ŞUABU’L-İMAN

25.ŞU’BE: Menasik

 

Hac

 

Yüce Allah: "Bir zamanlar İbrahim'e Beytullah'ın yerini hazırlamış ve (ona şöyle demiştik): Bana hiçbir şeyi eş tutma; tavaf edenler, ayakta ibadet edenler, rüku ve secdeye varanlar için evimi temiz tut. İnsanları hacca çağır; yürüyerek veya binekler üstünde uzak yollardan sana gelsinler"[Hac 27], "Haccı ve umreyi Allah için tam yapın''[Al-i İmran 97] ve: "Yoluna gücü yetenlerin o evi haccetmesi, Allah'ın insanlar üzerinde bir hakkıdır"[Bakara 196] buyurmaktadır.

 

 

 

3685- Ali b. Ebi Talha bildiriyor: İbn Abbas: "Kim inkar ederse bilmelidir ki, Allah bütün alemlerden müstağnidir''[Al-i İmran 97] buyruğunu açıklarken: "Burada haccı inkar ederek hac yapmanın iyiliğini terk etmenin de kötü bir şeyolduğunu görmeyen kişi kastedilmektedir" dedi.

 

Tahric: İsnadı munkatı'dır. Ali b. Ebi Talha, İbn Abbas zamanına yetişmemiştir. Beyhaki, Sünen (4/324) ve Tefsir (4/20).

 

Şeyh Beyhaki der ki: Mana olarak bize aynısı Mücahid kanalıyla zikredilmiştir.- Beyhaki, Sünen (4/324) ve İbn Cerir, Tefsir (4/20).

 

Başka bir yolla bize bildirilene göre Mücahid: "Kim İslam'dan başka bir dine yönelirse, onunki kabul edilmeyecektir. O ahirette de kaybedenlerdendir"[Al-i İmran 85] ayetiniaçıklarken şöyle demiştir: "Bu ayet indiği zaman bütün dinlerin mensupları: "Biz Müslümanız" dediler. Bunun üzerine Yüce Allah: "Oraya ulaşmaya yol bulabilenin Ev'i haccetmesi Allah'ın insanlar üzerinde bir hakkıdır''[Al-i İmran 97] ayetini indirdi. Burada bütün insanlar kastedilmektedir. Ancak Müslümanlar hac görevlerini yerine getirdiler, Müşrikler ise bu görevi terk ettiler." - Beyhaki, Sünen (4/324)

 

Yine bize bildirilene göre İkrime: "Din mensuplarından kim inkar ederse Allah bütün alemlerden müstağnidir''[Al-i İmran 97] demiştir. - Beyhaki, Sünen (4/324)

 

Halim): "Kim inkar ederse"[Bakara 126] yani kafirlerin yaptığı gibi oturup haccetmezse bilmelidir ki, Allah bütün alemlerden müstağnidir''[Al-i İmran 97] demektedir.- Halimi, el-Minhac (2/407).

 

 

 

3686- İbn Ömer bildiriyor: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "islam, Allah'tan başka ilah olmadığına, Muhammed'in Allah Resulü olduğuna şahadet etme, namaz kılma, zekat verme, Beyt'i haccetme ve Ramazan orucunu tutma olmak üzere beş temel üzerine kurulmuştur. ''

 

Müslim bunu başka bir yolla Asım b. Muhammed kanalıyla rivayet etti.

 

Tahric: İsnadı sahihtir. - Müslim 1/45 (21).

 

 

 

3687- İbn Ömer der ki: Ömer b. el-Hattab'ın şöyle dediğini işittim: Biz, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında oturmuşken bir adam geldi ve: "Ey Muhammed! İslam nedir?" diye sordu. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "islam, Allah'tan başka ilah olmadığına, Muhammed'in Allah'ın kulu olduğuna şahadet etmen, namazı kılman, zekatı vermen, Kabe'ye hac için gelmen, umreye gelmen, cünüplükten dolayı gusletmen, hakkıyla abdest alman ve Ramazan orucunu tutmandır" karşılığını verdi. Adam: "Bunları yapmam halinde müslüman biri olur muyum?" deyince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet" buyurdu. Bunun üzerine adam: "Doğru söyledin" dedi." Sonrasında ravi söz konusu hadisin devamını zikretti.

 

Müslim bunu Sahih'te Yunus b. Muhammed kanalıyla rivayet etti.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. - Müslim 1/38 (4).

 

 

 

3688- İbn Ömer der ki: Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Yüce Allah'ın:

"Oraya ulaşmaya yol bulabilenin Ev'i haccetmesi Allah'ın insanlar üzerinde bir hakkıdır"[Al-i İmran 97] ayeti hakkında sorulunca: "(Yol bulmaktan kasıt hac yolculuğu için gereken) azık ve bineği bulabilmektir" buyurdu. Kendisine: "Hacı kimdir?" diye sorulunca: "(Hac vazifesini eda edebilmek için yollarda) saçı başı karışmış halde kir içinde kalandır" buyurdu. "Hangi hac daha üstündür?" diye sorulunca da: "Yüksek sesle telbiye edilen ve kurban kanları akıtılan hacdır" buyurdu.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Mace 3/967 (2896) ve Tirmizı 5/225 (2998).

 

 

 

3689- Aynı isnad ile İbn Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Kim inkar ederse"[Bakara 126] buyruğunu açıklarken: "Burada Allah'ı ve ahiret gününü inkar eden kimse kastedilmektedir" buyurmuştur.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Cerir, Tefsır (4/20).

 

 

 

3690- İbn Ömer der ki: Bir adam Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip:

"Bana bir nasihatte bulun" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yüce Allah'a ibadet eder, O'na hiçbir şeyi ortak koşmazsın. Namazını kılar, zekatını verir ve Ramazan ayı orucunu tutarsın. Hac ve umre yaparsın. işitip itaat edersin. (insanların) açık haller(in)e göre hükmeder ve gizli ha Ileri (n i) araştırmaktan sakınırsın" buyurdu.

 

Şeyh Beyhaki der ki: Muhammed b. Bişr kendisine muhalefet edip hadisi Ubeydullah -Yunus b. Ubeyd -Hasan kanalıyla şu şekilde mevküf olarak nakletmiştir: "Bir bedevi Ömer'e gelip din konusunda sordu ... "

 

Tahric: İsnadı hasendir. Tahavl, Müşkilu'l-Asar (3/274) ve İbn Adiy, el-Kamil (3/1235).

 

 

 

3691- Hasan( -ı Basri) anlatıyor; Bir bedevi, Hz. Ömer'e gelip din hakkında: "Ey müminlerin emiri! Bana dini öğret deyince, Ömer şu karşılığı verdi: "Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in O'nun kulu ve Resulü olduğuna şahadet etmen, namazı kılman, zekatı vermen, Ramazan ayı orucunu tutman, Kabe'ye hac için gelmendir. (İnsanların) açık haller(in)e göre hükmetmen ve gizli hallerieni) araştırmaktan sakınmandır. Allah'ın huzuruna vardığı zaman: ''Bana bunları Ömer b. elHattab emretti de.''" Sonra: "Ey Allah'ın kulu! Bunları yap ve ne istersen de" dedi.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. İbn Hibban, el-Mecruhin (1/321) ve Lalekai, Şerh es-Sünne 1/203 (333,334).

 

el-Kabbani der ki: Muhammed b. Yahya'ya: "Yunus'un, Hasan kanalıyla Ömer'den naklettiği hadis mi yoksa Nafi'nin, İbn Ömer kanalıyla zikrettiği hadis mi daha fazla bilinendir?" dediğimde: "Hasan'ın hadisi daha fazla bilinendir" karşılığını verdi.

Ebu Sa'd el-Malini'nin, Ebu Ahmed b. Adiy el-Hafız kanalıyla Cüneydi'den bildirdiğine göre Buhari: "Hasan'ın, Ömer'den mürsel olan hadisi daha sahihtir. çünkü Hasan, Ömer zamanına yetişmemiştir. Buna rağmen Said b. Abdirrahman el-Cumehi'nin hadisinden daha sahihtir" demiştir.

 

 

 

3692- Hz. Ali'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kişi Allah'ın evini ziyaret etmek için yetecek kadar azık ve binek bulabilir de hac etmezse Yahudi veya Hıristiyan olarak ölmüş fark etmez. Bu konuda Yüce Allah: ''Oraya ulaşmaya yol bulabilenin Ev'i haccetmesi Allah'ın insanlar üzerinde bir hakkıdır''[Al-i İmran 97] buyurmaktadır."

 

Rabi'a b. Amr'ın azatlısı Ebu Haşim bunu Ebu İshak'tan rivayette tek kalmıştır.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Tirmizi 3/176 (812).

 

 

 

3693- Ebu Umame'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Eğer kişinin kendisini hacdan engelleyecek açık bir ihtiyacı veya bir hastalığı veya zalim bir idarecisi yoksa ve buna rağmen haccını yapmadan ölürse. ister Yahudi ister Hıristiyan olarak ölsün fark etmez" buyurmuştur.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Beyhaki, Sünen (4/334).

 

Şeyh Beyhaki der ki: Eğer bu hadis sahih ise sanırım hac etmenin iyiliğini terk etmenin de kötülüğünü görmeyen kişi kastedilmektedir. En doğrusunu Allah bilir.

 

 

 

3694- Muhammed b. Ata der ki: İbn Abbas, cuma namazından sonra teyzesi Meymune'nin odasına girdi. Bu sırada bir dilenci gelip kapıda durdu ve: "Ey ev halkı! Allah'ın selamı, rahmeti, bereketi, salavatı ve bağışlaması üzerinize olsun" dedi. Bunun üzerine İbn Abbas: "Ey Allah'ın kulları! Selamı Allah'ın emrettiği gibi: ''Allah'ın rahmeti ve bereketi üzerinize olsun'' şeklinde bitirin" dedi. Sonra da: "Dünyada yaya olarak hacca gitmediğime üzüldüğüm kadar başka bir şeye üzülmüş değilim. Zira Yüce Allah: ''Yürüyerek veya binekler üstünde uzak yollardan sana gelsinler''[Hac 27] buyurmaktadır" dedi.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. İbn Cerir, Tefsir (17/145).

 

 

 

3695- Zazan der ki: İbn Abbas hastalanınca çocuklarını topladı ve şöyle dedi: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hac için Mekke'ye yürüyerek giden ve yine yürüyerek dönen kişiye Yüce Allah her bir adımında Harem iyiliklerinden yedi yüz iyilik sevabı yazar" buyurduğunu işittim. Ona: "Harem iyilikleri de ne oluyor?" diye sorulunca: "Harem'in her bir iyiliği yüz bin iyilik değerindedir" buyurdu."

 

İsa b. Sevade bunu rivayette tek kalmıştır.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Hakim, Müstedrek (1/460, 461), Beyhaki, Sünen (4/331, 10/78), İbn Huzeyme, Sahih 4/244 (2791), ed-Dulabi, el-Kuna (2/13), Taberani, M. el-Kebir 12/105 (12606), Bezzar, Müsned 2/25,26 (1120, 1121), İbn Adiy, el-Kamil (4/1570) ve Ebu Nuayın, Ahbaru Isbehan (2/354).

 

Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e tıklayın:

 

Kabe, Mescid-i Haram ve Haremin Diğer Bölgesi