ŞUABU’L-İMAN

40.ŞU’BE: Giyecek Zinet Ev Eşya..

 

İmkanı Olanın, Allah'ın Nimeti Üzerinde Görünsün Diye Güzel Giyinmesi

 

5782- Abdullah (b. Mes'ud)'un bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kalbinde zerre kadar kibir bulunan kişi, Cennete giremez, Kalbinde zerre kadar imanı olan kimse de Cehenneme girmez." Bunun üzerine bir adam: "Ey Allah'ın Resulü! Kişi giyeceklerinin ve işlerinin güzel olmasından hoşlanır" deyince Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

"Allah güzeldir ve güzelliği sever, Fakat kibir; hakkı kabul etmemek ve insanları küçük görmek demektir. ''

Müslim bu hadisi Sahih'te Muhammed b. Beşşar'dan rivayet etti.

 

Tahric: İsnadı sahihtir. - Müslim, iman (147).

 

 

 

5783- Ebu Hureyre der ki: Güzel yüzlü bir adam Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip: "Ey Allah'ın Resulü! Ben güzel şeyleri seviyorum. Gördüğün gibi bu güzellikten bana da verilmiştir. Hatta bir kimsenin benden üstün olmasını (asla) sevmiyorum. -(Ebu Hureyre der ki): Bilmiyorum, "başkasının ayakkabısının bağının benim ayakkabımın tasmasından daha güzel olmasını istemiyorum mu dedi, yoksa "ayakkabımın bağından" mı bilmiyorum- bu şey kibirden mi?" diye sordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Hayır! Kibir, hakkı kabul etmemek ve insanları küçük görmek demektir" buyurdu.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Ebu Davud 4/352 (4092).

 

 

 

5784- Katade der ki: Bir adam Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ben, güzel olan her şeyi severim, hatta ayakkabı bağımı ve kamçımın kabzasını bile seviyorum, bu sebeple kibirli olmamdan korkuyor musun?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kalbini nasıl buluyorsun?" karşılığını verdi. Adam: "Hakkı tanıyıp ona karşı mutmain buluyorum" deyince, Resulullah: "Kibir, bu değildir. Kibir, insanları hakir görmen ve hakkı kabul etmemendir" buyurdu.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir ve hadis mürseldir. Abdürrezzak, Musannef 11/268- 269 (20512).

 

 

 

5785- Katade der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) üzerinde eski giysiler olan bir adamı görünce onu çağırıp: "Malın var mı?" diye sordu. Adam: "Evet" cevabını verince, Hz. Peygamber: "israf etmeden ve gösterişten kaçmarak ye, iç, tasadduk et ve giyin, Allah, nimetinin kulunun üzerinde görünmesini ister" buyurdu.

 

Beyhaki der ki: İkinci hadisle ayın manada bir hadis bize "Hemmam Katade -Arın b. Şuayb -babası -dedesi" kanalıyla nakledilmiştir.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir ve hadis mürseIdir. Abdürrezzak, Musannef 11/270 (20514),

 

 

 

5786- Arın b. Şuayb'ın, babası kanalıyla dedesinden bildirdiğine göre Hz.

Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Gösteriş yapmadan ve israf etmeden yiyin, için ve tasaddukta bulunun, Allah, nimetinin izini kulunun üzerinde görmek ister, ''

 

ed-Damiğani ayın lafızIa hadisi nakletti ancak farklı olarak: "nimetlerini kulunun üzerinde görmek ister" ibaresini aktardı.

 

Tahric: İsnadı sahihtir. Tirmizi 5/123-124 (2819) ve İbn Mace 2/1192 (3605).

 

 

 

5787- Ebu'l-Ahvas'ın bildirdiğine göre babası der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gittiğimde beni eski giysilerle gördü ve: "Malın var mı?" diye sordu. Ben: "Evet. Allah her türlü maldan bana verdi" cevabını verince Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah'ın nimetinin izleri üzerinde görünsün" buyurdu.

 

Tahric: İsnadı hasendir. Tirmizi 4/364 (2006) ve Ebu Davud 4/333 (4063).

 

 

 

5788- Ebu Bekr b. Ayyaş bu hadisi Ebu İshak'tan aynı isnadla şu şekilde rivayet etti: Üzerimde eski giysiler olduğunu görünce: "Malın var mı?" diye sordu. Ben: "Evet" cevabını verince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah'ın sana ihsanda bulunduğu gibi sen de kendine ikramda bulun" buyurdu.

 

Tahric: Ahmed b. Abdilcebbar el-Utaridi sebebiyle senedi zayıftır. Nesai (8/180-181).

 

 

 

5789- Ebu Red el-Utaridi der ki: İmran b. Husayn yanımıza ipek karışımı bir giysiyle çıkınca: "Ey Resulullah'ın sahabisi! Bunu mu giyiyorsun?" diye sorduk. İmran şöyle cevap verdi: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Selleml şöyle buyurduğunu işittim: "Allah bir kula nimet verdiği zaman o nimetinin izlerini kulunda görmek ister. ..

 

Tahric: İsnadı hasendir. Ahmed, Müsned (4/438) ve Taberani, M. el-Kebir 18/135 (28ı).

 

 

 

5790- Ebu Said'in bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah güzeldir, güzelliği sever ve nimetini kulunun üzerinde görmek ister, (fakir olmadığı halde) fakir gibi yaşayıp öyle görüneni sevmez

 

Tahric: İsnadı mürseidir ancak hadis hasendir. Ebu Ya'la, Müsned 2/320 (1055).

 

 

 

5791- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Selleml şöyle buyurdu: "Allah bir kula nimet verdiği zaman o nimetinin izlerini kulunda görmek ister. Fakir gibi yaşayıp öyle görüneni sevmez. Israrla isteyen dilenciyi sevmez. Haya sahibi olan ve iffetli olup kimseden bir şey istemeyen kişiyi de sever ...

 

Tahric: İsnadı sahihtir. Ebu Nuaym, Ahbaru Isbehan (1/78) ve Ebu'ş-Şeyh, Tabakatu'l-İsbehaniyyin (1/166).

 

 

 

5792- Başka bir kanalla yukarıdaki hadisin aynısı rivayet edilmiştir.

İsnadı zayıftır.

 

İsnadı sahihtir.

 

 

 

5793- Kays b. Bişr es-Sa'lebi anlatıyor: Babam, Dımaşk'ta (Şam'da) Ebu Derda'nın arkadaşıydı ve Dımaşk'ta Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından İbnu'l-Hanzaliyye el-Ensari adında biri vardı. Bu adam insanların arasına çok az çıkar, sadece namazda onların arasına karışırdı. Namazı bitirince ailesinin yanına dönene kadar tesbih, tekbir ve tehlil getirirdi. Bir gün biz Ebu Derda'nın yanındayken bize uğrayıp selam verdi. Ebu Derda: "Bize yararlı olacak ve sana zararlı olmayacak bir söz söyle" deyince adam şöyle dedi:

 

Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir askeri birlik göndermişti. Bir süre sonra bu birlik döndü ve bu birliğe katılanlardan biri Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mescid'ine gelip O'nun da (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bulunduğu meclise oturarak yanında bulunan birisine şöyle dedi: "Düşmanla karşılaştığımızda bizi bir görseydin! Falan kimse düşmana saldırıp ''Al, bu da benden! Ben Gifarlı yiğidim!'' diyerek mızrağını sapladı. Onun bu sözü hakkında görüşün nedir?" Onu dinleyen kişi: "O kişinin böyle demekle sevabının iptal olduğu görüşündeyim" deyince, yanındaki bir adam: "Ben bu sözde bir sakınca görmüyorum" dedi. Bu konuda tartışıp görüş ayrılığına düştüler ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onları duyunca: "Sübhanallahi (Allah yolunda savaşırken) bu gibi sözler söyleyen bir müslümanın sev ap almasına ve iyilikle anılmasına hiçbir engel yoktur" buyurdu.

 

Ebu Derda bu sözden çok mutlu oldu ve bunu anlatan sahabiye: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) böyle buyurduğunu işittin mi?" diye sordu. Adam: "Evet" cevabını verdi. Başka bir gün bu sahabi bize uğrayınca Ebu Derda yine: "Bize yararlı olacak ve sana zararlı olmayacak bir söz söyle" deyince adaın şöyle dedi: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

 

"Cihad için elinde tuttuğu ata masraf eden kimse, sadaka vererek elini açıp da kapamayan kimse gibidir. "

 

Başka bir gün bu sahabi bize yine uğrayınca, Ebu Derda yine: "Bize yararlı olacak ve sana zararlı olmayacak bir söz söyle" deyince adam şöyle dedi: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Saçları uzun, elbisesi topuklarından daha aşağıya kadar sarkık olmasa Hureym ne iyi adamdır" şöyle buyurdu.

 

Hureym, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) böyle buyurduğunu öğrenince usturayı alıp saçlarını kulaklarına kadar kısalttı, elbisesini de baldırının yarısına kadar çekti.

 

Kays b. Bişr der ki: Babam bana şöyle dedi: Muaviye'nin yanına girdiğimde, koltuğunun üzerinde oturduğunu, yanında da saçları kulaklarının üzerine kadar kesilmiş, giysisinin boyu da baldırının yarısına kadar ulaşan bir ihtiyarı gördüm ve: "Bu kim?" diye sordum. Bana: "Hureym'dir" cevabını verdiler.

 

O sahabi başka bir gün yine bize uğrayınca Ebu Derda yine: "Bize yararlı olacak ve sana zararlı olmayacak bir söz söyle" dedi. Adam şöyle şu karşılığı verdi: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Siz kardeşlerinizin yanına varıyorsunuz. Güzel ayakkabılar giyin -veya binek hayvanlarına güzel eğerler vurun- ve güzel elbiseler giyinin. Öyle ki halk içinde (ciltteki) ben gibi olun. Çünkü Allah çirkinliği ve isteyerek çirkinleşmeyi sevmez. ''

 

Tahric: İsnadı hasendir. Ebu Davud 4/1 13-114 (5616).

 

 

 

5794- Kays b. Bişr der ki: "Babam, Dımaşk'ta Ebu Derda'nın arkadaşıydI. Babamın anlattığına göre Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından Ensar'dan olan, kendini ibadete verip uzlete çekilmiş bir adam vardı ve neredeyse zamanının tamamını ibadetle geçirirdi. Bu kişinin adı İbnu'l-Hanzaliyye idi." Ravi bunun devamında aynı manada bir rivayette bulundu ve şöyle dedi: "Siz kardeşlerinizin yanına varıyorsunuz. Güzel giysiler giyiniz ve binek hayvanlarına güzel eğerler vurunuz. Öyle ki halk içinde ben gibi olunuz. Çünkü Allah çirkinliği ve isteyerek çirkinleşmeyi sevmez. ''

 

Tahric: İsnadı hasendir. Taberani, M. el-Kebir 6/114-115 (5617).

 

 

 

5795- Abdullah b. Ömer'den bize bildirdiğine göre babası (Hz. Ömer) kumaşın idrada boyanınasını yasaklamış, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabı için fıyat ı bin dirhemden daha fazla tutan hulleler dokunduğunu söylemiştir.

 

O zaman giydikleri hulle, iki giysiden oluşmaktaydı. Biri iz ar, biri de ridaydı. Bunlar da necis şeylerden yapılmazdı.

 

Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

5796- Hişam b. Urve'nin, babasından bildirdiğine göre Resulullah'ın {Sallallahu aleyhi ve Sellem} hanımı Hz. Aişe, Abdullah b. ez-Zübeyr'e, kendi giydiği saf ipek olan bir giysi verdi.

Ka'nebi der ki: Malik'in başında ipek karışımı yeşil renkli bir kül ah gördüm.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Abdürrezzak, Musannef (11/76).

 

 

 

5797- Muhammed b. Ziyad der ki: "Ebu Hureyre'nin üzerinde Mervan'ın verdiği gri renkli ipek karışımı bir giysi gördüm."

 

Tahric: Hakim'in hocasını tanımıyorum, diğer ravileri güvenilirdir. İbn Ebi Şeybe, Musannef (8/156), İbn Sa'd, Tabakat (4/333) ve Tahavi, Şerh Meani'l-bar (2/348).

 

 

 

5798- Abdulkerim el-Cezeri der ki: Said b. Cübeyr ile birlikte Kabe'yi tavaf ederken Enes b. Malik'in üzerinde ipek yün karışımı bir cübbe ile bir giysi gördüm. Said onu böyle görünce: "Bizden öncekiler onu bu şekilde görselerdi ağır bir şekilde döverlerdi" dedi.

 

Tahric: Hakim'in hocasını tanımıyorum, diğer raYileri güvenilirdir. Abdürrezzak, Musannef 11/76 (19959).

 

 

 

5799- Nafı der ki: "İbn Ömer oğullarının ipek karışımı giysiler giydiklerini görür ve onları ayıplamazdı."

 

Tahric: Hakim'in hocasını tanımıyorum, diğer ravileri güvenilirdir. Abdürrezzak, Musannef 11/76-77 (19962).

 

 

 

5800- Vehb b. Keysan der ki: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından altı kişinin ipek karışımı elbise giydiğini gördüm: Sa'd b. Ebi Vakkas, İbn Ömer, Cabir b. Abdillah, Ebu Said, Ebu Hureyre ve Enes.''

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Abdürrezzak, Musannef 11/77 (1996.).

 

 

 

5801 - Nafi'nin bildirdiğine göre İbn Ömer, bazen beş yüz dirhem değerinde ipek karışımı elbise giyerdi.

 

Tahric: İsnadı hasendir. İbn Sa'd, Tabakat (4/172).

 

 

 

5802- Abdurrahman es-Serrac der ki: "Callab'ın bana bildirdiğine göre kendisi hamamdan çıkan Enes b. Malik'in yanına girdiğinde üzerinde ipek karışımı bir cübbe görmüş ve bırakılsa bükülmeden durabilecek kalınhktaymış. ''

 

Ravi der ki: Abdurrahman'ın bu sözüne Nafi' kızdı ve: "Ben ona İbn Ömer'den bir söz aktarıyorum, kendisi ise bana Enes'ten bir şeyler aktarıyor" diye çıkıştı. Dahhak b. Osman: "Ama kötü bir şey söylemiyor. Aksine seni sözünü onaylayıp destekliyor" diye araya girince, Dahhak yine: "Ben ona İbn Ömer'den bir söz aktarıyorum, kendisi ise bana Enes'ten bir şeyler aktarıyor" dedi.

 

Tahric: İsnadında adı verilmeyen biri vardır, diğer ravileri güvenilirdir.

 

 

 

5803- Muhammed b. Ziyad der ki: Ebu Hureyre'nin üzerinde ipek işlemeli ve etiketi olan bir hırka gördüm. Etiketin üzerinde yeşil ipekten bir yama vardı."

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. İbn Ebi Şeybe, Musannef (8/156).

 

 

 

5804- İkrime'nin bildirdiğine göre İbn Abbas ipek karışımı giysi giyer ve: "Saf ipek olan giysi kerili görülmüştür" derdi.

 

Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

5805- Gaylan der ki: Mutarrif, pelerin giyer, saf ipekten yapılmış giysi giyer, ata biner ve sultana yakın olurdu. Ancak onun yanına vardığında sevdiğin birinin yanına vardığını anlardın.

 

Tahric: İsnadı sahihtir. İbn Sa'd, Tabakat (7/144).

 

 

 

5806- Hasan( -ı Basri) der ki: "Mümin dinini giysisiyle iyileştirir."

 

Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

5807- İbn Avn der ki: Muhammed b. Sirin'e: "(Sahabe) ipek karışımı elbise giyerler miydi?" diye sorunca: "Onu giyerler, ama hoş görmezlerdi ve (bundan dolayı) Allah'ı rahmetini umarlardı" cevabını verdi.

 

Tahric: İsnadı sahihtir. İbn Ebi Şeybe, Musannef (8/155).

 

 

 

5808- Halid b. Hidaş der ki: Malik b. Enes'in üzerinde desenli bir hırka, başını iyice saran bir takke ve Merv yapımı güzel giysiler ve evinde de minderler gördüm. Arkadaşları da bu minderlerin üzerine oturmuştu. Ona: "Ey Ebu Ab diHah ! Bu gördüğüm şeyler senin kendince çıkardığın yeni şeyler mi, yoksa daha öncekilerin de böyle yaptığını mı gördün?" dediğimde. Malik b. Enes: "Hayır, önceki insanların böyle yaptığını gördüm" karşılığını verdi.

 

Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

5809- Malik b. Enes der ki: ''Ülkemizdeki Fakihlere yetiştiğimde onların güzel elbiseler giydiklerini gördüm.''

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

5810- Muhammed b. Muaviye, Süleyman b. Harb yanındayken şöyle dedi: "Leys b. Sa'd bir gün çıkınca giysilerine, bineğine ve yüzüğüne değer biçtiler. Bunlar on sekiz bin dirhem ile yirmi bin dirhem arasında bir değerdeydi." Süleyman b. Harb ekledi: "Bir gün Şu'be çıkınca onun merkebine, merkebin semerine ve yularına değer biçtiler, on ile yirmi dirhem arasında bir değerdeydi."

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

5811- Ali b. Sabit der ki: "Mekke yolunda Süfyan es-Sevri'yi gördüm ve ayakkabılarına kadar üzerindeki her şeye bir değer biçtim, bir dirhem, dört danik tuttular."

Aynı hadis, YCısufb. Esbat kanalıyla Süfyan'dan rivayet edildi.

 

Tahric: İsnadı hasendir. Ebu Nuaym, Hilye (6/378).

 

 

 

5812- Ali b. Sabit der ki: "Yanında iki kuruş olsa ve bunları tasadduk etmek isterken karşına Süfyan çıksa, sen de onu tanımasan, onun bu sadakayı kabul edeceğini düşünürdün."

 

İsnadı hasendir.

 

Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e tıklayın:

 

Giysideki Kirin Keraheti