ŞUABU’L-İMAN

39.ŞU’BE: Yiyecek / İçecek...

 

Kişi Yemekten Kalkınca Ne Demelidir?

 

5637- Ebu Umame der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yemek yiyip içtikten sonra: "Pek çok, en güzel, bereketli, yine de karşılık olamayan, hiçbir zaman terk edilemeyecek ve her zaman kendisine muhtaç olunacak hamdler Rabbimiz olan Yüce Allah'a mahsustur" diye dua ederdi

 

İsnadı zayıftır. Ancak diğer tarikleriyle sahih bir hadistir.

 

Kattan'ın rivayetinde: "Sofra kaldırıldığı zaman Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle dua ederdi" denilir ve bir öncekinin aynısına: "Yine de karşılık olamayan (hamdler Rabbimiz olan Yüce Allah'a mahsustur)" eklemesi yapılır.

 

Buhari bunu Sahih'te Ebu Asım - Sevr b. Yezid kanalıyla rivayet etmiştir. Bu rivayette bazen: "Bizi kimselere muhtaç etmeyen ve barındıran Yüce Allah'a bunlara karşılık olamayan ve hiçbir zaman terk edilemeyecek olan hamdler olsun" lafzını kullanırken, bazen de: "Verdiklerine karşılık olamayan, hiçbir zaman terk edilemeyecek ve her zaman kendisine muhtaç olunacak hamdler Rabbimiz olan Yüce Allah'a mahsustur" lafzını kullanmıştır. - Buhari, et'ime (6/214).

 

Gayru mekfiy ifadesinden kasıt, Yüce Allah'ın yemege ihtiyacı olmadıgı için aynı şekilde kendisine karşılık verilememesidir. Yüce Allah aynı karşılığı beklemeden yiyecek ihsan eder. Vela muvedda' ifadesinden kasıt ise, Allah katında her zaman kendisine muhtaç olunacak ve kullar tarafından devamlı istenecek olan şeylerdir .

 

 

 

5638- Nuaym b. Seleme, Süleym oğullarından olan ashabdan bir

adamdan bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yemeğini bitirdiği zaman:

"Allahım! Sana hamdolsun. Sen bize yedirip içirdin. Doyurup suya kandıranı. Hiçbir zaman terk edilemeyecek ve her zaman kendisine muhtaç olunacak hamdler Rabbimiz olan Yüce Allah'a mahsustur" derdi.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Ahmed, Müsned (4/236).

 

 

 

5639- Ebu Said el-Hudri'nin bildirdiğine göre Allah Resutü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yemek yemeyi bitirdiği zaman: "Bizi yediren, içiren ve Müslümanlardan kılan Allah'a hamd olsun" diye dua ederdi.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Ebu Davud 4/187 (3850), Tirmizi 5/508 (3457) ve İbn Mace 2/1092 (3283).

 

 

 

5640- İbn A'bud bildiriyor: Ali b. Ebi Talib: "Ey İbn A'bud! Yiyeceğin hakkı nedir?" diye sorunca: "Ey İbn Ebi Talib! Nedir?" dedim. Bunun üzerine: "Yemek önüne konulduğu zaman: ''Bismillah (= Allah'ın adıyla). Allahım! Bize verdiğin bu rızkı bereketli kıl'' demendir" karşılığını verdi. Sonra: "Ey İbn A'bud! Yemeğin şükrü nedir biliyor musun?" diye sordu. "Nedir?" dediğimde: "Yemeğin şükrü, sana yemek verildiği zaman: ''Bizi yediren ve içirene hamd olsun'' demendir" karşılığını verdi. 

Sonra Da'vat kitabında bu konuda geçen diğer duaları zikretti.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Abdullah b. Ahmed, Zevaidu'l-Müsned (1/153) ve İbn Ebi Şeybe, Musannef(8/122).

 

 

 

5641 - İbn Abbas der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Sizden biri yemek yediği zaman: ''Allahım! Bunu bize bereketli kıl ve bize bundan daha hayırlısını yedir'' desin. Süt içtiği zaman da: ''Allahım! Bunu bize bereketli kıl ve bunu bize arttır'' desin. Çünkü sütten başka yemeğin ve suyun yerini tutan bir şey yoktur ...

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Nesai, Amelu'l-Yevm ve'l-Leyle (286) ve İbnu's-Sünni, Amelu'l-Yevm ve'lLeyle (476).

 

 

 

5642- Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yemek yediği zaman: "Bizi yedirip doyuran ve içirip suya kandıran Allah'a hamd olsun" diye dua ederdi.

 

İsnadında bir sakınca yoktur.

 

 

 

5643- Haris b. Suveyd der ki: Selman el-Farisi yemek yediği zaman:

"Bizi kimselere muhtaç etmeyen ve rızkımızı bol tutan Allah'a hamd olsun" diye dua ederdi.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. İbn Ebi Şeybe, Musannef (8/120, 121) ve Abdurrezzak, Musannef 10/424,425 (19578).

 

 

 

5644- Hz. Aişe der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yemeği yediğiniz zaman onu Allah'ı zikir ve namazia eritin. Yemekten sonra hemen uyursaniZ kalbiniz katliaşır" buyurmuştur.

Bu, münker bir hadistir. Zayıf olan ravi Bezi' bunu rivayette tek kalmıştır.

 

Tahric: İsnadı çok zayıftır. İbn Nasr, Kıyamu'l-Leyl (sh. 36), İbn Adiy, el-Kamil (2/493), Ukayli, ed-Vuafa (1/156), İbn Hibban, el-Mecruhin (1/190),Ebu Nuaym, Ahbaru lsbehan (1/96) ve İbnu's-Sünni, Amelu'l- Yevm ve'l-Leyle (490).

 

 

 

5645- Cüneyd( -i Bağdadi) der ki: Şükrün edası, verilen nimete karşılık Allah'a masiyet işlenmemesidir. Kimin dili Allah'ı zİkretmek ile meşgul olursa güler bir şekilde cennete girer. şüphesiz ki kartalın yuvasına sığınması gibi Allah'ın zİkrine sığınan kullar vardır."

 

Ravileri güvenilirdir.

 

Rivayet edilene göre Ömer b. el-Hattab: "Yemeği yediğiniz zaman onu Allah'ı zİkir ile eritin. çünkü yemekten sonra uyumak, kalbinizi katılaştırır" demiştir.

 

 

 

5646- Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Muhakkak ki Allah. bir şey yedikten veya bir şey içtikten sonra kendisine hamd eden kuldan razı olur" buyurmuştur.

 

İsnadı sahihtir.

 

Müslim bunu Sahih'te Ebu Bekr b. Ebi Şeybe - Ebu Usame kanalıyla rıvayet etmıştır. ... - Müslim 3/2095 (89).

 

 

 

5647- Ebu'z-Zahiriyye der ki: "Yemek yiyip de Allah'a hamd etmeyen hiç kimse yoktur ki o yemeği çalmış gibi olmasın."

 

Tahric: İsnadı hasendir. Ebu Nuaym, Hilye (6/100).

 

Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e tıklayın:

 

Yemeğin Sahibine Dua Etmek