-Sasi'nin duasında şöyle dediğini
işittim: "Ey günahların kendisine zarar vermediği, bağışlamanın
kendisinden bir şey eksiltmediği! Sana zarar vermeyen şeyi benden uzak tutup,
senden bir şey eksiltmeyen şeyi bana ihsan et!"
Tahric: Ebu Muhammed b.
Ahmed b. Musa'yı tanımıyorum .
6924- Ravh b. Seleme
el-Verrak der ki: Abidlerden bir adamla Serif te sahilde bir gece kaldık. Adam
ağlamaya başlayınca ağlamasının şafak sökene kadar sürmesinden endişe ettik. Bu
süre zarfında da bir şey konuşmadı. Sonra: "Suçum ağır, bağışlaman
büyüktür. Günahım ile bağışlamanı bir araya getir, ey Kerim!" dedi.
6925- İbrahim b. Mudarib
b. İbrahim, babasından bildiriyor: Ölüm döşeğinde olan Hüseyn b. Fudayl'ın
yanına girdiğimde gözleri buğulanmıştı. Bana: "Ey Mudarib! Yaz!"
deyip şunları yazdırdı:
"Ey kendisine el
açanı boş çevirmeyen
Ey isteyenlerin
ısrarlarından usanmayan
Ey zulmüm ve günahlarıma
karşı inat ve ısrarlarıma rağmen güvencem olan
Kusurlarımı affedip
günahlarımı bağışla Katından bir bağışlanma verip sıkıntımı gider Suçumu itiraf
etmekten başka bir şey yapamam
Hesaba çekildiğimde de
affın dayanağımdır."
6926- Ali b. Muhammed
el-Verrak der ki: Yahya b. Muaz er-Razı bana
şu şiiri okudu:
"Ey Müheymin!
Yüceliğin tükenmeyecek
Hükümranlığın da her dem
sürüp gidecek
Hükmün her şeye nüfuz
eder Ve ancak senin dilediğin olur
Allahım! Günahlarım sana
zarar vermez Cömertçe bağışlamanın ise bana faydası dokunur Çok ve fazla olsa
günahlarımı bağışla
Seni Allah'sın ve
dilediğince hükmedersin Allah'ın azabına dayanacak değilim
Sen se cezayı ancak
böyle verirsin
Kötü kullar olduğumuzu
bilsek de
Rabbimiz en güzel
efendimizdir
Ömrümüz her geçen gün
azalırken
Günahlarımız giderek
çoğalmakta
Hangi sultanın kapısını
çaldımsa
Asık suratlı bir
kapıcısı bulunmakta
Oysa kapın cömertliğin
kaynağıdır
Kovulmuş kulların da
varacağıdır."
"Kimsesiz kulların
sığınağıdır" lafzıyla da rivayet edilir.
6927- Kasım b. Muhammed
der ki: Adamın biri İbn Abbas'a: "Biri, ameli de günahları da çok olan,
diğeri ise ameli de günahı da az olan iki kişi konusunda ne dersin?" diye
sorunca: "Selameti (günah azlığını) hiçbir şeye denk tutmam"
karşılığını verdi.
İsnadı zayıftır.
Ebu Muaviye'nin rivayeti
ise şöyledir: Adamın biri İbn Abbas'a: "Senin için ameli de, günahı da çok
olan kişi mi, yoksa ameli de günahı da az olan kişi mi daha iyidir?" diye
sorunca, İbn Abbas: "Selameti (günah azlığını) hiçbir şeye denk
tutmam" dedi. - Ravileri güvenilirdir. Hennad, Zühd (no), İbn Ebi Şeybe,
Musannef (13/369), Veki', Zühd (272) ve İbnu'l-Mübarek, Zühd (s. 22).
6928- Hz. Aişe'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Çokça ibadet
eden birini geçmek isteyen kişi. günahlardan uzak dursun" buyurmuştur.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Ebu Nuaym, Ahbaru Isbehan (2/119), İbnu'l-Mübarek, Zühd 22 (67) ve Hennad, Zühd
(896).
6929- Başka bir kanalla
bir önceki hadisin aynısı rivayet edilmiştir.
Hadisleri münker biri
olan Yusuf b. Meymun bunu rivayette tek kalmıştır.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Ebu Ya'la, Müsned 8/361 (4590) ve İbn Ebi Dünya, Vera' (4) Bak:
Heysemi, Mecmau'z-Zevaid
(10/200).
6930- İbn Avn der ki:
"Amellerinin çokluğuna güvenme, zira bunların kabul görüp görmeyeceğini bilemezsin.
Günahlarından yana kendini güvende hissetme, zira bunların kefaretini ödeyip
ödemediğini bilemezsin. çünkü amellerinin akıbetinin ne olduğunu, Allah'ın
onlarla ne yapacağını, bunların Sicci'n'de mi yoksa illiyyın'de mi kayda
geçeceğini bilmiyorsun.''
İsnadı zayıftır.
6931- Ebu Abdirrahman
es-Sülemi, babasından bildiriyor: Şibli'nin ders halkasındayken bir bana, bir
de zayıflığıma baktı. Sonra ellerini kaldırıp şöyle dua etmeye başladı:
"İşte ellerimi sana uzatıyorum! Onları ihsanınla geri çevir. Boş çevirip
hasetçileri sevindirme."
İsnadı ceyyiddir.
6932- Asma'i der ki:
Mu'temir'in: "Seni günahlardan koruyacak en iyi şey, onları yapmaya güç
yetirememendir" dediğini işittim .
6933- Abdussamed b.
Muhammed der ki: Muhammed b. Yusuf elIsbehani, kardeşlerinden birine yazdığı
mektupta şöyle dedi: "Sonrasına gelince bil ki, dünya ya Allah'ın kişiyi
koruduğu ya da kişinin helak olduğu bir yerdir. Ahiret de ya Allah'ın kişiyi
affettiği ya da kişinin cehenneme girdiği bir yerdir.''
Tahric: Ebu Nuaym, Hilye
(8/231).
6934- Hakem b. Sinan der
ki: Malik b. Dinar: "Allahım! Salihleri ıslah ettin, bizleri de ıslah et
ki salihlerden olalım" derdi.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Ebu Nuaym, Hilye (2/380).
6935- Fadl b. Musa
anlatıyor: Fudayl b. İyad, Ebyuverd ile Serahs arasında yol kesicilik yapan bir
eşkıyaydı. Tövbesine gelince, Fudayl bir kıza aşık olmuştu. Bu kızın yanına
çıkmak için bir duvardan tırmanırken birinin 'tnananların gönüllerinin Allah'ı
anması ve O'ndan inen gerçeğe içten bağlanması zamanı daha gelmedi
mi?"[Hadid 16] ayetini okuduğunu işitti. Ayeti işitince de: "Evet, ey
Rabbim! Zamanı geldi" dedi ve geri döndü. Dönüşte gece vakti bir harabeye
ulaştı. Harabede de bazı yolcular konaklamıştı. İçlerinden bazıları:
"Buradan gidelim" derken, bazıları: "Sabaha kadar bekleyelim,
zira şimdi gidersek Fudayl yolumuzu kesebilir" dedi.
Sonrasını Fudayl şöyle
anlatır: "Onların (beni görmeden) bu şekilde konuştuğunu işittiğimde kendi
kendime düşündüm ve: ''Ben geceleri günahlar işlerken burada müslümanlar benden
korkuyor. Vallahi Yüce Allah beni bunların yanına kendime gelmem için
yönlendirdi. Allahım! Sana tövbe ediyorum ve tövbemin gereği olarak da Kabe'nin
komşusu olacağım'' dedim.''
Tahric: İsnadı sahihtir.
Kuşeyri, er-Risale (1/62-63).
6936- Hüseyn b. el-Hasan
der ki: Benim de hazır bulunduğum bir ortamda İbnu'l-Mübarek'e zahidliğinin
başlangıcı sorulunca şöyle dedi: "Henüz genç biriyken meyve mevsiminde
akramm olan birkaç kişiyle birlikte bir bahçede oturduk ve yiyip içtik. O zaman
ud çalma hevesim vardı. Gece vakti kalktığımda başımda bir şeylerin hareket
ettiğini fark ettim. Udu kaldırıp vurmak üzereyken elimdeki ud dile gelip:
''ınananların gönüllerinin Allah'ı anması ve O'ndan inen gerçeğe içten
bağlanması zamanı daha gelmedi mi?''[Hadid 16] dedi. Bunu görünce udu yere
çalıp kırdım. O zamana kadar beni Allah'tan alıkoyan ne varsa hepsini bir bir
bıraktım, Yüce Allah da beni muvaffak kıldı ve fazlı ile rahmetiyle bize
dilediği hayırlar hasıl oldu.''
Tahric: ibnAsakir, Tarihu
Dimaşk (38/310)
Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e
tıklayın:
48. Şube
Kurbanlar, Kurbanın Anlamı; Hediy, Udhiye ve Akika Gibi Kurban Çeşitleri